![]() |
Al-İ İmran Suresinin Meali Ve Açıklaması |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Al-İ İmran Suresinin Meali Ve AçıklamasıAl-i İmran Suresinin Meali Al-i İmran Suresinin Türkçesi Medinede indirilmiş olup 200 âyet’tir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bismillâhirrahmânirrahîm ![]() 1 – Elif, Lâm, Mîm ![]() 2 – Allah o İlahtır ki Kendinden başka tanrı yoktur ![]() ![]() el-Hay: “Her zaman var olan, diri olan ezeli ve ebedî hayat sahibi” ![]() 3 – Sana kitabı, gerçeğin ta kendisi ve daha önce indirilen kitapları tasdik edici olarak indiren O’dur ![]() ![]() Âyet’teki bi’l-hakk: Gerçeğin ta kendisi, gerçek ile, yani akıl, adalet, doğruluk gereklerine uygun, gerçeğe mutabık olarak, gerçek bir gaye ile gönderdi demektir ![]() ![]() ![]() 4 – Eğriyi doğrudan, hakkı batıldan ayırd eden Furkanı da indirdi ![]() ![]() ![]() Furkan: Hakkı batıldan, hayrı şerden, doğruyu eğriden ayıran anlamında olarak Kur’ân-ı Kerimin isimlerinden biridir ![]() 5 – Ne yerde, ne de gökte hiçbir şey Allah’a gizli kalmaz ![]() 6 – O’dur ki annelerinizin rahimlerinde size dilediği şekli verir ![]() ![]() ![]() 7 – Bu muazzam kitabı sana indiren Odur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 8 – “Ey bizim Kerîm Rabbimiz, bize hidâyet verdikten sonra kalplerimizi saptırma ve katından bize bir rahmet bağışla ![]() 9 – “Sen, geleceğinde hiç şüphe olmayan bir günde bütün insanları bir araya toplayacaksın ![]() ![]() Muhkem: Anlamı açık, kesin, ifade ettiği mâna tek olup, açıklanması için başka delile ihtiyaç olmayan demektir ![]() ![]() Müteşabih, şibh (benzerlik) kökünden gelip mânalar birbirine benzeyip içiçe girdiğinden şüpheye yani değişik ihtimallere yol açmayı ifade eder ![]() ![]() muayyen bir nisbette, farklı seviyelere göre daha farklı şekilde anlaşılacak tarzda bildirir ![]() ![]() ![]() ![]() Beşeriyetin konumu icabı, dünyada insan hayatında, mutlak hakikatlerden çok nisbî hakikatler daha fazladır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 10 – Dini inkâr edenlerin ne malları ne de evlatları, müstahak olmaları sebebiyle Allah’ın vereceği cezayı önlemede, kendilerine asla fayda veremezler ![]() ![]() 11 – Tıpkı Firavun’un ve onlardan daha öncekilerin gidişi gibi ![]() ![]() ![]() 12 – İnkâr edenlere de ki: “Siz mağlup olacak, haşredilip toplanacak ve cehenneme sürüleceksiniz ![]() 13 – Birbiriyle karşılaşan iki toplulukta size büyük bir ibret vardı: Bunlardan biri Allah yolunda vuruşuyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Burada iki ihtimal vardır: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 14 – Kadınlar, oğullar, yığın yığın biriktirilmiş altın ve gümüş, güzel cins atlar, davarlar ve ekinler gibi nefsin hoşuna giden şeyler insanlara cazip gelmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu âyette zikredilen sınıflar meşrû nimetlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 15 – De ki: “Size, ihtirasla istediğiniz o şeylerden çok daha iyisini bildireyim mi? İşte Allah’a karşı gelmekten sakınan müttakiler için Rab’leri nezdinde içinden ırmaklar akan cennetler olup, kendileri orada ebedi kalacaklardır ![]() ![]() ![]() 16 – O müttakiler: “Ey bizim Ulu Rabbimiz, biz iman ettik, günahlarımızı bağışla ve bizi cehennem azabından koru!” diye yalvarırlar ![]() 17 – Onlar