![]() |
Kuraklık Ve Sonuçları |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kuraklık Ve SonuçlarıKuraklık A ![]() Kuraklık, canlıların yaşamı üzerinde çok büyük olumsuz etkileri olan, in*sanların çeşitli etkinliklerini sınırlayan önemli ekolojik sorunların yaşanmasına neden olan ve her an afete dönüşebilen bir klimatolojik-meteorolojik doğal tehlikedir ![]() Çok yavaş gelişerek belirli bir süreçte oluşan bu doğal olayın, devam süre*si uzadıkça sonuçları da çok tehlikeli boyutlara ulaşmaktadır ![]() ![]() Özellikle son yıllarda, yaygın ve şiddetli bir biçimde dünyanın birçok böl*gesinde olduğu gibi, ülkemizin de bazı yerlerinde etkili olan kuraklığın, bugü*ne kadar her yerde geçerli olabilecek bir tanımı yapılamamıştır ![]() ![]() Ancak bütün tanımlarda, iklim dalgalanmalarına bağlı yağış yetersizliği bu olayın temel nedeni olarak gösterilmektedir ![]() ![]() Burada belirli bir süre içinde ölçülen yağış değerleriyle, uzun yıllar boyun*ca saptanan yağış değerlerinin ortalaması arasındaki sapma, yağış yetersizliğini belirlemekte ve bir ölçü olarak alınmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() Havanın herhangi bir andaki bulundurduğu nemin ifadesi olan havanın nemlilik derecesi ile, yağış miktarı, buharlaşma + terleme (evapotranspirasyon) sonucu kaybedilen su miktarı arasındaki ilişkiye bağlı olarak ortaya çıkan zemi*nin nemlilik derecesi, kuraklığın belirlenmesinde iki önemli etkendir ![]() ![]() Kuraklık konusunun anlaşılabilmesi için, ilk olarak birbirine karıştırılan, kuraklık (drought), kuraklaşma (aridity) ve çölleşme (desertification) kavram*larının ne ifade ettiğinin çok iyi bilinmesi gerekir ![]() Kuraklık; yağış azlığına ve diğer görülemeyen bazı nedenlere bağlı olarak belirli bir süreçde gelişmekte ve geçici bir süre devam etmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() Kuraklaşma; genellikle ortalama yağıştaki azalma ya da, kullanılabilir su*yun yetersizliğine neden olan ve süreklilik gösteren iklim koşullarının ifadesi*dir ![]() ![]() ![]() Çölleşme; Çölleşme, insanların yaşadıkları yerlerde, çeşitli doğal beşerî et*kenlerle ortaya çıkan ve yağış azalmasına bağlı olarak beliren kuraklığın ileri boyutlara ulaşması olarak kabul edildiği için, bu kitaptaki "çöl" kavramından sı*cak çöller, çölleşme kavramından da bunların oluşum süreci kastedilmiştir ![]() ![]() ![]() Suyun bulunduğu vahalar dışında çöl bölgeleri, insanların yaygın olarak yaşadığı yerler değildir ![]() ![]() Çölleşme kavramıyla kuraklık kavramı genellikle birbirine karıştırılmakta*dır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şüphesiz en önemli ekolojik sorunların başında çölleşme gelmektedir ![]() ![]() Bu konudaki çalışmalardan Dünya'da, çölleşmeden 65 milyon hektarlık bi*rinci sınıf tarım arazisinin etkilendiği, bundan da 1 Milyar civarındaki nüfusun risk altında olduğu gerçeği ortaya çıkmaktadır ![]() Sık sık kıtlıkla çölleşme arasında da bir bağ kurulmaya çalışılmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() Dünyadaki çöller genel olarak beş geniş alanda yer almaktadır ![]() Büyük Sahra ile doğuya doğru yayılan Arabistan ve Orta Asya Gobi, Faklamakan çölleri Namib Çölü, Karroo, Kalahari (Güney Afrika) çölleri Atakama, Patagonya (Güney Amerika) çölleri Mojave, Sonoran (Meksika ve Güney Batı ABD) çölleri BAvustralya'nın iç