Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bilgi, birinci, dünya, hakkında, savaşı

Birinci Dünya Savaşı Hakkında Bilgi

Eski 08-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Birinci Dünya Savaşı Hakkında Bilgi





Birinci Dünya Savaşı Hakkında Bilgi

Dünya Savaşı 20 yüzyılda dünya çapında yapılan iki savaştan birincisidir 28 Temmuz 1914 tarihinde Avrupa'da başlamış ve dünyanın dört bir yanındaki ülkelerin katılması ve diğer kıtalardaki sömürgelere de yayılması nedeniyle Dünya Savaşı ve Büyük Savaş olarak adlandırılmıştır Dört yıl süren savaş 1918 yılında sona ermiştir I Dünya Savaşı Avrupa'da dört merkezi devlete karşı Avrupa ve diğer kıtalarda bulunan yirmi beş devletin bulunduğu o tarihe kadar görülmemiş ilk dünya savaşıdır I Dünya Savaşı Avrupa'da İttifak Devletleri diye adlandırılan Almanya Avusturya-Macaristan İmparatorluğu Osmanlı İmparatorluğu ve Bulgaristan Krallığı ile İtilaf Devletleri diye adlandırılan Britanya İmparatorluğu Fransa ve Rusya İmparatorluğu önderliğindeki Sırbistan Karadağ ve Belçika devletleri arasında gerçekleşmiştir Savaşa sonradan İtilaf Devletleri tarafında İtalya ABD Japonya Yunanistan Portekiz ve Romanya da katılmıştır
Savaşın Nedenleri [değiştir] Siyasi Nedenler [değiştir]Avrupa'da 16 yüzyıl'da yaşanan Katolik-Protestan ayrışmasıyla Kutsal Roma-Cermen İmparatorluğu'na bağlı Prenslikler farklı taraflarda savaşmışlar tarihte Otuz Yıl Savaşları (1618-1648) olarak bilinen bu savaş da Vestfalya Antlaşması'yla sona ermiştir Savaş sonucunda bugün bile Avrupa Birliği'nin kökenini oluşturan Kutsal Roma Germen İmparatorluğu birliği dağılmıştır Savaşın sonunda Fransa'nın güçlenmesi tam aksine Kutsal Roma Germen İmparatorluğu'nun ve Habsburg Hanedanı'nın zayıflaması sözkonusudur Bu sonuç Almanya için 19yy'a kadar sürecek bir zayıflık dönemine ve yine bu tarihlere kadar birliğini kuramamasına neden olmuştur Sanayi Devrimi ve Sömürgecilik hareketlerinde de bu olay etkisini göstermiş ve İngiltereFransa sömürgecilik alanında hızla güçlenirken Almanya'nın bu alanda geri kalmasına neden olmuştur 1815’te yapılan Viyana Kongresi ile Avrupa’ya ve geniş anlamda dünyaya yeni bir statü getirilmiş ve buna göre güçler dengesi kurulmuşturKırım Savaşı'nda(1853-1856) bu dengelerin Rusya lehine değişmesine engel olmak için Haçlı Seferleri'nden sonraki en önemli ittifakla Avrupa Devletleri Osmanlı İmparatorluğu ile birlikte Ruslara karşı savaşmıştır Yenilgiye uğrayan Ruslaretkisi 1917 Ekim Devrimi'ne kadar sürecek siyasi ve ekonomik dalgalanmaların etksine gireceklerdir Yine bu savaşın sonunda İtalya Birliği'ne gidecek yollar da açılmıştır1870 Sedan Savaşı[1] ile Almanya ve İtalya’nın birliklerini kurmaları bunların büyük devletler olarak devletler arası ilişkilerde yer almak için girişimlerde bulunmaları Viyana Kongresi statükosunu ve güçler dengesini büyük ölçüde değiştirmişti Bundan sonrası ise yeniden bir dengenin kurulması girişimlerine o da Avrupa’da yeni blokların ortaya çıkmasına ve bunların birbirleriyle çatışmasına yol açmıştır Bloklar arasındaki gerginlik de karşılıklı silahlanmaya yol açmıştır Bu da silahlı barış dönemini ortaya çıkarmıştır Bu dönemde bloklar ve devletler arası ilişkilerde çok yönlü gelişen çatışmalar gerginliği daha da arttırmış ve devletleri bir savaşın eşiğine getirmiştir Bu genel çerçeve içinde I Dünya Savaşı'nın nedenleri çeşitli ekonomik siyasi askeri gelişmelere dayanmaktadır Bunlara büyük devletlerin çıkar hesaplarını da eklemek gerekirÖzelikle Prusyanın Avusturyayı yenip Alman birliğini sağladıktan sonra yeni ortaya çıkan Alman İmparatorluğu'nun elinde önemli sömürgeleri olmamasına rağmen dönemin süper gücü İngiliz İmparatorluğu'na karşı koyabilecek hatta onu geçebilecek bir sanayi insan gücü ve teknoloji haline gelmesi ve bunun basta İngiltere ve Fransa tarafından engellenmek istemesi başlıca çekişme kaynağıdır
