Prof. Dr. Sinsi
|
Sâffât Sûresi/Saffat Suresi
SÂFFÂT SÛRESİ/Saffat Suresi
Mekke döneminde inmiştir 182 âyettir Sûre, adını ilk âyette geçen
Bismillahirrahmânirrahîm
1, 2, 3, 4 Saf bağlayıp duranlara, haykırarak sevk edenlere ve zikri (Allah'ın kelâmını) okuyanlara andolsun ki, sizin ilahınız gerçekten bir tek ilahtır
5 O, göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin Rabbidir Doğuların da (Batıların da) Rabbidir
6 Biz en yakın göğü zinetlerle, yıldızlarla donattık
7 Onu itaatten çıkan her şeytandan koruduk
8, 9 Onlar, yüce topluluğu (ileri gelen melekler topluluğunu) dinleyemezler Kovulmaları için her taraftan taşa tutulurlar Onlar için sürekli bir azap da vardır
10 Ancak onlardan söz kapan olur Onu da delip geçen bir alev izler (ve yok eder)
11 (Ey Muhammed!) Şimdi sen onlara sor: "Kendilerini yaratmak mı daha zor, yoksa yarattığımız diğer şeyleri yaratmak mı? Şüphesiz biz onları yapışkan bir çamurdan yarattık
12 Hayır, sen (onların haline) şaştın onlar ise alay ediyorlar
13 Kendilerine öğüt verildiği zaman öğüt almıyorlar
14 Bir mucize gördükleri zaman onu alaya alıyorlar
15 (Dediler ki "Bu bir büyüden başka bir şey değildir "
16 "Gerçekten biz, ölüp bir toprak ve kemik yığını haline geldikten sonra mı, biz mi tekrar diriltileceğiz?"
17 "Önceden gelip geçmiş atalarımız da mı?"
18 De ki: "Evet, hem de siz aşağılanmış kimseler olarak (diriltileceksiniz) "
19 O ancak şiddetli bir sesten ibarettir Bir de bakarsın ki onlar (diriltilmiş hazır) beklemektedirler
20 Şöyle diyecekler: "Vay başımıza gelene! Bu beklenen ceza günüdür "
21 Onlara, "İşte bu, yalanlamakta olduğunuz hüküm ve ayırım günüdür" denilir
22, 23, 24 Allah meleklere şöyle emreder: "Zulmedenleri, eşlerini ve Allah'ı bırakıp da tapmakta olduklarını toplayın, onları cehennemin yoluna koyun ve onları tutuklayın Çünkü onlar sorguya çekileceklerdir
25 Onlara, "Ne diye yardımlaşmıyorsunuz?" denir
26 Hayır, onlar bugün teslim olmuş kimselerdir
27 Birbirlerine yönelip sorarlar (çekişirler)
28 Şöyle derler: "Siz bize sağdan gelirdiniz Bize haktan yana görünürdünüz "
29 Diğerleri de onlara şöyle derler: "Hayır, siz zaten mü'min kimseler değildiniz "
30 "Bizim, sizin üzerinizde hiçbir hakimiyetimiz yoktu Hatta siz azgın bir kavimdiniz "
31 "Artık Rabbimizin sözü (azap) bizim hakkımızda gerçekleşti Biz onu mutlaka tadacağız "
32 "Evet, biz sizi saptırdık Çünkü biz de sapkın kimselerdik "
33 Artık onlar o gün azapta ortaktırlar
34 İşte biz suçlulara böyle yaparız
35 Çünkü onlar, kendilerine, "Allah'tan başka hiçbir ilah yoktur" denildiği zaman inanmayıp büyüklük taslıyorlardı
36 "Biz, deli bir şair için ilahlarımızı mı terk edeceğiz?" diyorlardı
37 Hayır, öyle değil O, hakkı getirmiş, (önceki) peygamberleri de tasdik etmiştir
