Prof. Dr. Sinsi
|
Çanakkale Gezilecek Yerler
Çanakkale Gezilecek Yerler
Assos (Behramkale)
Ayvacık ilçesinde yeralan Assos dört mevsim yerli ve yabancı turistleri konuk etmektedir Akropol denizden 238 m yüksekliğindedir Athena Tapınağı M Ö 6ncı yüzyılda burada aynı yerde yapılmıştır Biga yarımadası ve Edremit Körfezi'ni koruması özelliği yanında, eski ihtişamı nedeniyle bu Dorik tapınak restore edilmiştir Tapınağın kalıntılarına vuran ay ışığını seyretmek için bir süre kalıp beklenebilir ya da sabah erkenden kalkıp güneş yavaş yavaş yükselirken şehrin yukarısından Edremit Körfezi'nin şahane görüntüsü izlenebilir ve böylece bu cennet köşesinin neden seçildiği anlaşılır Tepelerden denize doğru agoralar, bir tiyatro ve bir de Jimnasyum yer almaktadır Akropol'un kuzey köşesinden, hepsi de 14 üncü yüzyılda Osmanlı Sultanı I Murat zamanında yapılan bir cami, bir köprü ve bir de kale görülür Aşağısında ufak ve sevimli bir liman bulunmaktadır
Behramkale'nin 25 km batısında, Gülpınar köyünde M Ö 2nci yüzyılda Apollon Smintheus Tapınağı'nın yapıldığı tarihi şehir Chryse yer almaktadır Gülpınar'ın 15 km batısında, işaretleri bulunmayan sivri kayalıklı bir sahil boyunca uzanan yolda, denize inen dik yamaçtaki hoş köy evleriyle, Babakale bulunmaktadır
Bozcaada
Çevresi 14 mil tutan Bozcaada, önemli bir turistik merkezdir Etrafındaki irili ufaklı adacıklarla çevrili olan ada, Çanakkale Boğazı'na 15 mil, Limni'ye 30 mil, Midilli'ye 33 mil mesafededir Ulaşımın sağlandığı Ezine ilçesi Geyikli beldesi Yükyeri Feribot İskelesine ise 3,4 mil uzaklıktadır
Adada Liman Koyu, Değirmenler Koyu, Poyraz Limanı, Çanak Limanı, Çapraz Limanı, Çanak Limanı, Kocatarla Limanı, Lagor Limanı, Ayana Limanı, Ayazma Koyu, Sulubahçe Koyu, Habbeli Koyu olmak üzere on iki adet cennet benzeri koyu vardır Bu koylara Adadaki dalış merkezi tarafından koylarında dalış turları düzenlenmektedir
Bozcaada'ya yaklaşıldığında bir Venedik kalesi dikkat çeker Venedik, Ceneviz ve Bizanslılar döneminde kullanılan kale, Çanakkale Boğazı'nın önemi nedeniyle Fatih Sultan Mehmet döneminde esaslı bir şekilde onarılmıştır Adanın şarabı suyu kadar boldur; bir tur atıldığında birçok bağ ve şaraphaneler görülür Adanın batısındaki yeldeğirmenleri adanın olduğu kadan çevrenin de önemli ölçüde elektrik enerjisini sağlamaktadır
Adada konaklamak için her talebe uygun otel ve pansiyon bulunmaktadır

Gökçeada
Türk adalarının en büyüklerinden biri olan Gökçeada körfezlerle çevrilidir Farklı tonlardaki çam ve zeytin ağaçları ile kaplı tepelerinde yer yer kutsal pınarlar ve manastırlar bulunmaktadır Buraya, Çanakkale ve Kabatepe'den tarifeli, muntazam araba vapuru seferleri yapılmaktadır Gökçeada (Kuzu limanı), Çanakkale'den izlenen rotaya göre 32 mil, Gelibolu yarımadasındaki Kabatepe limanına 14 mil, Bozcaada'ya 33 mil, Ege denizinde bulunan Yunan adalarından Limni'ye 16 mil, Semadirek adasına 14 mil uzaklıktadır Tatlı su kaynakları bakımından dünyanın en zengin adalarından biridir Adanın koylarına dalış turları düzenlenmektedir

Truva
