Prof. Dr. Sinsi
|
Fussilet Sûresi/Fussilet Suresi
FUSSİLET SÛRESİ/Fussilet Suresi
Mekke döneminde inmiştir 54 âyettir Sûre, adını üçüncü âyette geçen ve Kur'an âyetlerini niteleyen
Bismillahirrahmânirrahîm
1 Hâ Mîm
2 Bu Kur'an, Rahmân ve Rahîm olan Allah'tan indirilmedir
3 Bu, bilen bir toplum için Arapça bir Kur'an olarak âyetleri genişçe açıklanmış bir kitaptır
4 Müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderilmiştir Fakat onların çoğu yüz çevirmiştir Artık onlar işitmezler
5 Dediler ki: "(Ey Muhammed!) Bizi çağırdığın şeye karşı kalplerimiz örtüler içerisindedir Kulaklarımızda bir ağırlık, seninle bizim aramızda da bir perde vardır O halde sen (istediğini) yap, şüphesiz biz de (istediğimizi) yapacağız "
6 De ki: "Ben de ancak sizin gibi bir insanım Fakat bana ilâhınızın yalnızca bir tek ilâh olduğu vahyediliyor Artık O'na yönelin ve O'ndan bağışlanma dileyin Allah'a ortak koşanların vay haline!"
7 Onlar zekatı vermeyen kimselerdir Onlar ahireti de inkar ederler
8 Şüphesiz iman edip salih ameller işleyenler için ise kesintisiz bir mükâfât vardır
9 De ki: "Siz mi yeri iki günde (iki evrede) yaratanı inkâr ediyor ve O'na ortaklar koşuyorsunuz? O, âlemlerin Rabbidir "
10 O, dört gün içinde (dört evrede), yeryüzünde yükselen sabit dağlar yarattı, orada bolluk ve bereket meydana getirdi ve orada rızık arayanların ihtiyaçlarına uygun olarak rızıklar takdir etti
11 Sonra duman halinde bulunan göğe yöneldi; ona ve yeryüzüne, "İsteyerek veya istemeyerek gelin" dedi İkisi de, "İsteyerek geldik" dediler
12 Böylece onları, iki günde (iki evrede) yedi gök olarak yarattı ve her göğe kendi işini bildirdi En yakın göğü kandillerle süsledik ve onu koruduk İşte bu, mutlak güç sahibi ve hakkıyla bilen Allah'ın takdiridir
13 Eğer yüz çevirirlerse onlara de ki, "Ben sizi Âd ve Semûd kavimlerini çarpan yıldırım gibi bir yıldırıma karşı uyardım "
14 Hani onlara peygamberler önlerinden ve arkalarından3 gelmiş, "Allah'tan başkasına ibadet etmeyin" demişler, onlar da, "Eğer Rabbimiz dileseydi (Peygamber olarak) melekler indirirdi Bu sebeple biz sizinle gönderilenleri inkar ediyoruz" demişlerdi
15 Âd kavmi ise yeryüzünde haksız olarak büyüklük taslamış, "Bizden daha güçlü kim var?" demişlerdi Onlar, kendilerini yaratan Allah'ın onlardan daha güçlü olduğunu görmediler mi? Onlar bizim âyetlerimizi inkâr ediyorlardı
16 Biz de onlara dünya hayatında zillet azabını tattırmak için o mutsuz kara günlerde üzerlerine dondurucu bir rüzgâr gönderdik Ahiret azâbı elbette daha rezil edicidir Onlara yardım da edilmez
17 Semûd kavmine gelince biz onlara doğru yolu göstermiştik Ama onlar körlüğü hidayete tercih etmişler ve yaptıklarına karşılık, alçaltıcı azap yıldırımı onları çarpmıştı
18 İnananları ve Allah'a karşı gelmekten sakınanları kurtardık
19 Allah'ın düşmanlarının, toplanıp yığın yığın cehenneme sevk edilecekleri günü hatırla!
20 Nihâyet cehenneme vardıklarında, kulakları, gözleri ve derileri, yapmış oldukları işler hakkında, kendileri aleyhine şahitlik ederler
21 Onlar derilerine, "Niçin aleyhimize şâhitlik ettiniz?" derler Derileri, "Bizi her şeyi konuşturan Allah konuşturdu İlk defa sizi O yaratmıştı ve yine yalnızca ona döndürülüyorsunuz?"