38 Şüphesiz siz mutlaka elem dolu azabı tadacaksınız
39 Siz ancak işlediklerinizin karşılığı ile cezalandırılırsınız
40 Ancak Allah'ın halis kulları başka
41, 42 İşte onlar için belli bir rızık, meyveler vardır Onlar ikram gören kimselerdir
43 Onlar Naim cennetlerindedirler
44 Koltuklar üzerinde karşılıklı olarak otururlar
45, 46 Onların etrafında cennet pınarından doldurulmuş, berrak ve içenlere lezzet veren kadehler dolaştırılır
47 Onda baş döndürme özelliği yoktur Onlar, onu içmekle sarhoş da olmazlar
48 Yanlarında bakışlarını yalnızca kendilerine çevirmiş iri gözlü eşler vardır
49 Sanki onlar (beyazlıklarıyla), saklanmış (gün yüzü görmemiş) yumurtalardır
50 Derken birbirlerine yönelip sorarlar
51 İçlerinden biri der ki: "Benim bir arkadaşım vardı "
52 "Sen de tekrar dirilmeyi tasdik edenlerden misin?" derdi
53 "Gerçekten biz, ölüp bir toprak ve kemik yığını haline geldikten sonra mı, biz mi hesaba çekileceğiz?"
54 Konuşan o kimse yanındakilere, "Bakar mısınız, hali ne oldu?" der
55 Kendisi de bakar ve onu cehennemin ortasında görür
56 Ona şöyle der: "Allah'a andolsun, neredeyse beni de helak edecektin "
57 "Rabbimin nimeti olmasaydı, mutlaka ben de cehenneme konulanlardan olmuştum "
58, 59 "Nasıl, ilk ölümümüzden başka ölmeyecek miymişiz? Bize azap edilmeyecek miymiş?"
60 Şüphesiz bu (cennetteki nimetlere ulaşmak) büyük bir başarıdır
61 Çalışanlar böylesi için çalışsınlar!
62 Ziyafet olarak bu mu daha hayırlı, yoksa zakkum ağacı mı?
63 Şüphesiz biz onu zalimler için bir imtihan aracı kıldık
64 O, cehennemin dibinde biten bir ağaçtır
65 Onun meyveleri sanki şeytanların kafalarıdır
66 Cehennemlikler ondan yiyecekler ve onunla karınlarını dolduracaklardır
67 Sonra onlar için bunun üstüne kaynar sudan karışık bir içecek vardır
68 Sonra onların dönüşleri mutlaka cehennemedir
69 Çünkü onlar babalarını sapık kimseler olarak buldular
70 Kendileri de onların izinden koşa koşa gitmektedirler
71 Andolsun, onlardan önce, evvelkilerin çoğu da sapmıştı
72 Andolsun, biz onlara da uyarıcılar göndermiştik
73 Bak, uyarılanların sonu nasıl oldu!
74 Ancak Allah'ın ihlâslı kulları başka
75 Andolsun, Nûh bize dua edip seslenmişti Biz ne güzel cevap vereniz!
76 Onu ve ailesini o büyük sıkıntıdan kurtardık
77 Onun neslini yeryüzünde kalanlar kıldık
78 Sonradan gelenler arasında ona güzel bir ad bıraktık
79 Âlemler içinde Nûh'a selam olsun!
80 İşte biz iyilik yapanları böyle mükafatlandırırız
81 Çünkü o, bizim mü'min kullarımızdandı
82 Sonra biz, diğerlerini suda boğduk
83 Şüphesiz İbrahim de onun taraftarlarından idi
84 Hani o, Rabbine temiz bir kalple gelmişti
85 Hani babasına ve kavmine şöyle demişti: "Siz neye tapıyorsunuz?"
86 "Allah'ı bırakıp da bir takım uydurma ilahlar mı istiyorsunuz?"
87 "O halde Âlemlerin Rabbi hakkında görüşünüz nedir?"
