![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Sebe Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#16 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Sebe Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )27- De ki; "Allah'a koştuğunuz ortakları bana gösterin bakalım ![]() ![]() ![]() Bu soruda gizli yadırgama ve alaya alma vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Arkasından "Hayır, olacak şey değil" diye başlayan azarlama ve paylama içerikli bir ret cevabı ile karşılaşıyoruz ![]() ![]() ![]() "Aslında O üstün iradeli ve her işi yerinde olan Allah'dır ![]() Yüce Allah'ın bu sıfatları karşısında söz konusu düzmece ilâhların O'nun ortakları olmaması gerektiği gibi mutlak anlamda O'nun hiçbir ortağının bulunmaması gerekir ![]() Surenin bu kısa "aşama"sı böylece, bu çarpıcı ve derin etkili mesajların vurguları ile noktalanıyor ![]() ![]() Surenin bu bölümünü içeren gezide kâfirlerin elebaşlarının bütün peygamberlere karşı takındıkları reaksiyoner tutum işleniyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu tartışma sırasında Kur'an'ın ayetleri, ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Sebe Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#17 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Sebe Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )UYARICI VE MÜJDECİ PEYGAMBER 28- Ey Muhammed, biz seni bütün insanlara müjde verici ve uyarıcı olarak gönderdik ![]() ![]() 29- Onlar "Eğer doğru söylüyorsanız ![]() ![]() 30- Onlara de ki; "Sizin belirlenmiş bir gününüz vardır, ne bir an ertelenir ve ne de önceye alınır ![]() Bu açıklama bir önceki bölüme bağlı olarak yapılıyor ![]() ![]() Bu bölümde o açıklamalara ek olarak Peygamberimizin görevinin ne olduğu belirtiliyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Ey Muhammed, biz seni bütün insanlara sırf müjde verici ve uyarıcı olarak gönderdik ![]() Bütün insanlığa yönelik peygamberlik misyonunun sınırı işte budur: Müjde verme ve uyarma ![]() ![]() ![]() "Fakat insanların çoğu bunu bilmiyorlar ![]() ![]() Bu soru, adamların peygamberin görevinin ne olduğu bilmediklerini, peygamberlik misyonunun sınırlarını kavramadıklarını gösterir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Onlara de ki; Sizin belirlenmiş bir gününüz vardır ne bir an ertelenir ve ne de önceye alınır ![]() Her belirli gün, yüce Allah tarafından belirlenen vadesi dolunca gelir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yüce Allah'ın vaatlerinin ve tehditlerinin hemen gerçekleşmesini istemek bu temel gerçeği kavrayamamanın göstergesidir ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Sebe Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#18 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Sebe Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )31- Kâfirler "Biz ne bu Kur'an'a ve ne de ondan önceki kutsal Kitaplara asla inanmayız " dediler ![]() ![]() Burada doğru yola iletecek bilginin her türlü kaynağını boykot etmeye yönelik koyu bir inat ve kararlı bir ısrar karşısındayız ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Durum böyle olunca yüce Allah bu kâfirleri kıyamet günü içinde yer alacakları sahne ile karşı karşıya getiriyor ![]() Sen bu zalimleri bir de Rabb'lerinin huzurunda dikilmiş durumda biribirlerini suçlarken görsen! O zaman ayak takımını oluşturan güdülenler kendini beğenmiş elebaşlarına "Siz olmasaydınız, biz mü'min olacaktık" derler ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Sebe Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#19 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Sebe Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )32- Kendini beğenmiş elebaşları da güdülenlere derler ki; "Size doğru yola ilişkin mesaj geldikten sonra biz mi sizleri o yoldan alıkoyduk? Aslında siz kendiniz suça girdiniz" 33- Güdülenler ise kendini beğenmiş elebaşlarına şöyle derler; "Tersine işiniz-gücünüz gece-gündüz