Ekonomik Nedenler [değiştir]Sanayi Devrimi ve Sömürgecilik sonucunda ekonomik pozisyonlarını güçlendiren İngiltere ve Fransa karşı taraftaki Almanya ve İtalya gibi ülkelerden ekonomik olarak çok ilerideydi Almanya ve İtalya siyasi birliklerini oluşturduktan sonra 1914'e kadar olan süreçte aradaki farkı kapatmaya çalışmışlardır İngitere ve Fransa'nın ekonomik hakimiyet alanlarını korumak Almanya'nın ise bu alanları ele geçirmek niyeti savaşın başlıca ekonomik nedenlerindendir Bu sömürgeler deniz yollarının hakimiyeti uluslarası ticaret imtiyazları gibi ana başlıklarda değerlendirilebilir Öte yandan 19 yüzyıl sonlarından itibaren kullanılmaya başlayan ve neredeyse 20 yy'a damgasını vuran petrol yataklarının mülkiyeti de savaşın temel ekonomik nedenlerindendir Osmanlı İmparatorluğu'nun hakimiyeti altındaki Orta Doğu Petrol varlığı 19 yy sonlarında özellikle İngilizler tarafındançeşitli gizli/açık yöntemlerle tesbit edilmiştiİngiltere petrol siyasetini 1900'lerde tüm stratejilerinin birinci sırasına koymuştu Diğer bir konuda Rus İmparatorluğu'nun ekonomik durumudur Rusya 19 yy'ın sonlarında 20 yy'ın başlarında toplumsal dalgalanmanın en fazla görüldüğü ülkedir Toplumun en büyük kesimini oluşturan köylü sınıfı ve o büyüklükte olmasa da etkin bir işçi sınıfı 1905 Devrimi ile 1917 Ekim Devrimi'ne giden yolu açmıştı Toplumsal dalgalanmalar ekonomik açıdan Rus İmparatorluğu ve Çarlık Rejimi için tehlike oluşturuyordu Rus Yönetimi bu dalgalanmaları engellemek için siyasi ve ekonomik güç kazanmak zorundaydı

Ülkelerin Stratejileri [değiştir] İngiltere [değiştir]I Elizabeth’in uzun ve başarılı saltanatında (1558-1603) İskoçya’da İngiliz etkisinde farklılık görülmeye başlandı İngiltere'deki Tudor hanedanıyla İskoçya'daki Stuart hanedanı arasındaki evlenmeler iki geleneksel düşmanı birbirine yaklaştırdı İskoçya Kralı 1 James İngiltere kralı oldu 1707 yılında iki krallığı birleştiren bir antlaşma imzalandı Bu tarihten sonra Büyük Britanya tarihi başlar
1642-1651 yılları arasında gerçekleşen İngiltere İç Savaşı sonucunda krallık devrildi Bunun yerine önce parlamento idaresinde (1649–1653) sonra da Oliver Cromwell iktidarında (1653–1659) kısa süren bir cumhuriyet kuruldu Cromwell'in ölümünün ardından parlamento iç karışıklıkları önlemek için sürgündeki kral 2 Charles'ı krallığı yeniden kurmak üzere İngiltere'ye davet etti
18 ve 19 yüzyıllarda İngiltere büyük bir sanayi devleti ve sömürge gücü haline gelen Britanya İmparatorluğu'nun merkezi konumundaydı 19 yüzyılın başlarında Avustralya Kanada Hindistan Afrika’da bazı devletler Antil Adaları ve Hong Kong gibi dünyanın büyük bir kısmına yayılan dev bir sömürge imparatorluğu kurulmuştu Kraliçe Victoria (1837-1901) zamanında İngiltere dünyanın en büyük gücü durumuna geldi 1877'de Hindistan sömürgeleştirildi 1882'de Mısır ele geçirildi
İngiltere 1900'lere gelindiğinde dünyanın en büyük gücü konumundaydı Bu gücü sömürgeler deniz yolları hakimiyeti küresel şirketler aracılığıyla askeri ve siyasi anlamda da sağlamayı başabilmiştir 1871'ten itibaren Alman İmparatorluğu'nu kendi etkinliğine karşı en önemli tehdit olarak algılamıştır Çünkü güçlü bir Almanya İngitere için en büyük tehdit olacaktır Fransa ile sürdüğü ortaklıkta(özellikle Kırım Savaşı bir örnektir) Fransa'nın da 1871 yenilgisinden itibaren Alman İmparatorluğu'na karşı olan düşmanlığı belirleyici nokta olmuştur Yine aynı şekilde Rusya ile 1Dünya Savaşı öncesinde temin ettiği ittifak da Balkanlar ve Doğu Avrupa'da Rusya'nın Pan-Slavizm Politikası ile Almanya'nın Pan-Germen Politikası karşıtlığı temeline oturmuştu