İntepe Bucağı, Tevfikiye Köyü yakınında, Çanakkale'ye 30 km uzaklıkta, Hisarlıktadır Arkeolojik kazılar farklı zamanlardaki yerleşim mekanlarını, şehir surlarını, ev temellerini, bir tapınak ve tiyatroyu ortaya çıkarmıştır Tahtadan sembolik bir at eski savaşı hatırlatmaktadır Tarihi limanı Alexandria - Troas M Ö 3 yüzyılda yaptırılmıştı St Paul burayı iki kere ziyaret etmiş, ve üçüncü misyonerlik yolculuğuna, Assos'a yine buradan başlamıştır
Dardanos
Çanakkale'ye 11 km uzaklıkta Kalabaklı Çayı kıyısında, Maltepe'dedir Bu mezar anıtı, bir koridor, ön oda ve ana mezar odasında oluşmaktadır İçinde bir çok iskeletle, altın takılar, bronz ve pişmiş topraktan gereçler, kandiller, gözyaşı şişleri, müzik araçları bulunmuştur Mezarda Arkaik İyonik ve Roma dönemlerinden yapılar vardı
Gülpınar
Ayvacık çevresinde kalıntıları bulunan antik eserlerden İlyada Destanı'nın birinci bölümünün geçtiği Apollon Smintheus Tapınağı, Gülpınar'da bulunmaktadır Tapınak kalıntıları ve tapınaktan çıkan eserler buradaki müzede sergilenmektedir Bölgede bulunan müzede Tapınağa ait rölyeflerde bu sahneleri görülebilmektedir
Zeus Altarı
Küçükkuyu beldesine bağlı Adatepe Köyünün üst tarafında bulunan,ön tarafı diklemesine uçurum olan mağara, Zeus'un mağarası olarak bilinmektedir
Alexandreia
Dalyan Köyündedir M Ö 310'da 'Sgia' adlı küçük bir köyün yerine kurulmuştur Güçlü ve zengin bir ticaret merkezi olarak gelişen kent Romalılar döneminde de önemini korumuştur
Neandria
Kayacı Köyü yakınında Çığrı Dağı'ndadır Kenti çevreleyen surlar 3 m Kalınlıkta ve 3200 m uzunluktadır
Sestos
Eceabat'a 4 km uzaklıkta,Yalova köyündedir Akbaş Limanı'nın güneyinde kurulmuştur Fatih Sultan Mehmet Kilitbahir Kalesi'ni yaptırırken, Sestos kalesinin taşları kullanılmıştır
Troia Örenyeri
İzmirli ünlü ozan Homeros'un İlyada ve Odysseia destanlarının anayurdu, binlerce yıllık geçmişi olan Troas ve Troia kenti, Çanakkale İli, Tevfikiye Köyü yakınlarındadır Burası, günümüzde Hisarlık adıyla bilinmektedir
İki kıta arasında ticaret yolu üzerinde yer alan bu yerleşme, tarihte birçok doğal afet ve savaşla karşılaşmıştır forumsinsi net Kent tarih boyunca 9 kez yıkılıp yeniden kurulmuştur Günümüzden yaklaşık beşbin yıl önce kurulduğu düşünülen kent, yaklaşık 3500 yıl boyunca önemli bir yerleşim merkezi olmuştur
İlyada destanında anlatılanlardan yola çıkarak Homeros'un Troia'sını bulma girişimi, ilk kez 1868'de Heinrich Schliemann tarafından başlatılmıştır
Schliemann, Troia Kralı Priamos'un hazinesini bulmak amacıyla Hisarlık Höyüğü'nün ortasında 40 m genişliğinde 17 m derinliğinde bir yarma açıp, ana kayaya kadar inmiştir; ancak bu çalışma sırasında birçok tabakanın tahribine neden olmuştur Bugün buraya "Schliemann Yarması" denmektedir Aralıklı olarak yapılan kazılar 7 uzun kampanya halinde 1890 yılına kadar devam etmiş, 1893-94 yıllarındaki kazıları Wilhelm Dörpfeld yönetmiştir 1932-38 yılları arasındaki çalışmaları ise Cintinati Üniversitesinden Carl Blegen başkanlığındaki ekip yürütmüştür
Tam elli yıllık bir aradan sonra kazı çalışmaları 1988 yılından itibaren Tübingen Üniversitesinden Prof Dr Manfred Korfmann başkanlığında, çok sayıda arkeologtan oluşan uluslar arası bir ekip tarafından yürütülmektedir Jeofizik ve topografik çalışmaların yanı sıra restorasyon çalışmaları da yapılmaktadır
