Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
farklı, Îmân, islâm, mıdır

İman Ve İslam Farklı Mıdır?

Eski 09-01-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İman Ve İslam Farklı Mıdır?



İman ve İslam farklı mıdır?



Sual: Ehl-i sünnet âlimleri, imanı ve İslam’ı nasıl tarif etmiştir?

CEVAP

Ehl-i sünnet âlimleri, Peygamber efendimizin bildirdiği tarifi aynen aktarıyor İman, Amentü’de bildirilen altı esasa inanmaktır Amentü olarak bildirilen hadis-i şerifin meali şöyledir:

(İman; Allah’a, meleklere, kitaplara, peygamberlere, ahiret gününe, [yani Kıyamete, Cennete, Cehenneme, hesaba, mizana], kadere, hayrın ve şerrin Allah’tan olduğuna, ölüme, öldükten sonra dirilmeye, inanmaktır Allah’tan başka ilah olmadığına ve benim Onun kulu ve resulü olduğuma şehadet etmektir) [Buhari, Müslim, Nesai]


Meşhur Cibril hadisi de, imanın ve İslam’ın şartlarını açıklıyor:


Hazret-i Ömer anlatır:

Bir gün, Resulullahın yanında oturuyorduk Tanımadığımız bir adam gelip sordu:

- İslam ne demektir ya Resulallah?

- Kelime-i şehadet söylemek, her gün beş vakit namaz kılmak, Ramazan ayında oruç tutmak, zekat vermek ve gücü yeterse Hacca gitmek


- Doğru söyledin İman ne demektir? [Biz bu kimsenin hem sorup hem de doğru diye tasdik etmesine hayret ettik]

- İman, Allah’a ve Meleklere ve Kitaplara ve Peygamberlere ve kıyamet gününe ve hayrın şerrin, Allah’ın takdiri ile olduğuna inanmaktır


- Doğru söyledin İhsan ne demektir?

- Allahü teâlâya, Onu görür gibi ibadet etmendir Sen Onu görmüyor isen de, O seni hep görmektedir


- Kıyamet günü ne zaman olacaktır?

- Bunu, kendisinden sorulan, sorandan daha iyi bilmez


Kıyametin alametlerini sordu Resulullah da bildirdi O kimse gittikten sonra, Resulullah bize dönerek, (Bunları sorup giden, Cebrail aleyhisselam idi Size dininizi bildirmek için gelmişti) buyurdu (Müslim, Nesai, Ebu Davud, Tirmizi)


Bir hadis-i şerif meali de şöyledir:

(Bazısı hayrın anahtarı, şerrin kilididir Bazısı da, şerrin anahtarı, hayrın kilididir Allah’ın hayrın anahtarını verdiği kimselere müjdeler olsun, şerrin anahtarlarını verdiği kimselere de yazıklar olsun) [İbni Mace, Ebu Davud, Taberani, İbni Hibban]


Bu hadis-i şerif de gösteriyor ki, hayır da şer de Allah’tandır Şu âyet-i kerime de, hayrın ve şerrin Allah’tan olduğunu bildirmektedir:

(Eğer Allah insanlara, hayrı çarçabuk istedikleri gibi, şerri de acele verseydi, elbette onların hepsi helak olurdu Fakat bize kavuşmayı ummayanları [ahireti, dirilmeyi inkâr edenleri] biz, azgınlıkları içinde bocalar bir halde bırakırız) [Yunus 11]


Hayrı da şerri de yaratan Allah’tır Kul hayır veya şer ister, Allah da kabul ederse kul irade-i cüziyyesi ile onu işler Allah izin vermezse, kul hayrı da, şerri de işleyemez Onun için Peygamberimiz, (Hayır da, şer de Allah’tandır) buyurmuştur Yoksa kimseye zorla hayır veya şer işletmez Öyle olsa, şer işleyen kimse, “falancaya hayır işlettin bana niye şer işlettin” der Cebriye fırkası, hayrı da şerri de Allah zorla işletir der, Mutezile ise, hayra da şerre de Allah karışmaz, ikisini de kul yaratır der Bunun ikisi de yanlıştır


Sual: İman-İslam, Mümin-Müslüman aynı mıdır, ayrı mıdır?