İngilterebir ada ülkesi olması nedeniylesavunma stratejisini Hollanda ve Belçika'nın Almanya'ya karşı dirençli olması esasına dayandırmaktaydı[4]
Alman İmparatorluğu'nun İngiltere için gerek ekonomik gerekse de siyasi tehdit haline gelmesi İngiltere için tartışmasız bir savaş nedeniydi Aynı zamanda sömürgelerin korunması deniz yollarının kontrol altında tutulması küresel şirketlerin hakimiyeti ve en önemlisi Ortadoğu Enerji Koridoru'na sahip olmak stratejileri tamamen Alman İmparatorluğu çıkarlarıyla çatışmaktadır

Fransa [değiştir]Fransa'da krallık sistemi 1789 yılında gerçekleşen Fransız Devrimi'ne dek hüküm sürdü Fransız Devrimi sırasında dönemin Fransa kralı XVI Louis ve eşi Marie Antoinette ile onlara yakınlığı olduğu düşünülen yüzlerce Fransız vatandaşı öldürüldü Kısa süreli bir dizi yönetim denemesinden sonra Napolyon Bonapart 1799'da cumhuriyetin kontrolünü ele aldı ve kendini önce Birinci Konsül daha sonra günümüzde Birinci İmparatorluk (1804–1814) adıyla anılan devletin imparatoru ilan etti Napolyon Savaşları olarak bilinen bir dizi savaşın ardından Bonaparte ailesinin yardımıyla Napolyon kıta Avrupasının büyük bölümünü ele geçirdi Yeni elde edilen bu topraklara daha sonra Bonaparte ailesinin üyeleri Fransa'ya bağlı kral olarak atandı
1815 yılında yapılan Waterloo Savaşı'nda Napolyon'un son yenilgisinden sonra Fransa'da krallık yönetimine geri dönüldü Ancak bu kez kralın yetkilerine anayasal kısıtlamalar getirildi 1830 yılında çıkan bir sivil ayaklama olan Temmuz Devrimi'yle Bourbon Hanedanı tümüyle kaldırılarak anayasal krallığa dayanan Temmuz Monarşisi getirldi Bu yönetim biçimi 1848 yılına dek sürdü Bu arada kurulan İkinci Cumhuriyet oldukça kısa süreli oldu ve 1852 yılında III Napolyon İkinci İmparatorluğu kurunca yıkıldı 1870 yılında başlayan Fransa-Prusya Savaşı'nda yenilen III Napolyon bunun üzerine tahttan indirildi ve bu yönetim rejimi de Üçüncü Cumhuriyet'in kurulmasıyla fesholdundu
Fransa 17 yüzyıldan başlayarak 1960'lara dek bir sömürge devleti kimliğiyle var oldu 19 ve 20 yüzyıllarda dünyanın dört bir yanında edindiği sömürge toprakları Fransa'yı İngiltere'den sonra ikinci büyük sömürge imparatorluğu hâline getirdi
Fransa ve Almanya 1871 yılından itibaren birbirlerini tehdit olarak görmüşlerdirFransa için kaybettiği Alsace-Lorraine bölgesi hem ekonomik hem de askeri açıdan büyük öneme sahiptiÖte yandan Ren Nehri üzerindeki köprüler ve Belçika'nın güçlü savunmaya sahip olmasıFransa için diğer iki askeri strateji unsuruydu[1]
Fransa için Alman İmparatorluğu Merkezi Avrupa'da olduğu kadar sömürgeleriiçin de büyük tehdit oluşturuyorduÇünkü Fransız Askeri-ekonomik-siyasi gücünün temeli sömürgeler üzerine kuruluydu

Rusya [değiştir]Rusya İmparatorluğu'nun başlangıcı 1721 yılındadır 1866 yılında toprakları Asya Avrupa ve Kuzey Amerika'nın belirli bölümlerini kapsamıştır 19 yüzyılın başında dünyanın en büyük ülkesi olmuş toprakları kuzeyde Kuzey Buz Denizi'nden güneyde Karadeniz'e doğuda Büyük Okyanus'dan batıda Baltık Denizi'ne kadar uzanmıştır
19 yüzyıl sonu ve 20 yüzyıl başlarında İmparatorluğun ekonomik yapısı geniş ölçüde köylü ve sayıca daha az ama etkili bir işçi sınıfına dayanmaktaydı Sanayileşme yetersizdi ve üretim büyük ölçüde tarıma dayalıydıŞehirleşme 2-3 şehir dışında son derece az ve nüfusun büyük çoğunluğu taşrada yaşamaktaydı 1905 Devrimleri ve ardından gelen 1917 Devrimleri Rusya'nın bu ekonomik ve siyasi yapısından kaynaklanmıştır
Rusya 19 yüzyıl'da temelde dört hedef doğrultusunda siyasetini konumlandırmıştır:
