![]() |
K Harfi 2 |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() K Harfi 2kasır: kısa ![]() kasır: saray ![]() kasî: katı ![]() kâsib: kazanmaya çalışan ![]() kasid: kesat olan, sürümü olmayan ![]() kasîde: övgü şiiri ![]() kasîdehân: kaside okuyan ![]() kasir: kısa ![]() kasirünnazar: nazarı kısa ![]() kasîyye: katılık ![]() kasr: kısalık, saray ![]() kasvet: sıkıntı, katılık ![]() kâşâne: gösterişli ev ![]() kâşif: keşfeden ![]() kat: kesme, geçme ![]() katâ: asla ![]() katarât: damlalar ![]() katıa: kesin olan ![]() katıüttarîk: yol kesen ![]() katî: kesin ![]() kâtib: yazıcı ![]() kâtibâne: yazıcı gibi ![]() kâtibe: yazıcı kadın ![]() kâtibîn: insanın amelini yazan melekler ![]() katil: öldüren ![]() katîye: kesin ![]() katîyyen: kesinlikle ![]() katîyet: kesinlik ![]() katl: öldürme ![]() katliâm: herkesi öldürme ![]() katmer: kat kat oluş ![]() Katolik: Hıristiyanlıkta bir mezhep ![]() katran: siyah bir madde ![]() katre: damla ![]() katuf: tembel hayvan ![]() kavâid: kurallar ![]() kavânin: kanunlar ![]() kavî: kuvvetli ![]() kavil: söz, sözleşme ![]() kavim: aynı ırka mensub olanların oluşturduğu topluluk ![]() kav ![]() yay, eğri ![]() kaviyyen: kuvvetle ![]() kavl: söz ![]() kavlen: sözle ![]() kavlirâcih: üstün bulunan söz ![]() kavm: kavim, aynı ırka mensub olanların oluşturduğu topluluk ![]() kavmiyet: kavimlik ![]() kavmiyetçilik: ırkçılık, olumsuz milliyetçilik ![]() kavmiyeten: kavim olma bakımından ![]() kavs: yay, eğri ![]() kavseyn: iki yay ![]() kavsıkuzeh: gökkuşağı ![]() kavvâd: günaha vasıta olan ![]() kay: kusuntu ![]() kayd: yazma, bağ ![]() kayıt: yazma, bağ ![]() kaylûle: öğle uykusu ![]() kayser: Bizans imparatorunun lâkabı ![]() kayyum: toplayıp ihsan eden ![]() Kayyûm: yarattıklarını varlık âleminde tutan Allah ![]() Kayyûmiyet: Kayyumluk ![]() kazâ: kaderde yazılanın gerçekleşmesi ![]() kazâ: vaktinden sonra kılınan namaz ![]() kazâ: zarar veren olay ![]() kazârâ: kaza olarak ![]() kazasker: ilimde bir rütbe ![]() kazâyâ: kaziyeler, hükümler ![]() kazâzede: kazaya uğramış kazf: namuslu kadına iftira ![]() kâzım: öfkesini yenen ![]() kâzib: yalancı ![]() kaziye: hüküm ![]() kazurât: pislikler ![]() kebâir: büyük günahlar ![]() kebîr: büyük ![]() kebîre: büyük günahlar ![]() keder: üzüntü ![]() keennehu: sanki o ![]() kef-nûn: Allahın "ol" yani "kün" emrindeki harfler ![]() kefâet: denklik ![]() kefâlet: kefillik ![]() kefe: terazinin bir gözü ![]() kefere: kâfirler ![]() keffâret: dini suçun affı ümidiyle dünyada çekilen ceza ![]() keffâreten: kefaret olarak ![]() keffâretüzzünûb: günahların kefareti ![]() kefîl: "borcunu ödemezse ben ödeyeceğim" diyen ![]() kehânet: gelecekten haber verme ![]() kehânetfurûş: geleceği bilirim diyen sahtekâr ![]() kehf: mağara ![]() kehfmisâl: mağara gibi ![]() kehkeş: samanyolu ![]() kehkeşan: samanyolu ![]() kehribar: çekme özelliği olan bir madde ![]() kehrübâ: kehribar ![]() kelâl: bitkinlik ![]() kelâm: konusu îman olan bir