Prof. Dr. Sinsi
|
Zuhruf Sûresi/Zuhruf Suresi
ZUHRUF SÛRESİ/Zuhruf Suresi
Mekke döneminde inmiştir 89 âyettir Sûre, adını 35 âyette geçen
Bismillahirrahmânirrahîm
1 Hâ Mîm
2, 3 Apaçık Kitab'a andolsun ki, iyice anlayasınız diye biz, onu Arapça bir Kur'an yaptık
4 Şüphesiz o, katımızdaki ana kitapta (Levh-i Mahfuz'da) mevcuttur, çok yücedir, hikmetlerle doludur
5 Haddi aşan bir topluluk oldunuz diye vazgeçip Zikir'le (Kur'an'la) sizi uyarmaktan geri mi duralım?
6 Halbuki daha önceki toplumlara da nice peygamberler göndermiştik
7 (Onlar da) kendilerine gelen her peygamberle mutlaka alay ediyorlardı
8 Biz, onlardan daha çetinlerini de helak ettik Öncekilerin örneği geçti!
9 Andolsun, onlara, "Gökleri ve yeri kim yarattı?" diye sorsan, mutlaka, "Onları mutlak güç sahibi, hakkıyla bilen (Allah) yarattı" diyeceklerdir
10 O, yeryüzünü size beşik yapan ve gideceğiniz yere ulaşasınız diye sizin için orada yollar var edendir
11 O gökten bir ölçüye göre yağmur indirendir Biz onunla ölü araziyi canlandırdık İşte siz de, böyle diriltileceksiniz
12, 13, 14 O bütün çiftleri yaratan, üzerlerine kurulasınız, sonra da, kurulduğunuzda, Rabbinizin nimetini hatırlayasınız ve "Bunu hizmetimize veren Allah'ın şanı yücedir Bunlara bizim gücümüz yetmezdi Şüphesiz biz Rabbimize döneceğiz" diyesiniz diye sizin için bindiğiniz gemileri ve hayvanları yaratandır
15 Böyle iken ("melekler Allah'ın kızlarıdır" demek suretiyle) kullarından bir kısmını O'nun parçası saydılar Şüphesiz insan apaçık bir nankördür
16 Yoksa, Allah, yarattıklarından kendisine kızlar edindi de, oğulları size mi seçip ayırdı?
17 Onlardan biri, Rahmân'a örnek kıldığı (isnad ettiği kız çocuğu) ile müjdelendiği zaman, öfkesinden yüzü simsiyah kesilir
18 Süs içerisinde (narin bir biçimde) yetiştirilen ve tartışmada (delilini erkekler gibi) açıklayamayanı mı Allah'a isnad ediyorlar?
19 Onlar, Rahmân'ın kulları olan melekleri de dişi saydılar Onların yaratılışına şahit mi oldular? Onların (yalan) şahitlikleri yazılacak ve sorgulanacaklardır
20 "Eğer Rahmân dileseydi biz onlara kulluk etmezdik" dediler Bu konuda hiçbir bilgileri yoktur Onlar sadece yalan söylüyorlar
21 Yoksa bundan önce onlara bir kitap verdik de ona mı sarılıyorlar?
22 Hayır! Onlar sadece, "Şüphesiz biz babalarımızı bir din üzerinde bulduk, ve biz onların izlerinden gitmekteyiz" dediler
23 İşte böyle, biz senden önce hiçbir memlekete bir uyarıcı göndermedik ki, oranın şımarık zenginleri, "Şüphe yok ki biz babalarımızı bir din üzerinde bulduk Biz de elbette onların izlerinden gitmekteyiz" demiş olmasınlar
24 (Gönderilen uyarıcı,) "Ben size, babalarınızı üzerinde bulduğunuz dinden daha doğrusunu getirmiş olsam da mı?" dedi Onlar, "Biz kesinlikle sizinle gönderilen şeyi inkar ediyoruz" dediler