22 "Siz (günahları işlerken) kulaklarınızın, gözlerinizin ve derilerinizin, aleyhinize şâhitlik etmesinden sakınmıyordunuz Lakin, yaptıklarınızın çoğunu Allah'ın bilmediğini sanıyordunuz "
23 "İşte bu sizin, Rabbiniz hakkında beslediğiniz zannınızdır O sizi mahvetti de ziyâna uğrayanlardan oldunuz "
24 Şimdi eğer dayanabilirlerse artık cehennem onların yeridir! Eğer Allah'ın rızasını kazandıracak amelleri işlemeye izin isteseler onlara izin verilmez
25 Biz onların başına birtakım arkadaşlar sardık da bu arkadaşlar onlara geçmişlerini ve geleceklerini süslü gösterdiler Böylece kendilerinden önce gelip geçmiş olan cin ve insan toplulukları ile ilgili o söz (azap), onlar için de gerçekleşti Çünkü onlar ziyana uğrayanlardı
26 İnkâr edenler dediler ki: "Bu Kur'an'ı dinlemeyin Baskın çıkmak için o okunurken yaygara koparın "
27 İnkâr edenlere mutlaka şiddetli bir azabı tattıracağız ve onları yaptıklarının en kötüsü ile cezalandıracağız
28 İşte böyle, Allah düşmanlarının cezası ateştir Âyetlerimizi inkar etmelerinin cezası olarak orada onlar için ebedilik yurdu vardır
29 (Ateşe giren) inkârcılar şöyle derler: "Rabbimiz! Cinlerden ve insanlardan bizi saptıranları bize göster de onları ayaklarımızın altına alalım ki en aşağılıklardan olsunlar "
30 Şüphesiz "Rabbimiz Allah'tır" deyip de, sonra dosdoğru olanlar var ya, onların üzerine akın akın melekler iner ve derler ki: "Korkmayın, üzülmeyin, size (dünyada iken) vadedilmekte olan cennetle sevinin!"
31, 32 "Biz dünya hayatında da âhirette de sizin dostlarınızız Çok bağışlayan ve çok merhametli olan Allah'dan bir ağırlama olarak, orada canlarınızın çektiği her şey var, istediğiniz her şey orada sizin için var "
33 Allah'a çağıran, salih amel işleyen ve "Kuşkusuz ben müslümanlardanım" diyenden daha güzel sözlü kimdir?
34 İyilikle kötülük bir olmaz Kötülüğü en güzel bir şekilde sav Bir de bakarsın ki, seninle arasında düşmanlık bulunan kimse sanki sıcak bir dost oluvermiştir
35 Bu güzel davranışa ancak sabredenler kavuşturulur Buna ancak (hayırdan ve olgunluktan) büyük payı olanlar kavuşturulur
36 Eğer şeytandan gelen kötü bir düşünce seni dürtecek olursa, hemen Allah'a sığın Çünkü O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir
37 Gece, gündüz, güneş ve ay Allah'ın varlığının delillerindendir Güneşe ve aya secde etmeyin Eğer gerçekten Allah'a kulluk ediyorsanız, onları yaratan Allah'a secde edin
38 Eğer onlar büyüklük taslarlarsa, bilsinler ki Rabbinin yanında bulunanlar (melekler), gece gündüz hiç usanmadan onu tespih ederler
39 Allah'ın varlığının delillerinden biri de şudur: Sen yeryüzünü boynu bükük (kupkuru) görürsün Onun üzerine yağmuru indirdiğimiz zaman kıpırdar kabarır Şüphesiz ki, onu dirilten, elbette ölüleri de diriltir Şüphesiz o, her şeye gücü hakkıyla yetendir