a)Batısında Pan-Slavizm Politikalarıyla(böylece Slav kökenli halkların kontolünü eline geçirmek) ve Balkanlar/Doğu Avrupa'da hakimiyetini sağlamak
b)Güneyde Osmanlı İmparatorluğu (Boğazlar ve Doğu Anadolu'yu ele geçirmek)ve İran(Petrol alanları)politikaları ile hakimiyetini sağlamak
c)19YY'da Ortaasya'nın büyük bölümünü ele geçiren Ruslar bu hakimiyetlerini korumak
d)Doğuda Japonya-Rusya-İngiltere-ABD arasındaki güç dengesini kaybetmemek
1904-1905 Rus Savaşı'nda büyük yenilgiye uğrayan Rusya aynı tarihlerde İngiltere ile İngiliz-Rus Sömürge Antlaşmasını imzalamak zorunda kalmıştır[5]
Batıda Almanya İmparatorluğu'nun Pan-Germenizm Politikaları güneyde Osmanlı İmparatorluğu ile yüz yılı aşkın süren savaşlar Pasifik'te İngiltere'ye karşı ABD ile yardımlaşma vb stratejiler nedeniyle Rusya İtilaf Devletleri safında yeralmıştır

Almanya [değiştir]18 Ocak 1871 yılında Versailles Antlaşması'yla kurulan Alman İmparatorluğu tüm dağınık Alman Devletçik'lerini -Avusturya hariç-bir arada topladı İmparatorluk 1884 yılından itibaren ülke dışında sömürgeler kurmaya başladı[6]Alman İmparatorluğu 1914 yılına kadar birliğini geç oluşturması nedeniyle geri kaldığı İngiltere-Fransa-Rusya ittifakıyla ekonomiksiyasi ve askeri yönden başabaş noktasına geldiHatta sanayileşme ve işgücü alanında İngiltere'den (1914 verilerine göre)daha ileri bir seviyeye ulaştı[7] II Wilhelm döneminde Almanya diğer Avrupa güçleri gibi emperyal bir politika izlemiş ve zaman zaman sömürgeleri konusunda komşu devletlerle sürtüşmeye girmiştir Bu bir takım dostlukları zedelemiş ve Almanya'ya karşı Fransa Birleşik Krallık ve Rusya İmparatorluğu bir anlaşma imzalayarak kutup oluşturmuştur Almanya ise sadece Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ile ittifak kurabilmiştir[8] Almanya'nın emperyal politikası ülke dışına taşmış ve devlet diğer Avrupa güçleri gibi Afrika'nın paylaşımına katılmıştır Berlin Konferansı'nda bu kıta Avrupa güçlerine pay edilmiştir Almanya'nın payına Alman Doğu Afrikası Alman Kuzey-Batı Afrikası Togo ve Kamerun düştü Büyük güçler arası Afrika'da olan bu mücadele I Dünya Savaşı'nın nedenlerinden biri olacaktı[9] Almanya siyaset alanında ve denizlerdeo sırada Britanya'ya ait olan küresel konumu ele geçirmek ve böylece Britanya'yı otomatikolarak daha alt statüye indirgemek istiyordu[7] 1900'lerde emperyal ve emperyalist çağın en yüksek noktasında hem Almanya'nın yegane küresel statü iddiası(Alman Ruhu dünyayı yenileyecektir!)deyişiyle hem de Avrupa Merkezli bir dünyanın tartışmasız^^büyük güçleri^^olan Britanya ve Fransa'nın iddiası henüz etkiliydi[10] Alman Ulusal Birliği'nin kurulduğu 1871 ile 1Dünya Savaşı'nın çıktığı 1914 tarihleri arasında Avrupa Tarihi'nin hiç değişmeyen öğesi Almanya ile Fransa arasındaki düşmanlıktır[11] Fransa'nın 1871 Alman yenilgisi bu düşmanlığın en önemli etkenidir Aynı zamanda Alsace-Lorraine'in kaybedilmesi ve iki ülke için hem ekonomik hem de askeri önemi bu düşmanlıklarda etkili olmuştur Çünkü iki ülke arasındaki en önemli savunma noktaları olan Alsace-Lorraine ve Ren Nehri Köprüleri'ne sahip olmak önemliydi
Öte yandan Hohenzollern Hanedanı yönetiminde ve mutlakiyetçi yapıdaki Almanya İmparatorluğu siyasi olarak cumhuriyetçi İngiltere ve Fransa'nın yönetim sistemi yönünden de rakibiydiBu rekabet1Dünya Savaşı'nıbir nevi mutlakiyet/cumhuriyet mücadelesi şekline de getirmiştir (Zaten savaş sonrasında mağlubiyete uğrayan tarafta bütün mutlakiyetler çökmüş yerine yeni cumhuriyetler kurulmuştur)[12]
