Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
neml, suresi, sûresi or neml

Neml Sûresi/Neml Suresi

Eski 09-01-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Neml Sûresi/Neml Suresi



NEML SÛRESİ/Neml Suresi


Mekke döneminde inmiştir 93 âyettir Sûre, adını, 18 âyette yer alan


Bismillahirrahmânirrahîm



1 Ta-Sîn Bunlar Kur’an’ın, apaçık bir kitabın âyetleridir


2, 3 Kur’an, namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve ahirete de kesin olarak inanan mü’minler için bir hidayet rehberi ve bir müjdedir


4 Şüphesiz, ahiret hayatına inanmayanların işlerini biz kendilerine güzel göstermişizdir de o yüzden bocalayıp dururlar


5 Onlar, azabın en kötüsü kendilerine has olan kimselerdir Onlar ahirette en çok ziyana uğrayanlardır


6 Şüphesiz bu Kur’an sana, hüküm ve hikmet sahibi, hakkıyla bilen Allah tarafından verilmektedir


7 Hani Mûsâ ailesine, "Ben bir ateş gördüm, ondan size bir haber, yahut ısınasınız diye bir kor ateş getireceğim" demişti


8 (Mûsâ) Ateşe varınca ona şöyle seslenildi: "Ateşin başındaki de çevresindekiler de kutlu olsun! Âlemlerin Rabbi olan Allah eksikliklerden uzaktır"


9 "Ey Mûsâ! Gerçek şu ki, ben mutlak güç sahibi, hüküm ve hikmet sahibi olan Allah’ım"


10 "Değneğini at" (Mûsâ değneğini attı) Onu yılanmış gibi hareket eder görünce, dönüp ardına bakmadan kaçtı (Allah şöyle dedi): "Ey Mûsâ korkma! Benim katımda peygamberler korkmazlar"


11 "Ancak kim zulmeder de sonra (yaptığı) kötülüğün yerine iyilik yaparsa bilsin ki şüphesiz ben çok bağışlayıcıyım, çok merhamet edenim"


12 "Elini koynuna sok; Firavun’a ve onun kavmine gönderilen dokuz mucizeden biri olarak, kusursuz bembeyaz olarak çıksın Çünkü onlar fasık bir kavimdir"


13 Nitekim âyetlerimiz kendilerine gerçeği gösterecek biçimde gelince, "Bu apaçık bir sihirdir" dediler


14 Kendileri de bunların hak olduklarını kesin olarak bildikleri halde sırf zalimliklerinden ve büyüklük taslamalarından ötürü onları inkar ettiler Ama bozguncuların sonunun nasıl olduğuna bir bak!


15 Andolsun! Biz Dâvûd’a ve Süleyman’a ilim verdik Onlar, "Hamd, bizi mü’min kullarının bir çoğundan üstün kılan Allah’a mahsustur" dediler


16 Süleyman, Dâvûd’a varis oldu ve, "Ey insanlar, bize kuş dili öğretildi ve bize her şey verildi Şüphesiz bu, apaçık bir lütuftur" dedi


17 Süleyman’ın, cinlerden, insanlardan ve kuşlardan meydana gelen orduları onun önünde toplandı Hep birlikte düzenli olarak sevk ediliyorlardı


18 Nihayet karınca vadisine geldikleri vakit bir karınca, "Ey karıncalar! Yuvalarınıza girin, Süleyman ve ordusu farkına varmadan sizi ezmesinler" dedi


19 Süleyman, onun bu sözüne tebessüm ile gülerek dedi ki: "Ey Rabbim! Beni; bana ve ana-babama verdiğin nimetlere şükretmeye ve razı olacağın salih ameller işlemeye sevk et ve beni rahmetinle salih kullarının arasına kat!"


20 Süleyman kuşlara göz atıp yokladı ve şöyle dedi: "Hüdhüd’ü niçin göremiyorum? Yoksa kayıplara mı karıştı?"


21 "Bana (mazeretini gösteren) apaçık bir delil getirmedikçe kesinlikle onu ağır bir şekilde cezalandıracağım, ya da kafasını keseceğim"


22 Derken Hüdhüd çok beklemedi, çıkageldi ve (Süleyman’a) şöyle dedi: "Senin bilmediğin bir şey öğrendim Sebe’den sana sağlam bir haber getirdim"


23 "Ben, onlara (Sebe halkına) hükümdarlık eden, kendisine her şeyden bolca verilmiş ve büyük bir tahtı olan bir kadın gördüm"


