Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Gezelim, Görelim

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
akarsular, bilgi, detaylı, ile, ilgili

Akarsular İle İlgili Detaylı Bilgi

Eski 09-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Akarsular İle İlgili Detaylı Bilgi



Akarsu Havzası Nedir?

Akarsuyun tüm kollarıyla birlikte toplandığı bölgeye akarsu havzası denir Bu havzanın genişliği ise, iklim koşullarına ve yüzey şekillerine bağlıdır

Akarsu havzaları iki bölümde incelenir:

Açık Havza: Sularını denize ulaştırabilen havzalara açık havza denir (Yeşilırmak, Kızılırmak, Yenice, Sakarya, Susurluk, Gediz, Küçük Menderes, Büyük Menderes, Aksu, Göksu, Seyhan, Ceyhan, Fırat, Dicle Çoruh gibi)

Kapalı Havza: Sularını denize ulaştıramayan havzalara kapalı havza denir Kapalı havzaların oluşmasında yer şekilleri, sıcaklık ve nem etkilidir (Van Gölü Kapalı Havzası, Tuz Gölü Kapalı Havzası, Konya Kapalı Havzası, Göller Yöresi Kapalı Havzası gibi)

Akarsu Akış Hızı

Akarsuyun akış hızı yatağın her iki kesitinde farklıdır Suyun hızı yanlarda, dipte ve su yüzeyinde sürtünme nedeniyle azdır Suyun en hızlı aktığı yer akarsuyun en derin yerinin üzerinde ve yüzeyin biraz altındadır Akarsu yatağında suyun en hızlı aktığı noktaları birleştiren çizgiye hız çizgisi(talveg) denir Akış hızı, yatağın eğimi ve genişliği ile taşınan su miktarına bağlı olarak değişir

Su Bölümü Çizgisi

Birbirine komşu iki akarsu havzasını birbirinden ayıran sınıra su bölümü çizgisi denir Su bölümü çizgisi genellikle dağların doruklarından geçer Su bölümü çizgisi kurak bölgelerde, bataklık alanlarda, karistik alanlarda genellikle belli olmazlar

Akarsu Debisi

Akarsuyun herhangi bir kesitinden birim zamanda geçen su miktarına denir Akarsuyun debisi yılın çeşitli zamanlarında değişerek farklılık gösterir Akarsuyun debisi yağış miktarı rejimi, yağış tipi, zeminin özelliği, kaynak suları, sıcaklık ve buharlaşma gibi etmenlere bağlı olarak değişir Akarsu debisi bir başka ifadeyle; akarsu akımı olarak da bilinir

Akarsu Rejimi

Akarsu debisinin yıl içerisinde gösterdiği değişmelere rejim ya da akım düzeni denir Akarsu rejimini belirleyen temel etken havzanın yağış miktarıdır Yağışların az, sıcaklık ve buharlaşmanın fazla olduğu dönemlerde akarsu akımı düşer Yağışların fazla olduğu ve kar erimelerinin görüldüğü dönemlerde akım yükselir

Akarsu rejimleri dört tiptir:

Düzenli Rejim: Akımı yıl içerisinde fazla değişmeyen akarsuların rejim tipidir

Düzensiz Rejim: Akımı yıl içerisinde büyük değişmeler gösteren akarsuların rejim tipidir

Karma Rejim: Farklı iklim bölgelerinden geçen akarsuların rejim tipidir Örnek: Nil Nehri

Sel Tipi Rejim: İlkbahar yağışları ve kar erimeleri ile bol su taşıyan, yaz aylarında ise suları yok denecek kadar azlan akarsuların rejim tipidir Örneğin ülkemizdeki İç Anadolu Bölgesi akarsuları

İklim Bölgelerine Göre Akarsu Rejimleri

Sıcaklık-yağış koşulları ile akarsuların taşıdıkları su miktarı ve akım düzeni arasında sıkı bir ilişki vardır Farklı iklim bölgelerindeki akarsuların rejimleri birbirinden farklı olabilir Ancak iklim bölgelerinin yüksek ve karlı bölümlerindeki akarsuların rejimleri benzerdir Kar erimelerinin olduğu dönemlerden akım yükselir Kış aylarında kar yağışının fazla olması akımın düşük olmasına neden olur

Yağmurlu Ekvatoral İklimde Akarsu Rejimi: Bu iklim tipinde yağışlar bol ve yağış rejimi düzenli olduğu için Ekvatoral bölge akarsuları yıl boyunca bol su taşır Örnek: Amazon ve Kongo nehirleri

Yağmurlu Okyanusal İklimde Akarsu Rejimi: Bu iklim tipinde yağışların bol ve düzenli olması nedeniyle akarsular yıl boyunca bol su taşır Örnek: İngiltere’deki Thames Nehri

