Sahil'de Kaybolmak |
09-03-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Sahil'de KaybolmakBu yol aslında bir yol değildi Çad'la arasındaki işaretlenmemiş sınırdan Darfur'a, Sudan'ın batısındaki savaşa uzanan bir çift tekerlek iziydi izlediğimiz Sahil'in büyük bölümü böyleydi; haritalandırılmamış, gözle görünmeyen, ama yine de sınır Her geçen saatle birlikte sınırları bir bir geçiyor ve çoğunu görmüyorduk Darfur'da tutuklanıp hapse atılmamdan sonra bir Amerikan askeri bıkkın bir ifadeyle, "Bu bölge üzerinde uçtuğunuzda kilometreler boyunca tek bir şey bile göremezsiniz" demişti Ama aslında bu, dışarıdan bakan birinin yanılgısıydı Burada her bir çıkıntı, her bir ova birbirinden görünmez hatlar, çizgiler ve belli belirsiz işaretlerle ayrılıyordu Ve bu hatlar, çizgiler ve işaretler kabilelerin, insanların, klanların üzerinde hak iddia ettiği alanları belirliyor, savaş ve mevsim koşullarına göre ya ilerliyor ya da geriliyordu Su kuyularının çevresini, gidilmesi tehlikeli yerler çevreliyordu Görünmez çizgilerin bazıları, masarlar, göçebelerin göç yollarını belirliyordu Ve bu söylediklerimin hiçbirinin gelişigüzel bir anlamı yoktu Çizgilerden birini aşmak ya da bir diğerinden biraz fazla uzaklaşmak, karşılık verilmesine, hatta ölüme davetiye çıkarabiliyordu Ve Sahil'deki çizgilerin en önemlisi de işte bu, bilmekle bilmemek arasındaki ince çizgi idi Sahil'in kendisi de bir çizgidir "Sahil" adı, bir kıta sınırını, görkemli bir başlangıcı ve nihai bir sonu akla getiriyor Kuzey Afrika'da bir uçtan bir uca, yaklaşık 13 paralel boyunca uzanan Sahil, Sahra'nın kumlarını ve Afrika'nın tropikal ormanlarını ayırıyor ya da –bakış açınıza bağlı olarak– bir araya getiriyor Araplarla siyahileri, Müslümanlarla Hıristiyanları, göçebelerle çiftçileri ayıran (ya da birleştiren) yarı kurak bir otlak, yeşil bir manzara ve sarı–kahve bir dünya Dünyanın en fakir, en etkisiz bırakılmış, en unutulmuş insanlarının 50 milyon kadarı, burada yaşama sımsıkı sarılıyor Ve biz de 34 gün boyunca Darfur'da onlardan biri olduk Üç kişiydik İdris Anu, daha sonra militanlar tarafından çalınacak olan Toyota kamyonetimizi sürüyordu Davud Hari çevirmenimizdi ve bunun cezasını ileride ölesiye dövülerek ödeyecekti Hükümet yanlısı gerillalar otların arasından sessizce yükseldiğinde Furaviya köyüne doğru yol alıyorduk Davud, "Arabadan çıkma" dedi Ama iş işten geçmişti Eli silahlı, saçları rastalı, göğüslerinde kurumuş kulağa benzeyen küçük siyah muskalar asılı adamlar bize yaklaşırken bile, taşıdığımız pasaportun, sevilen genç insanlar olmamızın, işkence edilemeyeceği sanılan bir ten rengine sahip oluşumuzun veya sivil olmamızın herhangi bir önem taşımadığı bir sınırı aşmış olduğumuzun henüz farkında değildik Sözcükler değerini yitirmişti ve eli Kalaşnikof'lu genç sırıtarak kapımın koluna uzandığı andan itibaren başkalarının yaptığı seçimlere göre yaşamaya ya da ölmeye mahkûm edilmiştik Artık biz de tam anlamıyla Sahilli idik Sahil, bir çizgidir Ama bir yandan da, kalbe kazınan derin bir izdir –gergin bir ip, bir eşik, bir çıkıntı Sahillilerin nasıl yürüdüğüne bir bakın: Kızıl