25 Biz de onlardan intikam aldık Yalanlayanların sonu, bak nasıl oldu!
26 Hani İbrahim babasına ve kavmine şöyle demişti: "Şüphesiz ben sizin taptıklarınızdan uzağım "
27 "Ben ancak O, beni yaratana taparım Şüphesiz O beni doğru yola iletecektir "
28 İbrahim bunu, belki dönerler diye, ardından gelecekler arasında kalıcı bir söz yaptı
29 Doğrusu onları (Mekke müşriklerini) ve atalarını kendilerine hak olan Kur'an ve onu açıklayan bir peygamber gelinceye kadar (dünya nimetlerinden) yararlandırırım
30 Fakat kendilerine Hak gelince, "Bu bir büyüdür, biz onu kesinlikle inkar ediyoruz" dediler
31 "Bu Kur'an iki şehrin birinden bir büyük adama indirilseydi ya!" dediler
32 Rabbinin rahmetini onlar mı bölüştürüyorlar? Dünya hayatında onların geçimliklerini aralarında biz paylaştırdık Birbirlerine iş gördürmeleri için, (çeşitli alanlarda) kimini kimine, derece derece üstün kıldık Rabbinin rahmeti, onların biriktirdikleri (dünyalık) şeylerden daha hayırlıdır
33 Eğer bütün insanlar (kafirlere verdiğimiz nimetlere bakıp küfürde birleşen) bir tek ümmet olacak olmasalardı, Rahmân'ı inkar edenlerin evlerine gümüşten tavanlar ve üzerine çıkacakları merdivenler yapardık
34, 35 Evlerine (gümüşten) kapılar ve üzerine yaslanacakları koltuklar ve altın süslemeler yapardık Bütün bunlar, sadece dünya hayatının geçimliğidir Rabbinin katında ahiret ise, O'na karşı gelmekten sakınanlarındır
36 Kim, Rahmân'ın Zikri'ni görmezlikten gelirse biz onun başına bir şeytan sararız Artık o, onun ayrılmaz dostudur
37 Şüphesiz bu şeytanlar onları doğru yoldan saptırırlar Onlar ise doğru yolda olduklarını sanırlar
38 Sonunda bize geldiğinde, arkadaşına, "Keşke benimle senin aranda doğu ile batı arası kadar uzaklık olsaydı! Ne kötü arkadaşmışsın!" der
39 Onlara, "(Bu temenniniz) bugün size asla fayda vermez Çünkü zulmettiniz Hepiniz azapta ortaksınız" denir
40 Sağırlara sen mi duyuracaksın; yahut körleri ve apaçık bir sapıklık içinde olanları sen mi doğru yola ileteceksin?
41 Ya biz seni (bu dünyadan) alır götürürüz de, onlardan intikam alırız
42 Yahut da, onlara yaptığımız tehdidi sana gösteririz ki, bizim onlara gücümüz yeter
43 Öyle ise sana vahyedilene sımsıkı sarıl Şüphesiz sen doğru bir yol üzeresin
44 Şüphesiz bu Kur'an, sana ve kavmine bir öğüt ve bir şereftir, ondan hesaba çekileceksiniz
45 Senden önce gönderdiğimiz elçilerimize sor: Rahmân'dan başka kulluk edilecek ilahlar var etmiş miyiz?
46 Andolsun, biz Mûsâ'yı mucizelerimizle Firavun'a ve ileri gelen adamlarına göndermiştik de o, "Şüphesiz ben âlemlerin Rabbinin elçisiyim" demişti
47 (Mûsâ) mucizelerimizi kendilerine getirince, bir de bakmışsın, o mucizelere gülüyorlar!
48 Onlara gösterdiğimiz her bir mucize önceki benzerinden daha büyüktü Doğru yola dönsünler diye, onları azaba uğrattık
49 (Onlar azabı görünce) "Ey büyücü! Sana verdiği söze dayanarak, bizim için Rabbine dua et Çünkü biz artık doğru yola gireceğiz" dediler
50 Fakat biz onlardan azabı kaldırınca bir de bakmışsın sözlerinden dönüyorlar
51 Firavun kavmine seslenerek dedi ki: "Ey kavmim! Mısır hükümdarlığı benim değil mi? Şu nehirler de benim altımdan akıyor (değil mi?) Hâlâ görmüyor musunuz?"
52 "Yoksa ben, şu zavallı, nerede ise maksadını anlatamayacak durumda olan bu adamdan daha hayırlı değil miyim?"
53 "(Eğer doğru söylüyorsa) ona altın bilezikler atılmalı, yahut onunla beraber bulunmak üzere melekler gelmeli değil miydi?"
