Erdek-Bandirma

ERDEK-BANDIRMA

Kapıdağ; Marmara’nın güneyindeki en büyük yarımada

Bandırma ve Erdek bu yarımadanın iki büyük kenti ama, Kapıdağ bu iki kentten ibaret değil Yarımada çevresinde atılacak bir tur sırasında, birbirinden güzel çok sayıda köyle karşılacaksınız Unutulmaz tatlar bırakacak böyle bir gezi için, Erdek ya da Bandırma çevresindeki çok sayıda tesis ten birinde konaklayabilirsiniz

BANDIRMA

Bandırma yarımadanın iskelesi İstanbul’dan Bandırma’ya düzenli Feribot seferleri yapılıyor

Bir turizm ve tatil kenti olmaktan çok sanayi ve ticaret merkezi olarak tanındı, Bandırma Dev limanı ve çevreye yayılmış sanayi tesisleriyle ilk bakışta böyle bir görüntü veriyor

Osmanlılar döneminde de İstanbul’u Kuzey Ege ve İzmir’e bağlıyan önemli bir iskeleydi Bandırma

Osmanlı döneminden kalan tek eser ise 1877’de yanan 19 yüzyıl camisinin yerine mimar Kemalettin Bey tarafından yapılan Haydar Çavuş Camisi’dir

Bandırma merkezinde liman ve fabrika atıklarının yarattığı kirlilik nedeniyle denize girilemiyor Ama şehir merkezinden yaklaşık 20 dakika uzaklıktaki Tatlısu bölgesi, bir sayfiye yeri kimliğinde ve kirlilikten daha az etkilenmiş Tatlısu’da otel ve pansiyonlar da bulunuyor

ERDEK

Erdek, uzun yıllardır iç turizmin önemli merkezlerinden biri olmuştur Özellikle Ankara ve Eskişehirliler’in yaz tatili için rağbet ettiği Erdek’in 5 km’yi bulan uzun açık plajı vardır Oteller de bu plajlar boyunca Çuğra ve Kumluyalı yörelerinde yoğunlaşmıştır Son yıllarda Erdekli yerel yöneticiler ve turizmciler dış turizme açılmaya çalışıyorlar Böylece de turizm sezonunu uzatmayı hesaplıyorlar Ta 1958’de başlayan bir Tiyatro Şenliği vardı Erdek’in, sürdürülemedi Son yıllarda yeniden canlandırılmaya çalışılıyor festival Ağustos ayı son haftasında yapılan festival kültür ve eğlenceyi birleştirmeyi hedefliyor

Erdek, sakin ve fazla sıcak aramayanların tercih ettiği bir tatil merkezidir Vehbi Koç, uzun yıllar tatil için hep Erdeği tercih etmişti

Erdek geceleri de hareketlidir Liman çevresindeki çay bahçeleri, cafeler ve barlar yaz aylarında gece geç saatlere kadar doludur Aynı canlılık, Çuğra plajı boyunca sıralanan otellerin dışa açık tesislerinde, lokanta, cafe ve barlarda da yaşanır

Erdek’te balık boldur Balıkçılar sabahın erken saatlerinde balıktan dönerler Hemen ağlarını ayıklar v esaat 800 de başlayacak açık arttırmaya yetişirler

Liman’ın girişinde küçük bir ada çarpacak gözünüze Zeytinliada, uzun yıllar sporla ilgili Bakanlığın elindeydi Şimdi belediyeye devredilmeye hazırlanıyor Adadaki tesisler halka açılacak Bir de Kyzikos Müzesi açılması planlanıyor

Kyzikos

Erdek tarihi MÖ 7 yüzyıla uzanıyor Miletos’tan gelen göçmenler tarafından kurulduğu söylenen Kyzikos antik kenti ören yeri ilçe merkezinin 12 km doğusunda, Bandırma yolu üzerindedir Belkıs diye de bilinen Kyzikos antik kentinde 1902’de ilk kazılar yapılmaya başlanmış Burada bulunan eserler Erdek Hükümet Konağı karşısındaki açık hava müzesinde sergilenmektedir Bir kısmı da İstanbul Arkeoloji Müzesi’ne götürülmüştür Dünyanın yedi harikasından biri sayılan Hadrianus Tapınağı’nın temelleri ve sütun parçaları günümüze ulaşabilmiştir Ören yerinde nekropol, Roma tiyatrosu ile surlardan bir bölümün kalıntıları görülebilmektedir Kyzikos akropolü, Hamamlı köyü sınırları içinde bulunuyor Hamamlı köyüne Bandırma-Erdek karayolunun orta noktasındaki Aşağı Yapıcı köyünden çıkılabilir İki köy arasındaki mesafe 8 km

Kapıdağ yarımadası çevresinde bir tur

Küçük köyleri, zengin bitki örtüsü ve ıssız koylarıyla Kapıdağ Yarımadası inanılmaz güzellikler sunar, gezginlere

Böyle bir turu otomobilinizle ya da bisikletle yapabilirsiniz

Yarımadayı ana karaya bağlıyan noktada bulunan Aşağa yapıcı köyü çıkış noktanız olabilir Kyzikos antik kenti kalıntıları ve akropolü için Hamamlı köyü ziyaret edilebilir (Kyzikos ile ilgili bilgi yukarıda)

Yarımadanın doğu sahilleri, birbiri ardına sıralanmış küçük tatil beldeleriyye dolu Tatlısu, Yukarı Yapıcı, Çakıl bunlar arasında Tatlısu’da nitelikli otel, pansiyon ve lokanta bulunabilir