40 Âyetlerimiz konusunda (yalanlama amacıyla) doğruluktan sapanlar bize gizli kalmaz O halde kıyamet gününde ateşe atılan mı, yoksa güven içinde gelen kimse mi daha iyidir? Dilediğinizi yapın Şüphesiz o, yaptıklarınızı hakkıyla görmektedir
41 Kur'an kendilerine geldiğinde onu inkâr edenler mutlaka cezalarını göreceklerdir Şüphesiz o çok değerli ve sağlam bir kitaptır
42 Ona ne önünden ne de ardından batıl gelemez O hüküm ve hikmet sahibi, övülmeye layık olan Allah tarafından indirilmiştir
43 Sana ancak, senden önceki peygamberlere söylenenler söylenmektedir Hiç şüphesiz senin Rabbin hem bağışlama sahibidir, hem de elem dolu bir azap sahibidir
44 Eğer biz onu başka dilde bir Kur'an yapsaydık onlar mutlaka, "Onun âyetleri genişçe açıklanmalı değil miydi? Başka dilde bir kitap ve Arap bir peygamber öyle mi?" derlerdi De ki: "O, inananlar için bir hidayet ve şifâdır İnanmayanların kulaklarında bir ağırlık vardır ve Kur'an onlara kapalı ve anlaşılmaz gelir (Sanki) onlara uzak bir yerden sesleniliyor (da anlamıyorlar) "
45 Andolsun! Biz Mûsâ'ya Kitab'ı (Tevrat'ı) vermiştik de, onda ayrılığa düşmüşlerdi Eğer (azabın ertelenmesi ile ilgili olarak ezelde) Rabbinden bir söz geçmiş olmasaydı, aralarında derhal hüküm verilirdi Şüphesiz onlar Kur'an hakkında derin bir şüphe içindedirler
46 Kim iyi bir iş yaparsa kendi lehinedir Kim de kötülük yaparsa kendi aleyhinedir Rabbin kullara (zerre kadar) zulmedici değildir
47 Kıyametin ne zaman kopacağına ilişkin bilgi O'na havale edilir Meyveler tomurcuklarından ancak O'nun bilgisi altında çıkar, dişi ancak O'nun bilgisi altında hamile kalır ve doğurur Allah onlara, "Nerede bana ortak koştuklarınız?" diye seslendiği gün şöyle derler: "Sana arz ederiz ki, içimizden onları gören hiçbir kimse yok "
48 Daha önce yalvardıkları (tanrılar) onları yüzüstü bırakıp uzaklaşmıştır Kendileri için kaçacak bir yer olmadığını anlamışlardır
49 İnsan, hayır (mal, mülk, genişlik) istemekten usanmaz Fakat başına bir kötülük gelince umutsuzluğa düşer, yıkılır
50 Andolsun! Başına gelen bir zarardan sonra kendisine tarafımızdan bir rahmet tattırsak mutlaka "Bu benim hakkımdır, Kıyametin kopacağını da sanmıyorum Andolsun, Rabbime döndürülürsem, şüphesiz O'nun yanında benim için daha güzel şeyler vardır" der Andolsun, biz inkâr edenlere yaptıklarını mutlaka haber vereceğiz ve andolsun, onlara mutlaka ağır azâptan tattıracağız
51 İnsana nimet verdiğimizde yüz çevirir ve yan çizer Başına bir kötülük gelince de yalvarmaya koyulur
52 De ki: "Ne dersiniz? Eğer o (Kur'an) Allah katından olup da siz de onu inkâr etmişseniz, o zaman derin bir ayrılık içinde bulunan kimseden daha sapık kim olabilir?"
53 Varlığımızın delillerini, (kainattaki uçsuz bucaksız) ufuklarda ve kendi nefislerinde onlara göstereceğiz ki, o Kur'an'ın gerçek olduğu onlara iyice belli olsun Rabbinin, her şeye şâhit olması yetmez mi?
54 İyi bilin ki, onlar Rablerine kavuşma konusunda şüphe içindedirler İyi bilin ki, O, her şeyi kuşatandır
|