Almanya İmparatorluğu 1914'e gelinirken Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ile ittifakı dışındaAvrupa'da güçlü bir müttefike sahip değildiBelki de savaşın daha başındaki bu durumsavaşın sonucunu belirleyecek olaylarda Alman Stratejisi'nin savaşın kaybı konusundaki en büyük eksikliğiydi Çünkü Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun çok uzun ömürlü olamayacağı1914'lerde neredeyse kesin gibi duruyorduBu konuda Adolf Hitler bileEğer ReichSchoenerer'in Habsbourglar hakkındaki ikazlarına kulak vermiş olsa idiAlmanya'nın başına bütün dünyaya karşı savaşa girerek uğradığı felaket gelmeyecekti demiştir[13]
Almanya'nın oluşturmak zorunda kaldığı diğer ittifakları da (Osmanlı İmparatorluğu-Bulgaristan) savaşın sonucuna etki edebilecek ekonomik ve askeri düzeyde değildiAlmanya için güvenilmesi gereken temel güç kendi öz gücüydü

Avusturya-Macaristan [değiştir]Kutsal Roma İmparatorluğunun etkinliği azaldıkça Avusturya'nın arşidükleri bağımsız olarak hareket etmeye başladılar 1804 yılında arşidükler kendilerini imparator ilan ettiler 1866'da Prusya - Avusturya Savaşı yenilgisi ve Alman Konfederasyonunun dağılmasından sonra prestijini kaybeden Avusturya İmparatorluğu 1867 yılında da Macaristan'la birleşerek Avusturya-Macaristan İmparatorluğunu kurdular Avusturya ve Macaristan aslında içişlerinde bağımsız olan iki ayrı ülkeydiler Fakat dışişleri açısından tek bir Habsburg İmparatoru tarafından yönetilmekteydiler
Emperyal bir devlet olan Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'ndaonbirin üzerinde etkili etnik grup mevcuttu Bu etnik grupların büyük kısmı AlmanlarSlavlar ve Macarlar'dan oluşmaktaydıEtkinlik sahasında(doğu bölgesinde yoğun Slav devletleri batısında da Germen toplumları)farklı etnik gruplar bulunmaktaydı 1789 Fransız Devrimi ve beraberinde getirdiği süreçemperyal devletlerin sonunu hazırlamaktaydı Uyanan milliyetçilik akımları 19YY'da en fazla Osmanlı İmparatorluğu ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'na zarar vermiştir
Avusturya-Macaristan İmparatorluğu karşısındaki en büyük tehdit Rusya ve Rusya'nın Pan-Slavizm Politikalarıydı RusyaDoğu Avrupa'ya ve Balkanlar'a doğru güç alanını genişletmek istiyordu Bu amaçla gerek Osmanlı içindeki gerekse de Avusturya-Macaristan İmparatorluğu içindeki tüm etnik unsurlara-başta slavlar olmak üzere-açık/kapalı destek veriyordu Öteki taraftan batı tarafının güvenliğiniAlmanya ile ittifak ile sağlamlaştıran Avusturya-Macaristan İmparatorluğudiğer taraftaki Rusya etkinliğini yok etmek istiyordu
Aslında Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun da durumu Osmanlı İmparatorluğu'ndan farklı değildiİki imparatorluk da kendi geleceklerini tamamen savaş sonunda alınacak bir galibiyete bağlamışlardıYani savaşbir ölüm-kalım mücadelesi idi
1882 Yılında yapılan antlaşmayla kurulan Üçlü İttifak ile AlmanyaAvusturya-Macaristan ve İtalya arasında oluşturulan birliktelik(1902 yılında yenilenerek) 1Dünya Savaşı'na kadar sürmüştür (İtalyasavaşın başında tarafsız kaldıktan sonraİtilaf Devletleri safında savaşa girmiştir)[1][15][16]
İtalya [değiştir]19 yüzyılın ilk yıllarında İtalya I Napolyon tarafından işgal edilerek Fransız etkisi altına girdi Viyana Kongresi İtalya'nın Fransız işgalinden önce yöneten hanedanlara geri verilmesini öngörüyordu Böylece Papalık Devleti Sardinya-Piemonte Krallığı Toskana Grandüklüğü Modena Düklüğü ve Lombardiya-Venedik Krallığı tekrar kuruldu Ancak Carbonari adı verilen gizli dernekler İtalya'nın birleşmesi için çalışmaya başladılar Giuseppe Mazzini ve Giuseppe Garibaldi birleşme hareketinin öncüleri arasında yer alıyorlardı Ayrıca Sardinya kralı II Victor Emmanuel de bu birleşme hareketini destekleyenler arasındaydı