Avrupa tarihi ve edebiyatı için büyük önem taşıyan Troia Bölgesi, 1996 yılında sorumlu bakanlıkların onayı ile "Tarihî - Millî Park" ilan edilmiş ve Dünya Kültür Mirası Listesine alınmıştır
Yaptığı kazılarla Troia kentini efsaneden gerçeğe dönüştüren ve onu bütün dünyaya tanıtarak büyük bir ün kazanmış olan Schliemann, ilk kazılarda bulduğu eserleri Anadolu'nun dışına çıkarmakla kendi saygınlığına gölge düşürmüştür
Schliemann, "Priamos'un Hazinesi" olarak tanımladığı bu toplu buluntuyu büyük bir gizlilik içinde 1873 tarihinde Atina'ya ulaştırdıktan sonra kendisi de Troia'dan ayrılmıştır Eserleri önce Yunanistan, İtalya, İngiltere gibi ülkelere vermeyi düşünmüş, ancak sonra bu düşüncesinden vazgeçmiş ve eseleri Almanya'nın Berlin kentine götürmüştür forumsinsi net 1940 yılına kadar Museum Für Vor-Und Frühgeschichte'de sergilenen eserler, II Dünya Savaşı'ndan sonra ortadan kaybolmuş ve 1993 yılına kadar bunların nerede oldukları anlaşılamamıştır
Bunların diğer sanat eserleri ile birlikte savaş ganimeti olarak Rusya'ya götürüldüğü konusundaki tüm yazılı iddialara sessiz kalan Rusya, 1993'te sessizliğini bozmuş ve Kültür Bakanı Siderov Troia hazinesinin kendi ülkesinde olduğunu itiraf etmiştir
Dünya Kültür Mirası Listesi'nde yer alan Troia kentine ait bu buluntular, çok uzun zaman önce Anadolu'dan kaçırılmıştır Oysa Unesco'nun "Her eski eser kendi yerinde kalmalıdır" ilkesi uyarınca, Troia Hazinesine ait eserler de bulunduğu yer olan Türkiye'de, Çanakkale'de olmalıdır
Tüm dünyanın ortak mirası olarak değerlendirdiğimiz zengin kültür hazinemizin yurt dışında da tanıtılması, Avrupa kültürünün en güçlü kökünün Anadolu'da olduğu gerçeğinin bir kez daha vurgulanması amacıyla, Türkiye ve Almanya kültürel ve bilimsel işbirliğinin bir ürünü olarak "Troia-Düşler ve Gerçek" adı altında bir sergi düzenlenmiştir
17 Mart 2001 günü iki ülke Cumhurbaşkanları tarafından Stuttgart'ta açılışı gerçekleştirilen sergiyi 17 Haziran 2001 tarihine kadar 240 000 kişi ziyaret etmiş, 14 Temmuz - 14 Ekim 2001 tarihlerinde Braunschweig'ta da sergilenmesi sonucu, ziyaretçi sayısı 550 883'e ulaşmıştır
"Troia : Düşler ve Gerçek" sergisinin son teşhir mekanı olan Bonn'da açılışı, 15 Kasım 2001 günü T C Kültür Bakanı M İstemihan Talay ile Federal Almanya Devlet Bakanı Prof Dr Julian Nida Rümelin tarafından gerçekleştirilmiştir Sergi, Nisan 2002 tarihine kadar Bonn Federal Sergi Sarayı'nda ziyarete açık olacaktır
Bu sergi için Türkiye'deki 12 müzeden büyük bir titizlikle seçilen eserler Almanya'ya gönderilmiştir Çanakkale, İstanbul Arkeoloji, Adana, Gaziantep, Denizli, Eskişehir, Afrodisias, Ankara Anadolu Medeniyetleri, Bursa, Topkapı Sarayı, Antalya ve Samsun Müzeleri'ne ait toplam 550 eserin yer aldığı sergide, Troia kazısının logosu olmuş bronz mühür ile Tanrıça heykelciği ilk kez yurt dışında sergilenmektedir Ayrıca İ Ö 5 yüzyıldan başlayarak, eğitimde bir çeşit kutsal kitap gibi benimsenmiş Troia kentinin destanı İlyada da bu sergide yer almaktadır
"Troia: Düşler ve Gerçek" sergisinde Türkiye'nin yanı sıra Belçika, Bulgaristan, Fransa, İngiltere, Gürcistan, İtalya, Yugoslavya, Avusturya, İsviçre, İspanya, Vatikan, Çin Halk Cumhuriyeti ve Almanya'dan da eserler bulunmaktadır
|