88, 89 İbrahim yıldızlara baktı ve "Ben hastayım" dedi
90 Bunun üzerine arkalarını dönüp ondan uzaklaştılar
91 İbrahim onların putlarının tarafına gizlice gitti ve şöyle dedi: "Yemez misiniz?"
92 "Ne diye konuşmuyorsunuz?"
93 Derken üzerlerine yürüyüp onlara güçlü bir darbe indirdi
94 Kavmi (telaş içinde) koşarak ona doğru geldi
95 İbrahim şöyle dedi: "Yonttuğunuz putlara mı tapıyorsunuz?"
96 "Oysa Allah sizi de, yaptığınız şeyleri de yaratmıştır "
97 Kavmi, "Onun için bir bina yapın, (içinde ateş yakın) ve onu ateşe atın" dedi
98 Böylece ona bir tuzak kurmak istediler Biz de onları en alçak kimseler kıldık
99 İbrahim şöyle dedi: "Ben Rabbime (onun emrettiği yere) gideceğim O bana yol gösterecektir "
100 "Ey Rabbim! Bana salihlerden olacak bir çocuk bağışla "
101 Biz de ona uysal bir oğul müjdeledik
102 Çocuk kendisiyle birlikte koşup yürüyecek yaşa gelince İbrahim ona, "Yavrum, ben rüyamda seni boğazladığımı gördüm Düşün bakalım, ne dersin?" dedi O da, "Babacığım, emrolunduğun şeyi yap İnşaallah beni sabredenlerden bulacaksın" dedi
103, 104 Nihayet her ikisi de (Allah'ın emrine) boyun eğip, İbrahim de onu (boğazlamak için) yüz üstü yere yatırınca ona, şöyle seslendik: "Ey İbrahim!"
105 "Gördüğün rüyanın hükmünü yerine getirdin Şüphesiz biz iyilik yapanları böyle mükafatlandırırız "
106 "Şüphesiz bu apaçık bir imtihandır "
107 Biz, (İbrahim'e) büyük bir kurbanlık vererek onu (İsmail'i) kurtardık
108 Sonradan gelenler arasında ona güzel bir ad bıraktık
109 İbrahim'e selam olsun
110 İyilik yapanları işte böyle mükafatlandırırız
111 Çünkü o mü'min kullarımızdandı
112 Biz onu salihlerden bir peygamber olarak İshak ile de müjdeledik
113 Onu da İshak'ı da uğurlu kıldık Her ikisinin nesillerinden iyilik yapanlar da vardı, kendine apaçık zulmedenler de
114 Andolsun, biz Mûsâ'ya ve Hârûn'a da lütufta bulunduk
115 Onları ve kavimlerini o büyük sıkıntıdan kurtardık
116 Onlara yardım ettik de onlar galip gelenler oldular
117 Biz onlara (hükümlerimizi) açıklayan Kitab'ı (Tevrat'ı) verdik
118 Onları doğru yola ilettik
119 Sonradan gelenler arasında onlara güzel birer ad bıraktık
120 Mûsâ'ya ve Hârûn'a selam olsun
121 Şüphesiz biz iyilik yapanları böyle mükafatlandırırız
122 Çünkü onlar mü'min kullarımızdan idiler
123 Şüphesiz İlyas da peygamberlerden idi
124 Hani kavmine şöyle demişti: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız?"
125, 126 "Yaratıcıların en güzelini, sizin ve geçmiş atalarınızın Rabbi olan Allah'ı bırakarak "Ba'l'e mi tapıyorsunuz?"
