Dikili-Çandarli-Aliağa-Menemen. |
09-03-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Dikili-Çandarli-Aliağa-Menemen.DİKİLİ Dikili İzmir’in en kuzeydeki sahil ilçesi İzmir’den gelirken Bergama’yı geçence sola, Çanakkale’den gelirken Bergama’dan önce sağa dönüp on dakikada Dikili’ye varıyorsunuz İzmir’li gençlerin rağbet ettikleri yerlerden biri Bir de Bergama’yı gezmeye gelen yabancı turistler, bir geceden fazla konaklıyorlarsa deniz için uğruyorlar Deniz yoluyla gelenlerin de giriş kapısı Antik çağda da böyleymiş, Pergamon’un limanıymış İlçe sadece deniz değil kaplıcalar için de ziyaret ediliyor Dikili kaplıcaları yanında Bademli ve Nebiler kaplıca ve ılıcaları var Bergama’dan gelirken yol ayrımına yakın Kaletepe üzerinde Aterneus antik kentinin kalıntıları var Dikili’nin en büyük şanssızlığı da kuzeye doğru uzanan sahilinin nerede bir deniz kıyısı bulsa yazlık ev yapmaya meraklı yurttaşlarımızın dalgalar halinde gelen taarruzu ile sıkış tıkış bir mahalleye benzetilmiş olmasıdır Önceki yıllarda Festivali kültür-sanat ağırlıklı olduğu için İzmir ve büyük kentlerin aydın çevrelerinin yoğun ilgisini çekiyordu Son seçimlerde Belediye yönetimi değişince festivalin bu özelliği de kayboldu Şarkılı, türkülü eğlenceye dönüştürüldü ÇANDARLI Çandarlı aynı adlı körfezin kıyısına kurulmuştur Bergama - İzmir yolundan veya Dikili üzerinden ulaşılabilir Bu ikinci yol kışın kullanılmamalıdır Denizde, hemen karşıdaki küçük adasıyla çevredeki yazlıkları saymazsanız köy havasını koruyan bir yerleşimdir Köyün balıkçıları yanında amatör balıkçıların da rağbet ettiği körfez iyi balık verir Çandarlı’nın 13 veya 14 yy’da Ceneviz şovalyeleri tarafından inşa edilmiş kalesi ülkemizin en iyi korunmuş durumdaki kalelerinden birisidir Daha sonra Türkler’in iki kez onardığı kale son olarak 1955’de aslına uygun olarak restore edilmiştir Kalede Hellenistik Çağ surlarından kalmış taşların kullanıldığı görülmektedir Çandarlı’daki antik Pitane kentinde Prof Ekrem Akurgal tarafından yapılmış kazılarda çok sayıda güzel seramik örneği bulunmuştur Fitane’de bulunan eserler İstanbul, İzmir ve Bergama müzelerindedir ALİAĞA Körfezin güneyinde yer alan Aliağa petrol rafinerisi ile gemi söküm tesisleri Foça’dan Dikili’ye kadar bütün körfezi kirletiyor İzmir ve çevresindeki çevre dostlarının mücadeleleri yıllardır sürmektedir Aliağa Rafinerisi’ni Bergama yönüne doğru geçince iki km sonra solunuzda küçücük bir tabelada "KYME" yazısını göreceksiniz Sola toprak yola girip bir kaç yüz metre ilerlediğinizde sağınızda kalan tepe antik Kyme kentinin bulunduğu yerdir Bir bekçisi bulunan ve özel izin alınmadan gezilemeyen ören yerinde, bu şansı yakalarsanız antik kenti ayağınızın altında, elinizle eşeleseniz ortaya çıkarabileceğiniz yakınlıkta hissedersiniz Ön kazıların 1981’de yapıldığı Kyme’nin önümüzdeki yıllarda günışığına çıkmış halini göreceğinizi umut ederek tepenin arka tarafına yürüyün Orası deniz "Nefis bir körfez manzarası" göreceğinizi umarken gemi söküm tesislerinin bir hayaleti andıran görüntüsü ile hayal kırıklığına uğrayacaksınız Kyme gibi henüz arkeolojik kazıları tamamlanıp ortaya çıkarılmamış ören yerleri o kadar çok ki, insan şaşırmadan edemiyor Bu eserler ortaya çıkarılsa da ülkemizin tarihi zenginliğine yeni zenginlikleri eklense, diye düşünüyorsunuz Ancak bu iş oldukça pahalıya maloluyor ve Türkiye böyle şeylere para ayırmıyor Ören yerlerimiz, yer altındaki antik kentlerimiz de yabancı üniversitelerin, müzelerin veya vakıf benzeri kuruluşların buralarda yapılacak kazıları desteklemesini tevekkülle bekliyor Yürürken ayağınızın altında çıtırdayan kiremit, kap kacak kırıklarının, taş parçalarının ikibin küsur yıldır orada durduğunu bilmek çok tuhaf bir duygu yaratıyor Son yıllardaki kazılarda ele geçen buluntuları Bergama Müzesi’nde, daha önceki güzel terrakotta heykelcikleri İstanbul Arkeoloji ve Paris Louvre Müzesi’nde bulunmaktadır MYRNA Çandarlı Körfezi’nin son koyunda, Kocaçay ağzındadır Kent iki tepe üzerinde uzanmaktadır (Aigeia antik kenti için Bergama’ya bakınız) MENEMEN Menemen tarih açısından Kubilay’ın ölümüyle sonuçlanan ayaklanma ile hatırlanır Kubilay’ın anısına 1993’de dikilen anıt yanında İzmir yolu üzerinde dizilen çok sayıdaki çömlekçileri ile de tanınır En güzel testiler, saksılar Menemen’de yapılır Bir de yoğurdu ünlüdür ki çatalla yenir Menemen’in hemen kuzeyinde Buruncuk’ta bulunan Larisa antik kentinde 1902’de başlayan, sonra 1932 - 1934 arasında sürdürülen kazılar Batı Anadolu’daki araştırmalarının en verimlilerinden biri olmuştur Arkaik döneme ait mimari parçalar İzmir Müzesi, seramik buluntular ile terrakotta kaplamalar ise İstanbul Arkeoloji Müzesi’ndedir (bu arada dikiliye beklerim gerçektende süper kışın kafanız dinlenir sessizlikten yazınsa süper deniz ve manzaralar koylar her yaz ordayım ) |
|