Prof. Dr. Sinsi
|
Türkiyedeki Komünist Partiler
Partimizin birlik konusundaki temel politikası, işçi sınıfının parti birliğinin yanısıra (EMEP'in demek istiyor), geniş işçi yığınlarının mücadele birliğinin ve işçi merkezli bir Emek (ve Halk) Cephesi'nin yaratılmasıdır Bunun bugünkü araçları ise, oluşmuş işçi platformları, sendikalar ve diğer toplumsal örgütlerdir " Küçük burjuva aydının kibirliliği ile işçi sınıfı hareketinin tahlil ve tespitlerini yapmaya çalışınca maalesef kafa-göz kırmayı normal karşılamak gerekir ama, haddine düşmeyenlerin de bu tür yazıları yazmaması, yazanlarında "elinin hamuru ile erkek işine karışması" diye algılanır bizim toplumumuzda İşçi sınıfı partisi için sendikalar, işçi platformları ve sınıfı temsil eden alanlar olabilir, ama hangi anlamda; ekonomik mi, siyasi mi, ideolojik mi? Sendikacıların kuyrukçuluğunu yapabilirsiniz, bu sizin işçi sınıfı deyince ne anladığınızı ortaya koyuyor İşçi sınıfı partisi ise sınıfın içindeki çalışmalarını yapar ve örgütlerken tamamen farklı çalışır ve mücadele araçlarının hiç birini reddetmeksizin hepsini proletarya diktatörlüğünü kurmak için kullanılabilecek araçlar olarak değerlendirir Sendikaları ise işçi sınıfının burjuva-demokratik, ekonomik mücadele aracı olarak bakar, hepsi bu Sendikalara daha fazla yükümlülülükler yüklemek ne işçilere bir adım attırır, ne de işçilere bir şeyler kazandırır İşçi sınıfı ise sendikaların niteliğini yaşam pratiklerinden ve deneylerinden bilirler ki, nihai anlamda güvenilmeyecek örgütlerdir sendikalar Sorun burada, komprador-ağa devletinin devrilmesi, proletarya diktatörlüğünün kurulması ve bunun gereklerinin ideolojik, siyasal ve örgütsel olarak nasıl yerine getirileceği, üçüncüsü de pratik sorunudur! Ama sizler sadece konuşuyorsunuz, birçok iyi niyetli insanımızı çözüm getirmekten uzak anlamsız tahlilimsi şeylerle uyutuyorsunuz Çok şey söylüyorsunuz, ama aslında dişe dokunur hiç bir şey söylemiyorsunuz 3 Kasım seçim sonuçlarını daha sonra değerlendirdiğimizde proletarya diktatörlüğünü kurmak ya da burjuva parlamenter sistem içinde çelik çomak oynamak mı! Sorusuna yanıt arayacağız, tabii ki tasfiyecilerin anlatımıyla Bakalım burjuva parlamenter sistemde çelik çomak oyununda ne yapmışlar? "TDKP 2 Genel Konferansı'nın Açıklamasıdır" belgesini kaldığımız yerden incelemeye devam ediyoruz; "İşçi sınıfının, sermayenin ve diktatörlüğün ardı arkası gelmeyen saldırılarına karşı güçlü bir mücadele cephesi yaratmada, saldırıları püskürtme ve kurtuluş yolunda ilerlemede en temel silahı partidir (yani EMEP, demek istiyor) Konferansımız, işçi sınıfının günlük hareketine; başta işçi sınıfı olmak üzere yığınların devrim için hazırlanması ve örgütlenmesine azami yardımı yapma, bunun için gerekli bütün araç ve olanaklardan sonuna kadar yararlanma yeteneğini gösterecek, işçi sınıfının uyanış içindeki ana kitlesini kucaklayan kitlesel partisinin ve komünist işçilerin çelikten disiplinine sahip örgütünün yeniden inşası görevlerine dikkat çeker " İşçi sınıfı ve onun evlatlarının ve örgütünün hiç bir "azami yardıma" ihtiyacı yoktur ve olamaz da, işçi sınıfı ve onun evlatları bilirler ki birisi bize yardım edeceğini söylüyorsa mutlaka bunda bir bit yeniği vardır İşçi sınıfının bir üyesi ve neferi olarak şunu biliyorum, bize bizden başka hiç bir sınıf veya kesim ya da kimse yardım etmez Bizim bir tek dostumuz vardır o da sınıfımızdır Müttefikimiz olan diğer sınıf ve sınıfsal katmanlara gelince onlarla sadece