sabırlı, imanlarında sadık ve samimi, Allah’ın huzurunda itaatla divan duran, mallarını hayırda harcayan, seher vakitlerinde Allah’tan af dileyen müminlerdir ![]() Bu din ve bu dindarlık, bu niyazlar, bu sığınmalar, boş bir iddia, şunun bunun karşı çıkmasıyla zayıf düşecek bir dâva değil, şahitli ve belgeli bir hakikattir ![]() ![]() 18 – Allah’tan başka tanrı bulunmadığına şahid bizzat Allah’tır ![]() Bütün melekler, hak ve adaletten ayrılmayan ilim adamları da bu gerçeğe, aziz ve hakîm (mutlak galip, tam hüküm ve hikmet sahibi) Allah’tan başka tanrı olmadığına şahittirler ![]() Gerçek şahit, Allah’tır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 19 – Allah katında hak din, İslâmdır ![]() O Ehl-i kitabın ihtilafları, kendilerine gerçeği bildiren ilim geldikten sonra, sırf aralarındaki haset ve ihtiras yüzünden olmuştur ![]() Allah onların hesabını çabuk görür ![]() İslâm üç anlama gelir: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 20 – Buna karşı seninle münakaşaya kalkışanlara de ki: “Ben yüzümü, özümü Allah’a teslim ettim ![]() ![]() O Ehl-i kitapla, kitap ehli olmayan ümmîlere (müşriklere) de ki: “Siz de teslim olup müslüman olmaya var mısınız?” Eğer hakka teslim olup İslâma girerlerse doğru yolu bulmuş olurlar ![]() Yok, eğer yüz çevirirlerse, sana düşen görev, sadece hakkı tebliğdir ![]() ![]() Bu âyet, Kur’ân’ın bütün insanlığa hitap eden evrensel bir tebliğ olduğunu gösterir ![]() ![]() ![]() ![]() 21 – Allah’ın âyetlerini inkâr edenleri, nâhak yere peygamberleri öldürenleri, adaleti isteyip yaymak isteyenlerin canlarına kıyanları, can yakıcı bir ceza ile müjdele! 22 – İşte onların bütün yaptıkları, dünyada da, âhiret’te de boşa gitmiştir ![]() ![]() 23 – Baksana o kendilerine kitaptan bir pay verilenlere! Aralarında hakem olması için Allah’ın kitabına dâvet ediliyorlar da, sonra onlardan bir grup yüzçevirerek dönüp gidiyorlar ![]() Burada şu hâdiseye işaret edilmektedir: Yahudilerden, soylu aileye mensup bir erkekle bir kadın zina etmişlerdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 24 – Bunun sebebi onların: “Cehennem ateşi bize sayılı günler dışında asla dokunmayacaktır” iddialarıdır ![]() Uydurdukları bu gibi şeyler, dinleri hakkında kendilerini aldatmıştır ![]() 25 – Gerçekleşeceğinden hiçbir şüphe bulunmayan o kıyamet gününde, kendilerini bir araya topladığımız ve her şahsa, yaptığının karşılığının tam verilip, asla haksızlığa uğratılmadığı o gün gelince halleri ne olacak? [2,279] 26 – De ki: “Ey mülk ve hakimiyet sahibi Allah’ım!” Sen mülkü dilediğine verir, dilediğinden onu çeker alırsın ![]() Dilediğini aziz dilediğini, zelil kılarsın ![]() Her türlü hayır yalnız Senin elindedir ![]() Sen elbette her şeye kadirsin ![]() 27 – Geceyi gündüze katar günü uzatırsın, gündüzü geceye katar geceyi uzatırsın ![]() Ölüden diri, diriden ölü çıkarırsın ![]() Sen dilediğin kimseye sayısız rızıklar verirsin ![]() 28 – Müminler, müminleri bırakıp, kâfirleri velî edinmesinler ![]() Kim böyle yaparsa, Allah ile ilişiğini kesmiş olur ![]() Ancak onlar tarafından gelebilecek bir tehlike olursa başka! Allah sizi, kendisine isyan etmekten sakındırır ![]() Dönüş yalnız Allah’adır ![]() Velî: Hâmi, koruyucu, dost, yönetici, bir kimsenin işlerini deruhde eden, destekleyip yardım eden anlamlarına gelir ![]() ![]() ![]() 