08-26-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Murat Hanay: Zor Zamanda Sevmek…
Hiç sevmedim bir söylenmeye “ben” diye başlamayı… çünkü bilirim ben; benim bir başıma “ben” olmadığımı… yine tüm acziyetimle diyorum ki; ben! ilk seninle başladım “ben”li tümcelerime… çünkü ben! seninle bildim benliğimi… en çok sana anlatmak istedim kendiliğimi… en çok sen anla istedim…
Ve cemre aşka düştü Yabancı durduğu toprağa inatla gonca vermiş, yabancı bir çiçeği sevdi gönlüm Harfler devretti kendini kelimeye, kelimeler esir oldu tümceye, tümceler buhar oldu, düşünce ve aşk koktu olanca gücüyle Oysa ki, donanımım noksan, hazırlıksızdım kuşkusuz Ama kim böyle bir duruma hazırlık yapmıştı ki, anlatmanın anlamaktan zor olduğu zamanda…
Zordur sevmek modern zamanda Zordur elbet varlığından, varolduğunu ispat etmek Durduğun yeri göstermek zordur; onun varlığı senin varlığına bağlıyken, gölgene bile varlığını kabul ettirmek; nefes aldığını ispat etmek zordur, senden nefesle bir can taşımayana Bize nefes verene şükretmeyi dahi unutacak kadar nankör, senden nefesle oh çekmeyene, nefes aldığını ispat etmenin telaşında ve anlamsızlığında yaşanır gider bir ömür Oysa ki kul olduğumuzu bile unutarak, Yaradan’ın farklılığını kendi farkımızmış gibi pazarlarız Bilmeyiz ki bizim farkımız kendi içimizdedir Bu farklı olma telaşında en farksız kalanımız, en farklı olanımızdı kuşkusuz Aslında farkımız yaşam tarzında değil, varoluş amacımızda gizli İnsan kalabilenler ve insanlığını yitirenler…
Ömrüm boyunca aşktan korkarak yaşayan insanlar gördüm İnsan kendi yüreğinden korkar mı hiç? Sevginin hamurundan yoğrulmuş olan varlıktı oysa insan Ve yüreğine sevgi yüklenmiş olarak doğar Kimisi kaybeder bahşedilen sevgi yükünü Kaybeden, O’nun aşkından koparıp bize sunduğunu ne kadar da ulaşılmaz görür
Şimdi, yitirilmiş bir insanlığı arıyorum körpe yüreklerde Gönlümün ıssızlarında bir çocuk olsa gerek, kucak dolusu duayla beni bekleyen Açsam avuçlarımı, sanki asumandan umut yağacak Velhasıl aşk, kendini en güzel de bir çocuk yüreğinde taşıyor Saydam ve sınırsız Büyüyorken örselesek de yufka yüreklerimizi nice değmez aşklara, aşkla doğarız, yüreğimizde aşkla büyürüz Biz büyürüz, yüreğimiz büyür ve dahi aşk büyür Nihayetinde sığmaz küçük kalplerimize, ya taşar gönlümüzden, ya da uçar yuvasından bir daha dönmemek üzere…
Ömrüm boyunca ne istediğini bile bilmeyen, şaşkın, kaybolmuş insanlar gördüm Sesler kavgasında sessizliğe, aşkın karşısında aşksızlığa boyun eğen insanlar Aşk bir çocuk yüreğinde Büyüdükçe aşk, ağır gelir gençliğimize Her daim birileri gelir ve bir gün herkes gider İhtiyarladığımı söyleseler de yüreğimde bir çocuk ve dilimde yalnızca tek bir hece kalır; Aşk…
Murat Hanay /11 06 2011
|
|
|