![]() |
Bakara Suresinin Meali Ve Açıklamaları |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Bakara Suresinin Meali Ve AçıklamalarıBakara suresinin meali ve açıklamaları Bakara sûresi Medine döneminde hicretten hemen sonra nâzil olmaya başlamış ve takrîben on yıla yayılan vahiy parçaları halinde devam etmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mukaddime: Kur’ân’ın şanını, görevini bildirir ve ondaki hidâyetin temiz kalb taşıyanlar nezdinde âşikâr olup kalbi hasta ve bozuk olanların ondan yüzçevireceklerini bildirir ![]() Birinci maksat: Bütün insanları İslâma dâvet eder ![]() İkinci maksat: Özellikle Ehl-i Kitabın yanlışlarını düzeltip Kur’ânı tasdik etmeye çağırır ![]() Üçüncü maksat: Bu dinin ahkâmını ayrıntılı olarak bildirir ![]() Dördüncü maksat: Bu hükümlerin yerine getirilmesini sağlayacak müeyyidelere ve teşvik edici hususlara yer verir ![]() ![]() Bismillâhirrahmânirrahîm 1 – Elif, Lâm, Mîm ![]() Kur’ân-ı Kerîm’in 29 sûresi huruf-i mukattaa denilen bu münferit harfler ile başlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() el-Kitab: “Yazılı şey” demektir ![]() ![]() ![]() Takvâ: Korunma, sakınma demektir ![]() ![]() ![]() Gayb sözlükte: “Görünmeyen, gözden gizli kalan şey” demektir ![]() ![]() ![]() ![]() 2 – İşte Kitap! Şüphe yoktur onda ![]() 3 – O müttakiler ki görünmeyen âleme inanırlar ![]() ![]() ![]() 4 – Hem sana indirilen kitabı, hem de senden önce indirilen kitapları tasdik ederler ![]() Âhirete de kesin olarak onlar inanırlar ![]() Burada Tevrat, İncil, Zebur gibi kitapların asıllarının Allah tarafından gönderildiğine iman etmenin, dinin temellerinden olduğu bildiriliyor ![]() Bakara: Sûrenin bu ismi 67-71 âyetlerinde yer alan bakara kıssasından alınmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 5 – İşte bunlardır Rableri tarafından doğru yola ulaştırılanlar ![]() ![]() 6 – İnkâra saplananları ise ister uyar ister uyarma onlar için birdir, imana gelmezler ![]() İnkâra saplananlardan burada maksat, Ebû Cehil, Ebû Leheb gibi imana gelmeyeceklerini Allah’ın bildiği muayyen kâfirlerdir ![]() ![]() 7 – Allah onların kalblerini ve kulaklarını mühürlemiştir ![]() ![]() ![]() Bakara sûresinin ilk beş âyeti müminlerin, müteakip üç âyeti kâfirlerin, gelecek 8 ![]() ![]() 8 – Öyle insanlar da vardır ki “Allah’a ve âhiret gününe inandık” derler; Oysa iman etmemişlerdir ![]() 9 – Akılları sıra Allah’ı ve iman edenleri aldatmayı kurarlar ![]() ![]() 10 – Kalblerinde bir hastalık vardır ![]() ![]() Bu yalancılıkları, bu samimiyetsizlikleri sebebiyle bunlara gayet acı bir ceza vardır ![]() 11 – Ne zaman onlara: “Yeryüzüne fesat saçmayın!” denilse “Biz sadece barışçıyız, ortalığı düzeltmekten başka işimiz yok!” derler ![]() 12 – Gözünüzü açın, bunlar bozguncuların ta kendileridir, lâkin şuurları yok, farkında değiller ![]() 13 – Ne zaman onlara: “Şu güzel insanların iman ettiği gibi siz de iman edin” denilse “Yani o beyinsizlerin inandıkları gibi mi inanalım?” derler ![]() ![]() 14 – Bunlar iman edenlerle karşılaştıkları vakit “Biz de müminiz” derler ![]() ![]() Şeytan: “Azgınlıkta, şer ve kötülükte kendi benzerlerini çok geçmiş kötü, inatçı” anlamında cins ismi olup cinlerden olduğu gibi insanlardan da olabilir ![]() ![]() 15 – Allah da kendileriyle alay eder ve azgınlıklarında onlara mühlet verir; böylece onlar bir müddet başıboş dolaşırlar ![]() Allah’ın