tozlu patikalarda sırtları dimdik; sanki bıçak sırtında denge kurarmış gibi adımlarını dikkatle atıyorlar Sahil bir mermi yoludur Yağan, ama kuma hiç düşmeyen yağmurun geçtiği yerdir İnsanı duaya çağıran, kanını emen bir yer, benim içinse sonu olmayan bir çöl Bir toz bulutu içindeki biniciler, doğu Çad'da, Abeşe'deki bir yarışı izlemek üzere toplanıyor Bundan bin yıl önce at sırtındaki akıncılar İslam'ı ve Arap kültürünü, Sahra'yı çevreleyen kurak topraklara taşımıştı Nijer: En yüksek ağaçlar hariç her şeyi yutan kumullar, bir çobanın yiyecek arayan keçilerinin peşinde ilerlediği Goudoumaria kenti yakınlarındaki ekinleri de örtmüş Yağışların azalmasıyla güney Nijer'de bitki örtüsü ve kuyular yer yer kurumuş ve köylüleri, topraklarını terk etmek zorunda bırakmış 1970'li ve 1980'li yıllarda kuraklık yaşanan Sahil'de 1990'lı yıllardan beri yağışlar artmış olsa da, on yıllarla ifade edilen susuzluk dönemi hâlâ sürüyor Nijer: Bir zamanlar Nijer'den Libya'ya giden göçmenler, yabancı düşmanlığının had safhada olduğu ülkeden, dağ gibi eşyalarını yüklenmiş geri dönüyor Sahil geçmişte kölelerin, fildişinin ve altının Avrupa ve Ortadoğu'ya nakledildiği bir ticaret merkeziyken, bugün ekonominin uç noktalarında geziniyor Ülkenin genç erkeklerinin çoğu, iş bulmak için Libya ve Cezayir gibi daha zengin ülkelere gitmiş Nijer: Tali köyünün yakınındaki bir yolda kürekle kumları temizlemek beyhude bir uğraş gibi görünüyor, ama genç gönüllüler bu güzergâhı kullanan az sayıdaki sürücüden bahşiş alıyor -iş olanaklarının kıt olduğu yoksul ve çoğunlukla kırsal ülkede para kazanmanın bir yolu da bu Böyle boğucu kumlara rağmen, denize kıyısı bulunmayan Nijer, Batı dünyasının ve OPEC'in yardımıyla karayollarını geliştirmeye çalışıyor Senegal: Sahil, yoğun nüfuslu başkent Dakar'da, Atlas Okyanusu'yla son buluyor Sahilde balıkçı tekneleri gündüz denizde tutulan balıkları karaya taşırken, geceleri -Avrupa yolunda bir ara istasyon olan- Kanarya Adaları'na gitme riskini göze alan göçmenlerle limandan ayrılıyor Her yıl yüzlerce insan bu yolculukta yaşamını yitiriyor İspanya ile Senegal hava ve deniz devriyelerini artırmış olsa da, kitlesel göç sürüyor Sudan: Hükümet güçleriyle yaşanan bir çatışma sonrasında Sudan Kurtuluş Ordusu'ndan (SLA) Darfurlu asiler, silah ve -manevi korunma için- bir yığın muska taşıyan araçta toplanıyor SLA, Sudan Ordusu'yla yaşanan çatışmaların yanı sıra sivillere ve birbirlerine de saldıran gruplara bölünmüş durumda Çad: Çatışmalar nedeniyle köyünden kaçmak zorunda kalan bir kadın, Goz Beïda yakınlarındaki “yerinden edilen insanlar kampı”nda yakacak odun bulmak için toprağı kazıyor Bölgede hiçbir zaman fazla ağaç yoktu, ama şimdi, etnik milislerin saldırılarından kaçan on binlerce Sudanlı mülteci ve Çadlı'nın akın etmesiyle, köklerden başka yakacak kalmadı Nijer: Sabah ayazında, Goudoumaria'daki Kur'an kursunda birbirlerine sokulan öğrenciler, Sahil'in, Sünni İslam'ın Sufi ve Afrika gelenekleri ile karışık bir kolunu öğrenmeye hazırlanıyor Kâğıtları olmadığından, Kur'an ayetlerini, yıkanınca çıkan mürekkeple tahta tabletlere yazıyorlar Okulun