komplo düzenlemek, dolap çevirmekti ![]() ![]() ![]() ![]() Bu adamlar dünyadayken "Biz ne bu Kur'an'a ve ne de ondan önceki kutsal Kitaplara asla inanmayız" diyorlardı ![]() ![]() ![]() ![]() "O zaman ayak takımını oluşturan güdülenler, kendini beğenmiş elebaşlarına siz olmasaydınız, biz mü'min olacaktık' derler ![]() Görülüyor ki, güdülenler bu onur kırıcı ve korku dolu ayakta dikilişin ve bu ayakta dikilişi izleyecek olan cezanın sorumluluğunu elebaşlarının üzerine atıyorlar ![]() ![]() ![]() "Eğer siz olmasaydınız, biz mü'min olacaktık ![]() Fakat "Elebaşları"nın "güdülenler"den canı sıkılır ![]() ![]() ![]() ![]() "Kendini beğenmiş elebaşları da güdülenlere derler ki, Size doğru yola ilişkin mesaj geldikten sonra biz mi sizleri o yoldan alıkoyduk? Aslında siz kendiniz suça girdiniz ![]() Görülüyor ki, adamlar sorumluluktan sıyrılmaya çalışıyorlar ![]() ![]() ![]() "Size doğru yola ilişkin mesaj geldikten sonra biz mi sizleri o yoldan alıkoyduk?" "Aslında siz kendiniz suça girdiniz ![]() Doğru yola giremeyişiniz sizin kendinizden kaynaklanıyor ![]() ![]() Eğer dünyada olsalardı, bu ayak takımı bir köşeye sinerler, ağızlarını açmaya cesaret edemezlerdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Güdülenler ise kendilerini beğenmiş elebaşlarına şöyle derler; Tersine işiniz gücünüz gece-gündüz komplo düzenlemek, dolap çevirmekti ![]() ![]() Sonra bu kırıcı tartışmanın hiç kimseye yarar sağlamayacağım, ne elebaşlarını ve ne de güdülenleri kurtaramayacağını her iki taraf da anlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() beklediğini, karşılarında durduğunu görünce hayıflanma, tasalanma ve pişmanlık duygusuna kapılmışlardır ![]() "Azabı görünce pişmanlığı yüreklerine gömdüler ![]() Adamlar öyle acıklı bir durumdadırlar ki, sözcükler boğazlarına düğümlenmekte, dilleri söz söyleyememekte ve dudakları kıpırdamamaktadır ![]() ![]() ![]() Bu noktada sözün akışı değişiyor; boyunlarına geçirilen demir halkalarla sürüklenirlerken seyircilere sesleniliyor ![]() "Çarpıldıkları ceza sadece işledikleri kötülüklerin karşılığı değil mi?" Burada perde iniyor ![]() ![]() Her iki tarafda zalimdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Perde iniyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yukarda Kureyş kabilesinin küstah şeflerinin sözleri bize aktarılmıştı ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Sebe Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#20 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Sebe Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )34- Uyarıcı gönderdiğimiz her kentin şımarık elebaşları mutlaka şöyle dediler ![]() Bu yüzyılların akışı içinde sık sık tekrarlanan bir hikâye, her zaman karşımıza çıkan "klişeleşmiş" bir tutumdur ![]() ![]() ![]() ![]() Toplumların varlıklı kesimini oluşturan bu şımarıkları, sahte değer yargıları ve geçici dünya nimetleri aldatıyor ![]() ![]() ![]() 35- "Bizim herkesten çok servetimiz ve evlâdımız vardır, bizim azaba çarptırılmamız söz konusu değildir ![]() Kur'an, yüce Allah'ın katında geçerli olan değer yargılarını bu şımarıkların önüne koyuyor ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Sebe Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#21 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Sebe Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )36- Onlara de ki; "Hiç kuşkusuz, Rabb'im dilediğine bol servet verir ve dilediğinin rızkını kısar ![]() ![]() Bu konu, yani rızkın bolluğu ve kıtlığı, insanın refah ve süs eşyalarına sahip olması ile bunlardan yoksun olması konusu çoklarının kafasını karıştırır, kalbinde fırtınalar estirir ![]() ![]() ![]() ![]() Bu yüzden Kur'an, burada dünya varlığı ile yüce Allah'ın önem verdiği değerleri biribirinden ayırıyor ve bize şu gerçeği anlatıyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Meselâ yüce Allah kötülere kimi zaman kötülükleri, şımarıklıkları ve bozgunculukları artsın, günah yükleri