Prof. Dr. Sinsi
|
Mü'min Sûresi/Mümin Suresi
MÜ'MİN SÛRESİ/Mümin Suresi
56 ve 57 âyetler hariç Mekke döneminde inmiştir 85 âyettir Sûre, adını 28 âyette geçen
Bismillahirrahmânirrahîm
1 Hâ Mîm
2, 3 Bu kitabın indirilmesi, mutlak güç sahibi, hakkıyla bilen, günahı bağışlayan, tövbeyi kabul eden, azabı ağır olan, lütuf sahibi Allah tarafındandır O'ndan başka ilah yoktur Dönüş ancak O'nadır
4 Allah'ın âyetleri hakkında inkâr edenlerden başkası tartışmaya girişmez Onların şehirlerde gezip dolaşmaları seni aldatmasın
5 Onlardan önce Nûh'un kavmi ve onlardan sonra gelen topluluklar da yalanlamıştı Her ümmet kendi peygamberini yakalayıp cezalandırmaya azmetmişti Hakkı yok etmek için batıl şeyler ileri sürerek tartışmışlardı Bu yüzden onları kıskıvrak yakaladım Benim cezalandırmam nasılmış, (gördüler)!
6 Böylece Rabbinin, inkâr edenler hakkındaki, "Onlar cehennemliklerdir" sözü gerçekleşmiş oldu
7 Arş'ı taşıyanlar ve onun çevresinde bulunanlar (melekler) Rablerini hamd ederek tespih ederler, O'na inanırlar ve inananlar için (şöyle diyerek) bağışlanma dilerler: "Ey Rabbimiz! Senin rahmetin ve ilmin her şeyi kuşatmıştır O halde tövbe eden ve senin yoluna uyanları bağışla ve onları cehennem azâbından koru "
8 "Ey Rabbimiz! Onları da, onların babalarından, eşlerinden ve soylarından iyi olanları da, kendilerine vaad ettiğin Adn cennetlerine koy Şüphesiz sen mutlak güç sahibisin, hüküm ve hikmet sahibisin "
9 "Onları kötülüklerden koru Sen o gün kimi kötülüklerden korursan, ona rahmet etmiş olursun İşte bu büyük başarıdır "
10 İnkar edenler var ya, muhakkak onlara: "Allah'ın (size) gazabı, sizin kendinize olan gazabınızdan daha büyüktür Çünkü siz imana çağırılırdınız da inkar ederdiniz" diye seslenilir
11 Onlar da şöyle derler: "Ey Rabbimiz! Bizi iki defa öldürdün, iki defa da dirilttin 2 Günahlarımızı kabulleniyoruz Şimdi (bu ateşten) bir çıkış yolu var mı?"
12 "Bu, sizin tevhid çerçevesinde Allah'a çağrıldığında inkar etmeniz, O'na ortak koşulduğunda ise inanmanız sebebiyledir Artık hüküm yüce ve büyük Allah'a aittir "
13 O, size âyetlerini gösteren, sizin için gökten bir rızık indirendir Ancak O'na yönelen, düşünüp ibret alır
14 O halde, kâfirlerin hoşuna gitmese de, siz dini Allah'a has kılarak O'na ibadet edin
15 O, dereceleri hakkıyla yükseltendir, Arş'ın sahibidir Buluşma günü hakkında (insanları) uyarmak için, irâdesiyle ilgili vahyi kullarından dilediğine, kendi indirir
16 O gün onlar ortaya çıkarlar Onların hiçbir şeyi Allah'a gizli kalmaz Bugün mülk (hükümranlık) kimindir? Tek olan, her şeyi kudret ve hâkimiyeti altında tutan Allah'ındır
17 Bugün herkese kazandığının karşılığı verilir Bugün asla zulüm yoktur Şüphesiz Allah hesabı çabuk görendir
18 Yaklaşmakta olan gün konusunda onları uyar O gün yürekler gam ve tasa ile dolu, (sanki) gırtlaklara dayanmıştır Zalimlerin ne sıcak bir dostu, ne de sözü dinlenir bir şefaatçisi vardır
19 Allah, gözlerin hain bakışını ve kalplerin gizlediğini bilir
20 Allah hak ve adâletle hükmeder Allah'tan başka taptıkları ise hiçbir hükümde bulunamazlar Şüphesiz Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir
21 Onlar yeryüzünde dolaşıp, kendilerinden öncekilerin akıbetlerinin nasıl olduğuna bakmadılar mı? Onlar, kendilerinden daha güçlü ve yeryüzündeki eserleri daha üstündü Böyle iken Allah, günahları sebebiyle onları yakaladı Onları Allah'ın azabından koruyacak hiç kimse olmadı
22 Bunun sebebi şu idi: Peygamberleri onlara apaçık mucizeler getiriyorlardı da onlar inkar ediyorlardı Bu yüzden Allah da onları yakalayıverdi Şüphesiz O güçlüdür, cezası da çok şiddetlidir
23, 24 Andolsun ki biz Mûsâ'yı mucizelerimizle ve apaçık bir delille Firavun'a, Hâmân'a ve Kârûn'a3 gönderdik Onlar ise; "Bu çok yalancı bir sihirbazdır" dediler
25 Mûsâ onlara tarafımızdan gerçeği getirince, "Onunla beraber iman edenlerin oğullarını öldürün, kadınlarını sağ bırakın" dediler Fakat kâfirlerin tuzağı hep boşa çıkmıştır
26 Firavun dedi ki: "Bırakın beni Mûsâ'yı öldüreyim (Faydası olacaksa) Rabbini yardıma çağırsın! Çünkü ben onun, dininizi değiştireceğinden, yahut yeryüzünde bozgunculuk çıkaracağından korkuyorum "
27 Mûsâ da, "Ben hesap gününe inanmayan her kibirliden, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a sığınırım" dedi
28 Firavun ailesinden, imanını gizlemekte olan mü'min bir adam şöyle dedi: "Rabbim Allah'tır, dediği için bir adamı öldürecek misiniz? Halbuki o, size Rabbinizden apaçık mucizeler getirdi Eğer yalancı ise, yalanı kendi aleyhinedir Eğer doğru söylüyorsa, sizi tehdit ettiği şeylerin bir kısmı başınıza gelecektir Şüphesiz Allah, aşırı giden, yalancılık eden kimseyi doğru yola eriştirmez "
29 "Ey kavmim! Bugün yeryüzüne hâkim kimseler olarak iktidar ve saltanat sizindir Ama başımıza geldiğinde bizi, Allah'ın azabından kim kurtarır?" Firavun, "Ben size ancak kendi görüşümü bildiriyorum ve sizi ancak doğru yola götürüyorum" dedi
30, 31 İman etmiş olan adam dedi ki: "Ey kavmim! Şüphesiz ben, Nûh kavmi, Âd kavmi, Semûd kavmi ve onlardan sonra gelen toplulukların başına gelen olayların sizin de başınıza gelmesinden korkuyorum Allah kullarına asla zulmetmek istemez "
32, 33 "Ey kavmim! Gerçekten sizin için, o bağrışıp çağrışma gününden, arkanıza dönüp kaçmaya çalışacağınız ve sizi Allah'(ın azabından) kurtaracak kimsenin olmayacağı o Allah kimi saptırırsa artık onu doğru yola iletecek de yoktur "
34 Andolsun, daha önce Yûsuf da size apaçık deliller getirmişti de, onun size getirdikleri hakkında şüphe edip durmuştunuz Daha sonra o ölünce de, "Allah ondan sonra aslâ peygamber göndermez" demiştiniz İşte Allah aşırı giden şüpheci kimseleri böyle saptırır
35 Onlar kendilerine gelmiş hiçbir delil olmaksızın, Allah'ın âyetleri hakkında tartışan kimselerdir Bu ise Allah katında ve iman edenler katında büyük öfke ve gazap gerektiren bir iştir Allah, her kibirli zorbanın kalbini işte böyle mühürler
36, 37 Firavun dedi ki: "Ey Hâmân! Bana yüksek bir kule yap, belki yollara, göklerin yollarına erişirim de Mûsâ'nın ilâhını görürüm(!) Çünkü ben, onun yalancı olduğuna inanıyorum " Böylece Firavun'a yaptığı kötü iş süslü gösterildi ve doğru yoldan saptırıldı Firavun'un tuzağı, tamamen sonuçsuz kaldı
38 O inanan kimse dedi ki: "Ey kavmim! Bana uyun ki, sizi doğru yola ileteyim "
39 "Ey kavmim! Şüphesiz bu dünya hayatı ancak (geçici) bir yararlanmadır Ahiret ise ebedi olarak kalınacak yerdir "