alay etmesinden maksat, münafıkların alay etmelerinin karşılığını vermesidir ![]() ![]() ![]() Kalbinde iman etmediği halde müslüman görünen kimseye münafık denir ![]() ![]() 1 ![]() ![]() 2 ![]() ![]() 16 – İşte onlar hidâyeti alacaklarına, dalâlete müşteri oldular ![]() ![]() ![]() 17 – Bunların hali, o kimsenin haline benzer ki aydınlanmak için bir ateş yakar ![]() ![]() 18 – Sağır, dilsiz ve kördürler onlar, Onun için hakka dönmezler ![]() 19 – Yahut onların durumu gökten sağnak halinde boşanan ve içinde yoğun karanlıklar, gök gürlemeleri ve şimşekler bulunan yağmura tutulmuş kimselerin durumuna benzer ![]() ![]() ![]() 20 – Şimşek nerdeyse gözlerini köreltecek ![]() ![]() ![]() ![]() 21 – Ey insanlar! Hem Sizi hem de sizden önceki insanları yaratan Rabbinize ibadet ediniz ![]() ![]() Âyetin son kısmındaki ümidi ifade eden kelime lealle olup Arapçada tereccî yani ümit ifade eden başlıca edatlardan biridir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 22 – O rabbinize ki yeryüzünü size bir döşek, göğü de bir kubbe yaptı ![]() Gökten yağmur indirip, onunla size rızık olarak çeşitli mahsuller çıkardı ![]() Öyleyse siz gerçeği bilip dururken sakın Rabbinize eş koşmayın ![]() Atmosfer tabakası, portakalın kabuğunun portakalı sarması gibi dünyayı çevrelemektedir ![]() Bu âyette İ’caz delillerinden bir cüz vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 23 – Eğer kulumuza indirdiğimiz Kur’ânın Allah’ın sözü olduğu hakkında şüpheniz varsa, haydi onun sûrelerinden birine benzer bir sûre meydana getirin ve Allah’tan başka güvendiklerinizin hepsini çağırın, iddianızda haklı iseniz ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 24 – Bunu yapamazsanız -ki hiçbir zaman yapamayacaksınız- çırası insanlarla taşlar olan ve kâfirler için hazırlanmış o ateşten sakının ![]() 25 – İman edip makbul ve güzel işler yapanları müjdele: Onlara içinden ırmaklar akan cennetler vardır ![]() ![]() ![]() ![]() Cennetlikler için, cennetlerde tertemiz, pampâk eşler, yani erkekler için hanımlar, hanımlar için kocalar vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 26 – Allah gerçeği açıklamak için bir sivrisineği, hatta onun ötesinde olan bir şeyi misal getirmekten çekinmez ![]() ![]() ![]() ![]() Fısk kelimesinin sözlük anlamı “çıkmak, huruc etmek” dir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 27 – Bu fâsıklar o kimselerdir ki Allah’a kesin söz verdikten sonra sözlerinden dönerler ![]() ![]() ![]() 28 – Ey kâfirler! Allah’ı nasıl inkâr edebilirsiniz ki siz ölü iken size hayatı veren O’dur ![]() ![]() ![]() 29 – O’dur ki yeryüzünde bulunan her şeyi sizin için yarattı ![]() ![]() ![]() Yeryüzünde mevcut herşeyden insanlar için bir faydalanma yönü vardır ![]() ![]() ![]() ![]() Haram kılınan şeyler ile kazanılmış şahsî mallar dışında dünyadaki herşey mübahtır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() mübah kılınmamıştır ![]() ![]() ![]() ![]() Yedi gök: Müfessirlerin çoğuna göre dünyanın üstünde bütün yıldızların süslediği maddî âlemin hepsi bir gök olup, yedi semanın birincisidir ![]() ![]() ![]() ![]() 30 – Rabbin meleklere: “Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım” dediği vakit onlar: “Â! Oradaki nizamı bozacak ve yeryüzünü kana bulayacak bir mahlûk mu yaratacaksın? Oysa biz sana devamlı hamd, ibadet ve tenzih etmekteyiz” dediler ![]() ![]() Tesbih: Allah