Prof. Dr. Sinsi
|
Turgut Reis Kimdir - Turgut Reis'in Hayatı
Türk denizcilerinin büyüklerinden olan Turgut Reis, Akdeniz’deki başarılarından dolayı büyük bir ün kazanmıştır Barbaros’tan sonra Venedik ve İspanyol donanmalarına karşı büyük zaferler kazanarak bütün Avrupa’yı titretmiştir Avrupalılar ona Dragot derlerdi Turgut Reis, elde ettiği başarılar ile tarih sayfalarını süslemiştir
Turgut Teis, 1485 yılında İzmir’in Menteşe sancağı dahilinde Seroluz nahiyesine bağlı bir köyde doğmuştur Babası Veli adında bir çiftçi idi Fakir bir köylü çocuğu olan Turgut, gençliğini çobanlıkla geçirdi İri vücutlu ve çok sağlam bünyeli idi Çok kuvvetli olduğu için pehlivanlığa merak etti Önüne geleni yeniyordu O devirlerde pehlivan ve yay çekenler serdengeçti yazılırlardı Sahil Çocukları da Korsan gemilerine levent olurlardı
Turgut günün birinde çobanlığı bırakarak İzmir’e indi Orada dolaşırken bir tellalın yüksek sesle sokaklarda, “Terlemeden, solumadan can vermek isteyen korsan yazılsın!” diye bağırdığını duydu Bunu işiten çoban Turgut içini çekti, sonra korsan yazılmaya karar verdi O, dağların çocuğu idi Fakat şimdi o, önüne serilen engin denizlere açılmak istiyordu
O bu düşünceler içinde iken İzmir limanına bir Türk korsan gemisi girdi Bütün direklerine elde ettikleri malları asmışlar, altında davul ve zurna çalarak levent zeybeği oynuyorlardı Turgut gözlerini açarak, yanık bağırları açık, kolları çıplak bu iri leventlere hayretle baktı Onlar gibi olmak için içi burkuldu Daha fazla dayanamayarak gitti, levent yazıldı O tarihte Turgut henüz 22 yaşında idi Korsanlar ilk defa onu topçu yaptılar
Artık denizlerde geziyor, korsanlık ediyordu Fakat onun en büyük emeli başlı başına bir gemiye sahip olmaktı Bu gayesine erişmek için yemedi, içmedi, para biriktirdi Nihayet bir gemi almaya muvaffak oldu
Turgut Reis Akdeniz’e açıldı İlk defa Selanik’ten buğday yüklü iki Venedik Gemisine Mataban Burnu’nda tesadüf ederek üzerine atıldı, bu gemileri zaptetti Bu onun ilk zaferi oldu Bir müddet sonra da büyük bir korsan gemisini ele geçirerek, küçük teknesini bir kadırga ile değiştirme imkanına sahip olmuştu O zamanlar maiyetinde yüz elli Türk korsan bulunmakta idi Forsaları bulunmadığından Sicilya sahillerine baskın yaparak birçok İtalyan’ı esir etmiş ve kürekçi yapmıştı
Artık ona korsanlık için geniş bir ufuk açılmıştı Cebelitarık’tan Ege Denizi’ne kadar bütün sahilleri dolaşıyordu Turgut, kısa bir zamanda yirmi kadırga ve kalitadan ibaret bir filoya sahip oldu Artık onun şöhreti Akdeniz’e yayıldı
Bu başarılarından sonra Cezayir’e giderek Barbaros Hayrettin’i kendine bir pir olarak tanıdı Barbaros, Turgut’u çok sevdi Arkadaşlarına onun başarılarını övdü, hatta bir gün:
Turgut benden ileri! Diyerek iltifat etti
Barbaros Hayrettin, Turgut Reis’i muavin olarak kullandı
1540 yılında Turgut’un donanması, Korsika sahilindeki bir limanda demirli olarak yatıyordu Güneş henüz doğmak üzere iken, Turgut bir seccadenin üzerinde sabah namazını kıldı Namazdan sonra Kuran-ı Kerim okudu Bu esnada tayfaların telaşını duydu Bir tehlike olduğunu anlayarak gözlerini limanın ağzına dikti Buradan iki düşman harp gemisinin üzerlerine geldiğini gördü Fakat bu gemileri daha büyük gemiler takip ediyordu Bu korkunç donanma Kanuni Süleyman’ın en büyük rakibi olan İmparator Şarlken tarafından Turgut Reis’i yakalamak için gönderilen bir donanma idi Bu donanmanın kumandanı da meşhur Venedik Deniz Amirali Andrea Doria’nın biraderzadesi genç Jenatin Doria idi Bu genç kaptan, Akdeniz’i titreten bir kahramanı esir etmeye gelmişti
Turgut Reis bir kapana tutulduğunu hissetti Bu, onun için korkunç bir baskındı Turgut Reis derhal on iki gemisinin kumandasını eline aldı, bu gemileri yarıp geçebileceği ümidiyle altmış parça düşman harp gemisinin üzerine bir yıldırım süratiyle hücum etti Fakat düşmanlar birdenbire bunların üzerine topçu ateşine başladılar Türklerin de karşılık vermesiyle kanlı bir deniz savaşı başladı Fakat Türkler önlerindeki bu büyük seti aşamadılar Bu defa düşmanın sahildeki topları da üzerlerine ateşe başladı İki ateş arasında kalan Türk gemileri batıyor, bazılarının cephanelikleri ateş alarak berhava oluyordu Bu esnada Turgut Reis’in gemisine iki düşman gemisi rampa etti Gemilerden çıkan düşman askerleri Turgut Reis’in üzerine yürüyerek onu esir ettiler Bu koca deniz aslanını amirallerinin karşısına çıkardılar
