Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
antlaşması, montreux

Montreux Antlaşması

Eski 08-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Montreux Antlaşması





Lozan Konferansı'nda imzalanmış olan Boğazlar Sözleşmesi'ne göre Boğazlardan serbest geçişin güvenliğini sağlamak amacı ile Çanakkale ve İstanbul Boğazlarının her iki kıyıları ile Marmara Denizi'ndeki adalar gayri askeri hale getirilmiş ve bu bölgelerde tahkimat yapmak ve asker bulundurmak yasaklanmıştı Buna karşılık bu bölgelerin herhangi bir saldırıya karşı güvenliği de sözleşmeyi imza eden devletlerle Milletler Cemiyeti'nin garantisi altına konulmuştu

Türkiye Boğazlar üzerindeki egemenliğinin sınırlandırılması demek olan bu hükümleri istemeyerek kabul etmekle beraber bir ümidi de kolektif güvenlik alanında Milletler Cemiyeti'nin etkili bir rol oynayacağı ve aynı zamanda da silahsızlanmanın gerçekleşeceği idi Fakat her iki konudaki ümit de gerçekleşmedi Ne silahsızlanma yolunda olumlu adımlar atılabildi ve ne de kolektif güvenlik konu-sunda Milletler Cemiyeti kendisinden bekleneni verebildi

Japonya'nın Mançurya'ya saldırması karşısında Milletler Cemiyeti hiçbir şey yapamamıştı Silahsızlanma çabaları ise tam anlamıyla sürüncemede idi Bu durum karşısında Türkiye 1935 yılından itibaren Boğazlara ait demilitarizasyon hükümlerini kaldırmak için teşebbüse geçti 1933'te Silahsızlanma Konferansı'nda ilk defa bu hükümlerin kaldırılmasını istedi Fakat bu istek silahsızlanma meselesiyle doğ-rudan doğruya ilgili görülmediğinden mesele geri kaldı

1934'ten itibaren Almanya'nın silahsızlanmaya başlaması ve 1935 Martında da mecburi askerlik sistemini ihdas ile silahlanmasını açık bir hale getirmesi üzerine Türkiye de bu meseleyi daha ısrarla ele aldı Almanya'nın silahlanmasını görüşmek üzere olağanüstü toplanan Milletler Cemiyeti Konseyi'nde 17 Nisan 1935 günü yaptığı konuşmada Türkiye Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras yine Boğazların silahsızlandırılmış olması konusunu ele alarak bu meselenin Türkiye'nin güvenliği ile yakından ilgili bulunduğunu Boğazların askerlikten tecridi ile gerçekte Türkiye'nin savunmasının zayıflatılmış olduğunu ve bu sebeple bu hükümlerin kaldırılmasını istedi İngiltere Fransa ve İtalya temsilcileri meselenin konu ile doğrudan doğruya ilgili olmadığını ileri sürdüler Sovyet delegesi Litvinov ise Türkiye'nin görüşünü destekledi

Türkiye Boğazlar konusundaki bu isteğini Mayıs ayında Bal-kan Antantı Konseyi'nin Bükreş toplantısında Milletler Cemiyeti Asamblesi'nin Eylül ayındaki toplantısında ve nihayet İtalya'nın Habeşistan'a saldırması dolayısıyla bu devlete uygulanacak zorlama tedbirleri konuşulurken yine Milletler Cemiyeti'nin kasım toplantısında tekrar söz konusu etti

Bu şekilde olumlu bir diplomatik at-mosfer yaratmaya muvaffak olmuştu Zorlama tedbirlerine rağmen İtalya Habeşistan'ı işgal edince ve bu arada Almanya da Versay'a aykırı olarak Ren bölgesini militarize edince Türkiye de 10 Nisan 1936'da Boğazlar Sözleşmesi'ni imzalamış olan devletlere verdiği notada Avrupa'daki buhranların 1923 Boğazlar Sözleşmesi'yle Boğazların güvenliği için verilmiş olan kolektif garantiyi artık işlemez hale getirdiğini belirterek kendi güvenliği savunması ve egemenlik haklarının korunması bakımından bu statünün değiştirilerek Bo-ğazların askerileştirilmesini istedi

Antlaşmaların hiçe sayıldığı veya kuvvet zoru ile değiştirildiği bir sırada Türkiye'nin bu barışçı ve samimi davranışı sempati ile karşılandı İlk olumlu cevap İngiltere'den geldi Türkiye'nin bu işi müzakere yolu ile yapmak istemesi İngiltere'yi hoşnut bırakmıştı Öte yandan şimdi İngiltere Türkiye'ye karşı politikasını değiştirmiş ve bu devleti kendisine bağlamak istiyordu

Akdeniz'de kuvvetli bir Türkiye İngiltere için değerli bir dost olacaktı İngilizler bu sayede Türkiye'yi Sovyetler Birliği'nden ziyade kendilerine daha yakın geti-receklerdi Sonraki olaylar bu ümitlerin boş olmadığını göstere-cektir

Türkiye'yi destekleyen ikinci devlet Sovyet Rusya oldu Sovyetler Boğazların gayri askeri hale getirilmesine ve Boğazlar üzerin-deki Türk egemenliğinin sınırlandırılmasına daha Lozan'da muhalefet etmişlerdi

