Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
hareketleri, türkiyede, yerleşme

Türkiye'de Yerleşme Hareketleri

Eski 09-06-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türkiye'de Yerleşme Hareketleri







Türkiye'de Yerleşme Hareketleri

TARİHÇESİ
Tarih boyunca Asya ile Avrupa kıtaları arasında hem fiziksel hem de kültürel olarak köprü görevi yapmıştırAyrıca çeşitli iklimlere ve verimli tarım topraklarına sahiptir

Yapılan kazılar Karain Mağrasının ğünümüzdeden 100 150 bin yıl, Yarımburgaz Mağrasının ise 250 bin yıl önce insanlar tarafından doğal barınak olarak kullanılmıştır

Türkiye de tarih öncesi yerleşmeler iki grupta incelenebilir:

MAĞRA YERLEŞMELERİ

HÖYÜK YERLEŞMELERİ

Türkiye'de Yerleşme
İnsanların, çok farklı türdeki konutlarda, yaşamlarını toplu ya da dağınık şekilde sürdürmelerine yerleşme denir

Yerleşmeyi etkileyen faktörler

1 iklim
Yerleşmeyi etkileyen en önemli faktördür Dünya'da Orta kuşak karalarında iklim şartları uygun olduğundan, nüfus fazla iken çöllerde, kutup bölgelerinde bataklıklarda ve yüksek dağlık alanlarda, iklim şartları uygun olmadığından, nüfus çok azdır Yine, Ekvatoral bölgede O -1000 m yükseltiler arasında, aşırı nemli ve bunaltıcı bir iklim etkili olduğundan, Amazon ile Kongo havzalarında da nüfus azdır

2 Yeryüzü şekilleri
Dağlık, çok engebeli ve yüksek sahalar, yerleşmelerin kurulmasını ve gelişmesini önemli ölçüde engellemektedir Buna karşılık düz ovalık alanlarda tarım, ulaşım, sanayi faaliyetleri daha çok geliştiğinden nüfus fazladır Doğu Anadolu ve Karadeniz bölgelerinde nüfus yoğunluğunun az, Marmara ve Ege bölgelerinde fazla olması buna örnektir

3 Toprak
Verimsiz toprakların bulunduğu yerler, nüfusça tenha iken (Tuz Gölü çevresi), verimli toprakların bulunduğu yerler nüfusça zengindir (Çukurova ve Ege ovaları gibi)

4 Ekonomik Kaynaklar
Ekonomik kaynakların fazla olduğu, sanayi, ticaret faaliyetlerinin yoğun olduğu, maden ve enerji kaynaklarının çok bulunduğu yerlerde nüfus yoğunluğu artmaktadır Ülkemizde Marmara Bölgesi ile Zonguldak, Karabük, Ereğli, Batman gibi merkezlerin nüfusça yoğun olmaları ekonomik kaynakların çok olmasındandır Ekonomik kaynakların yetersiz olduğu bölgelerde, halk geçimini temin etmek için göç etmekte ve nüfusları azalmaktadır

TÜRKİYE’DE YERLEŞME ŞEKİLLERİ

Türkiye’de yerleşmeler iki ana grup altında toplanmaktadır:

Kır yerleşmeleri ve şehir yerleşmeleri

1 Kır yerleşmeleri;
Ülkemizde, nüfusu 10000'in altında olan yerleşmelere denmektedir

Kır yerleşmeleri, tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin birlikte yapıldığı ya da ön plana çıktığı yerleşmelerdir

Kırsal yerleşmelerin bazılarında yerleşik hayat tarzı (köy gibi), bazılarında konar - göçerlik veya yaylacılık gibi yarı yerleşik tarz görülür

Ülkemizde 1980 nüfus sayımına göre, 35 bin civarında köy yerleşmesi vardır

Kırsal kesimde yerleşmeler toplu ve dağınık olmak üzere ikiye ayrılır

Toplu Yerleşme: Evlerin birbirine yakın olduğu yerleşme biçimidir Suyun az olduğu yerlerde ve arazinin düz olduğu ovalık alanlarda insanlar toplu olarak yerleşmişlerdir

