Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
dinsiz, diyen, tanrı

Tanrı Var Diyen Dinsiz

Eski 09-01-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Tanrı Var Diyen Dinsiz



Tanrı var diyen dinsiz



Sual: Ben bir deistim Bir yaratıcıya inanıyorum; ama bu yaratıcının dinler, peygamberler, kitaplar gönderdiğine ve ahirete inanmıyorum Ben şimdi dinsiz miyim?

CEVAP

Açıkça dinlere inanmıyorum diyorsunuz Dine inanmayana, dini olmayana dinsiz denir


Yaratıcı var demekle, Allah’a inanmak farklıdır Yaratıcı diye, hâşâ bostan korkuluğu gibi, hiçbir şeye karışmadığını tasavvur ettiğiniz hayali bir varlığa inanıyorsunuz Bunun ateistlikten hiç farkı yoktur Allahü teâlâ, Âdem aleyhisselamdan beri çeşitli dinler, peygamberler ve kitaplar göndermiştir Bunları inkâr eden, kabul etmeyen, Allah’ı kabul etmiş sayılmaz


Peygamberlerin hepsi, zamanlarındaki en ileri ilimlerde mucize gösterip, Allahü teâlânın birer elçisi olduklarını ispat etmişlerdir İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:

Musa aleyhisselam zamanında sihir çok ileriydi O zaman, sihir yapanlar, olmayan şeyleri, hayalde, varmış gibi gösteriyorlardı Sihrin en yüksek derecesine çıkmışlardı Musa aleyhisselamın asasının büyük yılan olup, kendi sihirleri olan yılanları yuttuğunu görünce, bunun sihrin dışında ve insan gücünün üstünde olduğunu anlayıp, hemen iman ettiler


İsa aleyhisselamın zamanında, tıp ilmi çok ileriydi Çok hastalığa çare bulunmuştu Hazret-i İsa gelince, tıp uzmanlarının tedavi edemediği hastalıkları iyileştirdi Anadan doğma körlerin gözünü açtı Ölmüş kimseleri diriltti Beşikteyken konuştu ve peygamber olduğunu ispat etti


Muhammed aleyhisselam zamanında da, Arabistan yarım adasında, edebiyat, şairlik ve belagat sanatı en yüksek derecesine varmıştı Yaptıkları şiirlerin belagatleriyle övünürlerdi Resulullah, Kur’an-ı kerimi getirince çoğu, Kur’an-ı kerimin belagatinin icazı karşısında, bunun Allah kelamı olduğunu anlayarak, müslüman oldu (İsbat-ün-nübüvve)


İşte bütün bu Peygamberler, hep aynı imanı söylemiş, hepsi ümmetlerinden aynı şeylere iman etmeyi istemişlerdir Hepsi Allahü teâlânın var ve bir olduğunu, sıfatlarını, sonsuz ahiret hayatının, Cennetin, Cehennemin var olduğunu bildirmiştir İman konusunda hiçbir farklılık yoktur


Tarih incelenirse insanların, önlerinde Allahü teâlânın gönderdiği bir rehber olmadan, kendi başlarına gidince, hep yanlış yollara saptıkları görülür İnsan, kendisini yaratan büyük kudret sahibinin var olduğunu, aklı sayesinde anladı; fakat ona giden yolu bulamadı Peygamberleri işitmeyenler, yaratıcıyı önce etraflarında aradı Kendilerine en büyük faydası olan güneşi yaratıcı sandılar ve ona tapmaya başladılar Sonra, büyük tabiat güçlerini, fırtınayı, ateşi, kabaran denizi, yanar dağları ve benzerlerini gördükçe, bunları yaratıcının yardımcıları zannettiler Her biri için bir suret, alamet yapmağa kalktılar Bundan da putlar doğdu Böylece, çeşitli putlar ortaya çıktı Bunların gazabından korktular ve onlara kurbanlar kestiler Hatta insanları bile bu putlara kurban ettiler Her yeni olay karşısında, putların miktarı da arttı İslamiyet geldiği zaman Kâbe’de 360 put vardı Kısacası insan, bir, ezeli ve ebedi olan Allahü teâlâyı kendi başına bir türlü tanıyamadı Bugün bile güneşe ve ateşe tapanlar vardır Bunlara şaşmamalı; çünkü rehbersiz, karanlıkta doğru yol bulunamaz (HLO İman)