29 – De ki: “İçinizdekini gizleseniz de, açıklasanız da mutlaka Allah onu bilir ![]() Bütün göklerde ve yerde olanları da bilir ![]() ![]() 30 – Gün gelecek, her kişi gerek hayır olarak, gerek kötülük olarak ne işlemişse, hepsini önünde bulacak ![]() Yaptığı kötülükten bucak bucak kaçmak isteyecek ![]() Allah sizi, Zatına karşı gelmekten sakındırır ![]() Doğrusu Allah kullarına karşı pek şefkatlidir ![]() 31 – Ey Resûlüm, de ki: “Ey insanlar, eğer Allah’ı seviyorsanız, gelin bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın ![]() ![]() Allah’ı sevmek, insanın yaratılışının en yüce hedefidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu kâinatı kudret, kemâl ve cemâlinin tecellileriyle böylesine güzel yaratan, bunca nimetleriyle kullarına lütuflarda bulunan Allah, elbette onlardan bir teşekkür bekler ![]() ![]() ![]() 32 – De ki: “Allah’a ve Resûlullaha itaat ediniz ![]() Şayet yüzçevirirlerse, bilsinler ki Allah kâfirleri sevmez ![]() ![]() ![]() 33-34 – Gerçek şu ki Allah Âdem’i, Nûh’u, İbrâhim ailesi ile İmran ailesini, birbirinden gelen tek zürriyet halinde bütün insanlardan süzüp onlara üstün kılmıştır ![]() Allah semî’dir, alîmdir (herşeyi hakkıyla işitir, mükemmel tarzda bilir) ![]() Bu ailelerden maksat, onların neslinden gelen peygamberlerdir ![]() Âl: yakınlıkta ve tutulan yolda herhangi bir insana mensup olan kimseler, “âile, hanedan” demektir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 35 – Hani bir vakit İmran’ın hanımı şöyle demişti: “Ya Rabbî, karnımda taşıdığım çocuğumu sana adadım, her türlü bağdan âzade olarak senin yoluna hizmet edecektir ![]() Adağımı lütfen kabul buyur ![]() 36 – Derken onu doğurunca da: “Ya Rabbî, dedi, ben bir kız doğurdum ![]() -Zaten Allah ne doğurduğunu pek iyi biliyordu-, erkek evlat, elbette kız gibi değildir ![]() Ben onun adını Meryem koydum ![]() ![]() 37 – Rabbi onu güzellikle kabul buyurdu ve pek güzel bir tarzda yetiştirdi ![]() Onu Zekeriyya’nın eğitim ve himayesine verdi ![]() Zekeriyya onun yanına Mâbede ne zaman girse beraberinde yiyecekler bulurdu ![]() “Meryem! Bu yiyecekleri nereden buluyorsun!” deyince de o: “Bunlar Allah tarafından gönderiliyor ![]() ![]() ![]() Mâbed: Âyette mihrab diye geçer ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 38 – İşte o sırada Zekeriyya Rabbine niyaz edip “Ya Rabbî, dedi, bana Senin tarafından tertemiz, hayırlı zürriyet ihsan eyle ![]() Şüphesiz ki Sen duaları işitip icabet edersin ![]() Bu Zekeriyya (a ![]() ![]() ![]() 39 – Zekeriyya mihrabta namaz kılmakta iken melekler kendisine seslenip: “Allah sana, Allah’tan bir kelimeyi tasdik edecek, hem efendi, hem gayet zahid, hem peygamber olacak olan Yahya’yı müjdeler” dediler ![]() Müfessirlerin ekseriyetine göre kelimeden maksat, Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 40 – O: “Ya Rabbî, dedi, nasıl benim çocuğum olabilir ki ihtiyarlık başıma çökmüş, hanımım ise kısır hale gelmiştir?” Allah: “Böyle de olsa, Allah dilediğini yapar” buyurdu ![]() 41 – O: “Ya Rabbî, bana oğlum olacağına dair bir alâmet bildirir misin?” deyince, Allah: “Senin işaretin şudur: “Üç gün müddetle halkla işaretleşme dışında konuşmayacaksın ![]() ![]() 42 – Hani Melekler dediler ki: “Meryem! Muhakkak ki Allah seni seçti ![]() ![]() ![]() ![]() Onun devrindeki kadınlardan üstün olduğunu