çıkara dayalı ilişkilerimiz vardır Proletarya diktatörlüğünü kurabilmek için, egemen patron-ağa devletini yıkmaya tamamen tüm kurumlarıyla tasfiye etmeye ve yerine sıfırdan yenisini yani "proletarya diktatörlüğünü" kurmak ve böylece egemen sınıf noktasına proletaryayı taşımayı hedefleyen işçi sınıfına, haddinizi aşıp yardım teklif ediyorsunuz ki Birincisi; Proletaryanın partisinin "işçi sınıfına azami yardım" gibi bir yükümlülüğü olamaz, aksine kendisi zaten proletaryanın partisidir ki bu eşyanın tabiatına aykırıdır (kendi kendine yardım, komik), ikincisi; küçük burjuva çevrelerden, aydın kibirliliği ile böyle arsız bir teklif gelebilir ki, bu da sizin iddia edip sömürmeye çalıştığınız işçi sınıfı hareketi ve unsurlarını, daha ileri taşımak gibi bir derdinizin olmadığını ortaya koyuyor Sizler işçi sınıfı için burjuva parlementerler gibi konuşuyorsunuz, sürekli hikaye anlatıyorsunuz! Emek cephesi 1986'lı yıllardan sonra İstanbul emek platformu adıyla kurmaya çalıştığımız ve sonuçlarını da aldığımız değişik bölgelerde emekçiler, demokratik kitle örgütleri, kimi siyasal partilerin temsilcileri ve sendikacıların katilimi ile oluşturulmuş geniş kitlelerle buluşmaya çalıştığımız bir süreçti ve bu gibi faaliyetleri elden gelen imkanlar çerçevesinde biz TDKP'liler önderlik etmeye çalıştık ve doğru da bir harekettir Ama sayın vatandaşların söylediği anlamda legalist kaygılarla değil, aksine işçi ve emekçilerin seslerini daha organize bir şekilde ifade etme ihtiyacından çıkmıştır emek platformu gibi platformlar, ve üstelik yasal da değildi, çıkış nedenleri sadece meşruydu Yasal değil "TDKP 2 Genel Konferansı'nın Açıklamasıdır" belgesini Sf 17'den incelemeye devam ediyoruz; "Tüm zayıflıklarına ve eksikliklerine karşın, gençliğe özel bir önem veren ve işçi hareketinin yönetim, bilinç, örgütlenme ve mücadele düzeyinin ilerletilmesine en azami yardımı faaliyetinin merkezine alan TDKP, başta işçi hareketi olmak üzere kitle hareketindeki yeri, ilişkileri vb ile tüm alanlarda diğer akım ve örgütlerden ayrıldı Devrim ve sosyalizm adına yola çıkan tüm akımlar burjuva liberalizminin ya da bireysel terörizmin yolunda ilerler, işçi hareketi karşısında tasfiyeci bir rol oynarken, partimiz, işçiler arasında faaliyet yürüten, işçi hareketini ilerletme olanağına sahip tak akım durumuna geldi " (TDKP 2 Genel Konferansı'nın Açıklamasıdır) "Tüm zayıflıklarına ve eksikliklerine karşın, gençliğe özel bir önem veren ve işçi hareketinin yönetim, bilinç, örgütlenme ve mücadele düzeyinin ilerletilmesine en azami yardımı faaliyetinin merkezine alan TDKP" Böyle bir yaklaşımı ancak gençliğin ya da genel anlamda temsil ettiğini söylediğiniz Komünist Partileri'nin yaklaşımı olamaz; gençliğe, mücadelesinin gelişimi için yardımı esas almaz, aksine, gençliği; gençliğin asıl kurtuluşu olan sosyalizm perspektifiyle örgütler Çünkü örgüt bilir ki kendi nüveleri olan gençliğin gerçek kurtuluşu ancak Sosyalizmdedir Hala işçi sınıfının ve emekçilerin bir örgütü olarak kendi kendisine yardımı esas alan saçma sapan bir yaklaşım söz konusu ve bu yaklaşımla da tasfiyeciler gençliğin kendisine ait örgüt olmadıklarını tıpkı yukarıdaki ifadelerinde de gördüğümüz gibi işçi sınıfına yardımı esas alan bir yaklaşımla işçi sınıfının bir örgütü olmadıklarını tüm samimiyetleri ile ortaya koyuyorlar "TDKP 2 Genel Konferansı'nın Açıklamasıdır" belgesini kaldığımız yerden incelemeye devam ediyoruz; "Partimiz saflarında ve çevresinde özellikle