İstisnalar hariç, bütün fen adamları, bu kâinatın kendiliğinden var olmadığını, bir yaratıcısının bulunduğunu bildirmişlerdir Fen ne kadar ilerlerse ilerlesin, insanlar, bir karıncayı, bir kuşu, bir arpa tanesini yaratamaz Akıllı ve bilgili bir kimse, kâinata bakınca, çok intizamlı yaratıldığını görür Bunun kendiliğinden olmadığını anlar Bir insan bir alet, bir makine yapınca bunun nasıl ve nerelerde kullanılacağına dair bir tarifesini de yanına koyar Yine de anlaşılması zorsa, kullanmasını öğretecek kurslar açar Bir makine yanlış kullanılırsa elden çıkar Her şeyin yaratıcısı olan Cenab-ı Hak da, insan denilen bu muazzam makineyi yaratıp başıboş bırakmamıştır Bir âyet-i kerime meali şöyledir:

(Sizi boş yere yarattığımızı mı sandınız?) [Müminun 115]


İnsan denilen makinenin de, bir kullanma tarifesi vardır Bu da Allahü teâlânın, peygamberleri vasıtasıyla gönderdiği kitaplardır Son Peygamber olan Muhammed aleyhisselama gönderilen kitabı ise Kur’an-ı kerimdir (Allah’a inanıyorum) diyenin, onun gönderdiği kitaplara, peygamberlere de inanması gerekir İnanmazsa o dinsizdir Dinsizin gideceği yer de cehennemdir


Allah’ı robot gibi düşünmek, hiçbir şeye karışmaz demek, ne kadar yanlıştır Her asırda peygamberler gelmiş, Allah adına konuşmuş, hâşâ yalan söylemişler!


Mucizesiz peygamber olmaz Yalandan peygamberim, resulüm diyen kimseler elbette çıkar; ama bunlar mucize gösteremez Yalanları kolayca anlaşılır Körün gözünü açmak, ölüleri diriltmek, parmağından suların akıp bir ordunun içmesi, bir anda Mekke’den Kudüs’e oradan da gökleri gezip gelmesi, cansızların ve hayvanların konuşması basit olaylar değildir Bunları ancak Allah’ın gönderdiği peygamber yapar Hâşâ peygamber yalan söylese Allah müdahale etmez mi? Bir âyet-i kerime meali:

(Eğer o [Resul] bize atfen, [Kur’ana] bazı sözler katsaydı, biz onu kuvvetle yakalayıp şah damarını koparır, helak ederdik, hiçbiriniz de buna engel olamazdı) [Hakka 44–47]


Şu halde, ben Allah’a inanıyorum diyen akıllı kimsenin, kitaplara ve peygamberlere de iman etmesi ve ibadetlerini yapması, haramlardan kaçması gerekir İmanın altı şartından birine bile inanmayan iman sahibi olamaz Ben sadece Allah’a inanıyorum demesi kendini aldatmaktan başka şey değildir Allah’ın varlığına inanmayan kimseyle, Allah’a inanıyorum ama ahirete inanmıyorum diyen kimse arasında, ahiretteki durumu bakımından fark yoktur İkisi de sonsuz olarak cehennemliktir Ebedi azaptan korkmamak ne kadar ahmaklıktır Hazret-i Ali, dirilmeye inanmayan birine diyor ki:

(Biz inanıyoruz Diyelim ki, senin dediğin gibi tekrar dirilmek olmasaydı, inanıp ibadet etmekle bizim hiç zararımız olmazdı Ya bizim dediğimiz gerçek meydana çıkarsa, sen sonsuz olarak azaba maruz kalacaksın)


Dinsiz kimse ölünce, kendi inancına göre, yok olacak İslamiyet’e göre ise, o Cehennemde sonsuz azap görecektir İnanan da, sonsuz nimetler içinde yaşayacaktır Aklı, bilgisi olan bir insan, bu ikisinden elbette, ikincisini seçer Sonsuz azapta kalmak, bir ihtimal bile olsa, bunu hangi akıl kabul eder? Hâlbuki ahiret hayatı, bir ihtimal değil, apaçık bir gerçektir O halde aklı, ilmi olanın, Allah’a ve onun bildirdiklerine inanması gerekir










Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.