ilim ![]() kelâm: söz, ilâhî sıfatlardan biri ![]() kelâmullah: Allah sözü ![]() kelb: köpek ![]() kelbiyet: köpeklik ![]() kelbiyyûn: dünyadan el çekmeyi ilke edinen felsefeciler ![]() keler: kertenkele ![]() kelîle: az gören, çakal ![]() kelîm: kendisine söz söylenen ![]() kelimât: kelimeler ![]() kelime: sözcük ![]() kelimetullah: Allah sözü ![]() kellâ: hayır, asla! kem: kötü ![]() kemafissâbık: daha önce geçtiği gibi ![]() kemâl: olgunluk, erginlik, tamlık ![]() kemâlât: kemâller, olgunluklar ![]() kemâlî: kemâlle ilgili ![]() kemer: kavisli yapı, kuşak ![]() kemerbeste: kuşak bağlamış, hazırlanmış ![]() kemiyet: nicelik ![]() kemiyeten: nicelik bakımından ![]() kemter: âciz, fakir, hakir ![]() kemterâne: acizce, aşağıca ![]() kenz: hazine, define ![]() Kenzülarş: önemli bir bir dua ![]() kerâhet: çirkinlik ![]() kerâmât: kerametler ![]() kerâmet: Allahın izniyle velîlerin gösterdikleri harikalar ![]() kerâmetkârâne: kerametli bir şekilde ![]() kerâmetvârî: keramet gibi ![]() Kerbelâ: Hazreti Hüseyinin şehit edildiği yer ![]() kerem: iyilik, lütuf, ikram, değer ![]() keremkâr: keremli ![]() keremkârâne: keremlice ![]() keremnâmdâr: keremiyle tanınan ![]() kerhen: istemeyerek ![]() kerîh: tiksindirici ![]() kerîm: kerem sahibi ![]() kerîmâne: kerimce ![]() kerime: kız evlat ![]() kerîmiyet: kerîmlik ![]() kerrât: defalar ![]() kerre: defa ![]() kerremallahuveche: Allah yüzünü ak etsin ![]() kerrûbî: büyük melek ![]() kerrûbiyyûn: büyük melekler ![]() kerrüfer: çekilip yeniden saldırma ![]() kervân: topluca yolculuk edenler kafilesi ![]() kes: kimse ![]() kesâd: durgunluk ![]() kesâfet: yoğunluk ![]() kesâlet: tembellik, uyuşukluk ![]() kesân: kimseler ![]() kesb: kazanma, edinme, işleme ![]() kesbî: kesble ilgili ![]() kese: kısa yol, para torbacığı ![]() kesel: tembel ![]() kesîf: katı, yoğun, mat ![]() kesîr: çok, bol ![]() kesir: kırılmış ![]() kesr: kırma ![]() kesret: çokluk, bolluk ![]() keş: "çeken" mânâsında son ek ![]() keşf: açma, bulma ![]() keşfelkubûr: ölünün kabirdeki durumunu bilme ![]() keşfirâz: sırrı ortaya çıkarma ![]() keşfiyât: keşifler ![]() keşide: çekilmiş ![]() keşif: açma, bulma ![]() keşiş: papaz ![]() keşmekeş: karışıklık ![]() keşşaf: keşfeden, açan, bulan ![]() ketebe: yazıcılar ![]() ketf: omuz ![]() ketm: gizleme ![]() ketmetmek: gizlemek ![]() ketûm: sır saklayabilen ![]() kevahin: kâhinler, falcılar ![]() kevakib: yıldızlar ![]() kevkeb: yıldız ![]() kevn: yaratılan, âlem ![]() kevneyn: iki âlem ![]() kevnî: yaratılanlarla ilgili ![]() kevniye: yaratılanlarla ilgili olan ![]() kevser: cennette bir havuz ![]() aaad: hile, düzen ![]() aaafe: nasıl? aaafemâyeşâ: canı nasıl isterse ![]() aaafen: nitelikçe ![]() aaafî: aaafince ![]() aaafiyât: özellikler, nitelikler, durumlar ![]() aaafiyet: nitelik, özellik, durum ![]() aaafiyeten: nitelik bakımından ![]() aaaif: hoş hâl ![]() kezâ: bunun gibi ![]() kezâlik: bu da öyle ![]() kezzâb: yalancı ![]() |
![]() |
![]() |
|