CEVAP

İman, sözlükte, bir kimseyi tam doğru sözlü bilmek, ona inanmak, korkusuz olmak demektir İslam ise, teslim olmak ve kurtulmak demektir Istılahta yani deyim olarak farklıdır


İman, Amentü’de bildirilen altı esasa inanmak ve Allahü teâlâ tarafından bildirilen emir ve yasakların tamamını kabul etmek, beğenmek ve inandığını dil ile de söylemek demektir


Dinimizdeki hükümlerin tamamına İman ve İslam denir Hepsi kısaltılarak, Amentü’de altı madde haline getirilmiştir Amentü’de bildirilenlere inanana Mümin veya Müslüman denir İman ve İslam birdir


İman sadece inanmak, İslam da uygulamak olsa idi, İslam’ın şartı beş değil dört olurdu Birinci şart kelime-i şehadet getirmek yani inanmak, ötekiler ise ameldir Hepsine birden İslam’ın şartı deniyor İman edip de diğer dört şartı da yapana Müslüman deniyor


Amel edilecek, yani kalb ile ve beden ile yapılacak ve sakınılacak şeylere, İslamiyet denir İman, kalb ile olur İslam, kalb ve lisan ile birlikte olur İman kalbe mahsustur İslam ise, kalbin, lisanın ve bedenin umumuna şamildir Kalbdeki iman ile kalbdeki İslam birbirlerinin aynıdır


İman, muma benzer, Ahkam-ı İslamiye mum etrafındaki fener gibidir Mum ile birlikte fener de, İslamiyet’tir İmansız, İslam olamaz İslam olmayınca, iman da yoktur


İman eden, Allahü teâlânın emirlerine teslim olur, yani Müslüman olur Kısacası, her mümin Müslümandır; her Müslüman, mümindir İman ve amel bilgilerine İslamiyet denir


İman ve İslam

Sual: Hucurat suresinde, (Bedeviler, “İnandık” dediler De ki: Siz iman etmediniz; fakat “İslam olduk” deyin) deniyor İmanla İslam, yani Müslümanla mümin farklı mı da böyle bildiriliyor?

CEVAP

Kelime olarak farklıysa da, mana olarak farklı değildir İslam olmak, terim olarak değil de, kelime anlamı itibariyle, teslim olmak, boyun eğmek, anlaşmayı kabul etmek demektir İslam kelimesinin manası bilinirse mesele kalmaz Bu âyet-i kerimede, ganimet hevesiyle Müslüman görünen bazı Bedeviler, sadaka almak için, (Biz iman ettik) dedikleri zaman, onlara, (Hayır, siz iman etmediniz, kalben tasdik etmediniz, kılıç korkusundan ve İslam nimetinden faydalanmak için Müslüman göründünüz İman ettik demeyin, biz size teslim olduk, boyun eğdik deyin) denmiştir


Tefsir kitaplarında bildiriliyor ki:

Âyet-i kerime, Esed bin Huzeyme oğullarından, bedevi olan Araplar hakkında inmiştir Bunlar, Resulullahın huzuruna bir kıtlık yılında gelmiş ve zahiren kelime-i şehadet getirmişti; ancak inanmış değillerdi Medine yollarını pisliklerle berbat etmiş, fiyatların yükselmesine sebep olmuşlardı Resulullaha, (Biz sana yüklerimizle, ailelerimizle birlikte geldik Başkaları seninle çarpıştığı gibi, biz de seninle savaşmadık Bunun için bize zekât mallarından bir şeyler ver) demeye ve Peygamber efendimize minnet etmeye başlamışlardı Allahü teâlâ da, onlar hakkında bu âyet-i kerimeyi indirdi Allahü teâlânın, (Fakat teslim olduk deyin) buyurması, (Öldürülmek ve çoluk çocuğumuz esir alınmak korkusuyla teslimiyet gösterdik deyin) demektir İşte bu, münafıkların vasfıdır; çünkü onlar kalble tasdik etmeden, inanmış görünmekle, ölüm ve esaretten kurtuldular İmanın gerçeğiyse, kalble tasdiktir Müslüman olduk demek, Peygamberin getirdiklerini zahiren kabul etmektir Bu da ancak, dünyada kişinin kanını dökülmekten kurtarır (Kurtubi)


Sual: Hıristiyanlarla iman birliğimiz var diyen bir yazar, şunları yazıyor:

“Bir Alman Müslüman bana, (Sizler hep İslam’ı anlatıyorsunuz Halbuki insanların ihtiyacı İslam’a değil, imanadır) dedi Bir hoca da vaazında, (Yeryüzü bir kitaptır Bitkiler, varlıklar da bu kitabın harfleridir, satırlarıdırlar Bu kitabı iyi okuyan imanı öğrenir Kâinatın bir yaratıcısı olduğunu anlar Bitkiler çamur yer bize meyve verir Hayvanlar ot yer, bize et verir, süt verir Bunların bir yaratıcısı oluğunu düşünmek imandır) dedi Bu hoca gibi kimse imanı anlatmıyor, herkes, imanı değil hep İslam’ı anlatıyor Kaybımız da buradan oluyor

Şimdi soruyorum: İslam’ı anlatmak kayıp mıdır? İnsanların İslam’a ihtiyacı yok demek küfür değil midir? İman İslam’dan farklı mıdır?

