09-04-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İrâde-İ Cüz'iyye:
İrâde-i Cüz'iyye:
Allahü teâlânın, bir işi yapmak ve yapmamak husûsunda insanlara ihsân ettiği dileme ve seçme kuvveti
İrâde-i cüz'iyye kullarda bir hâldir Kullar irâde-i cüz'iyyellerini kullanmakta serbesttir Mecbûr değildir Allahü teâlânın kul irâde etmeden de yaratması câiz ise de ihtiyârî (istekli) işleri yaratmaya, kulların kalblerinin ihtiyâr ve irâde etmesi ni sebeb kılmıştır İrâde-i cüz'iyyemizin sebeb olması da Allahü teâlânın irâdesi iledir Kul bir işi yapmağı irâde-i cüz'iyyesiyle dileyip tercih edince, Allahü teâlâ da o işi irâde ederse, onu yaratır (İmâm-ı a'zam Ebû Hanîfe)
İnsanların işleri yalnız irâde-i cüz'iyye ile meydana gelmez İnsan işlerin olmasını irâde eder, meselâ elinin hareket etmesini ister, kudretini kullanır, hareket meydana gelir Fakat insan bunu yarattı denilemez İrâde-i cüz'iyye insanın kalbinde hâ sıl olmaktadır İnsanın işleri ezeldeki (başlangıcı olmayan öncelerde) takdîr ile meydana geliyor ise de, meydana gelmeleri için önce kul îrâde-i cüz'iyyesini kullanmaktadır İşin yapılmasını veya yapılmamasını istemektedir Allahü teâlâ da o işi kulun irâdesine göre yaratmaktadır Bu sebeple insan, meydana gelen bu işten mes'ûl olmaktadır (Muhammed Hâdimî)
İnsanlar kendilerine ihsân edilmiş olan irâde-i cüz'iyyelerini kullanarak iyilik yaratılmasını ister ve sevâb kazanırlar Kötülük yaratılmasını isteyen günâh kazanır Bunun için hep iyilik yapmayı düşünmeli, hep iyilik istemeliyiz (İmâm-ı Gazâlî)
|
|
|