kesimlerindeki çöller Bütün çöller çok sıcak ve güneşli değildir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Örneğin; Atakama (Şili-Peru), Kıyı Sahra (Kuzeybatı Afrika) Namib Çölü (Kuzeybatı Afrika) ve Sonaran Çölü (Kaliforniya) bu tip çöllere örnektir ![]() Atakama Çölünün bazı bölgelerinde bugüne kadar hiç yağış ölçülmemiş-tir ![]() ![]() ![]() B ![]() Kuraklık konusunun daha iyi anlaşılabilmesi için, kuraklığın temel neden*leri ve kuraklığın görüldüğü yerler hakkında bilgi sahibi olmak gerekir ![]() ![]() ![]() Geniş Boyutlu ve Sürekli Atmosferik Sübsidans 30° ile 35° kuzey ve güney enlemleri arasında yer alan yüksek basınç ku*şağının genişlemesine bağlı olarak (subtropikal atmosferik subsidansın (çökme) daha geniş alanı etkilemesiyle) görülen yağış azlığı sonucunda daha geniş alan*larda kuraklık yaşanabilir ![]() ![]() ![]() ![]() Kutup bölgeleri de, soğuk havanın çökmesi sonucu oluşan yüksek basın*cın etkisiyle yağışın çok az görüldüğü, devamlı olarak fizikî kuraklığın yaşan*dığı kurak bölgelerdir ![]() ![]() Sınırlı Boyutlu Orografik Sübsidans Yöresel etmenlere bağlı olarak oluşan sübsidans (çökme) sonucu devamlı kurak bölgeler oluştuğu gibi, hava kütlelerinin geliş yönüne göre de bazı yerler*de geçici kuraklıklar yaşanmaktadır ![]() Bu tip sübsidans, dağ engelleri ya da diğer fizyografik koşullara bağlı ola*rak oluşmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ancak bu durum, etrafı dağlarla çevrili depresyonlar ile denizel etkinin iç kesimlere geçmesini engelleyen sıra dağların bulunduğu yerler için de söz konusudur ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Kuraklık Ve Sonuçları |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kuraklık Ve SonuçlarıAtmosferdeki hava sistemleri ve bunların hareketi Yağış oluşumuna neden olan ve yağışı yönlendiren sürekli, yan sürekli ve gezici alçak basınç merkezleri ile bunlara bağlı cephe sistemlerinin etkileme*diği alanlar, kuraklığın yaşandığı veya yaşanabileceği yerlerdir ![]() ![]() Bunun yanında kış kuraklığının yaşanmasının nedeni ise, kışın Akdeniz depresyonları ile İzlanda depresyonlarının ve kutupsal cephe salınımlarının beklenilen periyoda ve sıklıkta etkili olamaması, bunun yerine soğuk ve kurak özellik taşıyan Sibirya antisiklonunun etkili olmasıdır ![]() Denizden Uzaklık (Karasallık) Kurak bölgelerin oluşmasının ve kuraklık yaşanmasının en önemli neden*lerinden birisi de, yeterli derecede nem taşıyan hava akımlarının çeşitli neden*lerle belirli yerlere kadar ulaşamamasıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Soğuk Su Akıntıları Soğuk su akıntıları da kurak bölgelerin oluşmasında, ya da kuraklığın ya*şanmasında önemli bir etkendir ![]() ![]() Bu akıntı sistemlerinin bazı yıllarda normalden sapması yağış koşullarını değiştirmekte, çöllere yakın alanlarda da kuraklığın yaşanmasına neden olmak*tadır ![]() ![]() C ![]() Bugüne kadar kuraklık; meteorolojik, tarımsal, hidrolojik, coğrafîk hattâ sosyal ve ekonomik yönden farklı biçimlerde tanımlanmış ve farklı, isimler al*tında değerlendirilmiştir ![]() Bu tanımlar bir değişkeni ya da birçok değişkeni içerdiği gibi, bunların za rarlı etkilerini de içeren çok sayıda kritere göre yapılmaktadır ![]() ![]() Genel olarak aşağıda özetlenen dört esas kuraklık türünden söz edilebilir Meteorolojik kuraklık Bir yerde, belirli bir