CEVAP

Sadece Allah’ın varlığını anlatmak iman değildir Bir Yahudi de, bir Hıristiyan da Allah’ın varlığına inanır Çünkü kâinattaki her şey, bütün fen ilimleri, Allah’ın varlığını göstermektedir İnsan aklı ile bir yaratıcının olduğunu bilebilir Ama Allah’a nasıl iman edileceğini, nasıl ibadet edileceğini bilemez Bunun için İslamsız iman olmaz İman Amentü’de bildirilmiştir Amentü’deki altı esastan biri eksik olursa o iman olmaz Sadece kâinat kitabını okumakla iman edilmiş olmaz İmanın altı esasını anlatmak da yetmez Elde edilen iman muhafaza edilmezse imanı anlatmanın ne önemi var?


İmanı muhafaza edebilmek için iki şey lazımdır:

1- Doğru imana yani Ehl-i sünnet itikadına sahip olmak

2- Salih amellere sarılmak


İman, muma benzer, ibadetler mum etrafındaki fener gibidir Mum ile birlikte fener de, İslamiyet’tir Olmazsa fener, mum çabuk söner İmansız İslam olmaz, İslam olmayınca, iman da yoktur Bunun için Kur’an-ı kerimde, (İman edip salih amel işleyenler) ifadeleri geçmektedir Demek ki imanı muhafaza edebilmek için, salih ibadetlere sarılmak şarttır Bunun için de fıkhı iyi bilmek gerekir Bilmeden yapılan ibadet boşa gider, hem de iman muhafaza edilemez Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Dinin temel direği, fıkıh bilgisidir) [Beyheki]


(Allah indinde en üstün kimse fakihtir) [MZühdiyye] (Fakih = fıkhı bilen)


(İbadetlerin en kıymetlisi fıkhı öğrenmek ve öğretmektir) [İbni Abdilberr]


(Âlimlerin en hayırlısı fakihlerdir) [İMaverdi]


(Fıkhı bilmeden ibadet eden, gece karanlıkta bina yapıp, gündüz yıkana benzer) [Deylemi]


Resulullah efendimiz fıkhı böyle överken, fakih için, Allah indinde en üstün kimse ve fıkıh için de, en kıymetli ibadet buyururken, fıkha ihtiyacımız yok diye fıkhı kötülemek elbette küfür olur


İmam-ı a’zam hazretleri fıkıh için (lehine ve aleyhine olanı bilmektir) diyor Kârını zararını bilmeden iş yapana deli denir Dinde de kârını zararını bilmemek felakettir Fıkıh bilmeden ibadet yapılamaz, iman da korunamaz Allah’ın varlığını ispata çalışmakla da iman kurtarılmaz Küfre düşürücü söz ve hareketleri bilmeyen her zaman küfre düşer Mesela Allah düşünür demek veya İslamiyet bir düşünce sistemidir demek, ilahi şuur demek küfürdür Allahü teâlâ, (İman edip salih amel işleyenler hariç herkes zarardadır) buyurdu (Asr suresi)


Bir dinsiz de, kâinata bakarak bir yaratıcıyı kabul edebilir Onun için sadece Allah’ın varlığını kabul etmek iman olmaz İman kalb ile olur İslam kalb ve dil ile birlikte olur İman kalbe mahsustur İslam ise, kalbin, dilin ve bedenin hepsine mahsustur İman, altı şeyi öğrenip, bunlara inanmak demektir İman eden, dinin emirlerine uyarak Müslüman olur Cennete girme şartı müslüman olmaktır İslam’ı bilmek ve uymak şarttır Bir âyette, (Allah indinde hak din ancak İslam’dır) buyuruluyor Yoksa İslamiyet niye geldi? Hâşâ Allahü teâlâ İslam’ı lüzumsuz yere mi gönderdi?


Sual: İmanın şartlarıyla İslam’ın şartları farklı olduğuna göre, iman ile İslam farklı değil mi?

CEVAP

Hayır, farklı değildir Âdem aleyhisselamdan beri, Allahü teâlâ yüzlerce hak din gönderdi Hepsinin imanı müşterek idi İmanda ayrılık olmaz Bütün dinlerde imanın şartları, amentünün esasları aynı idi Şimdi, yediye çıkaranlar, beşe indirenler varsa da, kıymetsizdir Kalble, bedenle yapılması ve sakınılması lazım olan şeyleri farklı olduğundan, her dinin Müslümanlıkları da ayrıdır Mesela âhir zaman peygamberinin bildirdiği İslamiyet’te İslam’ın şartı beş iken, diğer dinlerde farklı idi Daha az veya daha çoktu Mesela Musevilikte, İsevilikte hacca gitmek şartı yoktu Namaz vakitleri ve rekât sayısı değişikti Ama imanın şartında değişiklik yoktu; çünkü iman edilecek hususlar zamanla değişmez


Mümin ve Müslüman

Sual: Kur’anda bir âyette, (Müslüman olarak can verin) dendiği halde, başka bir âyette ise, (Müminler kardeştir) deniyor Bu, müminle Müslümanın farklı olduğunu gösterir mi?

