![]() |
Mustafa İslamoğlu Kimdir |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Mustafa İslamoğlu KimdirMustafa İslâmoğlu 28 Ekim 1960 Develide doğdu ![]() ![]() ![]() ![]() Edebi ürünlerini Mavera (1980) ve Aylık Dergi (1982-1989) ve Dergahta yayımladı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şiirlerinden oluşan ilk kitabı Heyelan, Aylık Dergi Yayınları arasından 1987de çıktı ![]() ![]() Kahirede eğitim için bulunduğu yıllarda bir yandan İslami araştırmalarda bulundu, bir yandan da dersler verdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir araştırma eseri olan Yahudileşme Temayülü adlı eseri 1994te okuruyla buluştu ![]() ![]() Kahire-Mekke hattında yazdığı şiirleri Ya-sîn adıyla yayımladı (1991) ![]() ![]() ![]() 1992 yılının Ekim ayında Kahire dönüşü başlattığı tefsir dersleri 15 yıldan beri devam etmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Görüntülü tefsir projesi ile başlayan Gerekçeli Meal adı verilen Kuranın Türkçe tercüme çalışması da yukarıdaki projeyle eş zamanlı olarak yürümekte ve birlikte tamamlanması öngörülmektedir ![]() Yazar, kimilerinde halen yazmaya devam ettiği Yeni Şafak, Anadoluda Vakit, Akit, Selam, Aylık Dergi, Ribat, Meydan gibi gazete ve dergilerde yayımlanan makalelerini Makalat, Şafak Yazıları, Dağarcık, Yokluğunda Düşülmüş Notlar, Savaş Kesmeyen Sözler, Sözün Gücü mü, Gücün Sözü mü, Yerliler ve Yersizler, Ayetlerin Işığında isimleriyle kitaplaştı ![]() ![]() Hükümlü olarak bulunduğu Gölcük ve Ankara cezaevlerinde çok zor şartlar altında Yahudi asıllı oryantalist Ignaz Goldziherin De Richtungen der İslamichen Koranauslegung adlı eserini, Arapça tercümesinden Türkçeye çevirdi ![]() ![]() II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ayrıca yazarın konferans, seminer, hutbe ve konuşmalarından oluşan onlarca görüntülü eseri bulunmaktadır ![]() Kitaplarından bazıları Arapça, Almanca, İngilizce, Kürtçe, Romanca, Bulgarca, Arnavutçaya çevrilip yayımlanmıştır ![]() Yazar evli ve beş çocuk babasıdır ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Mustafa İslamoğlu Kimdir |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Mustafa İslamoğlu KimdirMustafa İslamoğlu, yüreğinde devlet kurmuş, kurduğu devletle de yürek fetheden çağın en önemli İslam alimlerindendir ![]() Sayın İmran Ali güzel söyledin gardaşım ![]() bu başlık M ![]() ![]() ![]() ![]() Divane 07-102008, 10:25 PMHer işimizin başı, ortası ve sonu O’nun adıyla ve O’nun adınadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Desteğimiz ve salâtımız, onun vahyini bize aldığı gibi taşıyan, o vahyi taşımakla kalmayıp model bir hayatı yaşayan, insanlık sadakası olan ve insanlığa ucunda ebedi mutluluk bulunan aydınlık bir yol bırakan, bir ömrün vahye nasıl adanacağının sembolü olan, hayatı canlı bir Kur’an olan Rasulullah’adır ![]() Kelamın en yüksek tecellisi vahiydir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Varlığı kelam ile başlatan, insanın serüvenini de kelam ile başlattı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İslam Allah’ın kâinatı yönettiği sistemin adı, vahiyse ilahi bir inşa projesiydi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Son Vahiy, bütün bunların hepsini dört cümlede özetledi: Er-Rahmân… Alleme’l-Kur’an halaka’l-insan, ‘allemehu’l-beyân… O sonsuz merhametin menbaı… Kur’an’ı O öğretti İnsan türünü O var etti, ona kendini ifade etme yeteneğini O bahşetti ![]() Kur’an vahyi, el-Hay olandan, hayatı inşa için, hayatın ta yüreğine inmiş tarifsiz bir hayattı ![]() ![]() Varlık ağacının bu soylu tohumunun kendini ve elinin değdiğini çürütmesine engel olmaktı ![]() ![]() Vahyin ve insanın sahibi, bu amacın gerçekleşmesini yasalara bağlamıştı ![]() ![]() ![]() ![]() Vahiy inşa edicilik fonksiyonunu bihakkın icra edebilme yeteneğine sahip olduğunu muhatabı olan ilk nesil üzerinden isbat etti ![]() ![]() ![]() Vahiy bir şeyi daha