Prof. Dr. Sinsi
|
İbrâhim Sûresi/İbrahim Suresi
İBRÂHİM SÛRESİ/İbrahim Suresi
Mekke döneminde inmiştir 52 âyettir İçinde Hz İbrahim'den ve ailesinden söz edildiği için bu adı almıştır Sûrede başlıca imanın temel konuları olan Allah'a iman, peygamberlere iman, öldükten sonra dirilme ve hesap ele alınmaktadır
Bismillahirrahmanirrahim
1, 2 Elif Lâm Râ Bu Kur'an, Rablerinin izniyle insanları karanlıklardan aydınlığa, mutlak güç sahibi ve övgüye layık, göklerdeki ve yerdeki her şey kendisine ait olan Allah'ın yoluna çıkarman için sana indirdiğimiz bir kitaptır Şiddetli azaptan dolayı vay kafirlerin haline
3 Dünya hayatını ahirete tercih edenler, (insanları) Allah yolundan çevirip onu eğri ve çelişkili göstermek isteyenler var ya, işte onlar derin bir sapıklık içindedirler
4 Biz her peygamberi, ancak kendi kavminin diliyle gönderdik ki, onlara (Allah'ın emirlerini) iyice açıklasın Allah dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola iletir O mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir
5 Andolsun, Mûsâ'yı da, "Kavmini karanlıklardan aydınlığa çıkar ve onlara Allah'ın (geçmiş milletleri cezalandırdığı) günlerini hatırlat" diye âyetlerimizle gönderdik Şüphesiz bunda çok sabreden, çok şükreden herkes için ibretler vardır
6 Hani Mûsâ kavmine, "Allah'ın size olan nimetini anın Hani O sizi, Firavun ailesinden kurtarmıştı Onlar sizi işkencenin en ağırına uğratıyorlar, oğullarınızı boğazlayıp kadınlarınızı sağ bırakıyorlardı İşte bunda size Rabbinizden büyük bir imtihan vardır" demişti
7 Hani Rabbiniz şöyle duyurmuştu: "Andolsun, eğer şükrederseniz elbette size nimetimi artırırım Eğer nankörlük ederseniz hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir "
8 Mûsâ şöyle dedi: "Siz ve yeryüzünde bulunanların hepsi nankörlük etseniz de gerçek şu ki, Allah her bakımdan sınırsız zengindir, övgüye layık olandır "
9 Sizden önceki Nûh, Âd, ve Semûd kavimlerinin ve onlardan sonrakilerin ki onları Allah'tan başkası bilmez- haberi size gelmedi mi? Onlara peygamberleri mucizeler getirdiler de onlar (öfkeden parmaklarını ısırmak için) ellerini ağızlarına götürüp, "Biz sizinle gönderileni inkar ediyoruz Bizi çağırdığınız şeyden de derin bir şüphe içindeyiz" dediler
10 Peygamberleri dedi ki: "Gökleri ve yeri yaratan Allah hakkında şüphe mi var? (Halbuki) O, günahlarınızı bağışlamak ve sizi belli bir zamana kadar ertelemek için sizi (imana) çağırıyor Onlar, "Siz de bizim gibi sadece birer insansınız Bizi babalarımızın taptıklarından alıkoymak istiyorsunuz Öyleyse bize apaçık bir delil getirin" dediler
11 Peygamberleri onlara dedi ki: "Biz ancak sizin gibi birer insanız Fakat Allah kullarından dilediğine (peygamberlik) nimetini bahşeder Allah'ın izni olmadıkça bizim size bir delil getirmemiz haddimize değil Mü'minler ancak Allah'a tevekkül etsinler "