Türkiye'de İç Anadolu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde su kaynakları az olduğu için toplu yerleşmeler fazladır
Dağınık Yerleşme: Suyun (yağışların) bol olduğu yerlerde, arızalı ve eğimli bölgelerde, evlerin birbirinden uzak olduğu bahçeler içerisinde insanlar dağınık olarak yerleşmişlerdir

Türkiye'de Karadeniz Bölgesi, dağınık yerleşmenin en yaygın olarak görüldüğü yerdir Dağınık yerleşmede su fazlalığı ve yerşekillerinin engebeliliği etkilidir

Kırsal yerleşme çeşitleri

a Köy altı yerleşmeleri:
Çiftlik, mezra, kom, divan, oba, yayla gibi yerleşmelere denir Bunlar köylerden küçüktür Daha çok, hayvancılık amaçlı veya yazları serinlemek amacıyla kurulmuştur Doğu Anadolu, G Doğu Anadolu, Karadeniz ve Akdeniz bölgelerinde yaygındır tarım ve hayvancılık işlevlerinin birlikte yapıldığı ya da birinin diğerine göre ön plana çıktığı yerleşmelerdir Bu yerleşmelerde genel olarak nüfus azdır ve çoğu kez birkaç yüz kişi ile birkaç bin kişi bulunmaktadır Kır yerleşmelerinde nüfusun az olması, bu alanlardaki kaynakların ancak belli sayıda insanı beslemesinden ileri gelmektedir Başka bir anlatımla kırsal alanlar, belli sayıda nüfusu besleme potansiyeline sahiptir Nüfus arttığında ise kır yerleşmelerinden şehirlere doğru göç başlamaktadır Kır yerleşmelerinin özelliklerini doğal çevre ile insanların kültürel ve ekonomik yapısı belirlemektedir Örneğin; hayvancılığın etkin olduğu engebeli ve kurak bölgelerde geçici kır yerleşmelerine rastlanılır Çünkü, insanlar hayvanlarını otlatmak için sürekli dolaşmak zorundadır Buna karşılık tarımın egemen olduğu bölgelerde devamlı ve toplu yerleşmeler kendini göstermektedir

Ülkemizdeki kırsal alanlarda devamlı ve geçici olmak üzere iki farklı kır yerleşme şekli mevcuttur Devamlı iskan edilen kır yerleşmeleri, köy ve mahallelerden oluşur Çoğunlukla yaz mevsiminde yerleşilen geçici yerleşme tipleri; mezraa, kom, oba, yaylak olarak adlandırılır Kışın yerleşilen geçici yerleşmelere de kışlak denir

Köy altı iskan şekli, bir köyü oluşturamayacak kadar küçük olan bir yerleşme birimidir Bunlar, bir veya birkaç evin bir araya gelmesinden oluşur Köy altı yerleşmelerinde tek ev ve eklentisini oluşturan iskan çekirdeği şöyle meydana gelmiştir:

1 Baba ocağından ayrılan yeni bir ailenin iskanı,

2 Aileler arasında toprak bölüşümü nedeniyle meydana gelen ayrılmalar,

3 Nüfusun artması ile bir veya birkaç ailenin başka bir alana yerleşmesi,

4 Bahçe tarımına bağlı olarak evlerin bahçe içerisine veya kenarına yapılması,

5 Devlete ait topraklarda, özellikle orman alanlarında arazi kazanmak amacıyla yerleşmelerin kurulmasıdır

Birkaç ev ve eklentisi şeklinde olan iskan grupları ise göçebe veya gurbetçi bir ailenin toprağa yerleşmesi, tek ev ve eklentilerinin yanına yeni evlerin inşa edilmesi sonucu meydana gelmektedir

Mahalle: Köy altı iskan şekli ile köy arasında bir yerleşmedir Bu yerleşme birimi, çoğu kez küçük iskan gruplarından oluşur Mahalleler, hem akrabaların bir araya toplanmasından hem de sosyal ve ekonomik dayanışma içinde bulunan ailelerin birleşmesinden meydana gelmiştir Bu yerleşim birimi, kurulduğu yere ve hane sayısına göre çok değişik özellik gösterir Şöyle ki, bazı mahalleler, bir yamacın eteğinde veya bir akarsu vadisi boyunca yer alır Bazı mahalleler de birkaç meskenden oluşan küçük gruplar şeklindedir