isbat etti: Eğer bir nesil kendini Kur’an’ın inşasına teslim ederse, Allah da tarihin inşasını o neslin eline teslim ederdi ![]() Yani Kur’an’a nesne olan, tarihe özne olurdu ![]() Vahyin çırağı olan hayatın ustası olurdu ![]() Vahye teslim olan hayatı teslim alırdı ![]() Hayatının yatağını vahyin belirlemesine izin veren, zamanın yatağını elleriyle belirleme liyakati kazanırdı ![]() Bundan sonra isbat sırası vahyin kendilerine emanet edildiği mümin muhataplardaydı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Vahyi nesneleştirme süreci şu aşamalardan geçerek gerçekleşti: Kelimelerin Rabbi kelimelerin kalbine manaları indirmişti ki akleden kalp sahipleri indirilen o manaları anlasınlar, hayatlarına koyarak üretsinler ![]() ![]() ![]() Fakat bir gün geldi anlam üretilmez oldu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Vahiy elbette tecvit ile okunmalıydı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu sürecin sonunda geldiğimiz nokta tam da Kur’an Şairi Mehmet Akif’in dediği noktaydı: Ya açar Nazm-ı Celilin bakarız yaprağına Yahut üfler geçeriz bir ölünün toprağına Bu vahim noktayı vahiy kendi ifadesiyle “mehcur bırakma” olarak adlandırmıştı ![]() Vahiy anlamın kaynağı olmaktan işte bu süreçlerden geçerek çıkarıldı ![]() ![]() Zaten olan bitenin izahı da buydu: Vahyin hayatsız bırakılması… Bundan zarar gören vahiy değildi ![]() ![]() ![]() Soruların sorusu, sorunların sorunu budur ![]() İdeolojiler birer birer ölüyor ![]() ![]() Değerlerin yerini fiyatlar aldıkça insan biraz daha yok oluyor ![]() ![]() ![]() ![]() Küresel güç merkezlerinin gücü ve güçlüyü yücelten tavırları, ezilenlerin bile güce taptığı hastalıklı bir sonuç üretiyor ![]() ![]() Allah’ın mahlukat ağacının soylu meyvesi için donayıp döşettiği şu dünya misafirhanesi, tarihinin hiçbir döneminde bu kadar hor ve hovardaca kullanılmadı ![]() ![]() Kerameti kendinden menkul bütün gelişme ve ilerleme iddialarına rağmen insanlık bugün dünden daha mutlu değil ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bunlar ve daha sayamadığım unsurlarıyla kötü gidişatı durdurmanın “vahye dönüş”ten başkaca bir yolu bulunmuyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İşte vahiy, Allah’ın hayatla olan anlam bağıdır ![]() ![]() İnsanlık akleden kalbe dönecekse tekrar Kutsal kutaplara dönmek zorundadır ![]() İnsanlık kutsal kitaplara dönecekse, Kur’an’a dönmeye mecburdur ![]() ![]() Kur’an’a dönüş kaçınılmazdır ![]() ![]() ![]() ![]() “Allah’ın ipi” Kur’an’dır ![]() ![]() Ey Rabbimiz! Kitab’a karşı tavrımızdan dolayı tevbe ediyor ve vahye “yöneliyoruz”! Biliyoruz ki vahye yöneliş Sana yöneliştir! Sen bizim yönelişimizi kabul eyle ve Sen de bize rahmetinle yönel! “Kur’âni Hayat” akleden kalbinize mübarek olsun! |
![]() |
![]() |
![]() |
Mustafa İslamoğlu Kimdir |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Mustafa İslamoğlu KimdirBilelim ki, Medine önce yüreklerde kuruldu, ona Mekkede hamile kalmıştı müminler ![]() ![]() yürek devletini olumsuz davranışlarla kıyasıya tarumâr eden bizlerin, devletten söz etmesi şov yapmaktır ![]() Eğer, dünyadaki insana ve insandaki dünyaya varlığın, harcadıkça çoğalan ortak sermayesi sevgi hakim olmayacaksa, nasıl sağlanacaktır insanın mutluluğu ? Ve yüreklerin işgal altında olduğu bir toplumda, sevmeyi neyle, nasıl becerecektir insanlar M ![]() Hayatın Yeniden İnşası İçin Hayatı inşa etmek için var edilen insan, öz elleriyle hayatı imha etmektedir ![]() ![]() ![]() İşte vahiy bu noktada devreye girmektedir ![]() ![]() Vahiy insanı inşa eden bir özne olarak indirilmişken, onun inşasına teslim olması gereken müslümanlar eliyle nesneleştirilmiştir ![]() ![]() 1 ![]() 2 ![]() Fakat ikisi de aynı kapıya çıkmıştır ![]() ![]() ![]() İnsanın ve hayatın topyekün yeniden inşasını savunan bu eser, bu inşanın müfredatı olarak vahyi işaret etmektedir ![]() ![]() Özetle, vahyin inşa ettiği