Turgut Reis, kendisini esir edenin meşhur Andrea Doria olduğunu sanıyordu Fakat karşısında onun yerine tüysüz bir genci görünce bağlı olduğu zincirlerini şakırdattı ve koşarak:
Ah, demek ben böyle bir çocuğun esiri oldum! diye bağırdı
Bu söz üzerine genç amiral, Turgut’un üzerine hücum etti Çünkü Turgut Reis, zincirlerle bağlıydı Amiral Turgut’a yaklaşarak tokat atmak için elini kaldırdığı zaman Turgut gözlerini açarak üzerine hücum edince düşman askerleri üzerine saldırdılar Onu yakalayıp kürek mahkumlarının bulunduğu yere ayaklarından çaktılar Bu tarihte Turgut elli altı yaşındaydı O, artık tel kırbaçlar altında aç ve çıplak kürek çekiyordu Şimdi kaptan değil bir forsa idi
Barbaros Hayrettin, Turgut Reis’in esir düştüğünü duyunca fena halde canı sıkıldı Hemen donanmasını alarak İtalya sahillerine gelerek her tarafı tehdit ettikten sonra Cenova’yı top ateşine tuttu Cenovalılar Barbaros’tan ne istediğini sordukları zaman:
Derhal Turgut’u teslim ediniz! Diye haber gönderdi
İtalyanlar bunu cana minnet bilerek, Turgut’u Barbaros’a teslim ettiler Turgut Reis bu suretle esaretten kurtuldu Bundan sonra Turgut Reis, Barbaros’la beraber Preveze Deniz Savaşı’na katıldı
Turgut Reis, bu zaferden sonra tekrar Akdeniz’e çıkarak bütün sahilleri vurmaya başladı 1548 yılında filosu ile Napoli’ye giderek bir kaleyi zaptetti, birçok ganimet elde etti
Bundan sonra Trablusgarb’a para götürmekte olan Malta Şövalyelerinin kadırgalarını zaptetti Avrupalılar Cebre adasını kendisine karargah yapmış olan Turgut’u yakalamak için kuşattılar Fakat Turgut Reis, gemilerin yağlı kızaklarla karadan yürütmek suretiyle adanın arka tarafına geçerek Akdeniz’e açılmaya muvaffak oldu Düşmanlar Turgut’u sıkıştırdıklarından emin sevine dursunlar, o onlara yardıma gelen bir gemiyi zaptetmek suretiyle kendilerine bir ders verdi
Kanuni Sultan Süleyman, Turgut Reis şöhretini duyunca, onu devlet hizmetine aldı Karlıeli Sancağı da kendisine verildi Fakat Sadrazam Rüstem Paşa, Turgut’u hiç çekemiyordu Çünkü kardeşi Kaptanı derya Sinan Paşa’ya rakip kabul ediyordu Turgut Reis bu entrikalardan üzüntülü olarak Tunus’a çekildi
Fakat Kanuni ona hediyeler göndererek gönlünü aldı Ayrıca Trablusgarb’ı fethederse, oraya kendisini vali tayin edeceğini de bildirdi Turgut, padişahın bu arzusunu yerine getirmek için Trablusgarb’ı fethetti Bunun üzerine Beylerbeyi rütbesiyle Trablusgarb valisi tayin olundu Bu suretle de paşalık rütbesine kavuştu On bir yıl Trablusgarp’ta valilik yaptı
Turgut Reis, Trablusgarb ve Bingazi’de valilik yaparken, Malta adasındaki şövalyeler rahat durmuyorlardı Burası bir korsan yatağı olmuştu
Günün birinde Mısır’dan gelen bir Türk gemisini Malta korsanları zaptettiler Bunu duyan Kanunî:
Bu eşek arılarını Malta kovanından kışkırtınız! Diyerek bir donanma hazırlattı
1564 yılında 181 gemiden oluşan bir donanma hazırlandı Otuz bin kişilik bir kuvvet de gemilere bindirildi Donanma kumandanlığına Piyale Paşa tayin olundu Askerî serdarlığa da Kızıl Ahmetli Şemsi Paşa, biraderi Dördüncü Vezir Mustafa Paşa seçildi Turgut Reis de donanmasıyla Malta’ya hareket etti Donanma Malta’ya gelerek karaya asker çıkardı ve orada kanlı bir savaş yapıldı
Turgut Reis çok kuvvetli bir kalenin karşısına bir tabya yapmakla meşgul olurken, düşman istihkamlarından atılan bir gülle, yanında bulunan bir kayaya çarptı, bu kayadan kopan bir parça Turgut Reis’in başına isabet ederek seksen yaşında bulunan bu kahramanın başını parçaladı
Akdeniz’in ihtiyar kaplanı, aldığı bu yara dolayısıyla ağzından ve burnundan kanlar boşalarak yere yığıldı Turgut Reis’in şehit olduğunu gören Serdar Mustafa Paşa, omuzundaki kaputunu bu ihtiyar şehidin üzerine örttü Tabya bitince, Turgut Reis’in cesedini çadırına getirdiler
Turgut Reis Malta Adasında 1565’te şehit düştü Naşını alarak Trablusgarb’ta yaptırılan bir türbeye defnettiler
Turgut Reis, denizcilik tarihinin Barbaros’tan sonra en büyük kahramanıdır
|