09-01-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İnsan İçin En İyi Arkadaş: Kur’An
İnsan İçin En İyi Arkadaş: Kur’an
Ebû Hüreyre (r a ) anlatıyor:
“ALLAH Resûlü (s a v ) şöyle buyurdu:
“Kur’an okuyan mü’min, turunç meyvesi gibidir: Kokusu hoş ve tadı güzeldir Kur’an okumayan mü’min, hurma gibidir: Kokusu yoktur ama tadı güzeldir
Kur’an okuyan münafık, reyhan otuna benzer: Kokusu güzeldir ama tadı acıdır Kur’an okumayan münafık, Ebûcehil karpuzu gibidir: Hem tadı acıdır hem de kokusu yoktur
İyi arkadaş, misk taşıyan insana benzer: Misk taşıyan ya sana o kokudan hediye eder ya da ondan sana hoş kokular gelir Kötü arkadaş ise körük çeken insana benzer Körük çeken, ya sana kara bulaştırır ya da ondan sana pis dumanlar gelir ” Ebû Davud
Kur’an  
Mü’min ve münafık  
Tad ve koku  
İyi arkadaş ve kötü arkadaş  
Bunlar hadis-i şerîfin konusunu ve eksenini oluşturan ana öğeler
Kur’an’a gelince  
Kur’an, asıl hareket noktası ve merkezdir! Müsbet ya da menfi, yakınlık ya da uzaklık bakımından sözkonusu öğeler onun üzerine bina edilirler Kur’an bu öğelerin, etrafında döndükleri eksendir
Sevgili gençler  
Kur’an hakkında yapılacak bir konuşma alışılagelen, bayağı bir konuşma değildir Aksine oldukça ciddi, ayrıntılı ve uzun süren bir konuşmadır Ne var ki bu sayfalar bu konuşmanın yeri değil
Yeryüzündeki bütün ağaçlar kalem bütün okyanus ve denizler de mürekkep olsa, ALLAH’ın sözleri bitmeden önce muhakkak bu kalemler ve mürekkepler tükenirdi Hatta bu kalemler ve mürekkepler, aklın tereddütsüz kabul ettiği ilahi gerçekleri yazmaktan bile aciz kalırdı
ALLAH’ın Resûlü Muhammed’in (s a v ) Kur’an hakkındaki sözlerinin sınırında durmak bize yeter Hz Peygamber (s a v ) Kur’an hakkında şöyle buyurmaktadır:
“O, ALLAH’ın kopmaz ipidir O, hikmet taşıyan sözdür O’nda sizden öncekilerin ve sonrakilerin haberi, aranızdaki anlaşmazlıkların hükmü ve çözümü vardır Kim büyüklenerek O’nu terkederse, ALLAH o kimseyi helak eder Kim de O’ndan başkasında hidayet ararsa, ALLAH o kimseyi saptırır O hak ile bâtılı ayıran bir sözdür O asla bir oyun değildir İnsanı hayrette bırakan güzellikleri tükenmez Çokça okunması sebebiyle asla eskimez
Cinler Kur’an’ı dinlediler ve şöyle dediler: ‘Gerçekten biz, doğru yola ileten harikulâde güzel bir Kur’an dinledik Biz de ona iman ettik ”[4]
Açıklamanın bu sınırında duruyor ve en küçük bir ilave dahi yapmıyoruz  
Çünkü ALLAH’ın Peygamberi Muhammed’in (s a v ) sözüne bir harf dahi ilave etmek bizim haddimize değil Hem ne ilave edebiliriz ki?!
Kur’an ile birlikte yaşayan mü’min, turunç meyvesine benzer: Kokusu hoş ve tadı güzeldir Tadı leziz, kokusu nefistir
Hiç şüphesiz Kur’an ALLAH’ın sofrasıdır Mü’min bu sofraya gelir ve O’nun temiz, güzel ve leziz yemeklerinden beslenir Aldığı besin bedenine derhal canlılık ve dinçlik kazandırır Hücrelerine ve damarlarına kan hücum eder Yüzüne bir aydınlık gelir, gözleri ve alnı ışıl ışıl parlar
Kur’an daima kurulu hazır bir sofradır Bazen serilen bazende kaldırılan bir sofra değildir Aklı ve kalbi aynı anda besler Sofrada bulunanları mükemmel ve seçkin bir şahsiyet haline getirir Toplum içinde onları en güzel bir yaşamın sahibi kılar Onlar simalarından ve etrafa yayılan kokularından tanınırlar Yaşamın günlük işlerinde veya karşılıklı yardımlaşma ve ticari ilişkilerde bulunma gibi sebeplerle diğer insanlarla biraraya geldiklerinde, tadlarının tatlı yakınlıklarının da leziz olmasıyla tanınırlar
Nihayetinde insan ailesi ve toplumu içinde ahlâktan ibarettir
|
|
|