insan eliyle hayatı inşa çağrısıdır ![]() Efendim Yokluğunda seni özledik ![]() Sana değen rüzgarı, seni örten bu-lutu özledik ![]() ![]() Aşkı, gözyaşını, müsamahayı, ah-lakı, adabı, ihsanı, irfanı, izanı, fe-raseti, basireti, şecaati, celadeti, adaleti, meveddeti, muhabbeti özle-dik ![]() İzzeti, hikmeti, fıtratı, şefkati, hür-meti, devleti özledik ![]() Senden sonra tefrika meşrebimiz, taklit mezhebimiz, cehalet mektebimiz, atalet fıtratımız, hamakat şöhretimiz, ihanet sıfatımız, küffar velinimetimiz oldu ![]() Efendim, Sen kendini abduhu ve rasuluhu: Onun kulu ve elçisi olarak takdim etmiştin ![]() ![]() ![]() Bunların hepsi sana iman ediyor-du ![]() ![]() ![]() Allah seni güzel örnek olarak gös-terdi ![]() ![]() ![]() Allah ısrarla seni örnek gösterirken, birileri ısrarla kitabı, kitapları örnek göstermekte direndiler ![]() Efendim, Kitapsızlıktan değil, peygambersizlikten kırıldık ![]() ![]() ![]() ![]() İnsanlık destanıyla yaşıt olan vahiy sürecinde birçok kitapsız peygamber gelmişti de, bir tek peygambersiz ki-tap gelmemişti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gel de bir bak Efendim, bu maz-lum ümmetin hali pür melaline ![]() ![]() ![]() Gün geçmez ki ümmetin coğrafyasından feryat yükselmesin, oluk oluk kan akmasın ![]() Bir olarak bıraktığın ümmetin kaç parçaya ayrıldığının sayısını onu parçalayanlar dahi unuttu ![]() Bıraktığın kutlu mirası hovarda mi-rasyediler gibi parçalayarak paylaş-tık Efendim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Oysa ki Efendim, bazen parçala-nan hakikat hakikat olmaktan çıkar ![]() ![]() ![]() Efendim, İsrailoğulları, peygamberlerini kat-lediyorlardı ![]() ![]() ![]() Kimilerimiz için sen hiç ölmedin, o ender bahtiyarlar seni hep içlerinde, işlerinde, hayatlarında, düşüncelerinde, duygularında, eylemlerinde, evlerinde yaşattılar ![]() Kimilerimiz içinde sen hiç doğma-dın ![]() ![]() ![]() Varlığının kaç bahara bedel oldu-ğunu bilmeyenler yokluğunun ıstırabını nasıl duysunlar Efendim Seni çok seviyoruz, seni çok öz-lüyoruz ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Mustafa İslamoğlu Kimdir |
![]() |
![]() |
#4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Mustafa İslamoğlu KimdirMüslümanlar arası Diyalog Dosya konumuz Müslümanlar arası diyalog, son dönemde meydana gelen olayları takip ediyorsunuz, Irak üzerinde Şii- Sünni tartışması alevleniyor, İran yalnızlaşıyor, Müslümanlar arasında bir diyalogun zemini oluşmalıdır ![]() Öncelikle diyalogun zemini nasıl olmalıdır? Öncelikle şunu söyleyeyim, Müslümanların birlikteliği sadece akli değil aynı zamanda şeri bir zarurettir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Müslümanların fiili olarak içinde bulunduğu hal, değişik mezhepler, tarikatlar ve cemaatler, bunların birbirleriyle uzlaşmaları için fiili olarak hangi ilkelere ihtiyaç duyulmaktadır? Değillemeler, ispatlar ve nefiler bu ilkeler arasında olmalıdır ![]() ![]() 1- Birbirleri arasındaki konuşma önceliğini ihtilaflı meselelere kesinlikle vermemeleri lazım ![]() ![]() ![]() 2- Müslümanlar buluştuklarında Müslümanların bu konudaki şaşmaz, mutlaka olması gereken ilkeleri, birbirleriyle paylaşım içinde olmaları gerektiğinin taktik veya stratejik bir mevzu değil konsept olduğudur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 3- Müslümanlar birbirlerinin bir tek tırnağını feda etmeme konusunda yeminli olmalıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 4- Kardeşlikte taassup sahibi olmalıyız ![]() ![]() ![]() ![]() 5- Müslümanlar birbirlerinin hatalarına dürbünün büyüten tarafıyla değil küçülten tarafıyla bakmalıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 6- Dahası, ki bu da çok önemli, yine değilleme ilkesinden yola çıkacağım, birliği temin için gelenekten gelen bazı değerlerin yok olmasını istememeli, beklememeli ve ummamalıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|