Üzüntü Şiirleri |
09-02-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Üzüntü ŞiirleriÜzüntüler Hepimizin yüreğinde biriken sıkıntılar, Yaşanan acıların getirdiği üzüntüler, Üzüntülerin kalbinin derinliklerine bıraktığı izler, İzlerin kül olup savurduğu duygular, Duyguların kaskatı kesilip karanlığa akması, Karanlığın, insanı yalnızlığa sürüklemesi, Yalnızlığın yalpalayarak, dipsiz kuyuya yuvarlanması, Savunmasız ve tepkisiz cümlelerin, anlamsız hale gelmesi, Karamsar düşüncelerimizin bir odaya hapsedilişi, Körelen sevgilerin, aydınlığa kavuşamama endişesi, Hep bizi ışıktan ve yarınlardan daha da uzaklaştırır… ÜZÜNTÜN OLMASIN - Üzüntü şiir aynada bak yÜzÜne yÜzÜn utancin olmasin İŞledİĞİn ameller gÜnahina vesİle olmasin ruhunun varlik alemİ cİsm-İ bedenİne hesap gÜnÜnde hesabin ÜzÜntÜn olmasin yakmak kolay canlari,verme ÜzÜntÜ ve eza nefsİnİ okŞar hoŞ gelİr belkİ Şeytana seza zerre mİskalda olsa amel,cekersİn bİr ceza soldan gelen amel-İ hesap ÜzÜntÜn olmasin mazbut bİr hayati dÜnyanin gÜzzellİĞİne deĞİŞme ruhunu mutmaİn tut allahin rizasindan ayri dÜŞme taŞiyamayacaĞin yÜkÜn altinda ahİrete yenİk dÜŞme mahkemİ kubrada hesap gÜnÜn ÜzÜntÜn olmasin musİbet ve belalarla Şeytan sana Örmeden aĞini gÜnah yÜkÜnÜn olma bendesİ ÇÖz artik baĞini İsteme mevladan naÇarliktan bİr avuÇ topraĞini alemİ berzahta toprak senİn ÜzÜntÜn olmasin KATİLİM OLUR ÜZÜNTÜN Hayır,hayır ağlama Ağlama yalvarırım ne olur,ağlama! Ağlarım ben senin için de Yoksa katilim olur üzüntün Ağlarsan sen Ölürüm ben senin içinde İçinde senin Ölü bir toprak gibi,yatıyor cesedim Ve ben cesedini senin, Yanıma kabul edemedim Düşünmek bile öldüğünü İçimde dahi olsa Kesiyor nefesimi,senin Ağlama yalvarırım ne olur,ağlama! Yaşayacak çok gün var daha, ÖnümüzdeGülecek günler için ÜZÜNTÜYÜ BIRAK YAŞAMAYA BAK Bu gece efkar var, Ruhum sıkkın derdimden, Çıktım dışarıya, Soğuk demedim dolaştım, Kimseden habersiz Gök yüzü karanlık, Sokaklar tenha, Sokak lambalarının kimi yanar, Kimi yanmaz,yananlarsa, Mum kadar aydınlık Yürüdüm,düşündüm durdum, Aklım hep ölümde, Çareyi onda aradım, Sonra bir yerde oturdum,kendime sordum, Ölüm çare mi ?, Ya öbür taraf !, Ne olacağı, belli mi ? Sıkıntında olsa,yaşamak güzel değil mi ? Sorular !sorular Bir kafe bulduk açık, Henüz kapanmamış,geç saate rağmen, Müşterisi tek ben oldum, Sağ olsun hala varmış sıcak demli çayı, İçtim iki bardak,hala aynı düşünce, Ölüm !,ahret !cennet ve cehennem ! Geç saate kadar düşündüm durdum, Sonunda doğruyu buldum, Aman canım sende, Üzüntüyü bırak yaşamaya bak KAÇIŞIM YOK ÜZÜNTÜLERDEN Üzüntüler sıraya girmiş bekliyor, Tüm acılar bir bir yaşanıyor, Hiçbir