Prof. Dr. Sinsi
|
İslam Dininde Ailenin Önemi Ve Haram Meselesi
İslam dininde Ailenin Önemi ve Haram Meselesi
Fıkıh kitaplarında evliliğin hükmünün açıklandığı yerlerde ele alınan bir husus daha vardır: Eğer bir insan eşine, çoluk çocuğuna şüpheli veya haram şey yedirecekse onun evlenmesinin mekruh olacağı hükmüne varılmış ve böyle birinin evlenmemesinin daha uygun olacağı ifade edilmiştir Helal kazancın önemine işaret etmesi bakımından bu husus ehemmiyet arz etse ve şüpheli şeyler yedirme ihtimali bulunan bir kimsenin evlenmesi bir vebal olsa da, günümüz şartlarını nazar-ı itibara alınca bir kısım fukahanın bu mülâhazasına iştirak edilemeyeceği kanaatindeyim Evet, keşke bütün ömrümüz boyunca şüpheli tek bir nohut tanesi dahi gırtlağımızdan aşağı gitmese, midemize inmese; keşke yeme, içme ve hayatın diğer sahalarında hiç mi hiç haramlara girmesek! Fakat beri tarafta, günümüzde bekâr kalmanın kendine göre öyle bir kısım riskleri vardır ki, bu durum asla göz ardı edilemez/edilmemelidir Bu noktada, her iki durumda da söz konusu olan riskleri tartıp değerlendirmek ve hangisi daha fazla, insanı batırıcı, alıp götürücü, bitirici ve insan için tehlikeliyse ona göre iyi bir tercihte bulunmak gerekir
Evet, fukaha-i kiramdan bazılarınca eşine, çocuklarına haram yedirecek bir insanın evlenmeyerek mücerred kalması evla görülmüştür Zannediyorum ulema-i kiramdan uzzab da bu mülâhazaya bağlı olarak hayatlarını münferit geçirmişlerdir Ancak bunlar az yemiş, az içmiş, hayrete varmış, kendilerinden fâni olmuş, Allah’ı bulmuş ve O’nun izn u inayetiyle, günahlara hiç girmeden hayatlarını hep bu çizgide sürdürmüşlerdir Ancak sokakların levsiyat akıttığı, ahlaksızlığın gemi azıya aldığı, insanın gözüne-kulağına, diline-dudağına hâkim olabilmesinin çok zor olduğu günümüz şartlarında, çoluk çocuğuna şüpheli şeyler yedirme ihtimali var diye, bir insanın evlenmemesinin daha uygun olacağını söyleyemeyiz Zira böyle bir durum, –hafizanallah– insanları daha büyük bir vartaya atmak, onları cismaniyet ve nefisleriyle baş başa bırakıp daha büyük bir felakete sürüklemek demektir Evet, ben böyle bir dönemde, biraz önce dikkat çektiğimiz, bazı fukahanın ifade ettiği disipline bağlı olarak mücerred kalmayı tehlikeli buluyorum Hatta Ömer b Abdülaziz Hazretleri’nin yaptığı uygulamayı göz önünde bulundurarak, meseleyi daha da ileri götürüp diyorum ki, gençlerimiz, bedenî ve cismanî hayata uyandıkları dönemde, harama adım atmalarına fırsat vermeden hemen ellerinden tutulmalı ve kendilerine, evlilik hususunda yapılabilecek her türlü yardım yapılmalıdır Bildiğiniz gibi kaynaklarda Ömer b Abdülaziz Hazretleri’nin gençleri evlendirme mevzuunda şöyle bir uygulamasından bahsedilir: Devlet yetkilileri halife Ömer b Abdülaziz Hazretleri’ne gelip bütçede fazlalık olduğunu, devlet kasasında çok fazla para bulunduğunu haber verirler O, önce, ne kadar fakir fukara varsa, onlara o paranın dağıtılması emrini verir Bütün fakir fukaraya para dağıtılır, öyle ki zekât verilebilecek ölçüde fakir kimse kalmaz; ancak yine de hazine dolup taşmaktadır Bunun akabinde, Ömer b Abdülaziz Hazretleri, mevcut imkânların, on beş yaşına giren gençlerin evlendirilmelerine yardımcı olunması için kullanılmasını emreder