Diğer köy altı yerleşmeleri Köy altı yerleşmeleri, kuruldukları yere ve halkın geçim özelliğine göre sınıflandırılır Bunlar; çiftlik, kom, mezraa, divan, oba, canik, yayla, ağıl,dam ve bağ evidir Bu tipteki köy altı iskan şekillerinin çoğu, aynı zamanda geçici iskan birimlerini de oluşturur

Bu gruptaki belli başlı yerleşme şekilleri ve özellikleri şöyledir:
Çiftlik: Hayvan beslenen ve tarım yapılan geniş bir alan içindeki yerleşim birimidir Bunlar, çoğunlukla Akdeniz ve İç Anadolu bölgeleri ile Trakya ve Batı Anadolu’da bulunur Yayla: Yazın hayvan otlatılan alanlarda kurulan geçici yerleşme birimidir

Ülkemizde çok farklı yayla yerleşmeleri görülür Doğu Anadolu’da 2500 m’den yüksek alanlarda taştan yapılmış yayla meskenler hakimdir Toros ve Kuzey Anadolu dağlarındaki yaylalar, ormanlık alanlarda ve ormanın üst sınırındaki otlaklarda yer alır İç Anadolu’da doğal bozkırların üst kesimindeki alanlarda da yaylalara geçilir Yaylacılık etkinlikleri, köyün dışındaki yüksek alanlarda hayvan otlatmak amacıyla gelişmiştir İlkbahar sonundan itibaren hayvan oylatmak için yüksek alanlara çıkan aileler, hem hayvanlarını otlatırlar hem de hayvansal ürünleri değerlendirirler Bazen de yayalanın uygun alanlarında sebze (patates, fasulye) yetiştirilir Bu aileler, yaz sonu ve sonbahar başlarından itibaren hayvanlarıyla köylerine dönerler Yaylacılık etkinliklerinin yapıldığı Toroslarda, yazın Yörüklerin kaldığı çok sayıda geçici yerleşmeler kurulmuştur Son yıllarda, Toros dağlarında yayla yerleşmelerine ayrı bir önem verilmiştir

b Köyler

Bucak ve nahiyeler
Kırsal meskenlerin yapımında kullanılan malzemeler doğal çevre ile yakından ilişkilidir Çevrede taş malzemeler yaygınsa konutlarda taş kullanılır Ormanlık yörelerde meskenlerde daha çok ahşap kullanılır Taş ve ahşap malzemenin bulunmadığı yarı kurak bölgelerde, meskenlerde kerp iç malzeme kullanılır

Taş meskenler: Köylerimizde çok rastlanan mesken tiplerinden biri olup, daha çok Akdeniz, Ege ve Doğu Anadolu bölgelerinde rastlanır

• Ahşap meskenler: Ahşap köy meskenlerinin en yoğun olduğu yerler ormanlık yörelerimizdir Daha çok, Karadeniz, Akdeniz, Ege ve Güney Marmara'da yaygındır

• Kerp iç meskenler: Ülkemizde İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yaygın olarak görülür

2 Türkiye'de Kentsel Yerleşme

Türkiye'de, nüfusu 10000 den fazla olan yerleşmelere kentsel yerleşme denmektedir

1935'e kadar nüfusun % 80'i köylerde otururken, kent nüfusu % 20'sini oluşturuyordu

1997 yılında yapılan sayım sonuçlarına göre, ise nüfusun % 65'i kentlerde % 35'i kırsal kesimde toplanmıştır Ülkemizde özellikle sanayinin gelişmesine paralel olarak göç olayı artmış ve yeni kentler ortaya çıkmış ya da kentlerde aşırı büyümeler meydana gelmiştir

Türkiye'de kentleşme hızı sanayileşme hızından daha yüksektir Bu durum gecekondulaşma gibi bir çok problemi beraberinde getirmiştir

