Prof. Dr. Sinsi
|
Oruç Bilincini Diri Tutmak / Oruç Bilinci
Oruç Bilincini Diri Tutmak /Oruç Bilinci
“Eğer bilirseniz, oruç tutmanız sizin için çok hayırlıdır ” (2/184) Böyle Buyuruyor Kur’ân
Eğer bilirseniz Orucu bilirseniz Rabbinizi bilirseniz Orucu, Rabbinizin niçin emrettiğini bilirseniz Oruçtaki güzellikleri bilirseniz Orucun sizi takvaya götüren bir araç olduğunu bilirseniz Oruçla melekleşmeye doğru adımlar attığınızın farkına varırsanız Orucu, peygamberinizin orucuna benzetirseniz İşte o zaman, oruçtan hakkıyla istifade edersiniz İşte o zaman oruçtan vazgeçemezsiniz
İşte o zaman oruç sizden razı, siz oruçtan razı olarak oruç tutarsınız İşte o zaman, siz orucu şevkle tutarsınız, oruç da sizi aşkla tutar, sizi istikamette tutar, kötülüklerden alıkoyarak sizi tutar, Rabbinizin huzuruna yüceltmek ve cennete sizi götürmek için elinizden tutar 
Oruç hükümlerinin açıklandığı ayetlere (2/183-187) baktığımızda şunlar dikkatimizi çekmektedir:
Ayetler Ey iman edenler ifadesi ile başlamaktadır Demek ki önce iman etmek gerekir Çünkü amellere değer kazandıran imandır Davranışları ibadet yapan da onların inanarak yapılmasıdır
Söz konusu oruç ayetleri şu anlamlı cümlelerle sona erer: Umulur ki takvaya erersiniz Eğer bilirseniz Umulur ki şükredersiniz Umulur ki rüşde/kemale/doğru yola ererler Umulur ki onlar takvaya ererler Takva, bilinç, şükür ve rüşd Kur’ân’ın en temel kavramları Bu kavramlarla donanmak için Kur’ân ayı Ramazan ve oruç iyi bir fırsat Eğer bilirsek, bu büyük fırsatı değerlendirebilirsek bu donanıma sahip olabilmek oruçla mümkün olacaktır Ama bizi bu hedeflere taşıyacak olan gerçek oruçlarla
Nihayet ayetler şu cümlelerle sona erer: “İşte bunlar Allah’ın sınırları/ ilkeleridir, onları aşmayın Allah işte böylece ayetlerini/ ilkelerini insanlara açıklıyor Umulur ki onlar takvaya ererler ”( 2/187) Ey iman edenler diye konuya başlandı, sonuçta hitap tüm insanlara yöneltildi Çünkü Kur’ân tüm insanlığa hitaben gelmiştir Bütün insanlar onun muhatabıdır Ancak Kur’ân’ın bu evrensel çağrısını tüm insanlığa ulaştıracak olan iman edenlerdir Bu nedenle iman edenler, önce kendileri dini en güzel bir şekilde hayatlarında yaşamalı, sonra da yaşadıkları bu güzellikleri insanlığa ulaştırmaya çalışmalıdırlar
Oruçla ilgili ilk ve son ayette de belirtildiği üzere Kur’ân’ın ve orucun temel hedefi, tüm insanları takvaya erdirmektir Zira Marifetüllah bilinci demek olan Takva ile, insanlar Allah’ı hesaba katarak yaşayacaklar, O’na kaşı yükümlülüklerini yerine getirerek hem dünyada cennet hayatı yaşayacaklar, hem de ahirette cenneti hak edeceklerdir
Unutmayalım ki rahmet ve bereket kaynağı olan Ramazan ayı, mümin, münafık, kafir her insana uğrar Ama onun rahmet ve bereketinden iman eden ve ona gereken özeni gösterenler istifade ederler Ramazanda, hayatında cehennem kapılarını kapatıp cennet kapılarını açanlar müminlerin kendileridir Şeytan ve yandaşlarıyla ilgilerini kesip onları zincirlere vuranlar da onlardır Müminlerin sağlam iman ve iradeleri, ibadet ve tatları bunu gerçekleştirecektir
Ramazan ayı, Kur’ân’ın indirilmeye başlandığı aydır Kur’ân ise, Yüce Allah’ın kullarına olan en büyük lütfudur İşte bir anlamda bizler, oruç tutarak, ibadetlerimizi nicelik ve nitelik bakımından artırarak bunu kutluyoruz Ramazan’da Allah’tan kullara vahiy, kullardan Rabbe oruç, namaz, şükür, zikir ve dua İşte Ramazan, Allah ile kul iletişiminin en kapsamlı ve dolu dolu yaşandığı aydır
Ramazan ayının bu doluluğundan fazlasıyla istifade edebilmek için, bu ayda hepimize büyük görevler düşmektedir Şöyle ki, bu ayda çalışanlarımız, işlerinin hakkını vermeli, asla orucu istismar konusu yapmamalıdır Esnafımız, dürüstlüğünden taviz vermemeli, asla Ramazan fırsatçılığı yapmamalıdır Yöneticilerimiz, iş verenlerimiz, anlayışlı, hoşgörülü ve kolaylaştırıcı olmalıdır Fakirlerimiz, sabırlı ve kanaatkar olmalıdır Zenginlerimiz, daha cömert olmalıdır Oruç tutan tutamayan herkes oruca ve oruçluya saygı duymalıdır
Bu güzel ayı değerlendirirken bilinçlenmeyi, gelişmeyi, kendimizle ve çevremizle barışmayı asla ihmal etmemeliyiz Bilinçlenerek ibadetlerimizi adetlere dönüşmekten kurtarmalıyız Gelişerek, eksik ve yanlışlarımızdan kurtulmalıyız Barış dininin bağlıları olarak, barış ve esenliği yaygınlaştırmalıyız En önemlisi de kul olarak bize düşenleri yaptıktan sonra, gönül ve ellerimizi kendisine açarak Yüce Rabbimize dua ederek yardımını dilemeliyiz
|