Muson İkliminde Akarsu Rejimi: Bu iklim tipinde yaz yağışları nedeniyle akım yükselir Kış kuraklığı akım düşer Örneğin Ganj ve İndus nehirleri

Akdeniz İkliminde Akarsu Rejimi: Yaz kuraklığına, sıcaklık ve buharlaşmanın fazlalığına bağlı olarak yaz aylarında akım düşüktür

Türkiye Akarsularının Özellikleri

Türkiye’nin dağlık ve engebeli bir ülke olması nedeniyle, akarsularımızın boyu genellikle kısadır Yağışlı ve kar erimelerinin olduğu dönemlerde taşan, kurak dönemlerde ise kuruyacak derecede suları azalan akarsularımızın rejimleri düzensizdir Karadeniz Bölgesi’ndeki akarsularımızın dışındakiler genellikle bol su taşımazlar Akarsularımız rejimlerinin düzensiz ve yatak eğimlerinin fazla olması nedeniyle ulaşıma uygun değildir Türkiye bugünkü görünümünü 3 ve 4 zamandaki orojenik ve epirojenik hareketlerle kazanmıştır Bu nedenle akarsularımız henüz denge profiline ulaşamamıştır Ama Türkiye’deki akarsuların yatak eğimleri ve akış hızları fazla olduğundan hidro-elektrik potansiyelleri yüksektir

Akarsuların döküldükleri deniz ya da göl yüzeyine taban seviyesi denir Deniz yüzeyi ana taban seviyesini oluşturur Göl yüzeyi ya da kapalı havza yüzeyi yerel taban seviyesi diye adlandırılır Akarsular aşındırma ve biriktirmesini taban seviyesine göre yapar Yatağını taban seviyesine indirmiş olan akarsular aşındırma ve biriktirme faaliyetini dengelemiştir Aşınım ve birikimin eşitlendiği bu profile denge profili denir Akarsuların amacı bulundukları bölgeyi aşındırarak deniz seviyesine yaklaştırmak diğer bir deyişle denge profiline ulaşmaktır Akarsuyun aşınım sürecinde görülen şekiller; plato ve peneplendir Plato, akarsu vadileriyle derince yarılmış düz ve geniş düzlüklerdir Peneplen ise, geniş arazi bölümlerinin, akarsu aşınım faaliyetlerinin son döneminde deniz seviyesine yakın hale indirilmesiyle oluşmuş, az engebeli kısımlardır Bir akarsuyun denge profiline ulaşabilmesi ve arazinin peneplen haline gelebilmesi için tektonik hareketlerin görülmediği milyonlarca yılın geçmesi gerekmektedir

İklim değişikliklerinde ve tektonik hareketlere bağlı olarak deniz seviyesinin alçalması ya da yükselmesi taban seviyesinin değişmesine neden olur Taban seviyesinin alçalması ya da yükselmesi de akarsuyun denge profilinin bozulmasına neden olur Taban seviyesinin alçalması, akarsuyun denge profilini bozarak akarsuyun aşındırma ve taşıma gücünün artmasına neden olur Bu nedenle akarsu yatağına gömülür Taban seviyesinin yükselmesi, akarsuyun denge profilini bozarak akarsuyun taşıma gücünün azalmasına neden olur Bu nedenle akarsu menderesler çizerek birikim yapar Menderes, akarsuyun geni vadi tabanı içinde, eğimin azalması nedeniyle yaptığı bükümlere denir Dış güçler içerisinde en geniş alana yayılmış, nemli bölgelerde ve orta enlemlerde etkili olan en önemli dış güç akarsulardır Akarsular aşındırma ve biriktirme yaparak yeryüzünü şekillendirir Akarsu, hızının ve kütlesinin yaptığı etki le yatağı derine doğru kazar, yatağı boyunca kopardığı veya erittiği maddeleri taşır Akarsu aşındırması ile oluşan şekiller vadi ve dev kazanıdır Akarsuların aşındırmasında yatak eğimi temel etkendir Çünkü yatak eğimi akarsuyun akış hızını belirler Yatak eğiminin fazla olduğu yukarı bölümlerinde derinlemesine aşındırma daha belirgindir

Vadiler

Akarsuyun içinde aktığı, kaynaktan ağıza doğru sürekli inişi bulunan, uzun çukurluklardır Akarsuların aşındırma gücüne, zeminin yapısına ve aşınım süresine bağlı olarak çeşitli vadiler oluşur Vadiler tarım, bahçecilik, ulaşım ve yerleşme bakımından elverişli alanlardır

Vadi şekilleri dörde ayrılır:

Çentik(Kertik) Vadi: Akarsuların derine aşındırmasıyla oluşan V şekilli, tabansız, genç vadilere çentik vadi ya da kertik denir