1997 yılı nüfus sayımı sonuçlarına göre, kentleşme oranının en yüksek olduğu bölge Marmara'dır Bu durum, bölgenin çok göç aldığını ve sanayileşmede ileri gittiğini gösterir Marmara'yı, Ege, iç Anadolu, Akdeniz, Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgeleri takip eder Kentleşme oranı en az Karadeniz Bölgesi'nde görülür

a ) Şehirlerin Ortaya Çıkışı
Sosyal Bilimciler Şehirlerin ortaya çıkışlarını neolitik evreye kadar götürürler Uygarlık tarihinde önemli bir yere sahip olan bu evrede, tarımsal üretim beraberinde de yerleşik yaşam ilişkileri şekillenmiştir Uygarlık tarihi açısından önemli bir dönüm noktasını oluşturan kentlerin Tarım Devrimi’nin getirdiği bu yapı üzerinde yükseldiği bilinmektedir Nitekim, Kıraya’a göre tarım, nüfusun belli bir yerde toplanmasını ve yoğunluk kazanmasını sağlamıştır Bu ilk yerleşim düzeninden sonra uygarlıkların tarihi aşağı yukarı kentlerin tarihidir denilebilir

b) Şehirlerin Sınıflandırılması

a1)Nüfuslarına Göre

1 ) Küçük Kentler: Nüfusu 10000 ile 25000 arasında olan yerleşim birimleridir

2 ) Orta Büyüklükteki Kentler: Nüfusu 25000 ile 100000 arasında olan yerleşim birimleridir

3 )Büyük Kentler: Nüfusu 100000 ile 500000 arasında olan yerleşim birimleridir

4 ) Çok Büyük ( Metropol ) Kentler : Nüfusu 500000 den fazla olan yerleşim birimleridir

Şehirler fonksiyonlarına göre şu gruplara ayrılır:

1 Tarım Şehirleri
Şehrin kurulması, gelişmesi ve halen devam etmesinde tarım faaliyetleri etkilidir

Karadeniz Bölgesi'nde; Giresun, Rize, Düzce, Bafra, Erbaa, Niksar

Marmara Bölgesi'nde; Kırklareli, İnegöl, Lüleburgaz

Ege Bölgesi'nde; Akhisar, Turgutlu, Salihli, Alaşehir, Ödemiş, Söke, Tire

Akdeniz Bölgesi'nde; Kadirli, Ceyhan, Kilis, Kırıkhan, Burdur

İç Anadolu Bölgesi'nde; Karaman, Aksaray, Kırşehir, Nevşehir ve Niğde tarım şehirlerine en iyi örneklerdir

2 Ticaret Şehirleri
Genellikle ulaşım yolları üzerinde bulunan bu şehirlerde iç ve dış ticaret canlıdır İstanbul ve İzmir en önemli ticari şehirleridir Denizli, Manisa, Aydın, Kayseri, Konya, Eskişehir, Erzurum, Malatya, Elazığ, Van, Şanlıurfa, Gaziantep ve Diyarbakır önemli ticaret şehirleridir

istanbul, İzmir, Mersin ve Trabzon gibi şehirlerde, serbest ticaret bölgeleri kurulmuştur Bu bölgelerin işlerlik kazanması ile, ticarete dayalı faaliyetler gelişecek ve şehirlerin ticari fonksiyonları artacaktır

3 Liman Şehirleri
İthal ve ihraç ürünlerimizin deniz yoluyla geldiği limanlara sahip şehirlerdir

İstanbul, İzmir, Mersin, Antalya, Trabzon, Samsun, Zonguldak, Ereğli ve iskenderun örnek olarak verilebilir istanbul aynı zamanda en büyük liman şehrimizdir

4 Sanayi Şehirleri
Kentlerin hızlı büyümesinde en etkili olan faktördür Fabrikaların ve atölyelerin yoğun olduğu şehirlerdir
İstanbul, İzmit, Adapazarı, Bursa izmir, Adana, Batman, Karabük, Ereğli, iskenderun, Seydişehir gibi merkezler örnektir

5 İdari, Askeri ve Kültürel Şehirler
Ankara ve Diyarbakır gibi iller idari şehirler hüviyetindedir Sarıkamış, Erzurum, Erzincan, Konya, Malatya gibi şehirlerde de askeri fonksiyonlar ağır basmaktadır İstanbul, Ankara ve izmir gibi şehirler aynı zamanda kültür şehirleridir