gizlilik ve güvenlik gerekçesinin ardına sığınan, işçi hareketinin ihtiyaçlarına uygun bir değişimi ve ilerlemeyi düşünce, yaşam ve çalışma tarzında gerçekleştirmeyi göze alamayan, geleneksel solun işçi hareketinden ve ihtiyaçlarından koparılmış sözde yeraltı çalışmasının temsilcisi pratik oportünizm, burjuva liberalizminin başta örgüt disiplini olmak üzere çeşitli alanlardaki yansımaları ve diğer zayıflıklar, partimizin koşullardaki ve işçi hareketindeki gelişmelere bağlı olarak, şiarlar, örgüt ve mücadele biçimleri ve yöntemleri arasındaki ilişkilerde gerekli değişiklikleri ve yenilenmeyi zamanında gerçekleştirmesini engelledi Partimiz gerek işçi hareketindeki ilerlemenin gerekse partimizin yürüttüğü faaliyetin geliştirdiği tüm olanakları ve araçları en azami düzeyde kullanma yeteneğini gösteremedi Bunun da ötesinde, bu olanaklar, özellikle diktatörlüğün saldırılarınının partimiz üzerinde yoğunlaştığı, bu saldırıların partinin yeniden inşası ve yenilenmesindeki gecikme sonucu etkili olma olanağı bulduğu, bu koşullarda kayıpları en aza indirmek için olağanüstü tedbirlerin alınmak zorunda kalındığı son yıllarda, örgütümüzün bünyesinde taşıdığı bu eğilimlerin ve zayıflıkların gelişme ve serpilme olanağı bulması sonucu baltalandı " (TDKP 2 Genel Konferansı'nın Açıklamasıdır) Eğer parti "saflarında ve çevresinde özellikle gizlilik ve güvenlik gerekçesinin ardına sığınan, işçi hareketinin ihtiyaçlarına uygun bir değişimi ve ilerlemeyi düşünce, yaşam ve çalışma tarzında gerçekleştirmeyi göze alamayan, geleneksel solun işçi hareketinden ve ihtiyaçlarından koparılmış sözde yeraltı çalışmasının temsilcisi pratik oportünizm" gibi sapmalar varsa bunun nedenleri; 1 - 1981 sonrası sağ sapmanın, 2 - Örgüt kadrolarının ve MK'sinin geçmişten o güne kadar bağrında varolan çelişkileri ve zafiyetlerinin zamanında tespit edilememesi, 3 - Gevşek bir parti örgütlenmesi (tıpkı Menşevikler gibi), 4 - İktidar perspektifinden yoksunluk, 5 - Partinin gelişen koşullara uygun yapılanamamasının, (siyasi, ideolojik ve örgütsel anlamda) 6 - "geleneksel solun işçi hareketinden ve ihtiyaçlarından koparılmış" olması, kopartanlar kimlerdi, hangi zihniyetin temsilcileriydiler, 7 - Belki de özellikle uzun zamanlı bir teslimiyet politikasına uygun olarak yaratılan bir ortamdı ki bu da doğrudur Çünkü birçok bölgede birincisi; 1991 yılından sonraki tutuklamalarda partili olarak tanımlanan insanların çoğu, 12 Eylül öncesinde taraftar düzeyinde olan insanlardı, eğer gerek görülselerdi daha o zaman mücadelenin yükseldiği dönemlerde onların partiye katılmaları için gerekli çalışmalar yapılırdı Büyük bir deneyimsizlik örneği özellikle verilmiştir bu dönemde!  İkincisi; 1991 sonrası dönemdeki çözülmeler ve karşı devrimin darbeleri merkezden gelen veya gönderilen kadrolardan kaynaklanıyordu  Gevşek parti örgütlenmesi, sınıf mücadelesini kavrayamama, ihanet içindeki kadrolar ve yasallaşma  "TDKP 2 Genel Konferansının Açıklamasıdır", (3 sayfası boş, toplam 20 sayfa), devam ediyoruz; "Koşullardaki değişim, başta uyanış içindeki ileri işçiler olmak üzere işçiler arasında gelişen ayrı bir sınıf olarak örgütlenme eğiliminin olgunlaşma düzeyi, partimizin bugüne kadar yürüttüğü faaliyetin birikimi ve işçi hareketindeki yeri ve etki düzeyi; hatalar ve zayıflıklar da taşısa yakın zamana kadar partimizin çalışmasını ilerleten propaganda, teşhir-ajitasyon ve örgütlenme faaliyeti yürütürken kullandığı biçimler ve araçlar arasında öngördüğü