CEVAP

Göstermez İslam âlimleri, (Her mümin Müslümandır, her Müslüman mümindir) buyuruyor Kelime olarak mümin, iman eden, imanın altı şartını kabul eden kimse demektir Müslüman da, İslam’ın beş şartına inanan kimse demektir Bir kimse, imanın altı şartına inanıp da İslam’ın beş şartına inanmazsa o kimse mümin de, Müslüman da olmaz Tersine, bir kimse de İslam’ın beş şartına inansa, imanın altı şartına, hatta birine bile inanmasa, mümin de, Müslüman da olmaz


İmam-ı Kurtubi hazretleri tefsirinde, (Müslüman olarak can verin) mealindeki âyet-i kerimenin, (Müminler olarak can verin) demek olduğunu bildiriyor (Müminler kardeştir) mealinde âyet-i kerimenin tefsirinde ise, (Müslümanlar kardeştir) anlamına da geldiğini bildiriyor Peygamber efendimiz de bu âyet-i kerimeleri, aynı şekilde açıklamıştır Bu konudaki hadis-i şeriflerden birkaçı şöyledir:

(Müslümanlar kardeştir Takva hariç, biri ötekinden üstün değildir) [Taberani]


(Müslüman Müslümanın kardeşidir, ona zulmetmez, yardım eder) [Buhari, Müslim]


(Müslüman Müslümanın kardeşidir Kardeşine sattığı malın kusurunu gizlemesi helâl olmaz) [Müslim]


(Allahü teâlâ, Müslüman kardeşine karşı surat asana lânet eder) [Deylemi]


(Müslüman kardeşini evinde ziyaret edip, yemeğinden yiyen, yemek yedirenden daha fazla sevab kazanır) [Hatib]


(Müslüman kardeşine üç günden fazla dargın durmak helâl değildir) [Ahmed]


(Müslüman kardeşinin bir ihtiyacını gideren, hac ve umre sevabı kazanır) [Hatib]










Alıntı Yaparak Cevapla

İman Ve İslam Farklı Mıdır?

Eski 09-01-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İman Ve İslam Farklı Mıdır?



İslam sözlükte, "itaat etmek, boyun eğmek, bağlanmak, bir şeye teslim olmak, esenlikte kalmak" anlamlarına gelir Terim olarak "yüce Allah’a itaat etmek, Hz Peygamberin din adına bildirmiş olduğu şeylerin hepsini kalp ile tasdik edip dil ile söyleyerek, inandıklarını yaşamak, sözleri ve davranışları ile kabul edip benimsediğini göstermek" demektir
Kur'an-ı Kerîm'de iman ile İslam, bazan aynı bazan farklı anlamda kullanılmıştır İman ile İslam aynı anlamda kullanılırsa bu durumda İslam kelimesi, İslam'ın gerekleri olan hükümlerin dinden olduğuna inanmak, İslam'ı bir din olarak benimsemek ve ona boyun eğmek manasına gelir İslam çok geniş bir kavramdır ve teslimiyet demektir Teslimiyet ise üç türlü olur Ya kalben olur ki, bu kesin inanç demektir Ya dille olur ki, bu da ikrardır Ya da organlarla olur ki, bunlar da amellerdir İşte İslam'ın üç şeklinden biri olarak kalbin teslimiyetine ve bağlılığına iman denilir Şu ayette iman ile İslam aynı anlamda kullanılmaktadır: "Ancak ayetlerimize inanıp da teslim olanlara duyurabilirsin" (en-Neml 27/81) Eğer iman ile İslam aynı anlamda kullanılırsa, o zaman her mümin müslimdir, her müslim de mümindir
İman ile İslam'ın farklı kavramlar olarak ele alınması durumunda her mümin, müslim olmakta, fakat her müslim, mümin sayılmamaktadır Çünkü bu anlamda İslam, kalbin bağlanışı ve teslimiyeti değil de, dilin ve organların teslimiyeti, belli amellerin işlenmesi demektir Bu durumda İslam daha genel bir kavram, iman daha özel bir kavram olmaktadır Mesela münafık, diliyle müslüman olduğunu söyler, buyrukları yerine getiriyormuş izlenimi verir, fakat kalbiyle inanmaz Münafık gerçekte inanmadığı halde, dünyada müslümanmış gibi gözükebilir Şu ayet-i kerîmede iman ile İslam ayrı kavramlar olarak geçmektedir: "Bedeviler inandık dediler De ki: Siz iman etmediniz, ama boyun eğdik deyin Henüz iman kalplerinize yerleşmedi" (el-Hucurat49/14)

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.