Teâlayı tenzih etmek, yani Zatını i’tikad, söz ve amel bakımından şanına lâyık olmayan her türlü kusurdan yüce tutmaktır ![]() Hilâfet, “vekâlet” yani başkasına vekil olmak mânasına gelir ![]() ![]() ![]() 31 – Ve Âdem’e bütün isimleri öğretti ![]() ![]() 32 – “Sübhansın ya Rab! Senin bize bildirdiğinden başka ne bilebiliriz ki? Herşeyi hakkıyla bilen, herşeyi hikmetle yapan Sensin” dediler ![]() 33 – Allah: “Âdem! Eşyanın isimlerini onlara sen bildir” dedi ![]() ![]() ![]() 34 – O vakit meleklere: “Adem için secde edin!” dedik ![]() ![]() ![]() 35 – Ve dedik ki: “Âdem! Eşinle birlikte cennete yerleşin, oradaki nimetlerden istediğiniz şekilde bol bol yeyin, sadece şu ağaca yaklaşmayın ![]() ![]() “Bu cennet, dünyada bir bahçedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 36 – Derken Şeytan onların ayaklarını kaydırarak içinde bulundukları nimet yurdundan çıkardı ![]() ![]() ![]() 37 – Büyük pişmanlık duyan Âdem, Rabbinden birtakım kelimeler öğrenip onlara göre hareket etti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Allah insanın dünyadaki çilesini geçici kılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 38-39 – Dedik ki: İnin oradan hepiniz! Artık ne zaman Ben’den size doğru yolu gösteren rehber gelir de kim ona uyarsa, onlara hiç bir korku olmayacak, hiç üzülmeyecekler de ![]() ![]() 40 – Ey İsrail’in evlatları! Hatırlayın ve düşünün size ihsan ettiğim nimetimi ![]() Bana verdiğiniz sözü yerine getirin ki Ben de size karşı ahdimi yerine getireyim ve yalnız Ben’den korkun! [44,30-34; 5,20] {KM, Tekvin 15,18; 17,2-14} İsrail, Yâkub (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Allah Teâla Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Bakara Suresinin Meali Ve Açıklamaları |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Bakara Suresinin Meali Ve Açıklamaları41 – Sizin yanınızda bulunan Tevratı tasdik etmek üzere indirdiğim Kur’ân’a iman edin, onu inkâr edenlerin başını siz çekmeyin ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Maksat: Tevratın asli şeklidir ![]() 42 – Hakkı batıla karıştırmayın, bile bile gerçeği gizlemeyin ![]() 43 – Hem namazı tam kılın, zekâtı verin, rükû edenlerle beraber siz de namaz kılın ![]() 44 – Halka iyiliği emredip kendinizi unutuyormusunuz yoksa? Halbuki siz Tevratı okuyup duruyorsunuz ![]() Artık aklınızı başınıza almayacak mısınız? [11,88] 45 – Sabır göstererek, namazı vesile ederek Allah’dan yardım dileyin ![]() ![]() Bütün bu emirler ve yasaklar İsrailoğullarına hitab etmekle beraber, hükmü onlara mahsus değildir ![]() ![]() ![]() 46 – İçi saygı dolu olan bu müminler, Rablerine kavuşacaklarını ve O’na döneceklerini iyi bilirler ![]() 47 – Ey İsrail’in evlatları! Size ihsan ettiğim nimetimi ve vaktiyle sizin atalarınızı diğer insanlara üstün kıldığımı hatırlayın ![]() Kendi zamanlarında yaşayan insanlara üstün kılınmışlardı ![]() 48 – Öyle bir günden sakının ki o gün hiç kimse başkasının yerine birşey ödeyemez, kimseden şefaat kabul edilmez, hiç kimseden fidye alınmaz, hem onlara yardım da edilmez ![]() Mu’tezile bu âyetten, büyük günah işleyenlere şefaatin fayda vermeyeceği sonucunu çıkarmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 49 – Hem sizi en feci işkencelere uğrattıkları zaman Firavun’un adamlarından kurtardığımızı da hatırlayın ![]() ![]() ![]() Firavun, Mısırda Amalika hükümdarlarının lakabıdır ![]() ![]() ![]() 50 – Yine hatırlayın ki sizin geçmeniz için denizi yarmış, sizi kurtarıp, siz bakıp dururken gözlerinizin önünde Firavun hanedanını boğmuştuk ![]() Bu âyet-i kerime, hürriyetin, başta gelen nimetlerden olduğunu hatırlatıyor ![]() ![]() ![]() ![]() 51 – Ve bir vakit Mûsâ’ya kırk gecelik bir süre ayırmıştık ![]() ![]() ![]() ![]() 52 – Bundan sonra Biz sizi affettik ki şükredesiniz ![]() 53 – Mûsâ’ya Kitap ve Furkan’ı verdik, ta ki doğru yolda yürüyebilesiniz ![]() Furkan: Tevrat’ın bir sıfatı veya Tevrat’taki şer’i hükümler veya Tevrat’tan ayrı olarak yed-i beyza ve asâ gibi mûcizeler yahut bir zafer ve ferah olabilir ![]() 54 – Mûsâ kavmine dedi ki: “Ey kavmim! Sizler danaya tutulmakla kendinize çok yazık ettiniz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Âyetteki “nefislerinizi öldürün” mefhum olarak üç mânaya gelebilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 55 – Bir zaman da: “Ey Mûsâ! Biz Allah’ı açıkça görmedikçe sana inanmayız” dediniz ![]() ![]() 56 – Siz bir müddet ölü vaziyette kaldıktan sonra, şükredersiniz ümidiyle sizi dirilttik ![]() Bunu yapanlar, elbette İsrailoğullarının hepsi değildi ![]() ![]() 57 – Üzerinize bulutları gölge yaptık ![]() Size kısmet ettiğimiz helâl hoş rızıklardan yiyesiniz diye kudret helvası ve bıldırcın indirdik ![]() Fakat nankörlük etmekle onlar Biz’e değil, kendilerine yazık ediyorlardı ![]() 58 – Bir zaman da şöyle dedik: “Şu şehre girin ve orada istediğiniz yerden bol bol yeyin ![]() Şehrin kapısından secde ederek, saygılı bir tavırla girin ve “hıtta “başlıca dileğimiz affedilmektir” deyin ki suçlarınızı affedelim; muhsinlerin mükafatlarını daha da artıracağız ![]() Maksat: Beyt-i Makdis veya Eriha şehridir ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Bakara Suresinin Meali Ve Açıklamaları |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Bakara Suresinin Meali Ve Açıklamaları59 – Ne var ki o zalimler sözü değiştirip başka şekle koydular ![]() Biz de o zalimlere, itaat dışına çıktıkları için, gökten acı bir azap indirdik ![]() 60 – Bir zaman da Mûsâ kavmi için su arayıp Allah’a yalvarmıştı ![]() Biz de: “Asanı taşa vur!” demiştik ![]() Bunun üzerine o taştan on iki pınar fışkırmış, her bölük kendine mahsus pınarı bilmişti ![]() “Allah’ın rızkından yeyin için, fakat sakın yeryüzünde fesat çıkararak taşkınlık yapmayın” demiştik ![]() 61 – Bir vakit şöyle dediniz: “Mûsâ! Biz bir çeşit yemeğe imkânı yok katlanamayacağız ![]() O halde bizim için Rabbine yalvar da yerin bitirdiği sebzesinden, kabağından, sarımsağından, mercimeğinden, soğanından çıkarsın ![]() Mûsâ da: “Ne o! dedi ![]() Pekâla, şehre inin, işte istediklerinizi orada bulursunuz ![]() Üzerlerine horluk ve yoksulluk damgası basıldı ve neticede Allah’tan bir gazaba uğradılar ![]() ![]() Öyle oldu; çünkü onlar isyan ediyor ve sınırı aşıyorlardı ![]() Mısr: hem özel isim olarak bu isimle bilinen bir ülke, hem de cins ismi olarak “şehir” anlamına gelebilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 62 – İman edenler, yahudiler, hıristiyanlar, Sabiîler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Âyetin ilk kelimesindeki “İman edenler” den maksat, birçok müfessire göre, dış görünüşte iman ettiklerini söyleyen münafıklardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Âyette zahirî îman sahipleri, Yahudi, Sabiî ve hıristiyanlarla