1848 yılında Lombardiya Avusturya'nın elinde bulunuyordu İtalya'yı birleştirmek konusunda Fransa'nın desteğini almayı başaran İtalya 1859'da Fransa ile birlikte Avusturya'yı mağlup etti ve 11 Kasım 1859'da Avusturya ile Piyemonte arasında Zürih'te barış antlaşması yapıldı Buna göre; Avusturya Lombardiya'yı Piyemonte'ye verdi Venedik dâhil olmak üzere diğer İtalyan Devletleri arasında bir konfederasyon oluşturulması ve konfederasyonun fahri başkanının papa fiilî başkanının Piyemonte olması kabul edildi Bir süre sonra Kuzey İtalya'daki küçük devletler de Piyemonte'ye katılma kararı aldılar Böylece bütün Kuzey ve Orta İtalya Piyemonte'ye katılmış oldu 1870'de Roma ve 1886'da Venedik İtalya birliğine dâhil oldular Bunların da katılımı sonucu İtalyan Millî Birliği tamamlanmış oldu İtalya Krallığı kuruldu
İtalya Roma devrinden sonra ilk kez tek bir ülke hâline gelebilmişti Yeni İtalyan Krallığı'nda 20 yüzyılda kuzey İtalya hızlı sanayileşerek gelişirken güney İtalya'da nüfus hızla yükseliyor ve milyonlarca insan daha iyi bir yaşam için yurdışına göç etme yolları arıyordu
19 yüzyılın son yirmi yılından başlayarak İtalya da diğer Avrupa ülkeleri gibi sömürgeleşme yoluna gitti Osmanlı Devleti'na karşı yaptığı Trablusgarp Savaşı'nı kazandı Batı Türkiye'de Oniki Ada Afrika'da Libya Etyopya ve Somali gibi bazı ülkeleri de işgal ederek sömürgeleştirdi
1882 Yılında Almanya ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ile Üçlü İttifak'ı oluşturan İtalya1Dünya Savaşı'nın başında tarafsız olmasına rağmen 1915'te Londra Paktı ile İtilaf Devletleri arasına katıldı İtalya'ya savaşa girmesi koşuluyla Trento Trieste Istria Dalmaçya ve Osmanlı Devleti'nin bazı bölgeleri vadedildi Savaş süresince 600000 İtalyan askeri yaşamını yitirdi ve İtalya ekonomisi çöktü Savaşın sonucunda İtalya'ya verilen sözlerden çoğu tutulmadı St Germain Antlaşması ile İtalya galip tarafta olmasına karşın yalnızca Trento Trieste ve Bolzano'yu alabildi Bu sonuç İtalyan toplumu arasında büyük hoşnutsuzluklara yol açtı[17]
İtalya savaş öncesi dönemde mevcut sömürgelerini korumak isterken aynı zamanda OrtadoğuBalkanlar ve Afrika'daki gücünü de arttırmak amacındaydıFransa ile eski düşmanlıkları ve yeni ortaya çıkan durum nedeniyle 1915 yılına kadar ortada bir siyaset takip ederken bu tarihte itilaf devletleri safında savaşa katılmıştır

Osmanlı İmparatorluğu [değiştir]Osmanlı İmparatorluğu 1699 Karlofça Antlaşması'ndan beri süregelen gerileme dönemininson ağır yenilgisini 1912-1913 Balkan Savaşları ile almıştıBu savaşlardaimparatorluktan ayrılmış küçük devletlerle dahi başaçıkamaz durumda olduğu görülmüştürGenel Durumu şöyledir: Ekonomik yönden; maliye iflas etmiş yıllık enflasyon yüzde 300'lerde(Temmuz-Kasım 1914 aralığında %50)[18] tamamen dışa bağımlı ve cari harcamaları dahi karşılayamayacak durumdadır
Siyasi yönden; Balkanları ve Mısır'ı kaybetmiş Ortadoğu bölgesinde kalan toprakları için de endişeli bir Osmanlı İmparatorluğu vardır Etnik gruplarındaki milliyetçilik ve ayrışma hareketleri nedeniyle Anadolu'da dahi güvenlik sorunları en üst düzeydeydi İmparatorluk İngiliz ve Fransızlar'ın Ortadoğu konusundaki niyetlerini ve -sanılanın aksine- petrolün yeni dönemdeki önemini son derece iyi bilmekteydi Öte yandan yüzyıldan fazla süredir aralıklarla savaştığı Rusya'nın da Boğazlar ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi üzerindeki hedeflerinin farkındaydı
Askeri yönden; Balkan Savaşları sonucunda ordunun son derece zayıflamış yapısının ortaya çıkmasına rağmen İttihat-Terakki Hükümeti iki yıldan kısa bir sürede bu yapıyı reforme ederek yeni bir ordu yaratma başarısı göstermiştir Hükümet ordu yapısı içerisindeki alaylı/okullu sistemini değiştirerek okullu subayları faal birliklere alaylı subayları da ya emekliye ya da geri görevlere sevketmiştir Öte yandan personel yapısında çok başarılı bir değişim gösteren ordu aynı başarıyı -ekonomik nedenlerden dolayı- teknoloji ve silahlar yönünde yakalayamamıştır Alman ekolünün hakim olduğu Osmanlı Ordusu özellikle lojistik ve sevkiyat konusunda da gerekli düzeyde kabiliyete sahip değildi
