Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Aşk & Sevgi - Bayanlar, Erkekler > Aşk & Sevgi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
sevebilirmisiniz

Bu Kadar Sevebilirmisiniz ..

Eski 08-26-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bu Kadar Sevebilirmisiniz ..




Bir otobüs durağında karşılaşmışlardı ilk kez Biri tıpta

okuyordu, öbürü mimarlıkta O ilk karşılaşmadan sonra, bir kere, bir kere,

bir kere daha karşılaşabilmek için, hep aynı saatte, aynı duraktan, aynı

otobüse bindiler Gençtiler, çok genç Birbirileriyle konuşacak cesareti

bulmaları biraz zaman aldı ama sonunda başardılar İkisi de her sabah

otobüse bindikleri semtte oturmuyorlardı aslında Delikanlı arkadaşında

kaldığı için o duraktan binmişti otobüse, kız ise ablasında Sırf

birbirilerini görebilmek için, her sabah erkenden evlerinden çıkıp, şehrin

öbür ucundaki o durağa, onların durağına geldiklerini, gülerek itiraf

ettiler bir süre sonra

Okullarını bitirince hemen evlendiler Mutluydular hem de çok

mutlu Bazen işsiz, bazen parasız kaldılar ama öylesine sıkı

kenetlenmişti ki yürekleri ve elleri hiçbir şeyi umursamadılar Ayın

sonunu zor

getirdikleri günlerde de ünlü bir doktor ve ünlü bir mimar

olduklarında da hep mutluydular Zaman aşımına uğrayan, alışkanlıklara

yenik düşen, banka hesabında para kalmadığı için ya da tam tersine o

hesabı daha da kabarık hale getirmek uğuruna bitip-tükeniveren sevgilerden

değildi onlarınki Günler günleri, yıllar yılları kovaladıkça sevgileri

de büyüdü, büyüdü Tek eksikleri çocuklarının olmamasıydı Zorlu bir

tedavi sürecine rağman çocuk sahibi olmayınca, 'bütün mutlulukların bizim

olmasını beklemek, bencillik olur' diyerek devam ettiler hayatlarına

Çocuk yerine, sevgilerini büyüttüler 'Senin için ölürüm' derdi kadın,

sımsıkı sarılıp adama ve adam 'Hayır, ben senin için ölürüm' diye yanıt

verirdi hep

Bazen eve geldiğinde, aynanın üzerinde bir not görürdü kadın,

'Bir tanem, kütüphanenin ikinci rafına bak' Kütüphanenin ikinci

rafında başka bir not olurdu, 'Mutfaktaki masanın üzerine bak ve seni çok

sevdiğimi sakın unutma' Mutfaktaki masadan, salondaki dolaba sevgi dolu

notları okuya okuya koşturan kadın, sonunda kimi zaman bir demet çiçek,

kimi zaman en sevdiği çikolatalar, kimi zaman da pahalı armağanlarla

karşılaşırdı Aldığı hediyenin ne olduğu önemli değildi zaten

Hayat ne kadar hızlı akarsa aksın, işleri ne kadar yoğun olursa

olsun hep birbirlerine ayıracak zaman buluyorlardı bulmasına ama kırklı

yaşların ortalarına geldiklerinde, daha az çalışmaya karar verdiler Adam,

hastaneden ayrıldı ve muayenehanesinde hasta kabul etmeye başladı Kadın

da mimarlık bürosunu kapadı ve sadece özel projelerde görev aldı Artık

daha fazla beraber olabiliyorlardı Bir gün sahilde dolaşırken, harap

durumda bir ev gördü kadın, üzerinde 'satılık' levhası asılı olan 'Ne

dersin, bu evi alalım mı? ' dedi adama 'Bu viraneyi yıktırır, harika bir

ev yaparız Projeyi kafamda çizdim bile Kocaman terası olan, martıları

kahvaltıya davet edeceğimiz bir deniz evi yapalım burayı' 'Sen istersin

de ben hiç hayır diyebilirmiyim? ' diye yanıt verdi adam 'Amerika'daki tıp

kongresinden döner dönmez ararım emlakçıyı Kaç para olursa olsun,

burası bizimdir artık'

Sadece bir hafta ayrı kalacaklarını bildikleri halde, ayrılmaları

zor oldu adam Amerika'ya giderken Her gün, her saat konuştular telefonla

Gözyaşları içinde kucaklaştılar havaalanında Fakat birkaç gün sonra,

kocasında bir tuhaflık olduğunu fark etti kadın Eskisi kadar mutlu

görünmüyor, konuşmaktan kaçınıyordu Onu neşelendirmek için, sahildeki evi

hatırlattı ve çizdiği projeyi verdi kadın ama hiç beklemediği bir cevap

aldı: 'Canım, o ev bizim bütçemizi aşıyor Sen en iyisi o evi unut'

