08-26-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Günlerimin Hikayesi
Yaşadığın bir dakika öncesini unutmak  Yaşayamadığın her an için gözyaşı damlalarına sığınmak  Gördüğün her yeni sahnede hayatından bir kesitin gözlerinin önünde canlanması  
İzlediğin filmdeki olmadık bir sevişme sahnesinde bile ağlamak  Bu durumuna bile bir neden aramamak Hayatın sana verdiklerini toplamadan senden aldıklarının hesabını tutmak  Gidenlere kal dememek için yüreğinden akan kanlı gözyaşlarının seni iç kanamadan öldürmesine izin vermek  
Sen izin verdikçe yüreğinin kanayıp durması  Kimsenin hayatından bişey almadan yaşamak için aldığın nefeslerin sayısını azaltmaya çalışmak  Samimiyetinden şüphe duymadığın insanların en sahtekar yüzlerine gülümseyebilme hasretin  Seni senden defalarca kez alıp gitmesine rağmen hala hayata duyduğun inanılmaz bağlılık  
Yaşamına son verememe cesareti  Yaşamak nedir bilmeyen bir vücuda ettiğin eziyet ve yinede hayattayım bakın diyebilme terbiyesizliği  Sonunu biliyorum ben bu yolun deyip yine de girdiğin çıkmaz yollar  
Yani sensizlik, imkansızlık, aşksızlık, mutsuzluk, umutsuzluk, hayatsızlık, samimiyetsizlik, huzursuzluk, acımasızlık, güvensizlik, sevgisizlik, merhametsizlik, acımasızlık, tepkisizlik… Yani bensizlik…
Gelen güne lanetle başlamak  Giden günü bitirememek  Gecelerin bir türlü rahat uyutmaması  Gündüzleri de sokaklarda dolaşan ruhsuz bir beden ve donuk bakışlar  Mücadeleden vazgeçen bir hayatın nasıl sonlanacağını beklemek  
Sonra birden aklıma gelen sen  Aniden şimşek gibi başıma düşmesi senli anların sensiz anlarla değişimi  İçinde bulunduğum ortamın birden anlamsızlaşması  
Hafiften bir şarkı çalar o an kulaklarımda  Onun sesinden başkasını da duyamam o an  
Sonra deli gözlerin gelir aklıma  İçim ısınır gözlerine baktığımda  Herkesten farklı bakarsın sen  Hele de bana baktın mı dünyalarımız değişir  O an gözlerim gözlerinde takılır kalır da bir rüzgar eser hafiften kokunu verir bana ama yalnızca ben duyarım o kokuyu nefes almamın sebebi kokun  Seni solumak isterim sadece  
Sensiz nefes almanın ne anlamı var? Kokunu vücudumun en ücra köşelerinde hissedebilmek için derinden bir nefes alırım  Sadece senin için  Damarlarımda kokun dolaşır sen dolaşırsın  Ellerini tutar öperim o an dudaklarımda hissettiğim teninin tadını benden çok sevemez kimse   Ellerini yüzümde gezdirirsin içim titrer  Hem nefesinin sıcaklığı hem ellerinin serinliği  O an artık bir başka güzel olur yaşamak  Seni yaşamak sen de yaşamak seninle yaşamak…
Sımsıkı sarılırsın bana tüm bedenini bedenimde hissederim  Tenim tenine değdiğinde felaketim olur bilirim  Sarılmak hiçbir dilde ifade edilemeyen duygular taşır  Nasıl anlatılır ki seni hissetmek hem de tüm bedenimde  
Aniden gider kaybolursun bu düşten… Gerçek olduğunu söyledikleri hayata dönerim  Benim gerçeklerimden uzaklaşarak  
Bizim gerçeklerimizi yok sayarak  Kimse bilmez bu dünyayı belki Peyami Safa’nın Simerenya’sı, belki Oğuz Atay’ın Olric’i gibi… Hayat gibi cümlelerde nasıl bağlıysa ironiyle birbirlerine anlamını yalnız hissedebilen bilir  Ne bugünler geçecek ne hayat sensiz yaşanacak  Sana söz kimse dokunmayacak ruhuma  
Bu dünyada yalnız ben varım sen yanımda değilsin ve hiç olmadın ki  
Hayali bir düş olsa da sanki senden bir can var içimde senin aklına geldikçe imkansızlıklar o can burada atıyor  
Ya al canını sahip çık, yada bırak kimsesiz büyüteyim…
|
|
|