54 Firavun kavmini küçük düşürdü (ezdi) Onlar da kendisine itaat ettiler Çünkü onlar yoldan çıkmış bir toplumdu
55 Onlar bizi bu şekilde öfkelendirince biz de onlardan öc aldık, hepsini suda boğduk
56 Onları, sonradan gelecek inkârcılara, geçmiş bir ibret ve bir örnek kıldık
57 Meryem oğlu İsa bir örnek olarak anlatılınca bir de ne göresin senin kavmin (seni susturacak bir delil buldukları zannıyla) hemen şamata etmeye başlar
58 "Bizim tanrılarımız mı hayırlı, yoksa İsa mı?" dediler Bunu sadece seninle tartışmak için ortaya attılar Şüphesiz onlar kavgacı bir toplumdur
59 İsa, sadece, kendisine nimet verdiğimiz ve İsrailoğulları'na örnek kıldığımız bir kuldur
60 Eğer dileseydik, içinizden yeryüzünde sizin yerinize geçecek melekler yaratırdık
61 Şüphesiz o Kıyametin (kopacağının) bir bilgisidir Artık onun hakkında asla şüphe etmeyin, bana uyun, bu doğru bir yoldur
62 Sakın şeytan sizi yoldan çevirmesin Çünkü o size apaçık bir düşmandır
63 İsa, apaçık mucizeleri getirdiği zaman şöyle demişti: "Ben size hikmeti getirdim ve hakkında ayrılığa düştüğünüz şeylerden bir kısmını size açıklamak için geldim Öyle ise, Allah'a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin "
64 Şüphesiz Allah, benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir Öyleyse O'na kulluk edin, işte bu doğru bir yoldur
65 Ama aralarından çıkan gruplar ayrılığa düştüler Elem dolu bir günün azâbından vay o zulmedenlerin haline!
66 Onlar (bu tavırlarıyla) ancak, kıyamet gününün kendilerine ansızın gelmesini beklemektedirler, halbuki bunun farkında değillerdir
67 O gün Allah'a karşı gelmekten sakınanlar dışında, dostlar birbirine düşman olurlar
68, 69 (Allah şöyle der "Ey ayetlerimize inanan ve müslüman olan kullarım! Bugün size korku yoktur, siz üzülmeyeceksiniz de "
70 "Siz ve eşleriniz sevinç ve mutluluk içinde cennete giriniz "
71 Onlar için altın tepsiler ve kadehler dolaştırılır Canlarının istediği ve gözlerinin hoşlandığı her şey oradadır Siz orada ebedî olarak kalacaksınız
72 İşte, bu yapmakta olduklarınıza karşılık size mîras verilen cennettir
73 Orada sizin için bol bol meyve var, onlardan yersiniz
74 Şüphesiz suçlular cehennem azabında devamlı kalacaklardır
75 Azapları hafifletilmeyecektir Onlar azap içinde ümitsizdirler
76 Biz onlara zulmetmedik Fakat onlar, kendileri zâlim idiler
77 (Görevli meleğe şöyle seslenirler "Ey Mâlik! Rabbin bizim işimizi bitirsin " O da, "Siz hep böyle kalacaksınız" der
78 Andolsun, size hakkı getirdik Fakat çoğunuz haktan hoşlanmayanlarsınız
79 Yoksa (gerçeği kabul etmeme konusunda) bir işe kesin karar mı verdiler? Şüphesiz biz de (onları cezalandırmakta) kararlıyız
80 Yoksa onların sırlarını ve gizli konuşmalarını duymadığımızı mı sanıyorlar? Hayır öyle değil, yanlarındaki elçilerimiz (melekler) yazmaktadırlar
81 (Ey Muhammed!) De ki: "Eğer Rahmân'ın bir çocuğu olsaydı, ona kulluk edenlerin ilki ben olurdum "
82 Göklerin ve yerin Rabbi, Arş'ın da Rabbi olan Allah, onların nitelendirmelerinden uzaktır
83 Bırak onları, tehdit edildikleri güne kavuşana kadar, (batıl inançlarına) dalsınlar ve (dünya hayatlarında) oynayadursunlar
84 O, gökte de ilâh olandır, yerde de ilah olandır O hüküm ve hikmet sahibidir, hakkıyla bilendir
85 Göklerin, yerin ve ikisi arasındaki her şeyin hükümranlığı kendisine ait olan Allah yücedir! Kıyametin bilgisi de yalnız O'nun katındadır ve yalnızca O'na döndürüleceksiniz
86 Onu bırakıp taptıkları şeyler şefaat edemezler Ancak bilerek hakka şâhitlik edenler şefaat edebilirler
87 Andolsun, onlara kendilerini kimin yarattığını sorsan elbette, "Allah" derler Öyleyken nasıl döndürülüyorlar?
88 Onun (Muhammed'in), "Ya Rabbi!" demesine andolsun ki, şüphesiz bunlar iman etmeyen bir kavimdir
89 Şimdilik sen onları hoş gör ve "size selam olsun" de Yakında bilecekler
|