127 Onu yalanladılar Bu sebeple onlar (cehenneme) götürüleceklerdir
128 Ancak Allah'ın ihlâslı kulları başka
129 Sonradan gelenler içerisinde ona güzel bir ad bıraktık
130 İlyas'a selam olsun
131 Şüphesiz biz iyilik yapanları böyle mükafatlandırırız
132 Çünkü o bizim mü'min kullarımızdandı
133 Şüphesiz Lût da peygamberlerdendi
134, 135 Hani biz onu ve geride kalanlar arasındaki yaşlı bir kadın (kâfir olan eşi) dışında bütün ailesini kurtarmıştık
136 Sonra da diğerlerini yok ettik
137, 138 Şüphesiz sizler (yolculuklarınız sırasında) sabah akşam onların (harap olmuş) yurtlarına uğrayıp duruyorsunuz Hâlâ düşünmeyecek misiniz?
139 Şüphesiz Yûnus da peygamberlerdendi
140 Hani o kaçıp yüklü gemiye binmişti
141 Gemidekilerle kur'a çekmiş ve kaybedenlerden olmuştu
142 Böylece, Yûnus kendini kınayıp dururken balık onu yuttu
143, 144 Eğer o, Allah'ı tespih edip yüceltenlerden olmasaydı, mutlaka insanların diriltileceği güne kadar balığın karnında kalırdı
145 Derken biz onu hasta bir halde sahile attık
146 Üzerine geniş yapraklı bir ağaç bitirdik
147 Biz onu yüz bin, yahut daha fazla insana peygamber olarak gönderdik
148 Nihayet onlar iman ettiler Biz de onları bir süreye kadar geçindirdik
149 Ey Muhammed! Onlara sor: Kız çocukları Rabbinin de, erkek çocukları onların mı?
150 Yoksa biz melekleri dişi olarak yaratmışız da onlar şahid mi bulunuyorlarmış?
151, 152 İyi bilin ki onlar kendi uydurmaları olarak, "Allah çocuk sahibi oldu" diyorlar Onlar elbette yalan söylüyorlar
153 Yoksa Allah kızları erkeklere tercih mi etti?
154 Neyiniz var? Nasıl hüküm veriyorsunuz!
155 Hiç düşünmüyor musunuz?
156 Yoksa sizin apaçık bir deliliniz mi var?
157 Eğer doğru söyleyen kimseler iseniz getirin (bu delili içeren) kitabınızı!
158 Allah ile cinler arasında da nesep bağı kurdular Oysa cinler de kendilerinin Allah'ın huzuruna getirileceklerini bilirler
159 Allah onların nitelendirdiği şeylerden uzaktır, yücedir
160 Ancak Allah'ın ihlâslı kulları bunlar gibi değildir
161, 162, 163 (Ey müşrikler!) Ne siz ve ne de taptıklarınız cehenneme gireceklerden başkasını kandırıp Allah'ın yolundan saptırabilirsiniz
164 (Melekler derler ki "Bizim her birimizin bilinen bir makamı vardır "
165 "Şüphesiz biz (orada) saf duranlarız "
166 "Şüphesiz biz (Allah'ı) tespih edip yüceltenleriz "
167, 168, 169 Müşrikler) şunu da söylüyorlardı: "Eğer yanımızda öncekilere verilen kitaplardan bir kitap olsaydı, elbette biz ihlâslı kullar olurduk "
170 Fakat (kitap gelince) onu inkar ettiler Yakında (sonlarının ne olacağını) bilecekler
171 Andolsun, peygamber olarak gönderilen kullarımız hakkında şu sözümüz geçmişti
172 "Onlara mutlaka yardım edilecektir "
173 "Şüphesiz ordularımız galip gelecektir "
174 O halde bir süreye kadar onlardan yüz çevir
175 Gözetle onları, yakında onlar da görecekler
176 Yoksa onlar azabımızı acele mi istiyorlar?
177 Fakat azabımız onların yurtlarına indiğinde o uyarılmış olanların sabahı ne kötü olur!
178 Ey Muhammed! Bir süreye kadar onlardan yüz çevir
179 (Bekle ve) gör Onlar da yakında görecekler
180 Senin Rabbin; kudret ve şeref sahibi olan Rab, onların nitelendirdiği şeylerden uzaktır, yücedir
181 Peygamberlere selam olsun
182 Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur
|