Küçük Bir İskelenin Ucunda &Quot; Aşkın İzdüşümü &Quot;

Sabahın beşinde, aşık olduğum adamın cennetinde, Ege?de küçük bir sahil kasabasındayım
Hayatımda ilk defa uçuruyorum ruhumu
Uçurabildim nihayet ve onun yere çakılmasından korkuyorum
Çünkü aceleciyim,
Çünkü acemiyim
Bilmediğim, tanımadığım ıssız yollardayım
Önümde upuzun bir sahil var
Güneş dağların ardından, önce aydınlığını, sonra sıcaklığını hissettirmeye başlıyor
Sahilde yavaşça ilerliyorum,
Az ilerde, denize uzanan küçük bir iskele gözüme çarpıyor
Ruhumu bu küçük iskelenin ucuna bağlamalıyım
Bir karış su bile yeter bana,
Artık ruhum, yaşadığım yerden bu iskeleye göç etmek istiyor
Sevdiğim adama ??cennetindeyim, sahildeki iskeledeyim?? diye mesaj atıyorum
Her an, her dakika, her saniye bekler beni biliyorum
Kim bilir hissetmiştir sürprizimi, buralarda bir yerlerde olduğumu,
Hatta hiç uyumamış, beklemiştir mesajımı
Gün henüz başlarken, bu küçük şirin kasabanın beyaz çakıl taşlı sahilinde telaşlı balıkçılar, sahile yavaşça dokunup geri çekilen küçük serin dalgaların arasında, elinde sandaletleriyle iskeleye doğru ilerleyen, beyaz elbiseli kadını şaşkınlıkla seyrediyorlar
?Günaydın, rastgele? diyorum onlara, el sallayarak
Birazdan balıkçı motorlarının sesi kulağımda patlıyor
Balıkçıların şen kahkahaları, martıların sabah çığlıkları ve motorların sesi birbirine karışıp, ortalığı velveleye veriyor
Her zamanki gibi, herkes için, günün başladığını düşünüyorum
Birkaç saat sonra, büyükşehirlerde insanlar, işlerine yetişmek için telaşla uyanacak Köylüler uyanıp tarlalarının yolunu tutmuşlardır bile
Tatilciler ise erken biten tatil günlerinin hüznüyle uyanıp, kahvaltıya yetişecekler?
Bense, çok önceleri durdurduğum zamanın tiktaklarını, şu iskelenin ucunda, beklediğim adam geldiğinde yeniden başlatacağım
Bedenimin içinde, delice çırpınan küçücük kuşu sakinleştirmem mümkün değil
Ellerime, ayaklarıma, bedenime, beynime hakim olamıyorum
Ona söyleyeceğim ne çok şey biriktirmişim
??Sen yokken, başkaları için zaman hep aktı durdu,
Bense kendimi,
Bedenimi,
Ruhumu, dolaba kaldırdım
Yaşamadım,
Kendimi dondurdum, sakladım,
Hani yüzdeki çizgiler yaşanmışlığı simgelermiş ya,
Bak bende yok,
Bu yüzden benim yüzümde hiç çizgi yok,
Yaşadığıma dair bir izim yok
Arada bir, kendimi sakladığım yerden çıkardığım vakitler de oldu hep bir ümitle,
Ama hep koca hayatın yerine, sevgi, mutluluk, arkadaşlık, dostluk kırıntılarını buldum karşımda??
Ve,
Kulağına eğilip, biraz da yüzüm kızararak,
??Bir gece, birlikte geçireceğimiz ilk gecemizde,
İlk sevişmemizde, acılarımızı da akıtalım gözyaşlarımızla birlikte?? demek istiyorum
Küçük tahta iskeleye yaklaşıp tırmanıyorum Etrafta uzaklaştıkça küçülen balıkçı teknelerinden başka kimsecikler görünmüyor
Sonra, küçük çakıl taşları ilişiyor gözüme, inip kucağıma bolca çakıl taşı dolduruyorum
Aralarında küçük yuvarlak taşları ayırıp çantama koyuyorum
Küçükken her akşam sayısız oyun demetlerimin kapanışını yaptığım, ağabeyimle oynadığım ve gözüm gibi baktığım, siyah beyaz beş taşlarımı hatırlıyorum
İskelenin ucuna oturuyorum ve elimde kalan yassı taşlarla, denizin üzerinden fırlatarak sektirmeye çalışıyorum
Geldiğim yeri, bulunduğum yeri, birazdan gelecek adamı daha fazla düşünerek, heyecanımı yok saymaya çalışıyorum Taşları art arda fırlatıyorum
Son fırlayan taş, benim fırlattığım taşı seke seke geçiyor
Arkamı dönüyorum, o son taşı atan adam, güneş gibi sımsıcak gülümseyerek ruhumu ısıtıyor
??Ben senden daha fazla sektirdim taşı,
Bu hep böyle olacak, ben hep senden fazla olacağım
Seni, beni sevdiğinden hep daha fazla seveceğim,
Daha fazla özleyeceğim,
Daha fazla bekleyeceğim,
Senin için, sana karşı bile savaşacağım??diyor gülümserken
Ayağa kalkıp ona sarılıyorum, teninin kokusunu bir daha unutmamak üzere içime çekiyorum Onu özlediğim anlarda, hep bu kokuyu duymak ve bununla avunmak istiyorum
Bir yandan söyledikleri beni korkutuyor
Bana hiçbir şey için söz vermesini istemiyorum
Verilen sözler tutulmadığında, yaşanılan duygunun tuz buz olup, evrende yok olacağını, bu evrende hiçbir şeyin de, ölen bir aşk kadar ölü olmadığını biliyorum
İkimiz aynı anda ??kavuşmak belki kaderdir, ama ömür boyu sevmek ve beklemek bizim seçimimiz?? diyoruz şaşkınlıkla
Bu adam, beni büyülemeye devam ediyor

??Küçücük bir tarikatımız var artık,
Şeyh de mürit de aynı, çünkü bizim ruhumuz aynı
Her yıl bugün, bu saat ayin yapalım burada
Yenilenelim, tıpkı şimdi olduğu gibi,
Her yıl burada, bu iskelenin ucunda güneşle birlikte yeniden doğalım??diyor
Bense ona,
??Beştaş oynamayı biliyor musun??? diyorum çantamdaki taşları göstererek
??Evet, biliyorum, tabii?? diyor, şaşkınlıkla bakarken yüzüme ve beni sımsıkı kucaklıyor
Hayatımızın ilk ve en güzel sabah kahvesini içmek üzere, onun cennetinde küçük bir köşeye yürüyoruz el ele