gösterir ![]() 43 – “Meryem! Saygı dolu bir gönülle huzurunda durup Rabbine ibadet et, secdeye kapan ve rükû edenlerle beraber rükû et ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Al-İ İmran Suresinin Meali Ve Açıklaması |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Al-İ İmran Suresinin Meali Ve Açıklaması44 – İşte bunlar gayb kabîlinden haberler olup onları Biz sana vahyediyoruz ![]() Yoksa onlar Meryemi kimin himaye edeceğine dair kur’a çekerlerken ve birbirleriyle tartışırlarken sen yanlarında bulunmuyordun ![]() Bu âyet, Kur’ân’ın vahyedilmesinden önce, bu hadiselerin Hz ![]() ![]() ![]() ![]() 45 – Gün geldi, melekler ona: “Meryem! Allah, Kendisi tarafından bir kelime vereceğini sana müjdeliyor ![]() Adı Îsâ, lakabı Mesih, sıfatı Meryem oğludur ![]() Dünyada da âhirette de itibarlı, Allah’a en yakın kullardan olacaktır ![]() Ağızdan çıkan mânalı bir ses veya kitapta yazılı mânalı yazı kelime olduğu gibi, âleme bakıldığı zaman, bakışta seçkinleşen ve gözden gönüle geçip duygu tesiri altında az çok bir mâna telkin eden varlıklar ve görünen yaratıklar da birer kelimedirler ki Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 46 – Beşiğinde de, yetişkinliğinde de insanlara hitap edip onlarla konuşacak, salih insanlardan olacaktır ![]() 47 – Meryem: “Ya Rabbî, bana hiçbir erkek eli değmediği halde nasıl olur da çocuğum olabilir?” deyince, Allah şöyle buyurdu: “Öyle de olsa, Allah dilediğini yaratır; Zira O, bir şeyin var olmasına hüküm verince sadece “ol” der, o da derhal oluverir ![]() 48-49 – (Melekler Hz ![]() “Allah ona kitabı (yazmayı), hikmeti, Tevrat ve İncîl’i öğretecektir ![]() Onu İsrailoğullarına resul olarak gönderecek, o da onlara şöyle diyecektir: “Size Rabbiniz tarafından bir mûcizeyle gönderildim: Ben size çamurdan kuş şekline benzer bir şey yapar içine üflerim, o da Allah’ın izniyle hemen kuş oluverir ![]() Keza ben anadan doğma körü ve abraşı iyileştirir, hatta Allah’ın izniyle ölüleri diriltirim ![]() Evlerinizde ne yediğinizi ve biriktirip sakladıklarınızı da bilirim ![]() Eğer inanmaya niyetiniz varsa, elbette bunlarda sizin için alacak dersler vardır ![]() Burada kitab, “kitabet, yazı yazmak” anlamında masdardır ![]() ![]() ![]() 50 – Keza ben, benden önceki Tevrat’ı tasdik etmek ve size (Mûsâ Şerîatinde) haram kılınan bazı şeyleri mübah kılmak için geldim ![]() Doğrusu ben size Rabbiniz tarafından bir mûcize getirdim ![]() Öyleyse Allah’a karşı gelmekten sakının da bana itaat edin ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 51 – Şüphe yok ki Allah hem sizin, hem de benim Rabbimdir ![]() ![]() ![]() 52 – Ne zaman ki Îsâ onların inkârlarında ısrar ettiklerini hissetti, “Allah’a giden yolda bana yardım edecek kim var?” dedi ![]() Havâriler: “Allah yolunda yardımcılar biziz ![]() ![]() Havâri: İnsanın en seçkin, en has dostu, yardımcısı mânasına gelir ![]() 53 – “Ya Rabbenâ! İndirdiğin kitaba iman edip Elçinin yolunu tuttuk ![]() ![]() 54 – Öbürleri ise hileler yaptılar, komplolar hazırladılar ![]() Allah da onların hilelerini, komplolarını boşa çıkardı ![]() Allah, hileleri boşa çıkarmakta pek güçlüdür ![]() 55 – O zaman Allah şöyle buyurmuştu: “Îsâ! seni öldürecek olan, onlar değil Benim ![]() Seni Kendi nezdime yükseltecek, seni inkârcıların içinden kurtarıp temize çıkaracak ve sana