Kur'an öğretmeninden ders almak için uzak köylerden gelen çocuklar, ders bitince yiyecek parası için dileniyor Nijerya: Sahil'in güney sinirinda, Müslüman çogunlugun Islam hukuku altinda yasadigi Kano kentindeki seriat mahkemesi, bir anlasmazligi karara bagliyor Yillar süren yozlasmis bir yönetimden sonra, Kano eyaletinin 2000'de seriati getirmesini çogu insan memnuniyetle karsiladi Ama azinlik durumundaki Müslüman mezhepleri, insan haklari savunuculari ve Hiristiyanlar, özellikle de alkol satarak para kazanamayacak olanlar, karsi çikti Nijerya: Her on Müslümana karşılık bir Hıristiyanın yaşadığı Kano'da Katolikler Komünyon ayinini kutluyor Sahil, ilk Müslüman tüccarların, bilginlerin ve orduların ulaştığı noktanın güney ucunu ve daha sonra gelen Avrupalı misyonerlerin etki alanının kuzey sınırını belirliyor Hıristiyanların çoğu Kano'ya tüccar olarak gelmiş Nijer: Nijer hükümeti tarafından tutulan kadınlar, Soubdou yakınında çalı dikip çimenle sağlamlaştırarak, ekim yapmak ve hayvan otlatmak için kullanılan araziye rüzgârla kum taşınmasını önleyecek doğal çitler oluşturuyor Kadınlar, çevreledikleri her 4 bin metrekare için grup olarak 80 dolar alıyor 1980'lerdeki kuraklık yıllarından beri Sahilliler kumulları sabitleyerek, ağaç yetiştirerek, erozyonu durdurmak için taş duvarlar inşa ederek ve yağmurdan faydalanmak için tohumlarını çukurlara ekerek hasarlı toprakları geri kazanmış Nijer: Maradi'deki ABD Özel Kuvvetleri'nden bir çavuş, Nijerli askerlere makineli tüfek bakımını gösteriyor ABD, Batı Afrika petrolünün tehdit altında kalacağı endişesiyle, bölgede ordu eğitiyor Mali: Taoudenni madenindeki işçiler, yüzlerce yıldır yaptıkları gibi, külçe halinde çıkarabilmek için tuz yataklarını parçalıyor Tuz, deve kervanlarıyla 644 kilometre güneydeki Timbuktu'ya naklediliyor; burada, en üst kalitedeki külçelerin 60 kilosu yaklaşık 16 dolara satılıyor Kervanlar malzemeyle ve yeni işçilerle -çoğu, kentteki tüccarlara para borcu olan erkekler ve erkek çocuklar- geri dönüyor Bir madencinin tuz yaralarıyla kaplı ayakları, borçlarını çalışarak ödemek için -eskiden bir devlet hapishanesi olan- bu ücra alana gelenleri bekleyen zor hayatın bir göstergesi Çad: Yağmur mevsiminde gelen ani bir sağanak Abeşe yakınındaki kadınları sırılsıklam etmiş Değişen iklim Sahil'e daha kuru bir havanın yanı sıra, aşırı, fazla erken veya çok geç yağan yağmurları da getirmiş: Eylül 2007'de seller, normalde sıcaktan kavrulan bölgeyi sular altında bırakmış Sahil'deki insanlar, yüzyıllardır olduğu gibi, bir tek hatanın ölümle sonuçlandığı amansız topraklara uyum sağlamanın yollarını buluyor Nijer: Kum ve güneşe karşı yüzünü sarmış olan bir göçmen işçi, Libya'dan Nijer'in güney kesimindeki evine dönmek üzere Sahra'daki zorlu yolculuk sırasında verilen bir molada, uyuşmuş olan bacaklarını açmak için yürüyor Niger: Kumulun gölgesinde kuyudan çekilen su, Goudoumaria'nın kuzeybatısındaki Yerimaram'da küçük bir bahçeyi suluyor Nijer: Kuraklığın bitkileri yok etmesiyle kelleşmiş kumullar rüzgâr altında dalgalar gibi yuvarlanıyor Yazı: Paul Salopek Fotoğraflar: Pascal Maitre |
|