Prof. Dr. Sinsi
|
Ebû Haşim Sofi Kimdir
Ebû Haşim Sofi hayatı
Ebû Haşim Sofi hakkında bilgi
Ebû Haşim Sofi'nin ismi, doğum yeri, târihi bilinmiyor Ebû Hâşim Sofi künyesiyle meşhûrdur Kendisi Alim velî bir zâttır Ebû Hâşim 115 (m 733)'de vefât etti Büyük İslâm âlimlerinden Süfyân-ı Sevrî'nin (r a ) hocasıdır Süfyân-ı Sevrî, 161 (m 778) senesinde vefât etti Aslı Kûfeli olup, Şam'da kalırdı
Ebû Hâşim Sofi (r a ) Remle'deki hânekâh'da otururdu İlk defa Remle'de yapılan hânekâh'ın inşaası şöyle kıssa edilir: Bir vali ava çıkmıştı Ebû Hâşim'in, bir kimse ile buluşup, birbirlerinin ellerinden tutarak, tam bir sevgi ile görüştüklerini ve hemen orada yanlarında yiyecek olarak ne varsa beraberce yiyip güzelce ayrıldıklarını gördü Vâli, böyle samimi ve dostça görüşmelerini çok beğendi Ebû Haşim'den arkadaşının kim olduğunu sordu Bilmiyorum, cevâbını aldı Memleketini sorunca, yine bilmiyorum, cevâbını aldı Hayret edip, o tatlı, samimi görüşmelerinin sebebini sorunca; bu bizim meslek ve yolumuzdur, böyle emir olunmuşuz cevâbını aldı Bir toplanma yerlerinin olup, olmadığını sorduysa da, olmadığı cevâbını aldı Vali, size bir bina yaptırayım, orada toplanırsınız, dedi Şam Remlesi'nde bir hânekâh yaptırdı Gönül ve muhabbet sahiplerine yapılan binanın birincisi bu hânekâh olup, ilk zât da Ebû Hâşim Sofî'dir
Büyük İslâm âlimleri, Ebû Hâşim Sofi'yi çok övüp, onu hep hürmetle yâd ederlerdi Süfyân-ı Sevrî (r a ) O'nun hakkında şöyle buyurdu; "Ebû Hâşim olmasaydı, ben ince bilgileri bilmezdim " Marisûr İmâr-ı Dımaşkî O'nu anlatır "Ebû Hâşim Sofi'ye ölüm hastalığında, kendini nasıl buluyorsun?" dedim Muhabbet ve aşk, belâdan çoktur, ya'nî gerçi belâ büyüktür, fakat muhabbet yanında küçük kalır " Ebû Hâşim Sofi: "Yâ Rabbi! Faydası olmayan ilimden sana sığınırım" derdi Ma'nevî ilimlerde mütehassıs idi
Buyurdular ki:
"İğne ile dağı devirmek, kalbden kibri söküp atmaktan kolaydır "
"Kişinin nefsini güzel edeb ile muhafaza etmesi, ehlini terbiye etmesindendir "
"Allahü teâlâ, kullarının sadece kendi rızâsını isteyip, onunla hoşnud olmaları, dünyâdan yüz çevirmeleri için, dünyâyı keder ve üzüntü yeri yaptı "
1) Hilyet-ül-evliyâ, cild-10, sh-225
2) Nefehât-ül-üns, sh-86
3) Kıyâmet ve Âhıret, sh-110
4) Er-Riyâd-üd-tasavvufiyye, sh-3
|