24 "Onun ve kavminin, Allah’ı bırakıp güneşe taptıklarını gördüm Şeytan onlara yaptıklarını süslü göstermiş ve böylece onları yoldan çıkarmış Bu yüzden de onlar doğru yolu bulamıyorlar"


25 "Göklerde ve yerde gizli olanı ortaya çıkaran, sizin gizlediğiniz ve açığa vurduğunuz şeyleri bilen Allah’a secde etmesinler diye (şeytan onları yoldan çıkarmış)"


26 Allah kendisinden başka hiçbir ilah bulunmayandır Büyük Arş’ın Rabbidir


27 Süleyman, Hüdhüd’e şöyle dedi: "Doğru mu söylüyorsun, yoksa yalancılardan mısın, göreceğiz"


28 "Benim şu mektubumu götür onlara at, sonra da yanlarından ayrıl ve ne sonuca varacaklarına bak"


29 Sebe kraliçesi Belkıs dedi ki: "Ey ileri gelenler! Bana çok önemli bir mektup atıldı"


30, 31 "Mektup Süleyman’dan gelmiştir O, "Bismillahirrahmânirrahîm" diye başlamakta ve içinde ‘Bana karşı büyüklük taslamayın ve teslimiyet göstererek bana gelin’ denilmektedir"


32 "Ey ileri gelenler! Durumum hakkında bana görüş bildirin Sizler yanımda bulunmadıkça hiçbir işe kesin olarak karar vermem"


33 Dediler ki: "Biz güçlü kimseleriz ve çetin savaşçılarız Emir senin Ne emredeceğini düşün"


34 (Kraliçe Belkıs) şöyle dedi: "Krallar bir memlekete girdi mi, orayı harap ederler ve halkının ileri gelenlerini zelil hale getirirler İşte onlar böyle yaparlar"


35 "Ben onlara bir hediye gönderip elçilerin ne haber ile döneceklerine bakacağım"


36 (Elçilerin sözcüsü) Süleyman’ın huzuruna gelince, Süleyman ona şöyle dedi: "Siz beni mal ile desteklemek (ve böylece etkilemek) mi istiyorsunuz? Oysa Allah’ın bana verdiği size verdiğinden daha hayırlıdır Fakat hediyenizle ancak siz sevinirsiniz"


37 "Sen onlara dön Andolsun, biz onlara, karşı koyamayacakları ordularla gelir ve onları oradan aşağılanmış ve küçük düşürülmüş olarak çıkarırız"


38 Süleyman, "Ey ileri gelenler! Onlar bana teslim olmadan önce hanginiz bana onun (kraliçenin) tahtını getirebilir?"


39 Cinlerden bir ifrit,"Sen yerinden kalkmadan ben onu sana getiririm ve şüphesiz ben, buna güç yetirecek güvenilir biriyim" dedi


40 Kitaptan bilgisi olan biri, "Ben onu, gözünü kapayıp açmadan önce sana getiririm" dedi Süleyman tahtı yanında yerleşmiş halde görünce şöyle dedi: "Bu, şükür mü, yoksa nankörlük mü edeceğim diye beni denemek için, Rabbimin bana bir lütfudur Kim şükrederse ancak kendisi için şükretmiş olur Kim de nankörlük ederse (bilsin ki) Rabbim her bakımdan sınırsız zengindir, cömerttir"


41 Süleyman, "Tahtını tanınmaz hale getirin Bakalım tanıyacak mı, yoksa tanımayacaklardan mı olacak?" dedi


42 Belkıs gelince, "Senin tahtın böyle mi?" denildi O da, "Sanki o! Fakat zaten daha önce bize bilgi verilmişti ve biz teslimiyet göstermiştik" dedi


43 Daha önce Allah’tan başka taptığı şeyler ona engel olmuştu Çünkü o inkâr eden bir kavimden idi


44 Ona "köşke gir" denildi Köşkü görünce onu(zeminini) derin bir su sandı ve eteklerini topladı Süleyman ona "Bu, (zemini) billurdan döşenmiş bir köşktür" dedi Belkıs, "Ey Rabbim! Şüphesiz ben nefsime zulmetmiştim Şimdi ise Süleyman ile birlikte âlemlerin Rabbi olan Allah’a teslim oldum" dedi


45 Andolsun biz, "Allah’a kulluk edin" diye (uyarması için) Semûd kavmine, kardeşleri Salih’i peygamber olarak göndermiştik Bir de ne görsün, onlar birbiriyle çekişen iki grup olmuşlar


46 Salih onlara, "Ey kavmim! Niçin iyilikten önce kötülüğün acele gelmesini istiyorsunuz? Merhamet edilmeniz için Allah’tan bağışlanma dileseniz ya!"