hüzün bana uğramadan gitmiyor, Acılar beni hiç es geçmiyor, Bir şekilde acılar beni buluyor Ve beni bir şekilde vuruyor… Kaçışım yok üzüntülerden, Kurtuluşum yok acıdan ve kederden, Hiç yaş eksilmiyor gözümden… Ne zaman kurtulacağım bu dertlerden? Ne zaman son bulacak bu gözyaşı? ÜZÜNTÜLERİM VE AVUNTULARIM biraz yorgunluk biraz uykusuzluk birazda üzüntü ve biraz da acı tabi üzerine serpilmiş bir tutam aşkın verdiği tatsız birşeyler bu durgunlumun sebebi yada hergün döktüğüm sahte gözyaşlarımın belirsiz sahibi benim içimi kemirip duran herşeyin var edeni boşvermiştim aylar önce yinede unutmak kolay mı sanıyor benim vefasız sevgilim senin için öyle mi ey benim çift yürekli katilim yerlere dökülmüş dişlerim görüyorum gözlerin mi parlıyor seçemiyorum buğulanıyor gözlerim üzüntülerim avuntularım oluyor ve sensiz geceler gözyaşlarımı artırıyor inanmayışların sensizlik mutluluğum yeri geldiğinde biliyorum işte biliyorum inan bana sensiz de oluyor görüyorum unuttur hadi kendini ne bekliyorsun ya bırak unutayım seni sevgilim ya da sus hatıralarınla avunayım ki bu aşk böyle bitsin ÜZÜNTÜLER YÜREĞİME AKAR Hayat o kadar acımasız ki; Hiçbir şey sanıldığı ve göründüğü gibi değil Keşke herşey görüldüğü gibi olsaydı O zaman acılarım biraz da olsa azalırdı, Her şey görüldüğü gibi kalırdı Ama hayat görüldüğü gibi değil ki… Olsaydı böyle olmazdım şimdi… Acılarla yolum sürekli kesişir oldu Üzüntüler bir su gibi gözümden akar oldu Yüreğime doğru akıp acıları gönlüme doldurdu… ÇİĞNEYİN ÜZÜNTÜLERİMİ EYLÜL’ DE Yine bir Eylül gecesi; Neo Klasik bir yüzün hayaliyle Olduğum herşeyi olmaktan vazgeçiyorum!! Kül rengi bir hayat, Kendi geleceğinden korkarak akıyor avuçlarıma… Yarının baharında açacak çiçeklerim Umut vaat etmiyor artık… Bir bozgunun kalabalığı dolaşıyor Aylak ruhumda… İstanbul’ un loş sokaklarında Ağır adımlarla yürüyorum yitik misali… Kaybolmuş sokak şarkıcılarını dinliyor kulaklarım, Yalnızlığımın sessizliği usul usul canımı çekiyor … Ve benim canım aşkım; Buruk tebessümüyle gözkenarlarımdan Hüznü damlatıyor… Elmacık kemiklerimin altına saklanmış keder! Ne acıyla bağıracak,ne de öfkeyle haykıracak halim var Bir boşluğu özlüyorum sadece… Yaşam taşınmayacak kadar ağır bende! Herşeyi bütün taşıyan yüreğim; Şimdilerde herşeyden yorulan Gözlerimin feri yok, Bakışlarım yoruyor beni Kıpkırmızı kanayan bir aşk yakıyor içimi! Kendi kederine alıştı da bu can; Lakin sizinkine alışamıyor! Çiğneyin üzüntülerimi Derin ummanlara atın gitsin!!! Ömrümü çıldırmış sarılara boyayan kader; Çek üzerimden gözlerini… Bir Eylül gecesi çıldırmanın kıyısında Hem vuran ,hemde vurulan etme beni |
|