bir tutulmuş ve hepsinin kurtuluşu, Kur’ân’da bildirilen rükünleriyle kâmil iman ve salih amel şartına bağlı kılınmıştır ![]() ![]() ![]() Yahûd: Arapçada bu kelime “tevbe etmek” veya “yahudi olmak” anlamına gelir ![]() ![]() ![]() Nasârâ: Tekili nasrânî olup, hıristiyanlar mânasına gelir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sabiîn: Dilde “Sabie” “bir dinden çıkıp başka dine girmek” demektir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 63 – Ey İsrail’in evlatları! Bir vakit de Tevratı uygulayacağınıza dair sizden söz almış, sonra bu ahdi bozduğunuz için Dağı üzerinize kaldırarak demiştik ki: Size verdiğimiz Kitaba kuvvetle sarılın ve muhtevasını iyi inceleyip ders alın ki kötü akıbetten korunasınız ![]() Dağı: Yani “Sina dağını” (Tur-i Sinâ) 64 – Bundan sonra yine yüz çevirdiniz ![]() ![]() 65 – İçinizden sebt günü haddi aşanları elbette bilirsiniz ![]() ![]() 66 – Bunu, hem bu hâdiseye şahit olanlara, hem de sonradan gelecek olan nesillere bir ibret ve korunacaklara da bir öğüt kıldık ![]() 67 – Bir vakit de Mûsâ kavmine: “Allah, bir sığır kesmenizi emrediyor” demiş, onlar da: “Ay! Sen bizimle alay mı ediyorsun” diye cevap vermişlerdi ![]() ![]() ![]() Sûrenin adı, bu âyette başlayan bakara kıssasından alınmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() 68 – Bunun üzerine Mûsâ’ya: “Peki öyleyse rabbine yalvar da onun ne olduğunu bize açıklasın” dediler ![]() ![]() 69 – Bu sefer dediler ki: “Rabbine yalvar da onun rengini bize bildirsin” O da: “Allah diyor ki: “O, bakanların içini açan parlak sarı bir inek olacaktır” dedi ![]() 70 – Onlar yine dediler ki: Bizim adımıza Rabbine yalvar da onun nasıl olacağını bize iyice bildirsin ![]() Zira istenen sığır, bize diğerlerine benzer geldiğinden tereddütte kaldık ![]() ![]() 71 – Mûsâ: “Rabbim şöyle diyor: O inek, ne toprağı sürmek için çifte koşulmuş, ne de ekin sulamada çalıştırılmış olmayan, salma ve her kusurdan uzak, hiç alacası bulunmayan bir inek olacaktır ![]() Onlar: “İşte şimdi gerçeği tam anlayacağımız tarzda bildirdin” diyerek nihayet sığırı kestiler ki az kaldı yapmayacaklardı ![]() Tevrat bu olaya değinir (KM, sayılar 19,1-3) ![]() ![]() 72 – Hani siz bir adam öldürmüştünüz de peşinden katilin kim olduğu hakkında birbirinizle kavgaya tutuşup suçu üzerinizden atmıştınız ![]() Halbuki Allah sizin gizlediğinizi meydana çıkaracaktı ![]() 73 – Bunun üzerine dedik ki: “Kestiğiniz sığırın bir parçasıyla o maktûlün cesedine vurun” (Vurulunca da o diriliverdi ![]() İşte Allah bunu nasıl dirilttiyse ölüleri de öyle diriltir ![]() Aklınızı iyice kullanasınız diye âyetlerini size gösterir ![]() Allah Teâla inek kesme emri ile onların içlerine yerleşmiş sığıra tapma geleneğini kesmek istiyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 74 – Sonra bunun arkasından kalpleriniz katılaştı, artık onlar taş gibi, hatta ondan da katı! Çünkü öyle taş var ki içinden ırmaklar fışkırır ![]() Öylesi var ki çatlar da bağrından su kaynar ![]() Ve öylesi var ki Allah’a olan tazimi sebebiyle yukarıdan düşüp parçalanır ![]() Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir ![]() 75 – Nasıl olur onların size güvenmelerini beklersiniz ki onlardan bir zümre vardı ki Allah’ın kelamını işitip akılları aldıktan sonra, bile bile onu tahrif eder, değiştirirlerdi ![]() 76 – Onlar iman edenlerle karşılaştıklarında “Biz de iman ettik” derler ![]() Kendi aralarında kaldıklarında ise: “Ne yapıyorsunuz? derler, Rabbinizin huzurunda aleyhinize hüccet edinsinler diye mi tutup Allah’ın size açtığı gerçeği onlara söylüyorsunuz? Hiç aklınızı kullanmıyor musunuz?” 