1913 Bab-ı Ali Baskını ile iktidara gelen İttihat-Terakki Hükümeti savaşın kaçınılmaz olduğunu farkettiği andan itibaren İngiltere ve Fransa ile uzlaşmak amacıyla çalışırken Almanya ile de ilişkilerini aynı ölçüde sıkı tutmaya çalışmıştır Hatta bu öylesine yoğun bir çift taraflı mücadele olmuştur ki her iki tarafla da son dakikaya kadar görüşmeler devam etmiştir[19] İngiltere ile yapılan görüşmelerde Osmanlı Hükümeti'nin ittifak için temel beklentisi olan savaş sonrası toprak bütünlüğünün garanti altına alınması isteği İngiliz tarafından ancak savaş sonrası görüşülebileceği şeklinde yanıtlanmıştır[20] İngiltere ve Fransa ile ittifakı sağlayamayacağı kesin görünen İttihat ve Terakki hükümeti 2 Ağustos 1914 günü Almanya ile gizli bir ittifak antlaşması (Osmanlı-Alman Gizli Antlaşması) imzalayarak savaşa İttifak güçleri yanında girmeyi taahhüt etmiş ve silahlı kuvvetlerinin genel sevk ve idaresi için bir Alman askeri heyetini yetkili kılmayı uygun görmüştür[21]
Anlaşmadan haberdar olan İngiltere Osmanlı Devleti'nin sipariş ettiği iki zırhlıyı Osmanlı Devleti'ne teslim etmekten vazgeçer Rauf Orbay ve ekibi Londra'dan eli boş döner Kalabalık bir İngiliz donanmasının Çanakkale Boğazı'na kadar kovaladığı Goben ve Breslav adlı iki Alman zırhlısının Çanakkale Boğazı'ndan geçmesine izin verilir İki gemi 11 Ağustos'ta İstanbul'a gelir İngiltere'nin bu durumu yansızlığın ihlali olarak değerlendiren bir nota vermesi üzerine Alman zırhlıları Osmanlı donanmasınca 'satın alınmış' ve gemi mürettebatı fes giydirilerek Osmanlı hizmetine alınmıştır Goeben (Yavuz Muharebe Kruvazörü) Breslau ise (Midilli Kruvazörü) ismini almıştır
26 ekimde Osmanlı donanması bir keşif tatbikatı için hazırlanma emri aldı ve ertesi gün toplanma bölgelerine gitmek için Haydarpaşa'dan ayrıldı 28 Ekimde Osmanlı filosu 4 ayrı görev gücüne ayrılarak Rusya kıyılarında farklı hedeflere yöneldi Koramiral Souchon 29 ekim 1914 sabah 6:30'da 3 Osmanlı destoreyerinin refakatinde bulunan Goeben ile Sivastopol'daki kıyı bataryalarına ateş açtı Hamidiye kruvazörü 6:30'da Kefe'ye geldi ve yerel yetkilileri 2 saat içinde çatışmaların başlayacağı konusunda uyardı Hamidiye 9:00 da bir saat süren bir ateşe başladı ve daha sonra da Yalta'ya giderek burada 7 Rus ticaret gemisini batırdı 2 Osmanlı destroyeri 6:30'da Odessa'ya hücum etti ve 2 Rus gambotunu batırarak birkaç tahıl silosunu tahrip etti Breslau kruvazörü ve ona eşlik eden Osmanlı destroyeri Novorossisk'e geldi yerel yetkilileri uyararak 10:30'da kıyı bataryalarına ateş etti ve 60 mayın döşediler Limandaki 7 gemi hasar gördü biri battı
30 Ekim günü Rusya Osmanlı Devleti'ne savaş açmış bundan birkaç saat sonra Enver Paşa Osmanlı Devleti'nin Rusya'ya savaş ilan ederek savaşa İttifak Bloku yanında girdiğini duyurmuştur Bu duyurudan sonra İngiltere ve Fransa Osmanlı Devleti'ne savaş ilan etmiştir

Bulgaristan [değiştir]Osmanlı Devleti'nin gerilemeye başlaması ve Çarlık Rusyası'nın da desteğiyle Balkanların tümünde olduğu gibi Bulgaristan'da da ulusal kurtuluş hareketi alevlenmiş 93 Harbi'nden yenilgiyle çıkan Osmanlı Devleti Bulgaristan'ı 1878 yılında içişlerinde bağımsız prenslik olarak 1908 senesinde ise tam bağımsız çarlık olarak tanımıştır
Bulgaristan Krallığı'nınBalkan Savaşları sonrası konumuYunanistan-Sırbistan-Karadağ-Romanya ile batıda Osmanlı İmparatorluğu arasında sıkışmasına yol açmıştıSavaş öncesi dönemde diğer Balkan Devletleri ile olan düşmanlığıBulgaristan için Almanya ile ittifaktan başka bir seçenek bırakmamıştır[1]