tâbi olanları ta kıyamete kadar kâfirlere üstün kılacak olan da Benim ![]() Sonra hepinizin dönüşü Bana olacak ![]() Ben de aranızda ihtilaf ettiğiniz konularda hükmümü vereceğim ![]() 56 – Hasılı, inkâr edenleri hem dünyada, hem âhirette şiddetli bir azab ile cezalandıracağım ![]() Onları bu azaptan kurtarabilecek yardımcılar da bulunmayacaktır ![]() 57 – İman edip makbul ve güzel işler yapanların ise mükâfatlarını tam tamına ödeyecektir ![]() ![]() 58 – Ey resûlüm, işte bunlar, bu vak’alar, sana bildirdiğimiz âyetlerden ve hikmet dolu Kur’ân’dandır ![]() 59 – Allah yanında Îsâ’nın durumu, aynen Âdem’in durumu gibidir ![]() Allah Âdem’i topraktan yaratıp “ol” dedi, o da derhal oluverdi ![]() 60 – Hakikat, Rabbinin tarafından gelir ![]() ![]() 61 – Artık sana bu ilim geldikten sonra, kim seninle Îsâ hakkında tartışmaya girerse de ki: “Haydi gelin oğullarımızı ve oğullarınızı, hanımlarımızı ve hanımlarınızı ve bizzat kendimizi ve kendinizi çağırıp, sonra da gönülden Allah’a yalvaralım da bu konuda kim yalancı ise Allah’ın lânetinin onların üzerine inmesini dileyelim ![]() Bu âyete “mübahele” âyeti denir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 62 – İşte sözün doğrusu budur ![]() Yoksa Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur ![]() Allah hiç şüphesiz azîzdir, hakîmdir ![]() ![]() 63 – Eğer yüz çevirirlerse, muhakkak ki Allah o fesatçıları hakkıyle bilir ![]() 64 – De ki: “Ey Ehl-i kitap! Bizimle sizin aramızda birleşeceğimiz, müşterek ve âdil şu sözde karar kılalım: “Allah’tan başkasına ibadet etmeyelim ![]() O’na hiçbir şeyi şerik koşmayalım, kimimiz kimimizi Allah’ın yanında rab edinmesin ![]() Eğer bu dâveti reddederlerse: “Bizim, Allah’ın emirlerine itaat eden müminler olduğumuza şahid olun” deyin ![]() Bu dâvet, Kur’ân’ın, Hıristiyanlar başta olarak bütün dinlere yönelttiği evrensel bir çağrıdır ![]() ![]() 65 – Ey Ehl-i kitap! Tevrat da, İncîl de kendisinden çok sonra gönderildikleri halde, ne diye İbrâhim hakkında iddialaşıyorsunuz? Buna da mı akıl erdiremiyorsunuz? 66 – Haydi diyelim ki az çok bildiğiniz konularda tartışıyorsunuz ![]() Peki ne diye hakkında bilginiz olmayan hususlarda tartışıyorsunuz? Halbuki işin doğrusunu Allah bilir, siz bilemezsiniz ![]() 67 – İşte bu konudaki gerçek şudur: İbrâhim ne Yahudi, ne Hıristiyan değildi, Lâkin o batıl dinlerden uzaklaşmış, tertemiz halis bir müslüman idi, Ve asla müşriklerden olmamıştı ![]() 68 – İnsanlar içinde İbrâhim’e en yakın olanlar, ona tâbi olanlar, bu Peygamber ve bu Peygambere iman edenlerdir ![]() Allah müminlerin dostudur ![]() 69 – Ehl-i kitaptan bir kısmı, sizi inancınızdan saptırmak istedi ![]() Halbuki onlar sadece kendilerini saptırırlar da bunun farkına bile varmazlar ![]() 70 – Ey Ehl-i kitap! Siz de yanınızdaki kitaplarda doğruluğuna tanık olup dururken, Allah’ın âyetlerini ne diye inkâr ediyorsunuz? 71 – Ey Ehl-i kitap! Niçin bile bile hakkı batıl ile karıştırıyor, niçin bile bile hakikati gizliyorsunuz? 