sürede ortalamaya göre yağıştaki azalmanın kriter ola*rak alındığı kuraklıktır ![]() ![]() ![]() Tarımsal kuraklık Bitkiler ile meralar, çayırlar ve diğer tarımsal işletmelerin su ihtiyaçlarının karşılanamaması olayıdır ![]() ![]() ![]() Hidrolojik kuraklık Yer üstü ve yer altı sularındaki azalmanın ölçü olarak alındığı kuraklık olup hidrolojik açıdan yeterli suyun bulunmasıdır ![]() ![]() Kıtlık İnsanların sosyal ve ekonomik her türlü etkinliklerini olumsuz yönde etki*leyebilecek, ölüme kadar götürebilecek nitelikteki gıda eksikliğidir ![]() ![]() ![]() Dünyadaki hava olaylarını ve iklimi yönlendiren iklim etmenleri (güneş ışınlarının geliş açısı ve enlemsel değişikliği, karaların ve su kütlelerinin dağılı*mı, okyanus akıntıları, hâkim rüzgârlar, alçak ve yüksek basınçların yerleri, orografi ve yükseklik) çok sayıda iklim tipleri ile iklim bölgelerinin ve kuşakla*rının ortaya çıkmasına neden olmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() Nemli, yarı nemli ve yarı kurak bölgelerde belli bir süre içinde görülen yağış yetersizliği kuraklığa neden olurken, kurak bölgelerde ve çöl bölgelerin*de yaşanan yağış azlığı daha da ağır yaşam koşullarına neden olabilmekte ve çöller genişlemektedir ![]() Bilindiği gibi Atmosferdeki hava kütleleri ve parselleri sürekli hareket ha*lindedir ve genel dolaşım adı verilen bu hareket bir düzen içinde sürmektedir ![]() ![]() Yağıştaki azalma belli bir süre devam ettiği takdirde o yerde kuraklık söz konusu olmaktadır ![]() ![]() ; D ![]() Kuraklık yavaş gelişen tehlikeli bir meteorolojik olay olmasına rağmen, in*sanlara ve çevreye en fazla zarar veren doğal afetlerin başında gelmektedir ![]() Çünkü kuraklığın bir yerde ne zaman başladığı ve ne zaman biteceği tam olarak bilinememektedir ![]() ![]() Dünyada gittikçe artan tatlı su açığı nedeniyle, zaten oldukça sınırlı olan mevcut tatlı su varlığı, ihtiyacı karşılamaktan çok uzak kalmakta, üretimde düşme, kıtlık ve açlık yaşanmaktadır ![]() ![]() ![]() Bir yörede, bir bölgede veya bir ülkede görülen kuraklık sadece orada yaşa*yanlar için değil, gelişmiş ve gelişmekte olan bütün ülkeler, dolayısıyla dünya*daki bütün insanlar için önemli sorunlar doğuran bir doğal tehlikedir ![]() ![]() Yine içinde bulunduğumuz çağda, bütün ülkeler arasında değişik boyutta ekonomik, sosyal ve kültürel ilişkiler vardır ![]() ![]() Kuraklığın yaşandığı bir ülkeden doğan akarsuyun taşıdığı su miktarı aza*lacak, ancak o ülkeye yetebilecek hale gelecektir ![]() ![]() ![]() Görüleceği gibi, kuraklık çok ciddî yaşamsal sonuçlar doğurmaktadır ![]() ![]() İnsanlık tarihi boyunca önemli kuraklıkların yaşandığı dönemlerde, ülke içinde ve ülkeler arasında su sorunuyla ilgili kargaşa ve anlaşmazlıkların yaşan*dığı, kavgaların ve savaşların olduğu, büyük medeniyetlerin yok olduğu ve büyük göçlerin yaşandığı bilinmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Kuraklık Ve Sonuçları |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kuraklık Ve SonuçlarıÖrneğin; 1968-1974 yılları arasında Afrika'nm Sahara bölgesinde yer alan Sahel'de yaşanan kuraklıkta bu bölgede sadece, 1973 yılında 5 milyon büyük*baş hayvan, 100 bin dolayında insan ölmüştür (Smith, 1998) Kuraklığın verdiği zararlar aşağıdaki şekilde özetlenebilir ![]() Su kaynaklan azalır, tarımsal üretim düşer Sanayide gerileme olur Kullanma