09-05-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İstanbul Yeraltı Camii
İstanbul Yeraltı Camii
Yeraltı Camii`ne birkaç basamaklı bir merdivenle iniliyor Camiye girilince diğer hiçbir camiye benzemeyen bir ortam görülür Bunda şaşılacak bir yan yoktur, çünkü burası bir camii olarak inşa edilmemiştir Burası aslında kuşatma zamanlarında Bizanslılar`ın Haliç ağzını kapatmak için gerdikleri ünlü zincirin kuzey ucunun bağlandığı Kastellion`un bodrumudur (Zincirin bazı parçaları Deniz Müzesi`nde sergilenmektedir ) Kemerlerle bağlanan altışardan ve dokuz sıra tıknaz sütunun bulunduğu basık bir mekandır
“Kurşunlu Mahzen” adıyla da bilinen Yeraltı Camii, Bizanslılar zamanında gerçekten bir mahzendi İstanbul’un fethi esnasında Haliç’in ağzına gerilen koca zincirin bir ucu da buraya bağlanmıştı Bilindiği gibi, Emevîler, Bizans’ı defalarca kuşatıyorlar, fakat hiçbirinden bir netice alamıyorlardı İşte tam yedi yıl süren bu muhasaralardan sonra Emevi orduları Şam’a dönüyor Başkomutan Mesleme, orduya ait bir takım levâzımatı bu mahzene yerleştiriyor, kapısının kapakları arasına kurşun akıtarak tamamen örtüyor Bundan sonra bu Bizans mahzeninin adı, “Kurşunlu Mahzen”e dönüşüyor İstanbul’un fethinden sonra ise, burası Galata Mahzeni Tersanesi’ne bağlanıyor ve “Mahzen-i Sürp” adıyla resmî kayıtlara geçiyor
Bu mahzeni, Üçüncü Ahmet devrinin ileri gelen devlet adamlarından Çorlulu Mustafa Bahir Paşa, 1725 yılında camiye çeviriyor Tabii ki içinde bulunan bazı sahabe kabirleri, camiye dönüştürme işinde büyük bir rol oynuyor Mustafa Paşa, mâbedin vakfiyesini de en kısa zamanda tanzim ediyor Sayın Necdet İşli Bey’in, “İstanbul’da Sahabe Kabir ve Makamları” adındaki eserinden öğrendiğimize göre, Mustafa Paşa, Midilli’de boğduruluyor, kesik başı teşhis edildikten sonra, bizzat kendisinin yaptırdığı Otakçılar’daki Nakşibendî Tekkesi’ne defnediliyor Paşa, adı geçen tarîkate mensup olduğu için Yeraltı Camii’nde, her perşembe “Hatm-ı Hâcegân” tilâvet olunuyor, ruhu için dualar ediliyor İşte o tarihten itibaren Ashâb-ı Kiram’dan olan ve bu camide bulunan Süfyan ibni Uyeyne’nin, Amr İbnü’l-As’ın, Vehb İbni Huşeyre’nin mübarek kabirleri ziyâretgâh haline geliyor
Adres : Vapur İskelesi yanı Karaköy

|
|
|