Prof. Dr. Sinsi
|
İslam Dininde Nafaka
İslamiyette Nafaka
İslam Dininde Nafaka
İnfak edilen şey, azık, yiyecek, ev reisinin sağlamak zorunda olduğu yiyecek, giyecek, mesken ve benzeri şeyler "Nafaka" kökünden infâk; hayır yolunda mal sarfetmek demektir Nafakanın çoğulu "nafakât"tır Bir terim olarak yiyecek, giyecek ve meskenden kişiye yetecek miktarı ifade eder
Nafaka genel olarak ikiye ayrılır: 1 Kişinin kendisine gerekli olan nafaka Bu, başkasına vereceği nafakadan önde gelir Çünkü Hz Peygamber; "Önce kendi nefsine, sonra nafakası sana gerekli olan kimselere tasadduk et" buyurmuştur (Müslim, Zekât, 95, 97, 106; Ebû Dâvud, Zekât, 39, 40; Ahmed b Hanbel, II, 94)
2 Kişinin başkalarına vermesi gereken nafaka Bu çeşit nafakanın üç sebebi vardır Evlilik, hısımlık ve mülkiyet bağı
İslâm'da aile reisi olarak kadının ve çocukların geçimini sağlamak görevi erkeğe verilmiştir Ayrıca, anne, baba, kardeşler ve diğer hısımlar bakıma muhtaç duruma düşünce, "geçimi sağlama yükümlülüğü" onları da kapsamına alır Hattâ İslâm'da mâlik veya zilyed olunan hayvanların bile yedirilip içirilmesi görevi aile reisinindir (el-Kâsânî, Bedâyiu's-Sanâyi, IV, 40) Hayvanın açlık veya susuzluk nedeniyle ölümüne sebep olmak sorumluluğu gerektirir Nitekim Allah'ın Rasûlü bir kedinin ölümüne sebep olan bir kadın için şöyle buyurmuştur: "Açlıktan ölünceye kadar hapsettiği bir kedi için bir kadın azap olundu Ona kendisi yedirmediği gibi, toprak haşaratın yiyebilmesi için serbest de bırakmadı" (Buhârî, Enbiyâ, 54; Şirb, 9; Müslim, Selâm, 151, 152; Birr, 133, 134; Küsûf, 9; Nesâî, Küsûf, 14, 20; Ahmed b Hanbel, II, 159, 188, 286, 424)
Hayvana gücünün yetmeyeceği yükün taşıtılması haramdır Köleye de böyle yük yükletilemez Mâlik, hayvana infaktan kaçınırsa, çoğunluğa göre kazâen ve diyâneten buna zorlanır Hanefilere göre ise buna kaza yoluyla zorlanamaz (el-Kâsânî, â g e , IV, 40; eş-Şîrâzî, el-Muhezzeb, II,168 vd ; ez-Zühaylî, el-Fıkhul-İslâmî ve Edilletüh, Dimaşk 1405/1985, VII, 763, 764)
Evli Kadının Nafakası
Bir kadın evlenip kocasının evine yerleştikten sonra bütün yiyecek, giyecek ve mesken masrafları kocaya aittir Bunlar, israfa kaçmadan ve cimrilik de etmeden eşlerin sosyal seviyelerine göre sağlanır Eşlerin her ikisi de zengin ise, buna uygun harcama yapılır İkisi de fakirse, kadın kocasından zenginler seviyesinde bir harcama isteyemez Birisi zengin, diğeri fakirse, ortalama yol izlenir Ancak bazı alimler nafakanın miktarı konusunda yalnız kocanın durumunun dikkate alınacağını söylerler
Ayet-i kerîmelerde şöyle buyurulur: Annelerin yiyecek ve giyeceği gücünün yettiği ölçüde çocuğun babasına aittir" (el-Bakara, 2/233)
Hâli vakti geniş olan, nafakayı genişliğine göre versin Rızkı kendisine daraltılan fakir de nafakayı Allah'ın ona verdiğinden versin Allah hiçbir nefse ona verdiğinden başkasını yüklemez Allah güçlüğün arkasından kolaylık ihsan eder" (et-Talak, 65/7)
Koca, hanımının giyim masraflarını da karşılamak zorundadır Burada da sosyal seviye ve İslâm'a uygun olan örf ve âdetler ölçü alınır Kadının biri yazlık, diğeri kışlık olmak üzere yılda en az iki kat elbiseye hakkı vardır Giyim kapsamına yorgan, döşek, çarşaf ve yastık gibi evin normal eşyası da girer
Koca, hanımına müstakil ve içinde sosyal durumuna uygun mefrûşatı bulunduran, kötü komşulu olmayan bir mesken sağlamak zorundadır Bu yer kadının malı, canı ve ırzı hakkında güvenli olmalı ve karıkoca hayatı yaşamaya elverişli bulunmalıdır
Kadın, bakıma muhtaç olduğu veya sosyal seviye bakımından emsali kadınların hizmetçisi bulunduğu takdirde, hizmetçi tutmak da nafaka kapsamına girer
Kadın, kocasının talebine rağmen, onun evine gelmez veya itaatsiz olarak evden çekip gider yahut irtidat ederse erkeğin nafaka yükümlülüğü kalkar
İddet bekleyen kadının nafakası: İddet kocanın ölümü veya eşini boşaması halinde söz konusu olur
Vefat iddeti bekleyen kadına nafaka gerekmez Çünkü koca vefat edince tüm malı mirasçılara geçer Karısı da dörtte bir veya şekilde bir oranında mirasçı olur İslâm'ın ilk dönemlerinde koca, eşi için ölümünden sonra bir yıl süreyle nafaka verilmesini vasiyet etmek zorundaydı
|