Yukarı yapıcı’yı geçtikten sonra anayoldan ayrılıp Kİrazlı manastırı’na çıkabilirsiniz 1923 yılına kadar işlevini sürdüren Panagia Theotokos manastırı anayoldan 17 km uzaklıkta Manastır bugün Kirazlı manastırı diye anılıyor Doksan odası ve içinde bir kilise bulunan manastır kalıntıları sık bitki örtüsü arasına zıkışmış

Yarımadanın doğu sahilindeki son yerleşim Çakıl köyünü geçip kuzey sahillerine ulaşılıyor BU noktada ilk durak Çayağzı

ÇAYAĞZI

Çayağzı’nda yıllar önce Rumlar ve yerli Manavlar birlikte yaşarlarmış Şimdi Yalnız Selanik’ten gelen göçmenler yaşıyor Son derece çalışkan olan köylüler toprağı arı gibi işliyorlar Boş bir karış yer görmek hemen hemen imkansız

En meşhur ürün balığın tabak arkadaşı kırmızı soğan Köylüler Türkiye’de en iyi kırmızı soğanın Kapıdağ yarımadasında yetiştiğini söylüyorlar

Bir döneme tanıklık eden eski evlerin çoğu yıpranmış ama tipik mimari özellikleri görülüyor Yüksek tepelerden ve sokak aralarından bakınca çok güzel bir tablo görüyorsunuz Çevrenin koyları hâlâ Rumca adları ile anılıyorlar: Draça, Büyük ve Küçük Kakıskala, Burkiki ve başkaları Güney sahillerimizi aratmayacak güzellikte koylar sıralanıyor

Kapıdağ yarımadasındaki 18 köy arasında örnek köy sayılan Çayağzı’nda balıkçılık, zeytincilik ve ipekböceği yetiştiriciliği de yapılıyor Dut ve kiraz zamanı ayrı bir tad, soğanların dizilmesi ayrı bir seyir aaafi veriyor Yeşil ve mavinin el değmemiş doğası ve sıcakkanlı insanları arasında sahildeki kahve ve restoranlarda oturmanın aaafi de bir başka

Kakıskala koylarında denize dik inen sünger kayaları ilginizi çekecektir Sünger görünüş, kalkerli tabakaların şiddetli rüzgarın anaforuna karışan kumların kayalarda minicik delikler oluşturmasıyla ortaya çıkıyor

Balığı lokantalarda değil de kendi yaktığınız mangalda pişirmek isterseniz önceden balıkçılara sipariş vermeniz gerekiyor Denizin dalgasız zamanlarında kayalıklarda pavurya yakalanabilir ve müthiş bir lezzet tadılabilir Balıkçı lokantalarına oturursanız çoban salatasını unutmayın Sarımsak, bol maydonoz ve has zeytinyağı ile incecik doğranmış çoban salata Tekirdağ rakısı ile iyi gidiyor

Ulaşım ve Konaklama

Eski adı Şahinburgaz olan Çayağzı Köyü’ne pazar günleri dışında Bandırma’dan minibüs seferleri var 45 dakika sürüyor Otomobille gidenler Bursa üzerinden Bandırma’ya gelmeden Erdek yoluna dönecekler Bağfaş fabrikasını geçince Tatlısu ayrımı takip edilecek, Dalyan mevkiini geçtikten sonra yol kenarındaki otobüs durağı yanından Çayağzı yönüne girilecek

Konaklamak isteyenler Tatlısu mevkiinde Kırtay Otel’de kalabilirler Çayağzı’nda ise sezonluk, aylık haftalık pansiyon olarak kiralanan evler var

Çayağzı çıkışından sonraki ilk durak olan Ballıpınar da(eski adı Kocaburgaz), eski bir Rum yerleşimi Daracık sokakları, ahşap evleri ve yıkık kilisesi, köy içinde yapılacak bir gezintiden akılda kalacaklar olacaktır

Kocaburgaz-Ormanlı arası yolumuz kimi zamansık bitki örtüsü ve ormanlarla kaplı tepelerden geçiyor Birbirinden güzel koylar çıkıveriyor karşınıza Turan köyü de bu koylardan birine saklanmış gibi sanki

Yol üzerinde olan ve kolaylıkla ulaşılabilen Narlı ve Ocaklar gibi yerleşimlerde küçük ev pansiyonları bulmak mümkün

GÖNEN

Bizans, Selçuklu ve Osmanlı yerleşimlerinin izlerini taşıyan Gönen eskiden beri önemli bir kaplıca merkezidir Kent merkezi girişinde, Gönen Çayı kenarındaki kaplıcalarda çeşitli hastalıklara iyi gelen içmeler de vardır Banyolar caddesinde kaplıca otelleri ile pansiyonlar ve lokantalar sıralanır

Yakın çevredeki Alacaoluk, Atıcıoba, Babayaka köylerinde tarihi kale kalıntıları görülebilir

MANYAS KUŞ CENNETİ

MİLLİ PARKI

Bandırma - Balıkesir yolunun 16 km’sinden ayrılan yoldan 2 km batı yönüne giderek ulaşılan Manyas Gölü’nde çok zengin yerleşik ve göçmen kuş türü yaşıyor Bu alan 1959’da milli park ilan edilmiştir Türkiye’nin en eski milli parklarından Kuş Cenneti’nin bilimsl tesbitini İstanbul Üniversitesi’nde çalışan Alman Prof Kurt Kosswigg yapmıştır Yörede 200’ün üzerinde kuş türü saptanmıştır Çok ender rastlanan türlerin de bulunduğu Kuş Cenneti’nde gözetleme kuleleri, göl çevresinde lokantalar ve piknik alanları bulunmaktadır

Bütün doğal güzellikler gibi Manyas Kuş Cenneti de çevre kirlenmesinden olumsuz etkilenmektedir Geçtiğimiz yıllarda çevre korumacı kuruluşlar bu doğal cennetin korunması için yoğun eylemler gerçekleştirmişlerdi

Resimler