iyice ağırlaşsın da dünyada ya da ahirette nasıl uygun görürse bu günahlarının cezasına çarptırılsınlar diye bol servet verir ![]() ![]() Kimi zaman yüce Allah iyilere bol servet verir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Rızık bolluğunun ve kıtlılığının gerek insan davranışlarından ve gerekse ilâhi hikmetten kaynaklanan sebepleri ne olursa olsun bu durum malın, çocukların, zenginliğin başlı başına Allah katında geçerli değerler olduğuna delil sayılamaz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Sebe Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#22 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Sebe Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )37- Ne mallarınız ve ne de evlâtlarınız size bizim katımızda yakınlık kazandırmaz ![]() ![]() ![]() 38- Bizimle başa çıkabileceklerini sanarak olanca güçleri ile ayetlerimize karşı çıkanlara gelince onlar azapla başbaşa kalacaklardır ![]() Bir sonraki ayette şu temel kural tekrarlanıyor: Rızkın bolluğu ve kısıtlılığı yüce Allah'ın hikmetine dayanan bağımsız bir konudur ![]() ![]() ![]() 39- De ki; "Hiç kuşkusuz Rabb'im dilediği kuluna bol servet verir ve dilediği kulun rızkını kısar ![]() ![]() ![]() Bu gezi, müşrikleri kıyamet günü toplantı halinde gösteren sahne ile noktalanıyor ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Sebe Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#23 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Sebe Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )40- O gün Allah, onların hepsini diriltip bir araya getirir ve sonra meleklere "Bu adamlar size mi tapıyorlar?" der ![]() 41- Melekler derler ki; "Seni her türlü noksanlıktan tenzih ederiz ![]() ![]() ![]() 42- O zaman zalimlere deriz ki; "Bu gün biribirinize ne faydalı olabilirsiniz ve ne de zarar verebilirsiniz ![]() ![]() Bu adamlar dünyadayken yüce Allah'ı bir yana bırakarak meleklere tapıyorlar ya da meleklerin Allah ile aralarında aracılık edeceklerine inanıyorlardı ![]() ![]() ![]() ![]() Ayetin ifadesine göre böyle bir tapınma olayı sanki hepten asılsızmış, sanki hiçbir zaman böyle bir olay gerçekleşmemiş, somut olarak varolmamış da bu adamlar aslında şeytanın izinden gidiyorlarmış; ya ona tapıyorlarmış, onu ilahi ediniyorlarmış ya da onun Allah'a ortak koşmalarını isteyen kışkırtmalarına uyuyorlarmış ![]() ![]() ![]() ![]() "Aslında onlar cinlere tapıyorlardı, çoğu onlara inanıyorlardı ![]() İşte Kur'an, kendine özgü "Hikâye anlatma" üslubu uyarınca bu noktada "Hz ![]() ![]() Sahne henüz gözlerimizin önünde dururken sözün akışı üçüncü şahıstan ikinci şahısa dönüyor, düz anlatımı bırakıp "Hitap" kalıbına başvuruyor ![]() ![]() "Bu gün birbirinize ne faydalı olabilirsiniz ve ne de zarar verebilirsiniz ![]() ![]() ![]() ![]() "O zaman zalimlere deriz ki; Vaktiyle inkâr ettiğiniz cehennem ateşinin azabını şimdi tadınız bakalım ![]() Surenin "gezi" niteliğindeki bu bölümü burada noktalanıyor ![]() dirilme, hesaplaşma, ödül müşriklerin cehaleti ve ceza olguları idi ![]() Surenin bu son bölümü müşriklerden söz ederek, onların Peygamberimiz ve Kur'an hakkındaki saçma sözlerini aktararak başlıyor ![]() ![]() Bu girişi, sürekli mizrap darbelerini andıran, bir dizi çarpıcı mesaj izliyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bölüm ve onunla birlikte sure bir Kıyamet sahnesi ile noktalanıyor ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Sebe Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#24 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Sebe Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )43- Onlara apaçık anlamlı ayetlerimiz okunduğunda "Bu adamın tek istediği şey, sizi atalarınızın taptığı putlardan vazgeçirmektir" ve "şu Kur'an, düzmece bir yalandan başka bir şey değildir ![]() ![]() ![]() ![]() 44- Ey Muhammed, oysa biz o müşriklere daha önce okuyacakları bir Kitap vermemiş, kendilerine senden önce bir uyarıcı göndermemiştik ![]() Müşrikler, Peygamberimizin kendilerine anlattığı duru su kadar berrak ve apaçık gerçeği, geçmişlerinden kalan bulanık tortuların, belirli bir temele dayanmayan geleneklerin, tutarsız törelerin gözlüğü ile baktılar ![]() ![]() "Bu adamın tek istediği şey, sizi atalarınızın taptıkları putlardan vazgeçirmektir ![]() Fakat sadece bu kadarını yeterli görmediler ![]() ![]() ![]() ![]() "Bu Kur'an, düzmece bir yalandan başka bir şey değildir" dediler ![]() Ayetin orijinalinde geçen "ifk" sözcüğü "yalan, iftira" anlamına gelir ![]() ![]() Böylece Kur'an'ın ilahi kaynaklı olduğu gerçeği hakkında kuşku uyandırabildikleri oranda onun değerini temelden sarsabileceklerini hesab ediyorlardı ![]() ![]() "Kâfirler kendilerine gelen gerçek için Bu apaçık bir büyüden ibarettir' demişlerdi ![]() Kur'an, insan kalbinde zelzele meydana getiren son derece etkili bir söz dizimidir ![]() ![]() ![]() ![]() Bunlar bir dizi suçlamalar zinciridir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu iki yüzlü kabile şeflerinin kimi zaman Peygamberimiz hakkında, kimi zaman Kur'an-ı Kerim hakkında neler söylediklerini, kalpleri büyüleyen ve vicdanları esir eden bu Kur'an-ı Kerim'den halkı soğutmak için aralarında ne komplolar düzenlediklerini bu kitabın daha önceki ciltlerinde anlatmıştık ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ayrıca Kur'an-ı Kerim, onların düşünce kapasitelerini de açıklıyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Ey Muhammed, oysa biz o müşriklere daha önce okuyacakları bir Kitap vermemiş, kendilerine senden önce bir uyarıcı göndermemiştik ![]() Okuduğumuz ayetlerin sonuncusu müşriklere daha önce ilahi mesajı yalanlayanların yok oluşlarını hatırlatarak kalplerini etkilemeye çalışıyor ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Sebe Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#25 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Sebe Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )45- Onlardan önceki bir çok milletler de mesajımızı yalanlamışlardı ![]() ![]() O eski inkârcılara indirilen darbe son derece yıkıcı ve öldürücü olmuştu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() MÜŞRİKLERİ GERÇEĞE DÜŞÜNMEYİ DAVET Aşağıdaki ayette müşrikler son derece samimi bir öğütle gerçeği aramaya, yalanı doğrudan ayırd etmeye, karşısında bulundukları realiteyi hilesiz ve katışıksız bir netlikle belirlemeye çağrılıyorlar ![]() 46- Ey Muhammed, onlara de ki; "Size bir tek öğüdüm var: İkişer iki-şer ve teker teker Allah ile vicdanınızla başbaşa kalınız ve düşününüz ki, bu dostunuz deli değildir, o sadece ağır bir azabın eşiğinde sizleri uyaran bir peygamberdir ![]() Bu ayette müşrikler arzu ve ihtiraslarından, kişisel çıkarlarından, dünyalık endişelerden, kalpde çöreklenip onu Allah'dan uzaklaştıran çeşitli fısıltı ve içgüdülerden, egemen toplumsal akımların etkisinden, yaygın düşüncelerin baskısından sıyrılarak vicdanlarının özgür ufuklarında yüce Allah ile başbaşa kalmaya çağrılıyorlar ![]() Burada yalın gerçekle yüzyüze gelmeyi öneren bir çağrı ile karşı karşıyayız ![]() ![]() ![]() Burada insanlar fıtratın soğukkanlı ve saf mantığına çağrılıyorlar ![]() ![]() Aynı zamanda bu çağrı, gerçeği aramanın yöntemini öğretiyor ![]() ![]() Evet "tek" şart var ![]() ![]() ![]() "İkişer ikişer ve teker teker Allah ile vicdanlarınızda başbaşa kalınız ![]() "İkişer ikişer ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Ve düşününüz ki, bu dostunuz deli değildir ![]() Şimdiye kadar onu hep akıllı, tedbirli ve temkinli olarak tanıdınız ![]() ![]() ![]() O sadece ağır bir azabın eşiğinde sizleri uyaran bir peygamberdir ![]() Ağır azabın gerçekleşmek üzere olduğunu somut bir anlatımla bildiren bir uyarı karşısındayız ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İmam-ı Ahmed Hanbeli'nin, Ebu Naim Beşir b ![]() ![]() - Bir gün Peygamberimiz çıkageldi ve yüksek sesle üç kere "Ey insanlar, benim ile sizin durumumuz neye benzer biliyor