![]() |
Oruç İle İlgili Hadisler |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Oruç İle İlgili HadislerOruç ile ilgili Hadisler 1 - Atâ'nın anlattığına göre, İbnu Abbâs (radıyallahu anh) şu ayeti okurken dinlemiştir: "Oruca dayanamayanlar, bir düşkünü doyuracak kadar fidye verir" (Bakara, 184) ![]() ![]() ![]() Buhârî, Tefsir, Bakara 25; Nesâî, Siyâm 63 (4, 190-191); Ebu Davud, Savm 3, (2318), Sıyam 2, (2316) ![]() 2 - Ebu Dâvud merhumun bir rivayetinde şu ziyade var: "İbnu Abbas dedi ki: "Oruca dayanamayanlar, bir düşkünü doyuracak kadar fidye verir" (Bakara 184) ayeti şu demektir: "Onlardan kim orucuna mukabil bir fakiri doyuracak kadar fidye vermek isterse fidye verir ve böylece orucunu tutmuş sayılır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ebu Davud, Savm 2(2316) ![]() 3 - Yine Ebu Dâvud'un bir başka rivayetinde şöyle denmektedir: "(Ramazan'da orucu yiyip, fidye ödemeye ruhsat veren âyet) hâmile ve emzikli kadınlar için sabittir, mensuh değildir ![]() Nesâî'de rivayet şöyledir: "Orucu tutmaya dayanamayanlar orucu kendilerine (tahammül edilmez) bir meşakkat addedenler için bir yoksula yetecek kadar fidye gerekir ![]() ![]() ![]() ![]() Nesâî, Sıyam 63, (4, 190-191) ![]() 4 - Selemetu'bnu'l-Ekva (radıyallahu anh) anlatıyor: "Oruca takat getiremeyenler, bir fakire yetecek kadar fidye vermesi gerekir" ayeti indiği zaman orucu yiyip fidye verenler vardı ![]() ![]() ![]() ![]() Buhari, Tefsir, Bakara 2,26; Müslim, Sıyam 149 (1145); Ebu Davud, Savm 2 (2315); Tirmizi, Savm 75, (798); Nesâî, Sıyam 63, (4, 190) ![]() 5 - İbnu Ömer (radıyallahu anhüma)'den, rivayete göre oruca gücü yetmeyenin fidye vermesi gereğini beyan eden ayeti "fidyetün taâmu mesâkine" şeklinde (yani fakirlerin yiyeceği kadar fidye) okudu ve bu âyetin mensûh olduğunu söyledi ![]() Buhari, Tefsir, Bakara 2, 26 ![]() 6 - Berâ İbnu Âzib (radıyallahu anh) anlatıyor: "Ramazan orucu farz kılındığı vakit, Müslümanlar ay boyu kadınlara temas etmezlerdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Buhari, Tefsir, Bakara 2, 27 ![]() 7 - Buhârî, Ebu Dâvud ve Tirmizi'nin bir rivayetinde de şöyle gelmiştir: "Ashâb-ı Muhammed (aleyhissalâtu vesselâm)'in (başlangıçta) durumu şöyleydi: Bir kimse oruçlu iken, iftar vakti gelince, iftarını açmadan uyuyacak olsa, artık o gece yemediği gibi ertesi günü de yiyemez, o günün akşamına kadar beklerdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ertesi gün, öğleye doğru Kays (radıyallahu anh) açlıktan baygın düştü ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Buhari, Savm 15; Tirmizi, Tefsir 2, (2972); Ebu Davud, Savm 1, (2314); Nesâî, Sıyam 29, (4, 147-148) ![]() 8 - Sehl İbnu Sa'd (radıyallahu anh) anlatıyore: "Beyaz iplik siyah iplikten, sizce ayrılıncaya kadar yiyin için" ayeti indiği zaman "tan yerinde" kelimeleri henüz nazil olmamıştı ![]() ![]() ![]() ![]() Buhârî, Savm 16, Tefsir, Bakara 2, 28; Müslim, Sıyam 35, (1091) ![]() 9 - Beş kitapta da gelen bir başka rivayet şöyle: "Adiy İbnu Hatim (radıyallahu anh) biri siyah, biri beyaz iki köstek bağı aldı ![]() ![]() ![]() ![]() Buhârî, Tefsir, Bakara 2, 28, Savm 16; Müslim, Sıyam 33, (1090); Ebu Davud, Savm 17, (2349); Tirmizi, Tefsir, 2 (2974-2975); Nesâî, Sıyam 29, (4, 148) ![]() 10 - Adiy'in bir başka rivayeti şöyledir: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a: "Ey Allah'ın Resûlü Ayette geçen "beyaz ipliğin siyah iplikten ayrılması"nedir, bunlar iki iplik değil mi" diye sordum da bana: "İki ipliğe baktı isen sen gerçekten kalın enselisin" dedi ve şu açıklamayı yaptı: "Hayır iki iplik değil, onun biri gecenin karanlığı, diğeri de gündüzün beyazlığıdır ![]() Buhârî, Tefsir, Bakara 2, 28 ![]() |
![]() |
![]() |
|