72-73 – Ehl-i kitaptan bir gûruh birbirlerine, şöyle dediler: “Şu müslümanlara indirilen Kitaba günün başlangıcında (zahiren) iman edin, sonunda da inkâr edin, olur ki onlar da şüpheye düşüp dinlerinden dönerler ![]() Ve bir de kendi dininize tâbi olandan başkasına sakın ha güvenmeyin!” Ey Resûlüm, de ki: Doğru yol, Allah’ın yoludur” Yine onlar kendi aralarında: “Size verilen vahyin, başkalarına da verildiğine Veya Rabbinizin huzurunda müslümanların karşı delil getirip sizi mağlup edeceklerine inanmayın” derler ![]() De ki: “Lütuf Allah’ın elindedir, dilediğine ihsan eder ![]() Allah Vâsi ve alîmdir (lütfu boldur, her şeyi hakkıyla bilir) ![]() 74 – Rahmetini, nübüvvetini dilediği kuluna has kılar ![]() ![]() 75 – Ehl-i Kitaptan öylesi vardır ki kendisine yüklerle altın emanet bıraksan onları sana öder ![]() Ama öylesi de vardır ki, bir altın bile versen başında dikilip durmadıkça onu sana geri vermez ![]() Bunun sebebi, onların: “Ümmîler hakkında ne yaparsak mübahtır, ondan dolayı sorumlu olmayız ![]() ![]() Onlar bile bile, Allah hakkında yalan uydururlar ![]() “Ümmîler” kelimesi ile onlar burada, Yahudi olmayan ve kendi çevrelerinde bulunan “Araplar”ı kasdediyorlardı ![]() 76 – Hakikat öyle değil, kim ahdini yerine getirir ve haramlardan sakınırsa, bilsin ki Allah da o sakınanları sever ![]() 77 – Önemsiz bir menfaat karşılığında, Allah’a verdikleri ahdi ve yeminlerini bozanların âhirette hiçbir nasipleri yoktur ![]() Kıyamet günü Allah onlarla konuşmayacak ![]() Onların yüzlerine bakmayacak ve onları temize çıkarmayacaktır ![]() Onların hakkı çok acı bir azaptır ![]() 78 – Ehl-i kitaptan bir kısmı da, aslında kitaptan olmadığı halde, Sizin kitaptan zannetmeniz için, Okurken ağızlarını dillerini eğip bükerler (bazı kelimelerin telaffuzunu değiştirirler) ![]() Bir şeyler söyleyip “Bu Allah tarafındandır” derler ![]() ![]() Bile bile Allah adına yalan uydururlar ![]() 79 – Allah’ın kendisine kitap, hüküm, nübüvvet verdiği hiçbir insanın kalkıp da halka: “Allah’ın yanısıra bana da kul olun” deme yetkisi yoktur ![]() Lâkin o insanlara: “Öğretmekte ve okuyup okutmakta olduğunuz kitap sayesinde rabbanî olun” der ![]() Hüküm: İlim, anlayış gücü, Allah’ın hükmünü infaz etme yetkisi; Rabbânî: Fakih, âlim, muallim, eğitimci, ilmi ile âmil olan kimse demektir ![]() 80 – Ve o size: “Melekleri ve peygamberleri rab edinin” diye bir emir de vermez ![]() Siz Allah’a boyun eğen müslüman olduktan sonra, Hiç kalkıp sizin küfre sapmanızı emreder mi? 81 – Hem Allah, vaktiyle peygamberlerden “size kitap ve hikmet vermemden sonra, Sizin yanınızda bulunan kitabı tasdik edici bir peygamber geldiğinde, mutlaka ona inanıp yardımcı olacaksınız” diye söz almıştır ![]() Allah: “Bunu kabul ettiniz, bu ağır yükümü sırtınıza aldınız mı?” dediğinde onlar: “Kabul ettik” diye kesin söz verince, Allah Teâla: “Siz de şahit olun, zaten Ben de sizinle beraber şahitlik edeceğim” buyurdu ![]() Yüce Allah bu mîsakı vahy ile almıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 82 – Artık kim bundan sonra haktan yüz çevirirse, işte onlar dinden çıkmış fâsıklardır ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Al-İ İmran Suresinin Meali Ve Açıklaması |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Al-İ İmran Suresinin Meali Ve Açıklaması83 – Göklerde ve yerde bulunan kim varsa, gerek isteyerek, gerek istemeyerek Allah’a itaat ederken, Hepsi döndürülüp O’na götürülürken, Onlar kalkıp Allah’ın dininden başka bir din mi arıyorlar? 