Bu mevzuyla alâkalı verilebilecek bir başka misal de, Muhammed Bahauddin Nakşibend Hazretleri’yle alâkalı anlatılan şu vakıadır: O, bir gece mübarek hanesine döndüğünde, mübarek hanımı, “Efendi, bizim kız bu gece rüştünü idrak etti ” der Hazret, gece hiç uyumadan kalkar, ders verdiği veya müritlik münasebetiyle kendisine bağlı bulunan talebelerin medreselerini dolaşır Gece yarısı herkes uyurken, medresede Alaeddin Attar Hazretlerinin odasının ışığının yandığını görür İçeriye girdiğinde de onu güzel bir hâl içinde bulur Ona, “Oğlum, benim kızım bu gece rüştünü idrak etti Onu seninle evlendirmek istiyorum ” der O da bu teklifi emir bilip memnuniyetle kabul eder Belki öyle bir sultanın kerime-i muallası için binlerce insan, kendisinin tercih edilmesini isterdi Ancak bu mazhariyet, daha sonra silsile-i zehebin önemli halkalarından birini teşkil edecek olan Alaeddin Attar Hazretlerine nasip olur ve hakikaten o altın halkadan daha nice halkalar meydana gelir Görüldüğü üzere, bu menkıbeye göre, Muhammed Bahauddin Nakşibend Hazretleri, mübarek kızının, kendini duyduğu, kendini bir beşer ve bir kadın olarak hissettiği andan itibaren, gözünün içine başka hayal girmesin diye hemen onu evlendirme teşebbüsünde bulunmuştur
Cehalet ya da Yıkılan Yuvalar
Bana kalsa, elimden gelse ben de bu mevzuda mevcut imkânları seferber eder, gençlere yardımcı olmaya çalışırdım Tabiî bunu yaparken, günümüzün genç nesillerinin izdivaç, aile, çoluk çocuk gibi mevzularda gerekli bilgi ve donanıma sahip olması için de elimden gelen gayreti sarf ederdim Çünkü hakikaten günümüzde gençlere bu mevzuda ciddi bir eğitim verilmiyor, onlar bu konuda gerekli bilgi ve donanıma sahip olarak yetiştirilmiyorlar Bundan dolayı aklıma geliyor ki, üniversite, hatta liselerin bünyesinde aile ve evlilikle alâkalı, muhatapların seviye ve konumuna göre seminerler verilebilse Hatta devletin uygun göreceği şekilde, bu mevzu belli bir disipline bağlansa, şahıs, gerekli bilgi, donanım ve ehliyete sahip olduğunu ispat edip bir tür evlilik sertifikası aldıktan sonra o şahsın evliliğine müsaade edilse Meselâ bu seminerlerde evliliğin insanın omuzları üzerine yüklediği vazife ve sorumluluklar, eşler arasında iyi bir münasebet ve geçim için dikkat edilmesi gereken hususlar, çocuk yetiştirme ve terbiye usulleri, evlilikte karşılaşılan bazı sıkıntı ve meşakkatlere katlanmanın Allah indindeki kıymet ve yeri, boşanmanın her iki taraf ve çocuklar için nasıl bir âfet, nasıl bir bela olduğu… gibi hususlar ilim ve yaşanmış tecrübelerin ışığı altında evlenecek gençlere anlatılıp öğretilebilir Çünkü bildiğiniz gibi, bilhassa Batı toplumlarında boşanma oranları çok ciddi boyutlara ulaşmış durumda ve aile müessesesi tabir caizse gümbür gümbür büyük bir çöküş yaşamaktadır Esasında bu mevzuda bizim durumumuz da pek iç açıcı değildir Çünkü bizim toplumumuzda da boşanma oranları ciddi bir artış göstermekte ve tam bir çöküş gerçekleşmese de bizde de aile müessesesi çok ciddi bir sarsıntı yaşamaktadır Ümit ederim toplum olarak bir an önce bu tehlikenin farkına varır ve ne yapılması gerekiyorsa onları yapmaya koyuluruz
|