47 Onlar, "Sen ve beraberindekiler yüzünden uğursuzluğa uğradık" dediler Salih, "Sizin uğursuzluğunuzun sebebi Allah katında(yazılı)dır Aslında siz imtihan edilmekte olan bir kavimsiniz" dedi


48 Şehirde dokuz kişilik bir çete vardı Bunlar yeryüzünde bozgunculuk yapıyorlar ve ıslaha çalışmıyorlardı


49 Aralarında Allah adına and içerek şöyle dediler: "Mutlaka onu ve ailesini geceleyin öldüreceğiz sonra da velisine; ‘Biz onun ailesinin öldürülüşüne şahit olmadık Biz kesinlikle doğru söyleyenleriz’, diyeceğiz"


50 Onlar bir tuzak kurdular Farkında değillerken Allah da bir tuzak kurdu


51 Bak onların tuzaklarının sonucu nasıl oldu: Biz onları ve kavimlerini topyekün helak ettik


52 İşte zulümleri yüzünden harabeye dönmüş evleri! Şüphesiz bunda bilen bir kavim için bir ibret vardır


53 İman edip Allah’a karşı gelmekten sakınmakta olanları ise kurtardık


54 Lût’u da (Peygamber olarak gönderdik) Hani o kavmine şöyle demişti: "Göz göre göre o çirkin işi mi yapıyorsunuz?"


55 "Siz kadınları bırakıp şehvetle erkeklere mi varıyorsunuz? Doğrusu siz ne yaptığını bilmez bir toplumsunuz"


56 Bunun üzerine kavminin cevabı ancak şöyle demek oldu: "Lût’un ailesini memleketinizden çıkarın Çünkü onlar temiz kalmak isteyen insanlarmış(!)"


57 Biz de onu ve ailesini kurtardık Ancak karısı başka Onun geride kalıp helak olmasını takdir ettik


58 Onların üzerine bir yağmur (gibi taş) yağdırdık (Başlarına gelecekler konusunda) uyarılanların yağmuru ne kötüydü!


59 (Ey Muhammed!) De ki: "Hamd Allah’a mahsustur Selam onun seçtiği kullarına" Allah mı daha hayırlıdır yoksa onların ortak koştukları mı?


60 Yahut gökleri ve yeri yaratan ve size gökten yağmur indirip, onunla, ağaçlarını sizin yetiştiremeyeceğiniz gönül alıcı güzel bahçeler meydana getiren mi? Allah ile birlikte başka ilah mı var!? Hayır onlar (Allah’a) eş tutan bir kavimdir


61 Yahut yeryüzünü karar kılma yeri yapan, içinde nehirler akıtan, onun için oturaklı dağlar yapan ve iki denizin arasına bir engel koyan mı? Allah ile birlikte başka bir ilah mı var!? Hayır onların çoğu bilmiyor!


62 Yahut kendisine dua ettiği zaman zorda kalmışa cevap veren ve başa gelen kötülüğü kaldıran, sizi yeryüzünün halifeleri kılan mı? Allah ile birlikte başka ilah mı var!? Ne kadar az düşünüyorsunuz!


63 Yahut karanın ve denizin karanlıklarında size yolunuzu gösteren ve rahmetinin önünden rüzgarları bir müjdeci olarak gönderen mi? Allah ile birlikte başka bir ilah mı var!? Allah onların ortak koştuklarından yücedir


64 Yoksa, başlangıçta yaratmayı yapan, sonra onu tekrarlayan ve sizi gökten ve yerden rızıklandıran mı? Allah ile birlikte başka bir ilah mı var!? De ki, "Eğer doğru söyleyenler iseniz kesin delilinizi getirin"


65 De ki: "Göktekiler ve yerdekiler gaybı bilemezler, ancak Allah bilir Onlar öldükten sonra ne zaman diriltileceklerinin de farkında değildirler"


66 Ahiret (gününün gerçekleşeceği) hakkında bilgi (peygamberler aracılığı ile)onlara peşpeşe gelmiştir Fakat onlar bu konuda şüphe içindedirler Daha doğrusu onlar ahiretten yana kördürler


67 İnkar edenler dediler ki: "Biz ve babalarımız toprak olmuş iken mi, gerçekten bizler mi (diriltilip) çıkarılacağız?"