musunuz?" diye sordu ![]() "Benim ve sizin durumumuz şuna benzer ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yine aynı kanaldan öğrendiğimize göre Peygamberimiz -salât ve selâm üzerine olsun- şöyle buyuruyor: "Ben tam kıyamet günü ile birlikte gönderildim ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Sebe Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#26 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Sebe Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )47- De ki; "Sizden hiçbir ücret istemiyorum ![]() ![]() ![]() ![]() İlk mesajda müşrikler soğukkanlı ve insaflı bir yaklaşımla "dostlarının" yani Peygamberimizin deli olmadığını düşünmeye çağrıldılar ![]() ![]() "De ki; Sizden hiçbir ücret istemiyorum ![]() ![]() Sizden istediğim ücreti siz kendiniz alınız ![]() ![]() "Benim ücretimi Allah verecektir ![]() Beni görevlendiren O'dur, buna göre ücretimi de verecek olan O'dur ![]() ![]() ![]() "O her şeyin tanığıdır ![]() O her şeyi bilir ve görür, hiçbir şey O'ndan saklı değildir ![]() ![]() ![]() Üçüncü mesajın vurgusu daha şiddetli ve temposu daha hızlıdır ![]() 48- De ki; "Gaybleri çok iyi bilen Rabb'im, gerçeği eğrinin başına çarpar ![]() Size getirdiğim bu mesaj "hak"tır ![]() ![]() Bu ifade son derece tasvirci, somut ve canlıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Arkadan gelen dördüncü mesajın da vurgusu aynı biçimde şiddetli ve temposu bir önceki mesajınki gibi hızlıdır ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Sebe Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#27 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Sebe Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )49- De ki; "Hak geldi, artık batıl hiçbir tarafa doğru kımıldayamaz ![]() Hak çeşitli kılıklarda, çeşitli biçimde geldi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Artık batıl hiçbir tarafa doğru kımıldayamaz ![]() Batılın, eğriliğin işi bitti artık ![]() ![]() ![]() Bu mesaj son derece sarsıcıdır ![]() ![]() Bu gerçekten böyledir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şimdi de bu mesajlar dizisinin sonuncusunu okuyalım: 50- De ki; "Eğer ben eğri yolda isem sapıtmamın zararını kendim çekerim ![]() ![]() ![]() Öyleyse eğer ben sapıtmışsam bu sizi ilgilendirmez ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Hiç kuşkusuz O, her şeyi işitir ve kullarına çok yakındır ![]() İşte ilk müslümanlar yüce Allah'ı böyle algılıyorlardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "O her şeyi işitir ve kullarına çok yakındır ![]() Sure son olarak yine bir kıyamet sahnesi ile noktalanıyor ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Sebe Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#28 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Sebe Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )51- Onları birde paniğe kapıldıklarında görsen! kaçacakları hiçbir yer yok ![]() ![]() 52- "O'na inandık" derler, ama artık iyice uzağında kaldıkları imanı nasıl yakalayacaklardır? 53- Vaktiyle onu inkâr etmişlerdi, o zaman uzaktan karanlığa taş atıyorlardı ![]() 54- Şimdi kendileri ile özlemleri arasına perde gerildi ![]() ![]() ![]() Evet; "Keşki onları görsen!" Sahne, izleyicilerin bakışlarına sunulmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() Şimdi zamanı geçtikten, fırsat kaçtıktan sonra "O'na inandık" derler ![]() ![]() ![]() "Vaktiyle onu inkâr etmişlerdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Şimdi kendileri ile özlemleri arasına perde gerildi ![]() Bu özlemleri zamansız iman girişimleri, gözleri ile gördükleri azaptan yakayı sıyırmak ve yüzyüze geldikleri tehlikeden kurtulmaktır ![]() ![]() "Onlar koyu bir şüphe içinde idiler ![]() Ama dünyadaki koyu kuşkudan sonra şimdi somut realite ile yüz yüzedirler, artık en ufak bir tereddütleri kalmamıştır! Bu kısa, bu çarpıcı, bu yüksek frekanslı mesajla sure noktalanıyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|