Mutsuzluk, mutluluğun tadına alışmış insanlara daha da acı, daha

da çekilmez gelir Kadın, hiç sevmedi bu beklenmedik misafiri Derdini

söylemesi için yalvardı adama, 'Senin için ölürüm, biliyorsun, ne olur

anlat' diye dil döktü boş yere Yıllardır sevdiği adam, duyarsız ve

sevgisiz biriyle yer değiştirmişti sanki Ona ulaşmaya çalıştıkça, beton


duvarlara çarpıyordu kadın, her çarpmada daha fazla kanıyordu yüreği

Bir gün, çocukluğunun, gençliğinin ve bütün hayatının birlikte

geçtiği arkadaşına dert yanarken, 'Artık dayanamıyorum, sana söylemek

zorundayım' diye sözünü kesti arkadaşı 'O, seni aldatıyor İş yerimin tam

karşısındaki restoranda genç bir kadınla yemek yiyiyor her öğlen

Sonra sarmaş dolaş biniyorlar arabaya'

'Sus, sus çabuk, duymak istemiyorum bu yalanları' diye bağırdı

kadın Onca yıllık arkadaşını, kendisini kıskanmakla suçladı Ertesi

gün, öğle vakti o restoranın hemen karşısında bir köşeye sindi sessizce ve

peri masallarının sadece masal olduğunu anladı Kocasının eskiden aynı

hastanede çalıştığı genç çocuk doktorunu tanıdı hemen Bazen evlerinde

ağırladıkları kadına nasıl sarıldığını gördü adamın

Akşam kocası eve gelir gelmez, bazen bağırıp, bazen ağla******

bazen ona sımsıkı sarılıp bazen de yumruklayarak haykırdı suratına her

şeyi İnkar etmedi adam Zamanla duyguların değişebildiği, insanların orta

yaşa geldiklerinde farklılık aradığı gibi bir şeyler geveledi ağzında ve

bavulunu alıp gitti evden Kapıdan çıkarken, 'son bir kez kucaklamak

isterim seni' diyecek oldu ama kadın, 'defol' dedi nefretle

İlk celsede boşandılar Modern bir aşk hikayesinin böyle son

bulmasına kimse inanamadı Arkadaşlarının desteğiyle ayakta kalmaya

çalıştı kadın Adamın, sevgilisiyle birlikte Amerika'ya yerleştiğini

öğrendi Bazen yalnız kaldığında, onu hala sevdiğini hissedince, ağlama

nöbetleri geçiriyor, aşkın yerini, en az onun kadar yoğun bir duygu olan

nefretin alması için dua ediyordu

Aradan bir yıl geçti Her şeyin ilacı olduğu söylenen zaman

bile, kadının derdine çare olamamıştı Bir sabah, ısrarla çalan zilin

sesiyle uyandı Kapıyı açtığında, karşısında o kadını gördü 'Sen, buraya

ne yüzle geliyorsun' diye bağırmak istedi ama sesi çıkmadı 'Lütfen, içeri

girmeme izin ver, mutlaka konuşmamız gerekiyor' dedi genç kadın Kanepeye

ilişti ve zor duyulan bir sesle konuşmaya başladı: 'Hiçbir şey göründüğü

gibi değil aslında Çok üzgünüm ama o bir saat önce öldü Geçen yıl

Amerika'daki kongre sırasında öğrendi hastalığını ve yaklaşık bir

senelik ömrü kaldğını Buna dayanamayacağını, hep söylediğin gibi onunla

birlikte ölmek isteyeceğini biliyordu Seni kendinden uzaklaştırmak için,

benden sevgilisi rolünü oynamamı istedi Ailesine de haber vermedi

Birlikte Amerika'ya yerleştiğimiz yalanını yaydı Oysa ilk karşılaştığınız

otobüs durağının karşısında bir ev tutmuştu Tedavi görüyor ve

kurtulacağına inanıyordu ama olmadı Gece fenalaşmış, bakıcısı beni aradı,

son anda yetiştim Sana bu kutuyu vermemi istedi' Gözlerinden akan

yaşları durduramayacağını biliyordu kadın Hemen oracıkta ölmek istiyordu

Eline tutuşturulan kutuyu açmayı neden sonra akıl edebildi İtinayla

katlanmış bir sürü kağıt duruyordu kutuda İlk kağıtta, 'Lütfen bütün

notları sırayla oku bir tanem' diyordu Sırayla okudu; 'Seni çok

sevdim', 'Seni sevmekten hiç vazgeçmedim', 'Senin için ölürüm derdin hep,

doğru söylediğini bilirdim' 'Fakat benim için ölmeni istemedim' 'Şimdi

bana söz vermeni istiyorum' 'Benim için yaşayacaksın, anlaştık mı? ' son

kağıdı eline alırken, kutuda bir anahtar olduğunu gördü kadın Ve son

kağıtta şunlar yazılıydı:

'Sahildeki evimizi senin çizdiğin projeye göre yaptırdım Kocaman

terasta martılarla kahvaltı ederken, ben hep seni izliyor olacağım

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.