04-19-2007
|
#1
|
Ergenekon
|
Soyadını Atatürk Vermişti
Cumhuriyet'in ilk yılları  
Tan Matbaası'nın sahibiydi Halil Lütfi
Bab-ı Ali'nin gördüğü "en cimri" patrondu
Vala Nureddin anlatıyor 
"Sirkeci'deki Hüdadan Lokantası'ndayım Baktım, Halil Lütfi bir masada yemek yiyor Şaştım tabii  Garsonu çağırdım, sordum, 'Nasıl kıyıyor paraya?' Garson gülümsedi  Meğer, lokanta sahibi Halil Lütfi'nin arkadaşıymış  Yemeğini sefertasıyla getirir, orada ısıttırırmış  Sadece su ve ekmek parası ödermiş  "
Türkiye'nin gelmiş geçmiş en önemli polis muhabirlerinden Doğan Katırcıoğlu anlatıyor  
Bir yaz günü Evinin çatısında tamirat yapacak Halil Lütfi Usta gelir, anlaşırlar 5 lira  Usta çalışır, bitirir Parasını almaya gelir Halil Lütfi "bak evladım" der ustaya, "bu zarfın içindeki 5 lira senin Ama şimdi değil  Kış gelsin Çatı akmazsa, paranı alırsın "
Evet, pinti adamdı Halil Lütfi  Ama harbi adamdı aynı zamanda  Kimseye borçlu gitmedi bu dünyadan göçerken  Ve müthiş bir iş yaptı gitmeden  Malı mülkü çoktu Çocuğu yoktu Kiracısı olan bir ailenin oğlunu evlat edindi  
Her şeyini ona bıraktı
Atatürk sevgisini de 
Çünkü müthiş Atatürkçüydü 
O da Selanikli'ydi
Bir gün Gar'da karşılaştı Gazi'yle  Dedi ki Gazi, "Yahu Lütficiğim, bak matbaan var, zenginsin, neden hâlâ 3'üncü mevkide seyahat ediyorsun?" Lütfi cimriliğine yakışır şekilde, yapıştırdı cevabı, "4'üncü mevki yok ki efendim, ne yapayım  " Gazi kahkahayı patlattı, "Senin soyadın Dördüncü olsun" dedi
Hani Atatürk’ün Selanik’teki anı defterine iktidar aleyhine yazı yazdı diye, yazdığı sayfa yırtılan dava edilen 82 yaşındaki Fethi Dede var ya  
İşte o Fethi Dede, bu Halil Lütfi'nin evlatlığı  
Fethi Dördüncü
|
|
|