12 "Allah bize yollarımızı dosdoğru göstermişken, biz ne diye ona tevekkül etmeyelim? Bize yaptığınız eziyete elbette katlanacağız Tevekkül edenler yalnız Allah'a tevekkül etsinler "
13 İnkar edenler peygamberlerine, "Andolsun, ya sizi yurdumuzdan çıkaracağız, ya da bizim dinimize dönersiniz" dediler Rableri de onlara şöyle vahyetti: "Biz zalimleri mutlaka yok edeceğiz "
14 "Onlardan sonra sizi elbette o yere yerleştireceğiz Bu, makamımdan korkan ve tehdidimden sakınan kimseler içindir "
15 Peygamberler Allah'tan yardım istediler ve her inatçı zorba hüsrana uğradı
16 Hüsranın ardından da cehennem vardır Orada kendisine irinli su içirilecektir
17 Onu yudumlamaya çalışacak fakat boğazından geçiremeyecektir Ona her yönden ölüm gelecek fakat ölmeyecek, arkasından da şiddetli bir azap gelecektir
18 Rablerini inkar edenlerin durumu şudur: Onların işleri, fırtınalı bir günde rüzgarın şiddetle savurduğu küle benzer (Dünyada) kazandıkları hiçbir şeyin (ahirette) yararını görmezler İşte bu derin sapıklıktır
19 Allah'ın gökleri ve yeri hak ve hikmete uygun olarak yarattığını görmedin mi? Dilerse sizi giderir ve yeni bir halk getirir
20 Bu Allah'a hiç de güç gelmez
21 İnsanların hepsi Allah'ın huzuruna çıkacak ve güçsüzler büyüklük taslayanlara diyecek ki: "Şüphesiz bizler size uymuştuk, şimdi siz az bir şey olsun Allah'ın azabından bizi koruyabilecek misiniz?" Onlar da, "Eğer Allah bizi doğru yola eriştirseydi biz de sizi doğru yola eriştirirdik Şimdi sızlansak da, sabretsek de bizim için birdir Artık bizim için hiçbir kurtuluş yoktur" derler
22 İş bitirilince şeytan da diyecek ki: "Şüphesiz Allah size gerçek olanı söz verdi Ben de size söz verdim ama yalancı çıktım Zaten benim sizi zorlayacak bir gücüm yoktu Ben sadece sizi çağırdım, siz de hemen bana geliverdiniz O halde beni kınamayın, kendinizi kınayın Artık ben sizi kurtaramam, siz de beni kurtaramazsınız Şüphesiz ben, daha önce sizin, beni Allah'a ortak koşmanızı kabul etmemiştim Şüphesiz, zalimlere elem dolu bir azap vardır "
23 İnanan ve salih ameller işleyenler, Rablerinin izniyle, ebedi kalacakları ve içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokulacaklardır Oradaki esenlik dilekleri "selam" dır
24 Görmedin mi Allah güzel bir sözü nasıl misal getirdi? (Güzel bir söz), kökü sağlam, dalları göğe yükselen bir ağaç gibidir
25 Bu ağaç Rabbinin izniyle her zaman meyvesini verir Öğüt alsınlar diye Allah insanlara misaller getirir
26 Kötü bir sözün durumu da; yerden koparılmış, ayakta durma imkanı olmayan kötü bir ağacın durumu gibidir
27 Allah, iman edenleri hem dünya hayatında hem de ahirette sabit bir sözle sağlamlaştırır2, zalimleri ise saptırır Ve Allah dilediğini yapar
28, 29 Allah'ın nimetini küfre değişenleri ve kavimlerini helak yurduna, yaslanacakları cehenneme sürükleyenleri görmedin mi? O ne kötü duraktır!