40 "Kim bir kötülük yaparsa, ancak onun kadar ceza görür Kadın veya erkek, kim, mü'min olarak salih bir amel işlerse işte onlar cennete girecek ve orada hesapsız olarak rızıklandırılacaklardır "
41 "Ey kavmim! Bu ne hal? Ben sizi kurtuluşa çağırıyorum, siz ise beni ateşe çağırıyorsunuz "
42 "Siz beni Allah'ı inkâr etmeye ve hakkında hiçbir bilgim olmayan şeyleri ona ortak koşmaya çağırıyorsunuz Ben ise sizi mutlak güç sahibine, çok bağışlayana (Allah'a) çağırıyorum "
43 "Şüphe yok ki sizin beni tapmaya çağırdığınız şeyin ne dünya ne de ahiret konusunda hiçbir çağrısı yoktur Kuşkusuz dönüşümüz Allah'adır Şüphesiz, aşırı gidenler cehennemliklerin ta kendileridir "
44 "Size söylediklerimi hatırlayacaksınız Ben işimi Allah'a havale ediyorum Şüphesiz Allah kullarını hakkıyla görendir "
45 Allah onu, onların hilelerinin kötülüklerinden korudu Firavun ailesini, azâbın en kötüsü kuşattı
46 (Öyle bir) ateş ki, onlar sabah-akşam ona sunulurlar Kıyametin kopacağı günde de, "Firavun ailesini azabın en şiddetlisine sokun" denilecektir
47 Ateşin içinde birbirleriyle tartışırlarken, zayıf olanlar, büyüklük taslayanlara, "Biz size uymuş kimselerdik Şimdi şu ateşin bir kısmını üzerimizden kaldırabilir misiniz?" derler
48 Büyüklük taslayanlar ise şöyle derler: "Biz hepimiz ateşin içindeyiz Şüphesiz Allah kullar arasında (böyle) hüküm vermiştir "
49 Ateşte olanlar cehennem bekçilerine, "Rabbinize yalvarın da (hiç değilse) bir gün bizden azabı hafifletsin" derler
50 (Cehennem bekçileri) derler ki: "Size peygamberleriniz açık mucizeler getirmemiş miydi?" Onlar, "Evet, getirmişti" derler (Bekçiler), "Öyleyse kendiniz yalvarın" derler Şüphesiz kâfirlerin duası boşunadır
51 Şüphesiz ki, peygamberlerimize ve iman edenlere dünya hayatında ve şahitlerin şahitlik edecekleri günde yardım ederiz
52 O gün zalimlere, mazeretleri fayda vermez Lânet de onlaradır, kötü yurt da onlaradır
53, 54 Andolsun, biz Mûsâ'ya hidayet verdik İsrailoğulları'na da, akıl sahipleri için bir öğüt ve doğruluk rehberi olarak o kitabı (Tevrat'ı) miras bıraktık
55 Ey Muhammed! Sabret Allah'ın va'di şüphesiz gerçektir Günahının bağışlanmasını iste Akşam-sabah Rabbini hamd ederek tespih et
56 Allah'ın âyetleri hakkında, kendilerine gelmiş bir delilleri olmaksızın tartışanlar var ya, onların kalplerinde ancak bir büyüklük taslama vardır Onlar, tasladıkları büyüklüğe asla ulaşmazlar Sen Allah'a sığın Şüphesiz O hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir
57 Elbette göklerin ve yerin yaratılması, insanların yaratılmasından daha büyük bir şeydir Fakat insanların çoğu bilmezler
58 Kör ile gören, îman edip salih ameller işleyenler ile kötülük yapan bir değildir Siz pek az düşünüyorsunuz
59 Kıyamet günü mutlaka gelecektir, bunda hiç şüphe yoktur Fakat insanların çoğu buna inanmazlar
60 Rabbiniz şöyle dedi: "Bana dua edin, duânıza cevap vereyim Bana kulluk etmeyi kibirlerine yediremeyenler aşağılanmış bir halde cehenneme gireceklerdir "
61 Allah, içinde rahat edesiniz diye geceyi ve (her şeyi) gösterici (aydınlık) olarak da gündüzü yaratandır Şüphesiz Allah, insanlara karşı sonsuz iyilik sahibidir, fakat insanların çoğu şükretmezler
62 İşte her şeyin yaratıcısı olan Rabbiniz Allah! Ondan başka hiçbir ilâh yoktur Durum bu iken nasıl oluyor da (haktan) döndürülüyorsunuz?