suyu yetersizliğinden kaynaklanan kirlilik sonucu, salgın has*talıklar da artış olur ![]() Enerji üretiminde azalma görülür Doğal bitki örtüsü ve hayvan varlığı zarar görür Doğal dengenin bozulmasına bağlı olarak büyük ekolojik sorunlar ortaya çıkar ![]() Ulusal ve uluslararası boyutta ekonomik ve sosyal dengenin bozulması*na bağlı olarak sosyal sorunlar yaşanır ![]() Uzun süren ve çok geniş alanlarda etkili olan büyük orman ve çalı yan*gınları görülür ![]() Üretimdeki düşmeye bağlı olarak, yaşanan kıtlık, yetersiz beslenme ve aç*lık sonucu hastalık ve ölüm olayları normal bir olay olarak ortaya çıkar ![]() Yeterli bedensel temizlik ve hijyenik ortam sağlanamayacağı için salgın hastalıklar baş gösterir ![]() Ülkeler arasında ve özellikle de komşu ülkeler arasında su paylaşımından dolayı büyük sorunlar yaşanır ![]() Dünya Gıda Programının hazırladığı Açlık Haritasına göre, açlık sorunu*nun en ağır bir biçimde yaşandığı ülkeler, kuraklığın çok etkili olduğu Afri*ka'nın Sahara bölgesi ile Asya kıtasında yer alan bazı ülkelerdir ![]() ![]() ![]() ![]() E ![]() a ![]() Türkiye, makro ölçekte yazlan sıcak ve kurak, kışlan ılık ve yağışlı geçen Akdeniz ikliminin özelliklerine sahiptir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Türkiye'de yaz kuraklığı normal bir iklim özelliğidir ![]() ![]() Daha önce açıklanan ve kuraklığa neden olan genel etmenlerin (soğuk su akıntılarının etkisi dışında) hemen hepsi, ülkemizdeki kurak bölgelerin oluş*masında ve kuraklığın sık ve yaygın bir biçimde yaşanmasında etkili olmak*tadır ![]() ![]() Belirli bir dönemde 30°-35° kuzey enlemleri arasında yer alan sübsidans alanı (yüksek basınç kuşağının)nın kuzey enlemlere doğru genişlemesi Orografik özellikleri nedeniyle birçok yerde sınırlı sübsidansın oluşması, Yağışa neden olan gezici alçak basınçların ve cephe sistemlerinin orog*rafik engeller nedeniyle etkili olamaması, İç ve doğu bölgelerimizin denizden (denizel etkiden) uzak olması ![]() b ![]() Türkiye'de kışın görülen yağışların ana kaynağı, Atlas Okyanusu kökenli denizel kutbî (mP) ve Akdeniz oluşumlu Akdeniz hava kütlesi (Med)dir ![]() ![]() ![]() Bu sistemlerin soğuk mevsimde beklenilen yerde, zamanda ve biçimde et*kili olmaları durumunda, kuraklık söz konusu olmamakta, istenilen etkinlikte ve zamanda görülmemeleri nedeniyle ise, kış kuraklığı yaşanmaktadır ![]() Doğu Anadolu, İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri, bu nemli hava kütlelerinin etkisine daha kapalı olduğu için, genel olarak kuraklığın sık ve yaygın olarak görüldüğü bölgelerdir ![]() Türkiye'de yaşanan yaz kuraklığının asıl nedenleri ise genel hatlarıyla aşağıdaki şekilde özetlenebilir ![]() Kutupsal cephe ile İzlanda depresyonlarının 50° N enleminin kuzeyine çekilmesi ve Azor yüksek basıncının Akdeniz ve Orta Avrupa üzerinden Türki ye'yi etkilemesi sonucunda Akdeniz depresyonlarının etkili olamaması ![]() Yaz süresince Muson rejimine bağlı olarak oluşan Asya termik alçak ba*sıncının bir uzantısı olan, sıcak ve kuru özellik gösteren Basra alçak basıncının etkili olması ![]() Yaz süresince Basra alçak basıncı ile Azor yüksek basıncının birlikte et*kili olması ![]() Kışın ve İlkbaharda yaşanan kuraklık ise, hem Azor yüksek basıncının, hem de Sibirya yüksek basmanın, ya da ikisinin aynı zamanda Türkiye'ye yer*leşerek (bkz ![]() ![]() ![]() ![]() Türkiye'nin yağış ve kuraklık koşullan üzerinde etkili olan ve yukarıda açıklanan küresel etmenlerin yanında, yağış şiddeti ve dağılımı üzerinde büyük etkileri olan fiziki coğrafya etmenlerinden ve bunların etkileyiş biçiminden de kısaca söz etmek, konunun daha iyi anlaşılmasını sağlayacaktır ![]() ![]() Üç tarafının denizlerle çevrili olması Kuzey ve güneyden kıyıya paralel olarak uzanan dağların bulunması Batı Anadolu'da dağların kıyıya dik uzanması Ortalama yüksekliği 1100 metre dolayında (Doğu Anadolu Bölgesi'nde 2000 m) derin vadilerle yarılmış bir plato özelliğinde olması Çok sayıda, etrafı dağlarla çevrili depresyonların ve geniş düzlüklerin bu*lunması ![]() Akdeniz ve Karadeniz üzerinden gelen nemli havanın, kıyıya paralel olarak uzanan dağların rüzgâr alan yamaçları boyunca yükselmesiyle buralarda kuv*vetli orografik yağışlar görülmektedir ![]() ![]() Subsidansa bağlı olarak görülen yağış azalması, nemli havanın, etrafı dağ*larla çevrili olan çukur alanlara ve vadi yamaçlarından vadi tabanlarına doğru inmesi sırasında da görülmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Kuraklık Ve Sonuçları |
![]() |
![]() |
#4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kuraklık Ve SonuçlarıC ![]() Ülkemizde kuraklık konusunda yeterli olmamakla beraber çok sayıda çalış*ma yapılmıştır ![]() ![]() Bu çalışmaların esasını, değişik kuraklık indisleri kullanılarak çizilen ku*raklık haritaları oluşturmaktadır ![]() ![]() ![]() Kurak iklim koşulları, yılın önemli bir bölümünde etkili olmaktadır ![]() Kuraklığın süresi ve şiddeti göz önüne alındığında; kuraklıktan en çok Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Akdeniz ve Ege bölgelerinin kıyı kuşağı, İç Anadolu Bölgesi, Trakya ve Doğu Anadolu Bölgesi'nin bazı çukur alanları et*kilenmektedir ![]() Nişancı (1976-1977) Türkiye'de Kurak (ya da nemli) Alanların Dağılışı ad*lı çalışmasında Türkiye'nin kurak alanlarının dağılışını gösteren bir harita hazır*lamıştır ![]() ![]() Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü Aydeniz metoduyla kuraklığı incelemiş; kuraklığın dağılımıyla ilgili haritalar üretmiştir ![]() Türkeş (1990) Türkiye'de Kurak Bölgeler ve Önemli Kurak Yıllar adlı ça*lışmasında, Erinç formülüne göre kuraklık haritaları çıkarmıştır ![]() ![]() yağış Etkinliği P= yıllık yağış tutan (mm) Tom= Ortalama maksimum sıcaklık (°C) Erinç, indis sonuçlarını vejetasyon formasyonlarının yayılış alanları ile kar*şılaştırarak, yağış etkinliği bakımından aşağıdaki sınıflara ayırmıştır ![]() Jm_ Sınıf Vejetasyon <8 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 8-15 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 15-23 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 23-40 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 40-55 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 55 < ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yıllık kuraklık üzerinde yapılan bu çalışmanın sonuçlan aşağıdaki şekil*de özetlenebilir ![]() ![]() ![]() İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu'nun büyük bir kısmı, İğdır civan ve bazı depresyonlar yan kurak (Im=15-23) alanlardır ![]() Türkiye'nin büyük bir kısmını yan nemli (23-40) alanlar oluşturmaktadır ![]() Batı Torosların ve Karadeniz dağlarının denize bakan yamaçları ve doğu Anadolu Bölgesi'ndeki