30 Allah'ın yolundan saptırmak için ona ortaklar koştular De ki: "Bir süre daha faydalanın Çünkü varışınız ateşedir "
31 İnanan kullarıma söyle, namazı dosdoğru kılsınlar, hiçbir alışveriş ve dostluğun bulunmadığı bir gün gelmeden önce kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden Allah yolunda gizlice ve açıktan harcasınlar
32 Allah, gökleri ve yeri yaratan, gökten yağmur indiren ve onunla size rızık olarak türlü meyveler çıkaran, emri gereğince denizde yüzmek üzere gemileri emrinize veren, nehirleri de hizmetinize sunandır
33 O, âdetleri üzere hareket eden güneşi ve ayı sizin hizmetinize sunan, geceyi ve gündüzü sizin emrinize verendir
34 O, İstediğiniz şeylerin hepsinden size verdi Eğer Allah'ın nimetlerini saymaya kalkışsanız sayamazsınız Şüphesiz insan çok zalimdir, çok nankördür
35 Hani İbrahim demişti ki: "Rabbim! Bu şehri güvenli kıl, beni ve oğullarımı putlara tapmaktan uzak tut "
36 "Rabbim! Çünkü o putlar insanlardan birçoğunu saptırdılar Artık kim bana uyarsa o bendendir Kim de bana karşı gelirse şüphesiz sen çok bağışlayan, çok merhamet edensin "
37 "Rabbimiz! Ben çocuklarımdan bazısını, senin kutsal evinin (Kâbe'nin) yanında ekin bitmez bir vadiye yerleştirdim Rabbimiz! Namazı dosdoğru kılmaları için (böyle yaptım) Sen de insanlardan bir kısmının gönüllerini onlara meylettir, onları ürünlerden rızıklandır, umulur ki şükrederler "
38 "Rabbimiz! Şüphesiz sen, gizlediğimizi de, açığa vurduğumuzu da bilirsin Yerde ve gökte hiçbir şey Allah'a gizli kalmaz "
39 "Hamd, iyice yaşlanmış iken bana İsmail'i ve İshak'ı veren Allah'a mahsustur Şüphesiz Rabbim duayı işitendir "
40 "Rabbim! Beni namaza devam eden bir kimse eyle Soyumdan da böyle kimseler yarat Rabbimiz! Duamı kabul eyle "
41 "Rabbimiz! Hesap görülecek günde, beni, ana-babamı ve inananları bağışla "
42 Sakın, Allah'ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Allah onları ancak, gözlerin dehşetle bakakalacağı bir güne erteliyor
43 O gün başlarını dikerek (çağırıldıkları yere doğru) koşarlar Gözleri kendilerine bile dönmez, kalpleri de bomboştur
44 (Ey Muhammed!) İnsanları, kendilerine azabın geleceği gün ile uyar Zira o gün zalimler, "Ey Rabbimiz! Yakın bir süreye kadar bizi ertele de senin çağrına uyalım ve peygamberlerin izinden gidelim" diyecekler Onlara şöyle denilecek: "Daha önce siz, sonunuzun gelmeyeceğine yemin etmemiş miydiniz?"
45 "Kendilerine zulmedenlerin yerlerinde oturdunuz Onlara ne yaptığımız ise size belli olmuştu Size misaller de vermiştik "
46 Onlar gerçekten tuzaklarını kurmuşlardı Tuzakları yüzünden dağlar yerinden oynayacak olsa bile, tuzakları Allah katındadır (Allah onu bilir)
47 Sakın Allah'ın, peygamberlerine verdiği sözden cayacağını sanma! Şüphesiz Allah mutlak güç sahibidir, intikam sahibidir
48 O gün yer, başka bir yere, gökler de başka göklere dönüştürülür ve insanlar bir ve kahhar (her şeyin üzerinde yegâne hakim) olan Allah'ın huzuruna çıkarlar
49 O gün, suçluları zincirlere vurulmuş olarak görürsün
50 Gömlekleri katrandandır Yüzlerini de ateş bürüyecektir
51 Allah herkese kazandığının karşılığını vermek için böyle yapar Şüphesiz Allah, hesabı çabuk görendir
52 Bu Kur'an; kendisiyle uyarılsınlar, Allah'ın ancak tek ilah olduğunu bilsinler ve akıl sahipleri düşünüp öğüt alsınlar diye insanlara bir bildiridir
|