Türkiye’nin bugünkü görünümünü 3 ve 4 zamanda kazanmış olması nedeniyle, Türkiye akarsuları henüz denge profiline ulaşmamış, geç akarsulardır Bu nedenle ülkemizde çok sayıda çentik(kertik) vadi bulunmaktadır

Yarma Vad (Boğaz): Akarsuyun, iki düzlük arasında bulunan sert kütleyi derinlemesine aşındırması sonucunda oluşur Vadi yamaçları dik, tabanı dardır Akarsuyun yukarı bölümlerinde görülür Türkiye’de çok sayıda yarma vadi (boğaz) bulunur

Karadeniz Bölgesi’nde, Yeşilırmak üzerinde, Şahinkaya yarma vadisi, Marmara Bölgesi’nde, Sakarya üzerinde Geyve Boğazı, Akdeniz Bölgesi’nde Atabey deresi üzerinde Atabey Boğazı başlıca örnekleridir

Kanyon Vadi: Klaker gibi dirençli ve çatlaklı taşlar içinde, akarsuyun derinlemesine aşındırmasıyla oluşur Vadinin yamaç eğimleri çok dik olup, 90 dereceyi bulur Kanyon vadiler Türkiye’de Toroslar’da yaygın olarak görülür Antalya’daki Köprülü Kanyon, ülkemizdeki güzel bir örnektir

Tabanlı Vadi: Akarsu, yatağını taban seviyesine yaklaştırınca derine aşınım yavaşlar Yatak eğiminin azalması akarsuyun menderesler çizerek yanal aşındırma yapmasına neden olur Yanal aşındırmanın artması ile tabanlı vadiler oluşur

Akarsu Biriktirme Şekilleri

Akarsular aşındırdıkları maddeleri beraberinde taşır Yatak eğimleri azaldığında akarsuların aşındırma ve taşıma gücü de azalır Bu nedenle taşıma güçlerinin azaldığı yerde taşıdıkları maddeleri biriktirirler Akarsuların yatak eğimi azaldığında hızları, aşındırma ve taşıma güçleri azalır Biriktirmedeki, temel etken yatak eğimin azalmasıdır

Birikinti Konisi: Yamaçlardan inen akarsular, aşındırdıkları maddeleri eğimin azaldığı eteklerde biriktirir Yarım koni şeklindeki bu birikimlere birikinti konisi adı verilir Birikinti konileri zamanla gelişerek verimli tarım alanı durumuna gelebilir

Dağ Eteği Ovası: Bir dağın yamaçlarından inen akarsular taşıdıkları maddeleri eğimin azaldığı yerde birikinti konileri şeklinde biriktirirler Zamanla birikinti konilerinin birleşmesiyle oluşan hafif dalgalı düzlüklere dağ eteği ovası adı verilir

Dağ İçi Ovası: Dağlık alanların iç kısımlarında, çevreden gelen akarsuların taşıdıkları maddeleri eğimin azaldığı yerlerde biriktirmesi ile oluşan ovalardır Türkiye gibi engebeli ülkelerde dağ içi ovaları çok görülür

Taban Seviyesi Ovası: Akarsuların taban seviyesine ulaştığı yerlerde, eğimin azalması nedeniyle taşıdığı maddeleri biriktirmesi ile oluşturduğu ovalardır Bu tür ovalarda akarsular menderesler yaparak akar Gediz ve Menderes akarsularının aşağı bölümlerindeki ovalar bu türdendir

Seki(Taraça): Yatağına alüvyonlarını yaymış olan akarsuyun yeniden canlanarak yatağını kazması ve derinleştirmesi sonucunda oluşan basamaklardır Taban seviyesinin alçalması nedeniyle, tabanlı bir vadide akan akarsuyun aşındırma gücü artar Yatağını derine doğru kazan akarsu vadi tabanına gömülür Eski vadi tabanlarının yüksekte kalması ile oluşan basamaklara seki ya da taraça denir

Kum Adası(Irmak Adası): Akarsuların yatak eğimlerinin azaldığı geniş vadi tabanlarından taşıdıkları maddeleri biriktirmesi ile oluşan şekillerdir

Kum adaları akarsuyun taşıdığı su miktarı ve akış hızına bağlı olarak yer değiştirirler Kum adaları üzerinde yoğun bir bitki örtüsünün bulunması kum adalarının yer değiştirmediğini gösterir

Delta: Akarsuların denize ulaştıkları yerlerde taşıdıkları maddeleri biriktirmesiyle oluşan üçgen biçimli alüvyal ovalardır Deltalar, taban seviyesi ovalarının bir çeşididir Onlardan ayrılan yönü biriktirmenin deniz içinde olmasıdır Bu nedenle deltanın oluşabilmesi için; gel-git olayının belirgin olmaması, kıyının sığ olması, kıyıda güçlü bir akıntının bulunmaması ve akarsu ağzında eğimin azalması gerekir


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.