63 Allah'ın âyetlerini inkâr etmekte olanlar, işte böyle döndürülürler
64 Allah, yeryüzünü sizin için karar kılma yeri, göğü de binâ yapan; size şekil verip de şekillerinizi güzel kılan ve sizi temiz şeylerle rızıklandırandır İşte Rabbiniz Allah! Âlemlerin Rabbi Allah ne yücedir!
65 O diridir O'ndan başka hiçbir ilâh yoktur O halde sadece Allah'a itaat ederek (samimi olarak) O'na ibadet edin Hamd, âlemlerin Rabbine mahsustur
66 De ki: "Rabbimden bana apaçık deliller gelince, Allah'ı bırakıp da taptıklarınıza tapmam bana yasaklandı ve bana âlemlerin Rabbine teslim olmam emredildi "
67 O, sizi (önce) topraktan, sonra az bir sudan (meniden), sonra "alaka"dan4 yaratan, sonra sizi (ana rahminden) çocuk olarak çıkaran, sonra olgunluk çağına ulaşmanız, sonra da ihtiyarlamanız için sizi yaşatandır İçinizden önceden ölenler de vardır Allah bunları, belli bir zamana erişmeniz ve düşünüp akıl erdirmeniz için yapar
68 O, yaşatan ve öldürendir Bir şeye karar verdiğinde ona sadece "ol" der, o da oluverir
69 Allah'ın âyetleri hakkında tartışanları görmedin mi? Nasıl da döndürülüyorlar?
70 Onlar, kitabı (Kur'an'ı) ve elçilerimize gönderdiklerimizi yalanlayanlardır Onlar bilecekler
71, 72 O zaman onlar, boyunlarında demir halkalar ve zincirler olduğu halde kaynar suda sürüklenecekler, sonra da ateşte yakılacaklardır
73, 74 Sonra onlara, "Allah'ı bırakıp da ortak koştuklarınız nerede?" denilir Onlar da, "(Yüzüstü bırakıp) bizden uzaklaştılar Hayır, demek ki, biz önceleri hiçbir şeye tapmıyormuşuz (taptıklarımız bir hiçmiş)" derler İşte Allah inkârcıları böyle saptırır
75 Bu, sizin yeryüzünde haksız yere şımarmanızdan ve böbürlenmenizden ötürüdür
76 Onlara, "Ebedî kalmak üzere cehennem kapılarından girin Büyüklük taslayanların yeri ne kötüdür!" (denir)
77 Sen sabret! Şüphesiz Allah'ın verdiği söz gerçektir Onları tehdit ettiğimiz azâbın bir kısmını sana göstersek de (ya da göstermeden önce) seni vefât ettirsek de, sonunda onlar bize döndürüleceklerdir
78 Andolsun, senden önce de peygamberler gönderdik Onlardan sana anlattıklarımız da var, anlatmadıklarımız da var Hiçbir peygamber Allah'ın izni olmadan bir mûcize getiremez Allah'ın emri gelince de hak yerine getirilir İşte o zaman bunu batıl sayanlar hüsrana uğrarlar
79 Allah, bir kısmına binesiniz, bir kısmını da yiyesiniz diye sizin için hayvanları yaratandır
80 Onlarda sizin için daha birçok faydalar da vardır Gönüllerinizdeki ihtiyaçlara kendileri üzerinden ulaşasınız diye onları yaratmıştır Onlarla ve gemilerle taşınırsınız
81 Allah size âyetlerini gösteriyor Allah'ın hangi âyetlerini inkâr edersiniz?
82 Onlar yeryüzünde dolaşıp, kendilerinden önce gelenlerin akıbetlerinin nasıl olduğuna bakmadılar mı? Onlar kendilerinden daha çok, daha güçlü ve onların yeryüzündeki eserleri daha üstündü Fakat kazanmakta oldukları şeyler onlara bir fayda vermemişti
83 Peygamberleri onlara apaçık deliller getirince, sahip oldukları bilgi ile şımardılar (ve onları alaya aldılar) Sonunda alaya almakta oldukları şey kendilerini sarıverdi
84 Azabımızı gördükleri zaman, "Yalnız Allah'a inandık; O'na ortak koşmakta olduğumuz şeyleri inkâr ettik" dediler
85 Fakat, azâbımızı gördükleri zaman inanmaları, kendilerine fayda vermedi Bu, Allah'ın kulları hakkında eskiden beri yürürlükte olan kanunudur İşte orada inkârcılar hüsrana uğradılar
|