6 Turizm Şehirleri
Gelirlerinin önemli bir bölümünü turizmden karşılayan şehirlerdir, istanbul, İzmir, Antalya, Alanya, Kuşadası, Marmaris, Bodrum, Nevşehir, Göreme, Fethiye, Bursa turizm şehirlerine en iyi örnektir

Turizm şehirlerinde, nüfus yıl boyunca sabit olmayıp, mevsimler arasında büyük değişmeler görülebilir

7 Maden ve Enerji Kaynaklarının Bulunduğu Şehirler
Zonguldak, Soma, Tavşanlı, Elbistan, Batman, Seydişehir gibi merkezler örnek verilebilir Bu şehırlenn nüfusları maden zenginliğinin bitmesine göre azalabilir

Türkiye'de Kentsel Yerleşmenin Sorunları

Türkiye'de özellikle 1950'li yıllardan sonra hızla şehirleşme başlamış, bu şehirleşme beraberinde birçok sorun getirmiştir Şehirlerin sorunları başlıca şöyle sıralanabilir

1 Gecekondulaşma
Şehirlerin en büyük sorunlarındandır Şehirleşme sonunda, gecekondular hızla artmış ve şehir içinde ayrı bir semt meydana gelmiştir Gecekondulardan oluşan semtlerde yol, kanalizasyon gibi alt yapı hizmetleri yetersiz kalmıştır istanbul, Ankara, izmir, Adana, Mersin, Gaziantep gibi şehirler, gecekondu semtlerinin en yaygın olduğu şehirlerdir Özellikle istanbul nüfusunun yaklaşık % 25'i gecekondularda yaşamaktadır

2 Düzensiz yapılaşma
Hızlı şehirleşme, düzensiz yapılaşmayı da beraberinde getirmiştir Sanayi tesisleri, yerleşim alanlarına ve tarım arazileri üzerine kurulmuştur Bunun sonucunda çevre kirlenmiştir Şehirleşme hızı fazla olduğundan, önceden bulunan ana caddeler trafik yükünü kaldıramaz hale gelmiş, trafik düzensizliği başlamıştır

3 Yeşil ve açık alanların yetersizliği
Bugün, şehirlerimizin hepsinde insanların dinlenebileceği, çocukların oynayabileceği yeşil ve açık alanlar yetersizdir Bu durum hızlı kentleşmenin bir sonucudur

4 Hava kirliliği
Özellikle kış aylarında, hava kirliliği bütün şehirlerimizde artmaktadır Ankara'da görülen hava kirliliği doğal gaz ve ithal kömür sayesinde önemli oranda giderilmiştir Ancak İstanbul, İzmir ve Bursa'da hava kirliliği önemli ölçüde devam etmektedir

5 Çöplerin toplanması ve depolanmasındaki zorluklar
Yoğun nüfuslu şehirlerde, sanayi tesislerinde ve meskenlerden çıkan katı atıkların toplanması ve depolanmasında önemli zorluklarla karşılaşılmaktadır Bu durum çevre kirliliğine yol açmaktadır Özellikle sanayi tesislerinden çıkan kirli ve zehirli maddeler çevre kirliliğini en üst düzeye çıkarmaktadır, izmit ve İzmir körfezleri ile İstabul'da Haliç kirlilik konusunda ün yapmışlardır

6 Sosyal ve kültürel gelişimin sağlanamaması
Normal şartlar altında, şehirler, ülkeye sosyal ve kültürel alanda öncülük etmelidirler Ancak, şehirlerdeki hızlı nüfus artışı sosyo-kültürel yapılaşmayı alt-üst etmiştir Bu nedenle, özellikle gecekondu semtlerinin yaygın olduğu kentlerde kırsal kültür devam etmektedir

7 Şehirlerde rahat ve modern bir şekilde yaşama durumunun ortadan kalkması
Şehirlerdeki sanayi tesisleri ve diğer sektörler, hızla artan nüfusun hepsini istihdam edememektedir Bunun sonucunda da işsiz sayısı azalmaktadır Ekonomik zorluklar arttığı için insanlar geçimini temin etmekte güçlüler çekmektedir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.