84 – De ki: “Biz Allah’a iman ettik ![]() Bize indirilen vahye, İbrâhim’e, İsmâil’e İshak’a, Yâkub’a ve torunlarına indirilen keza Mûsâ’ya, Îsâ’ya, hasılı bütün peygamberlere Rableri tarafından verilen vahiylere de iman ettik ![]() (Peygamberlikleri noktasında) onlar arasında hiçbir ayrım yapmayız ve biz yalnız Allah’a teslim oluruz ![]() 85 – Kim İslâm’dan başka bir din ararsa, Bilsin ki bu din asla ondan kabul edilmeyecek Ve o âhirette ziyan edenlerden olacaktır ![]() 86 – Kendilerine kesin ve açık deliller gelmiş ve Resulün hak peygamber olduğuna şehadet etmiş iken, imanlarından sonra küfre sapan bir topluluğu hiç Allah hidâyete erdirir mi? Yok, yok! Allah, zalimler güruhunu cennete giden yola koymaz, emellerine kavuşturmaz ![]() Zalimler, iradeleriyle küfrü tercih ettikleri müddetçe, Allah onlara hidâyet vermez ![]() 87 – Böylelerinin cezası, Allah’ın, meleklerinin ve bütün insanların lânetine uğramaktır ![]() 88 – Onlar bu lânetin içinde ebedî kalacaklardır ![]() Ne cezaları hafifletilecek, ne de yüzlerine bakılacaktır ![]() 89 – Ancak daha sonra tövbe edip nefislerini ıslah edenler, bu hükmün dışındadır ![]() ![]() 90 – İmanlarından sonra küfre sapanların, sonra inkârda daha da ileri gidenlerin Tövbeleri asla kabul edilmez ![]() İşte asıl sapıklar bunlardır ![]() 91 – İnkâr yoluna sapan ve kâfir olarak can veren kimseler, kurtuluş fidyesi olarak dünya dolusunca altın verseler de, Mümkün değil, hiçbirinden kabul edilmeyecektir ![]() Bunların hakkı, çok acı bir azaptır ve kendilerini bundan kurtaracak olan da yoktur ![]() 92 – Sevdiğiniz mallarınızdan Allah yolunda harcamadıkça “fazilet” mertebesine ulaşamazsınız ![]() Bununla beraber her ne infak ederseniz, Allah mutlaka onu bilir ![]() Birr: “fazilet, iyilik, hayır” demektir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 93 – Tevrat indirilmeden önce, İsrail’in (yani Yâkub’un) kendi nefsine haram kıldığı hariç, diğer bütün yiyecekler İsrailoğullarına helâl idi ![]() De ki: İşte meydan! İddianızda samimi iseniz Tevrat’ı getirip okuyun! 94 – Artık kim bundan sonra Allah adına yalan söylerse, işte onlar zalimlerin tâ kendileridir ![]() 95 – Sen: “Sadakallah: Allah sözün doğrusunu söyledi ![]() ![]() Haydi bakalım Allah’ı bir tanıyarak İbrâhimin dinine uyun ![]() Pek iyi bilirsiniz ki o, asla müşriklerden olmamıştı ![]() 96 – İbadet yeri olarak yeryüzünde yapılan ilk bina Mekkedeki Kâbe olup, pek feyizlidir, insanlar için hidâyet rehberidir ![]() Kıble ilkin Mescid-i Aksa iken, hicretten bir buçuk yıl sonra Kâbe olarak değiştirilmişti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 97 – Orada apaçık alametler ve deliller, İbrâhimin makamı vardır ![]() ![]() Ziyarete gücü yeten herkese Beytullahı ziyaret etmek, Allah’ın onun üzerindeki hakkıdır ![]() Nankörlük edip bu hakkı tanımayana Allah’ın hiçbir ihtiyacı yoktur, o bütün âlemlerden müstağnidir ![]() Kâbede karşılaşılan birçok işaret ve makbuliyet delili vardır ![]() ![]() ![]() ![]() 98 – De ki: Ey Ehl-i Kitap, niçin Allah’ın âyetlerini inkâr ediyorsunuz? Halbuki Allah yaptığınız her şeyi görmektedir ![]() 99 – De ki: Ey Ehl-i Kitap! Siz gerçeği görüp bildiğiniz halde, niçin Allah’ın yolunu eğri göstermeye yeltenerek iman edenleri Allah yolundan menediyorsunuz? Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir ![]() 100 – Ey iman edenler! Eğer Ehl-i Kitaptan bir kısmına uyacak olursanız, iyi bilin ki onlar sizi imanınızdan sonra küfre çevirmek isterler ![]() |
![]() |
![]() |
|