09-02-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Damat İbrahim Paşanın Hayatı
Damat İbrahim Paşa Kimdir
Damat İbrahim Paşanın Hayatı
Sultan Üçüncü Mehmed Han zamânında üç defâ sadârete gelmiş Osmanlı sadrâzamı Sultan Üçüncü Murad’ın kerîmesi Ayşe Sultanla evlendiği için Dâmâd olarak anılan İbrâhim Paşa, Kanije Kalesini fethetmesi sebebiyle de Kanije Fâtihi unvânı ile meşhurdur
Aslen Bosnalı olan İbrâhim Paşanın doğum târihi bilinmemektedir 1531’de Enderûn-ı Hümâyûna alınarak yetiştirildi Sarayda çeşitli görevler yaptıktan sonra Üçüncü Murad’ın cülûsu esnâsında Rikabdarlığa, cülûsundan sonra 1574’te Silâhdarlığa ve 1580’de Yeniçeri Ağalığına getirildi 1581’de Rumeli Beylerbeyliğine tâyin olunan İbrâhim Paşa, bir müddet sonra Kubbe vezirleri arasına girdi Mısır Vâlisi Mürteşî Hasan Paşanın Mısır’da meydana getirdiği karışıklıkları gidermek ve Mısır vâridâtını yeniden tanzim etmek üzere 1583’te Mısır vâliliğine tâyin olundu Bir buçuk yıl sonra da Lübnan’da Dürzî İsyânını bastırdı Bu hizmetlerine karşılık ikinci vezirliğe getirildi
1586 yılında Sultan Üçüncü Murad’ın kızı Ayşe Sultanla evlendi 1595’te Sadrâzam Ferhad Paşa Eflâk Seferine çıkınca, sadâret kaymakamı oldu Nihâyet Sinân Paşanın vefâtı ile 5 Nisan 1596’da kendisine vezîriâzamlık verildi Sultan Üçüncü Mehmed Hanın da iştirak ettiği Eğri’nin fethi ve Haçova Meydan Savaşlarında büyük yararlıklar gösterdi Ancak Avusturya Seferine Kırım kuvvetlerinin gelmemesi ve Kırım Hanı Gâzi Giray’ın İbrâhim Paşanın tesiriyle Fetih Giray’ı öldürtmesi yeniden azline sebep oldu
İbrâhim Paşa, 1599’da Cerrâh Mehmed Paşanın yerine üçüncü defâ vezîriâzam ve Avusturya seferine serdâr-ı ekrem tâyin edildi
Sefer hazırlıklarını tamamladıktan sonra 1599’da İstanbul’dan Belgrad’a doğru harekete geçti Edirne’ye geldiğinde Avusturya seraskeri olan Satırcı Mehmed Paşayı başarısızlığı sebebiyle katlettirdi Daha sonra Belgrad’a, oradan Macaristan’a giren İbrâhim Paşa, Estergon üzerine yürüdü Ancak bu hareketi, muhârebe yapmak veya kale fethetmekten ziyâde uzun süren muhârebeler netîcesinde dağılan veya Osmanlılar aleyhine cephe alan yerli halkın yeniden kazanılması, serhat kalelerinin tâmiri gâyesine yönelikti Kışı Belgrad’da geçiren Vezîriâzam İbrâhim Paşa, 1600 senesi baharında Estergon üzerine yürüyüşe geçti Tiryaki Hasan Paşanın da bulunduğu toplantıda, her zaman için tehlike teşkil eden Kanije’nin fethi kararlaştırıldı Kırk günden fazla muhâsara edilen kale, bir taraftan gelecek yardımdan ümit kesilmesi, diğer taraftan kalenin barut mahzenine ateş düşmesi üzerine İbrâhim Paşaya teslim edildi Burası beylerbeyilikle Tiryâkî Hasan Paşaya verildi Avusturyalıların mühim hudut kalelerinden olan Kanije’nin düşmesi, düşmana büyük bir darbe idi Bu muvaffakiyetinden çok memnun olan Pâdişah, vezîriâzam İbrâhim Paşaya gönderdiği hatt-ı hümâyûnda onu tebrik etti ve hayatta olduğu müddetçe makâmında kalacağını vaad etti Bu fetihle İbrâhim Paşa, Kanije Fâtihi unvânını aldı
Dâmâd İbrâhim Paşa, serhadde almış olduğu tedbirler ile askerin, serhad gâzilerinin ve yerli halkın derin sevgisini kazanmış, bu mıntıkada Avusturya harplerinin zuhûrundan beri devâm eden âsâyişsizliği bertaraf etmişti
Vezîriâzam ve serdâr-ı ekrem İbrâhim Paşa Belgrad’da bir taraftan sefere hazırlanırken, diğer taraftan da kendi kethüdâsı Mehmed Ağa ile Murad Paşayı, îcâbında sulh için görüşmek üzere, tâlimât verip Budin’e gönderdi Ancak bir müddet sonra rahatsızlanan İbrâhim Paşa, 10 Temmuz 1601’de vefât etti Cenâze namazı ordugâhta kılındıktan sonra naaşı Belgrad’a nakl ve daha sonra İstanbul’a getirilerek Şehzâde Câmiinin caddeye bakan cephesinde inşâ ettirdiği türbesine defnedildi
İbrâhim Paşanın âlicenâp, cömert ve gayretli bir vezir, muvaffak bir kumandan olduğunda bütün kaynaklar müttefiktirler Emrine verilen orduları sevk ve idâreyi bilmiş ve bilhassa zemin ve zamâna göre aldığı siyâsî tedbirler ile Lübnan harekâtında ve Macaristan serhâdlerinde Osmanlı nüfûz ve hâkimiyetini süratle tesise muvaffak olmuştur Gerçekleştirmeye çalıştığı Avusturya sulhu plânları, ölümü ile netîcesiz kalmış; fakat Macaristan serhadlerinde ardından gidecek olan Lala Mehmed Paşa ve Kuyucu Murâd Paşa gibi kuvvetli iki devlet adamının yetişmesini sağlamıştır
|
|
|