Prof. Dr. Sinsi
|
Babanın Çocuğun Yaşamındaki Yeri
Anne babalar çocuklarına eğer yeterli sevgiyi veremezlerse, bu çocuğun bakımevlerinde büyüyen çocuklardan bir farkı kalmaz Ailede sevgiyi görmeyen çocukların, yakın ilişki kurmada, okula uyum sağlamada zorlandıkları, özelliklede dil gelişimlerinde geri oldukları gözlenmektedir İleri yaşlarda görülen psikolojik hastaların bir çoğunun sebebinin çocuktaki sevgi yoksunluğundan kaynaklandığı bilinmektedir Çocukluğunda kendisi yeterli sevgiyi alamamış bir anne, çocuğuna da yeterli sevgiyi vermekte güçlük çeker
Çocuklarınınız kendine güvenen insanlar olması, büyük ölçüde siz anne babaların elinde ana babanın çocuklarına destek olması, ihtiyaçlarını karşılaması yanı sıra çocuklarına zaman ayırması gerekmektedir Yeri geldiğinde çocukla oyun oynamalı, gerektiğinde çocuğun yapmak istediği şeyleri, birlikte yaparak, onunla bir şeyler paylaşmayı bilmelidir
Anne-baba-çocuk iletişiminde yaşanan önemli bir sorun, tutarsızlık sorunudur Bu sorunla anlatılmak istenen, ana babanın çocuğa karşı söylediklerinde, uygulamak istedikleri disiplinde birbirinin zıttı davranışlar istemeleridir Buda çocukta çelişkiye, saldırganlığa ve uyumsuzluğa yol açar
Her ailenin disiplin anlayışı birbirinden farklıdır Bazı ana babalar disiplini sağlamak için ilk önce dayağa başvururlar Çocuklarının disiplinli olmalarını isterler Oysa disiplin denildiğinde; aile de yemek saatlerinin, televizyon izleme saatleri, eve geliş-gidiş saatlerinin belirli bir düzeni olması, herkesin belli bir sorumluluğunun olması, dağıttığını toplaması, anlaşılmalıdır
Ana babalar çocuklarının belli bir disiplin ( düzen ) içinde olmalarını isterler Bu, ancak ana babanın da bu kurallara uymasıyla mümkündür Eğer çocuğun diş fırçalama disiplini alması isteniyorsa, ana babanın da bu disiplini kazanmış olması gerekir Çünkü, disiplinde en etkili yöntem örnek olmaktır Yine eğer çocuğunuzun kitap okuma alışkanlığı kazanmasını istiyorsanız, sizlerin kitap okuyarak onlara örnek olmanız gerekir
Ana babalar çocuk eğitiminde değilseler, disiplini sağlamaları mümkün değildir Zaman zaman sert, katı tutumlar, zaman zaman aynı konularda hoş görü ya da boş vericilik ailenin tutarsız olduğunu gösterir
Evde konulan kuralların süreklilik göstermesi gerekir Burada anlatılmak istenen konular kuralların kalıcı olmasıdır Örneğin, derslerini bitirmeden arkadaşlarıyla oyun oynamak için dışarı çıkamayacağı kuralı konulan bir çocuk, ilk gün derslerini bitirdikten sonra dışarı çıkar 2 gün çok ısrar eder, annesi dayanamayıp izin verir 3 gün annesi bir komşuya gidecektir Çocuğun başında kalsa, oraya geç kalacağından çıkmasına yine izin verir 4 gün dersini yapmadan yine dışarı çıkmak ister Ağlamalar ve ısrarlar başlar Anne çocuğa bağırıp, tehdit eder Sonuçta çocuk dışarı çıkmaz ama dersini de yapmaz
Bazen de konulan kurallar, aaafi bir şekilde değiştirilmektedir Böyle yapıldığında çocuk artık kurallara uymaz, sürekli isyan eder Örneğin; akşamları saat 21:00'de yatma kuralı konmuş olan bir çocuk, eve bir konuğun gelmesi, gidilecek bir yerin olması veya televizyonda izlenen bir film nedeniyle kurala uymadı ve yatma saati sürekli bir tartışma konusu oldu Oysa, eve gelen konuklar, televizyonda izlenen programlar veya gidilecek yerle kuralı bozmamalı ve çocuk yatırılmalıdır
Bazen de Ana babalar yapılmaması istenen bir şeyin herhangi bir nedenle yapılmasına izin verirler Çocuğun çok ağlaması, evde misafirlerin olması Ana babanın o anda çocukla uğraşmak istememesi gibi nedenlerle yasaklanan davranışı çocuklarının yapmasına izin verirler Çocuk da ana babanın bu yanlış tutumunu kullanır
Örneğin; ana babanın misafirlerin yanında kendisine kızamayacaklarını bildiği için bu zamanlarda izin isterler Ağlamasına dayanamayacaklarını bildiği için, sürekli ağlar, öfke nöbetleri gösterir
Yada çocuğa çarşıya çıktıklarında her gördüğü satıcıdan bir şey istemesi konusunda bir kural konmuştur Fakat, çocuk yine de her simitçinin, baloncunun, oyuncakçının, önünde ağlar Anne önce verdiği kararı bozmasa da yavaş yavaş çevresindekilerin bakışlarından rahatsızlık duyar, bu defalık "diyerek balonu alır Böylece çocuk ağlayarak istediklerini elde edeceğini anlar, ve ağlamaya devam eder
Bazı Ana babalar çocuklarını belli bir disipline alıştırmak için, yanlış yollar izler
Çocuğun olumsuz bir davranışı karşısında, kızarak, bağırarak "ben sana gürültü yapma demedim mi?", "üstünü kirletme demedim mi?" gibi sözlerle ikaz eder Bir süre sonra, bu davranışlar çocuklarda alışkanlık olur ve bağırıp çağırmalara artık aldırmaz
Ya da, çocuklar korktuğu bir şeyle tehdit edilirler "Bir daha yaparsan ellerini kırarım", "akşam babana söyleyeceğim" gibi tehditler önceleri çocukta korku uyandırırsa da daha sonra etkisi kalmaz
Bazen de çocuğun istenilen davranışı göstermediği ya da olumsuz bir davranış yaptığı zaman "artık senin annen olmayacağım ", "sen benim çocuğum değilsin " gibi sözler, çocuk üzerinde oldukça fazla olumsuz etki yaratır Çocuk kendini dışlanmış hisseder
Eğer ana babalar, çocuklarına disiplin kazandırmak adı altında, bu olumsuz tutum ve davranışları gösteriyorlarsa, çocuklarından da olumlu davranışlar sergilemelerini beklememelidirler
Unutmamalıdır ki, çocuklar "sevgi" ile büyür Sevgi ve hoşgörü çerçevesi içinde katı kurallar olmadan, tutarlı bir yönlendirmeyle olumlu bir eğitim sağlanabilir
|