İtalya hariç Fransa ve diğer devletler de Türkiye'nin isteğini kabul ettiler İtalya Avrupa'da kendisine karşı mevcut olan hava dolayısıyla şimdilik uzakta kalmayı tercih etti Fakat Türk-İngiliz yakınlaşmasını da İtalya hoş karşılamıyordu

1923 Boğazlar Sözleşmesi'ni değiştirecek konferans 22 Haziran 1936'da İsviçre'de Montreux'de toplandı ve Montreux Sözleşmesi adını alan yeni Boğazlar Sözleşmesi 20 Temmuz 1936'da imzalandı Sözleşme; Türkiye İngiltere Fransa Sovyetler Birliği Japonya Romanya Bulgaristan Yunanistan ve Yugoslavya arasında imzalanmıştır

Montreux Sözleşmesi ile Boğazlar hakkındaki silahsızlanma ka-yıtları kaldırılıyordu ve Türkiye'nin Boğazlar üzerindeki egemenliği tam olarak kuruluyordu Öte yandan 1923 Sözleşmesi'ne oranla hem Türkiye ve hem de Karadeniz devletleri lehine bazı değişiklikler de getirmiştir Özellikle savaş gemilerinin Boğazlardan geçmesi meselesinde Türkiye tarafsız ve savaş dışı ise savaşan tarafların savaş gemileri Boğazlardan geçemeyecekti

Türkiye bir savaşa girerse veya kendisini yakın bir savaş tehlikesi karşısında görürse diğer devletlerin savaş gemilerinin Boğazlardan geçmesi tamamıyla Türkiye'nin kendi takdirine kalacaktır İsterse geçirecek istemezse geçirmeyecektir

Karadeniz devletleri lehine yapılan değişikliklere gelince: Karadeniz'de kıyısı olmayan devletlerin Karadeniz'e geçirebilecekleri ve bu denizde bulundurabilecekleri savaş gemilerinin cinsi büyüklüğü ve toplam tonajı sınırlanıyordu ki bu hüküm güvenlikleri bakımından Karadeniz devletlerinin lehine idi Karadeniz devletlerinin savaş gemilerinin Boğazlardan geçişi için de bir hayli geniş bir serbesti tanınmıştı

Sözleşme 20 yıl için imzalanmakla beraber şimdiye kadar hiçbir imzacı devlet tarafından feshedilmemiş olduğundan yürürlükte devam etmektedir İtalya Montreux Sözleşmesi'ne 1938 Mayısında katılmıştır

Montreux Konferansı Türk-İngiliz ve Türk-Sovyet münasebet-lerinde bir dönem noktası teşkil etmiştir Türk-İngiliz yakınlaşması bu konferansta en önemli gelişmesini kaydetmiştir Açıktır ki eğer İngiltere'nin rızası ve anlayışı olmasaydı Türkiye'nin Boğazlar rejimini bu derece kendi lehine değiştirmesi mümkün olamazdı

İngiltere'nin Türkiye'ye karşı bu sempatik davranışı ise şimdi İtalya'nın Doğu Akdeniz bölgesinde ortaya çıkardığı tehditten doğmuştu Böy-le bir tehdide karşı İngiltere Türkiye'de sağlam bir dayanak görmüş ve Türkiye'yi kendi tarafına çekmek istemişti Aynı tehdit karşısında Türkiye'nin de askeri güç bakımından zayıf bir Sovyetler Birliği yerine denizlerde kuvvetli olan İngiltere'ye kayması tabii idi

İşte bu şartlar Montreux'den sonra Türk-İngiliz münasebetlerini daha da geliştirdi 1937 yılında Karabük Demir-Çelik fabrikası İngiltere'nin yardımı ile kuruldu 1938 yılında İngiltere Türkiye'ye 10 milyonu ticari kredi ve 6 milyonu da savaş gemisi ve savaş malzemesi satın alınması için 16 milyon İngiliz liralık bir kredi açtı Türkiye ve İngiltere artık yollarını kesin olarak çizmişler ve barış yolunda bera-ber yürüyorlardı Bunun içindir ki 1939 ilkbaharında Avrupa tehlikeli buhranlar içine girmeye başlayınca Türkiye tereddüt etmeksizin İngiltere'ye bağlanacak ve bir ittifakın ilk adımlarını atacaktır

Türkiye Akdeniz'deki İtalyan tehlikesi karşısında bu şekilde İngiltere'ye bağlanırken Sovyetler Birliğini terketmek niyetinde değildi ve bu devlet Türk dış politikasının temel unsuru olmakta devam ediyordu Lakin Türk-İngiliz' yakınlaşması Sovyetleri hoşnut bırakmadı

Öte yandan Türkiye'nin Almanya ile de sıkı ticaret münasebetlerinde bulunması bu hoşnutsuzluğu daha da arttırmıştır Bununla beraber iki devletin münasebetlerinde herhangi bir gerginlik almamıştır Fakat gerçek şuydu ki bu münasebetlerde bir takım soğukluk noktaları mevcuttu 1939 yazında iki devletin yolları birbirinden kesin olarak ayrılacaktır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.