dağlık alanlar, nemli ve çok nemli (Im= 40-55) alanlar Aylık kuraklık indis haritaları incelendiğinde ise aşağıdaki sonuçlar çık*maktadır ![]() Haziran ayında kabaca Ege ve Akdeniz kıyı kesimi tam kurak olmak üze*re yurdumuzun güney yarısı kurak görülmektedir (Şekil 99) ![]() Temmuz ve Ağustos aylarında kuraklığın etkili olduğu sınır, tam ku*raklık etkili olmak üzere Kuzey Anadolu dağlık kuşağına kadar kaymaktadır (Şekil 100) ![]() Eylül ayından itibaren kuraklık sının tekrar güneye kaymakta ama hem tam kurak, hem de kurak alanlar çok geniş yer kaplamaktadır (Şekil 101) ![]() Ayrıca 1956 -1985 yıllan arasında yapılan kuraklık İndis haritalarına da* yanarak kuraklığın 1956, 1970, 1973, 1984 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() olduğu ortaya çıkmaktadır ![]() Yıllık ve aylık kuraklık çalışmalarının sonuçlarına göre Türkiye'deki tam kurak, kurak, yarı kurak, yan nemli, nemli ve çok nemli alanlar; Yıllık ortalama indis değerlerine göre, Türkiye'de tam kurak sayılacak yerler yoktur ![]() ca (Iğdır), Karapınar, Ereğli (Konya) ve çevreleridir ![]() Yarıkurak alanlar; İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleriyle Doğu-beyazıt-Tuzluca çevresi ve Merzifon-Amasya-Tokat çevrelerinde yer almaktadır ![]() ![]() Yarı nemli alanlar Ege, Marmara Bölgesi, Akdeniz Bölgesi, Göller yöresi, Karadeniz Bölgesi'nin güney yansı, Yukarı Kızılırmak Bölümü ve Van çevresi*dir ![]() ![]() Aylık indis değerlerine göre; Kasım-Mart periyodunda Türkiye'nin he* men her yeri yarı nemli, nemli ya da çok nemlidir ![]() lanpınar, Konya Ereğli, Niğde ve Karapınar çevrelerinde yağışlı mevsimde bile, yağış açığı görülmektedir ![]() Ülkemizde Nisan ayı ile birlikte kuraklık, etkisini göstermeye başlamakta*dır ![]() Yukarıda belirtilen durumlar, ortalama sonuçlardır ![]() ![]() Meteoroloji Genel Müdürlüğünce yapılan bir çalışma 1960-1990 yıllan ara*sında yaşanan kuraklıkların, en çok İç Anadolu ve Doğu Anadolu Bölgelerinde, en az ise, Akdeniz ve Marmara Bölgelerinde yaşandığını gösteriyor ![]() E Kuraklıktan Korunma Kuraklık esas olarak, sürekli ve gittikçe artan bir yağış azlığına bağlı olarak ortaya çıkan bir meteorolojik süreçtir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Günümüzde, iklimdeki bozulma ve dalgalanmalara bağlı olarak oluşacak kuraklıktan kaçılması mümkün görülmemektedir ![]() ![]() Meteoroloji kuruluşlarınca geçmiş yıllara bakılarak yaşanan kuraklık*lar incelenmeli, kurak dönemlerin periyodik olup olmadığı araştırılmalıdır ![]() ![]() Eğer yaşanacak kuraklık yapılan çalışmalarla bir yıl öncesinden tahmin edilebiliyorsa, ürün seçiminde su eksikliğine dayanıklı ve az su isteyen bitkile*rin tarımı teşvik edilmelidir ![]() ![]() Kuraklığa duyarlı, her zaman kuraklığın yaşanabileceği bölgelerde (ku*rak, yarıkurak) su yönetimine ayrı bir önem verilmelidir ![]() ![]() Kuraklığın su yetersizliğine neden olması yanında, diğer bazı boyutları*nın da olduğu göz önünde bulundurulmalıdır ![]() ![]() ![]() Buharlaşmanın yağışlardan fazla olması da kuraklığı doğuran önemli bir etken olduğundan, su ortamlarından olan buharlaşmayı azaltan önlemler alın*malıdır ![]() Bireyden başlamak üzere, toplumun her kesiminin ve devletlerin bu sı*nırlı doğal kaynağı (suyu) çok iyi bir biçimde kullanması ve değerlendirmesi te*mel görev olmalıdır ![]() |
![]() |
![]() |
|