77 – Bilmiyorlar mı ki Allah onların gizlediklerini de bilir, açıkladıklarını da? 78 – Onların bir kısmı da ümmîdir ![]() ![]() Bütün bildikleri, kendilerine anlatılan birtakım kuruntu ve uydurmalardır ![]() Onlar sadece bir zan içindedirler ![]() 79 – Elleriyle kitap yazıp, biraz para almak için: “Bu Allah tarafındandır” diyenlerin vay haline! Vay o ellerinin yazdıklarından ötürü onlara! Vay o kazandıkları vebal yüzünden onlara! 80 – Bir de derler ki: “Cehennem ateşi, sayılı birkaç gün dışında bize asla dokunmayacak” De ki: “Buna dair Allah’tan garanti mi aldınız? Aldıysanız ne âla, Allah vâdinden asla caymaz ![]() Yoksa kesin bilmediğiniz şeyi mi Allah adına söylüyorsunuz? 81 – Hayır, durum hiç de öyle değil ![]() Günah işleyip de günahın kendisini her taraftan kuşatıp kapladığı kimseler var ya!İşte onlar cehennemliktir ![]() Hem de orada ebedi kalacaklardır ![]() 82 – İman edip makbul ve güzel işler yapanlar ise, İşte onlar da cennetliktir ![]() Hem de orada ebedi kalacaklardır ![]() 83 – Bir vakit İsrailoğullarından söz alıp: “Allah’dan başkasına ibadet etmeyin ![]() Anneye babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara güzel muamele edin, İnsanlara tatlı söz söyleyin, namazı hakkıyla eda edin, zekâtı verin” demiştik ![]() Sonra pek azınız hariç sözünüzden döndünüz ![]() ![]() 84 – Hani sizden, birbirinizin kanını dökmeyin, birbirinizi ülkenizden çıkarmayın diye söz almıştık, siz de bunu kabul etmiştiniz ![]() Buna siz de şahitlik edersiniz ![]() 85 – Ama işte siz birbirinizi öldürüyor, bir kısmınızı yurdunuzdan çıkarıyor, onlara karşı günahta ve zulümde birbirinizi destekliyorsunuz ![]() Bununla beraber, onlar esir olarak gelirlerse fidyelerini verip onları kurtarıyorsunuz ![]() Halbuki aslında onların çıkarılması size haram kılınmıştı ![]() Ne o, Kitabın bir kısmına inanıp bir kısmını red mi ediyorsunuz? İçinizden böyle yapanların elde edeceği netice, dünya hayatında rüsvaylıktan başka bir şey değildir ![]() Kıyamet günü ise en şiddetli azaba itilirler ![]() Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir ![]() Hicretten önce Medine’deki Yahudi kabilelerinden Benî Kurayza Evs, Benî Nadîr ise Hazrec ile anlaşma yapmışlardı ![]() ![]() ![]() ![]() 86 – İşte onlar âhiretlerini harap ederek, ona mukabil dünya hayatına müşteri olmuşlardır ![]() Onun için, bunların cezası asla hafifletilmez, kendilerine yardım da edilmez ![]() Dünya, ednâ ism-i tafdilinin müennesi olup “en yakın” veya “pek alçak” mânasına bir sıfattır ![]() ![]() ![]() 87 – Biz Mûsâ’ya kitap verdik ![]() ![]() ![]() Demek size her ne zaman bir Peygamber gelip de nefislerinizin hoşlanmadığı bir şey getirirse kafa tutacak, onların kimine yalancı deyip kimini öldüreceksiniz ha! [5,44; 2,117; 3,47 ![]() Hz ![]() ![]() Ruh’ul-Kudüs hakkında: 2,253; 5,115; 16, 102 ![]() Îsâ: Süryanîce İşû’dur ![]() ![]() ![]() Meryem: Süryanî dilinde “hizmetkâr” demektir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 88 – “Kalplerimiz perdelidir” dediler ![]() ![]() Onun için pek az iman ederler ![]() Âyette geçen gulf, ağlef’in çoğuludur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() “Sünnetsiz