68 "Andolsun, bizler de bizden önce babalarımız da bununla tehdit edilmiştik Bu öncekilerin masallarından başka bir şey değildir"


69 De ki: "Yeryüzünde dolaşın da suçluların sonunun nasıl olduğuna bir bakın"


70 Onlardan yana üzülme Kurdukları tuzaklardan ötürü de sıkıntıya düşme


71 Onlar, "Eğer doğru söyleyenler iseniz, bu tehdit ne zaman gerçekleşecek?" diyorlar


72 De ki: "Belki de acele gelmesini istediğiniz şeyin bir kısmı size çok yaklaşmıştır"


73 Şüphesiz senin Rabbin insanlara karşı lütuf sahibidir Ancak onların çoğu şükretmezler


74 Şüphesiz senin Rabbin onların kalplerinin gizlediği şeyleri de, açığa çıkardıklarını da mutlaka bilir


75 Gökte ve yerde gâib (gizli) hiçbir şey yoktur ki apaçık bir Kitap’ta (Levh-i Mahfuz’da) olmasın


76 Şüphesiz bu Kur’an İsrailoğullarına üzerinde ayrılığa düştükleri şeylerin çoğunu açıklıyor


77 Şüphesiz o, elbette mü’minler için bir hidayet ve bir rahmettir


78 Şüphesiz senin Rabbin onların arasında hükmünü verecektir O, mutlak güç sahibidir, hakkıyla bilendir


79 Öyle ise Allah’a tevekkül et Çünkü sen apaçık bir hak üzere bulunuyorsun


80 Şüphesiz sen ölülere duyuramazsın Arkalarına dönüp kaçarlarken sağırlara da çağrıyı duyuramazsın


81 Körleri sapıklıklarından vazgeçirip doğru yola getiremezsin Ancak âyetlerimize inanıp da müslüman olmuş olanlara duyurabilirsin


82 (Kıyametin kopacağına dair) o söz başlarına gelince onlar için yerden kendilerine bir dâbbe (canlı bir yaratık) çıkarırız O, onlara insanların âyetlerimize kesin olarak inanmadıklarını söyler


83 Her ümmetten âyetlerimizi yalanlayanlarından bir grubu toplayacağımız ve bunların (topluca hesap yerine) sevk edilecekleri günü hatırla


84 Hesap yerine geldiklerinde Allah şöyle der: "Siz benim âyetlerimi, onları ilmen kavramamışken yalanladınız öyle mi? Yoksa ne yapıyordunuz ki?!"


85 Zulümlerinden dolayı sözü edilen azap tepelerine iner de artık konuşamazlar


86 Onlar görmüyorlar mı ki biz geceyi içinde rahat etsinler diye, gündüzü de (her şeyi) gösterici (aydınlık) olarak yarattık Şüphesiz bunda inanan bir toplum için elbette (Allah varlığını gösteren) deliller vardır


87 Sûr’a üfürüleceği ve Allah’ın dilediği kimselerden başka göklerdeki herkesin, yerdeki herkesin korkuya kapılacağı günü hatırla Hepsi de boyunlarını bükerek O’na gelirler


88 Dağları görürsün, onları hareketsiz sanırsın Halbuki onlar bulutların geçişi gibi hareket ederler Bunu, her şeyi sağlam ve yerli yerince yapan Allah yapmıştır Şüphesiz O yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır


89 Her kim iyi amel getirirse, ona ondan daha hayırlısı vardır Onlar o gün korkudan emindirler


90 Kimler de kötü amel getirirse, yüzüstü ateşe atılırlar (Onlara), "Ancak yaptıklarınızın karşılığını görüyorsunuz" (denir)


91, 92 De ki: "Bana ancak, bu beldenin (Mekke’nin); onu mukaddes kılan ve her şey kendisine ait olan Rabbine kulluk yapmam emredildi Yine bana, müslümanlardan olmam ve Kur’an’ı okumam emredildi" Artık kim doğru yola girerse yalnız kendisi için girer Kim de doğru yoldan saparsa de ki: "Ben ancak uyarıcılardanım"


93 De ki: "Hamd Allah’a mahsustur O âyetlerini size gösterecek ve siz de onları tanıyacaksınız Rabbin yaptıklarınızdan habersiz değildir"










Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.