ilişkinin, örgütlerinin ve kadrolarının mevzilenmesinin eskidiğini, bir bütün olarak yenilenmesinin, gündeme gelen yeni biçimler ve araçlarla geliştirilmesinin zorunlu hale geldiğini göstermektedir Bu değişim eski örgüt ve perspektifin korunması temelinde biçimler ve araçlar arasında yapılacak kısmi değişikliklerle başarılamazdı Değişim, ancak ve ancak partimizin açık ya da gizli her alanda yeniden inşası, güçlerinin arınması ve yenilenmesi gündeme alınarak gerçekleştirilebilirdi MK'nin bu perspektifle aldığı tüm kararları ve partimizin attığı pratik adımları onaylayan konferansımız partimizin yeniden inşası ve her alandaki faaliyetinin koşullardaki değişime uygun olarak yenilenmesi ile tüm parti güçlerinin kendilerini aşmada ve arınmada gösterecekleri yetenek, en önemlisi de işçi sınıfının ve gençliğin taze güçleri ile yenilenmesi ve çelikten bir disiplin ve irade arasındaki tayin edici ilişkiye dikkat çeker " (TDKP 2 Genel Konferansı'nın Açıklamasıdır)               "TDKP 2 Genel Konferansının Açıklamasıdır", (3 sayfası boş, toplam 20 sayfa), Sayfa 19 (son sayfa, en son paragraf) "Örgüt, Kadın, Kültür, Gençlik, Yurt-dışı Örgütleri ve Ulusal soruna ilişkin kararlar alan Konferansımız; tüm parti örgütlerinin ve güçlerinin, ileri işçilerin, geleceğimiz olan gençliğin, TDKP 2 Genel Konferansı'nın kararlarını tam bir içtenlik ve büyük bir özveriyle uygulayacaklarına olan inancını ve güvenini belirtir " (TDKP 2 Genel Konferansı'nın Açıklamasıdır, sf :19) "TDKP'nin 2 Genel Konferansı, parti örgütlerinin ve güçlerinin, basta işçiler olmak üzere emekçiler ve gençlik içindeki ileri parti çevrelerinin en geniş ve ileri düzeyde temsilinin ve katılımlarının sağlandığı çeşitli oturumlardan oluşan bir süreç olarak gelişti ve saptadığı gündeme uygun olarak çalışmalarını tamamladı ve tam bir irade birliğiyle sonuçlandı " (TDKP 2 Genel Konferansı'nın Açıklamasıdır - Sayfa :3 ) TDKP gibi devrimci bir partinin süreç içinde tasfiyesi ile ortaya çıkan tasfiyecilerin kurduğu EMEP'in ortaya çıkışının nedenleri, aslında 1980 karşı- devriminin saldırılarının hemen ardından TDKP-MK işbaşındayken 1 Kuruluş Kongresinde kabul edilen programdan geriye doğru arayışlara yönelinmesi ve 1981 yılında Devrimin Sesi'nde "Yeni Bir Perspektif" başlıklı broşürle, "Türkiye'de hala gerekli olan burjuva demokrasisidir Burjuvazili ya da burjuvazisiz, ama burjuva karakteriyle bir demokrasiye ülkemiz mutlaka ulaşacaktır " yayınlandı Bu ideolojik bulanıklığın nedeni geniş ve ciddi büyüklükte sayılabilecek bir kadro ve taraftar yoğunluğu bulunan TDKP'nin bazı geri ve ödlek önderlerinden ve ideologlarından bazılarının gelişmeleri kavrayamamaları sonucu ortaya çıkmış, sınıftan kopuk bir küçük-burjuva devrimci hareketin henüz derinleşememiş ideolojik duruşunun sonucu olarak da çözülmeler ve ihanetler başlar Günümüzde görüyoruz ki EMEP o zamanki tanımlamaya uygun olarak bugün konumlanıyor 1980 sonrası, 1981 Nisan darbesinin ardından dağılma sürecine giren TDKP, 1983 seçimlerinin ardından, 1984'lü yıllarda faşist diktatörlüğe doğru yüzünü dönen TDKP sistem içi çözümlere yönelerek "burjuva demokrasisi" için kolları sıvıyor, Avrupa'dakiler Ecevit ile görüşüyor, "Ecevit ile ilkeli bir ittifak yapmak için" kolları sıvadılar
TDKP görüşlerini, broşür gibi türden süresiz yayınların yanı sıra periyodik çıkan Merkez Yayın Organı Devrimin Sesi ve Yoldaş gibi yayınlarla yansıtmaktadır Bunlar, gizli basılıp dağıtılan yasa dışı organlardır
|