kalb” tabirinin “nankör, inkârcı kalb, Allah’a verdiği ahdi bozan kalb” mânasına Tevrat’da da kullanıldığını görmekteyiz ![]() ![]() ![]() 89 – Onlara, Allah tarafından, ellerindeki Tevrat’ı tasdik eden bir kitap gönderildiği zaman ![]() Daha önce kâfirlere karşı zafer kazanmak için “ahir zaman Peygamberi hakkı için” diye dua ettikleri halde ![]() Evet o tanıyıp bekledikleri Peygamber kendilerine gelince, onu inkâr ettiler ![]() O sebeple, Allah’ın lâneti de kâfirlerin boynuna olsun ![]() Yahudilerin kendi kitaplarındaki bilgilere dayanarak, yakında gelecek bir Peygamber bekledikleri Medine’de meşhur idi ![]() ![]() ![]() ![]() 90 – Ne kötü o, karşılığında kendilerini sattıkları şey ki, Allah’ın kullarından dilediği birine kendi lütfundan vahiy indirmesini kıskanarak, Allah ne indirdiyse hepsini inkâr ettiler de gazap üstüne gazaba uğradılar! Kâfirler için zelil ve perişan eden bir azap da vardır ![]() 91 – Onlara: “Allah’ın indirdiği bu Kur’ân’a da iman edin” denildiği vakit: “Biz sadece bize indirilene inanırız” derler ![]() Kur’ân, ellerindeki Tevratı tasdik eden hak kitap olmasına rağmen, kendi kitaplarından başkasını inkâr ederler ![]() peki ne diye daha önce, Allahın nebîlerini öldürüyordunuz? [61,6] 92 – Mûsâ size en açık delil ve mûcizelerle geldi de, sonra kalkıp, onun yokluğunda buzağıyı tanrı edindiniz ![]() Siz öyle zalimlersiniz işte! 93 – Bir zaman: “Size verdiğimiz kitaba kuvvetle sarılın ve onu dinleyin” diye Tur’u (Dağı) tepenize kaldırıp sizden kesin söz aldık ![]() Onlar: “Dinledik ve fakat isyan ettik” dediler ![]() Çünkü kâfirlikleri sebebiyle buzağıya tapma sevgisi iliklerine işlemişti ![]() De ki: “Eğer mümin iseniz, imanınız size ne kötü şey emrediyor!” 94 – De ki: Eğer Allah katında âhiret yurdu (cennet) bütün insanlar içinde yalnız size ait ise ve bu iddianızda samimi iseniz haydi ölümü istesenize! [62,6-8; 19,75; 3,61] 95 – Fakat elleriyle yaptıkları işler ortada iken, ölümü asla istemezler ![]() Allah o zalimleri pek iyi bilir ![]() 96 – İnsanlar içinde dünya hayatına en hırslı olanların onlar olduğunu görürsün ![]() Hatta bu hırsta müşriklerden bile daha ileridirler ![]() Onlardan her biri bin yıl yaşamak ister ![]() ![]() Allah, onların bütün yaptıklarını görür ![]() “Âhiret sırf bizimdir” demek, öldükten sonra herkes ya mahvolup yok olacak, sadece biz kalacağız; ya da herkes cehenneme gidecek, yalnızca biz cennete gideceğiz ve orada biz mutlu olacağız” demek olur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu ruh hali, kaçınılmaz olarak iki sebebin birinden ayrı değildir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 97 – De ki: “Kim Cebrâil’e düşman ise iyi bilsin ki, bu Kur’ân’ı daha önceki kitapları tasdik etmek, inananlar için bir rehber ve müjde olmak üzere, Allah’ın izniyle senin kalbine o indirmiştir ![]() ![]() 98 – Kim Allah’a, meleklerine, resullerine, Cebrâile, Mikâil’e düşman ise, iyi bilsin ki Allah da kâfirlerin düşmanıdır ![]() Peygamber Efendimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 99 – Biz sana apaçık âyetler indirdik ![]() Onları yoldan çıkan sapıklardan başkası inkâr etmez ![]() 100 – O fâsıklar hem bunları reddedecek, hem de ne zaman bir antlaşma yapsalar, içlerinden bir güruh onu bozup atıverecek öyle mi? Hatta sadece az bir güruh da değil, onların ekserisi ahit tanımaz imansızlardır ![]() |
![]() |
![]() |
|