Savaşın Çıkışı [değiştir]Avusturya-Macaristan İmparatorluğu Veliahtı Franz Ferdinand28 Haziran 1914 günü Saraybosna'yı ziyaretinde bir Sırp Milliyetçisi olan 'Princip' tarafından öldürüldü İki devleti bir arada tutan tek unsur olan Habsbourg Hanedanı'nın tek veliahtı öldürülmüştü Avusturya Hükümeti'nin tepkisi çok sert olduFakat Rusya'yı tek başına karşısına almaya çekinen Avusturya öncelikle Almanya'ya danıştı Almanya'nın verdiği üstü kapalı desteğin ardından Avusturya Sırbistan'a 48 saat süreli ve bağımsız bir devletin kabul edemeyeceği ağır bir nota verdiSırbistan bu notaya-Rusya'nın desteğiyle-kaçamak yanıtlar verdiBunun üzerine Avusturya28 Temmuz 1914'te Belgrad'ı bombalamaya başlayarak Sırbistan'a savaş ilan ettiBunun üzerine Rusya 31 Temmuz'da genel seferberlik ilan ettiDaha önceden Rus Seferberliği'ni savaş ilanı kabul edeceğini açıklamış bulunan Almanya 1 Ağustos'ta Rusya'ya 3 Ağustos'ta da Fransa'ya savaş ilan ettiAlmanya barış zamanında hazırlamış olduğu 'Schlieffen Planı' uygun olarakFransa'yı hemen ezip seferberliğini tamamlama çabası içinde bulunan Rusya'ya daha sonra dönmek istediğindenFransa'ya saldırıda en kolay yol olan Flander Düzlükleri'nden ordusunu geçirmek istedi ve bunun için Belçika'ya 'Zararsız Geçiş Hakkı' için başvurduTarafsız bir ülke olan Belçikaİngiltere'ye danıştıktan sonra Almanya'nın önerisini reddedinceAlmanya 4 Ağustos 1914 tarihinde Belçika'ya saldırdı ve İngiltere de Almanya'ya savaş açtıBöylece4 Ağustos 1914 tarihine gelindiğinde üç cephede savaş başlamıştı
Alman-Rus Cephesi ve Avusturya-Sırbistan Cephesi[25]

Cepheler [değiştir]Savaş başında taraflar arasında savaşın süresinin çok da uzun olmayacağı konusunda neredeyse bir fikir birlikteliği vardı Almanya Schlieffen Planı (1905) ile Fransa’yı altı hafta gibi kısa bir sürede devredışı bırakacağını varsayıyordu Bu planı 4 Ağustos 1914 tarihinde Belçika’ya saldırarak uygulamaya koysa da Belçika’nın umulandan daha uzun süre dayanması sonucunda (plandan 12 günlük bir gecikmeyle Liege ele geçirilebildi) Almanya Schlieffen Planı’nın başarısızlığı ile karşı karşıya kaldı 6-12 Eylül 1914 I Marne Muharebesi savaşın akıbeti hakkında taraflara bir fikir vermişti Schlieffen Planı başarısız olduktan sonra Almanya’nın alternatif bir planı yoktu ve gecikmeler sonucunda Rusya seferberliğini tamamlamak üzereydi
Almanya’nın hızlı bir harekatı sonuca ulaştıramamasının ardından I Dünya Savaşı’nın yeni ve belirleyici bir özelliği olan ‘siper savaşı’ başlamış oldu
I Dünya Savaşı'nda cepheleri 2 ana başlıkta toplanabilir
Batı Cephesi [değiştir]Ana madde: Batı Cephesi (I Dünya Savaşı)
Batı Cephesi Almanya'nın batısında kalan Avrupa topraklarında esas olarak Belçika Hollanda ve Fransa'yı yani Batı Avrupa'yı içine alan cephedir
Doğu Cephesi [değiştir]Ana madde: Doğu Cephesi (I Dünya Savaşı)
Doğu Cephesi I Dünya Savaşı'nda Orta Avrupa ve Doğu Avrupa'da Almanya'nın Avusturya-Macaristan'ın ve Bulgaristan'nın doğusunu Rusya'nın ve Romanya'nın ise batısında kalan cephedir


Osmanlı Cepheleri [değiştir]Osmanlı İmparatorluğu'nun o zamanda savaştığı 8 tane cephe vardır Bunlar birinci dereceden ve ikinci dereceden olmak üzere ikiye ayrılır Birinci Dereceden Cepheler;
Kafkasya Cephesi
Çanakkale Cephesi
Sina ve Filistin Cephesi
Hicaz - Yemen Cephesi
Irak Cephesi
İkinci Dereceden Cepheler;
İran Cephesi
Galiçya Cephesi
Makedonya Cephesi
Kafkasya Cephesi [değiştir]Ana madde: Kafkasya Cephesi
Enver Paşa kumandasındaki Türk ordusu 21 Aralık 1914'te (o zamanki Rus sınırı olan) Köprüköy - Eleşkirt hattında hücuma geçti Sarıkamış yakınında Allahüekber Dağlarına ulaşan ordu burada 1915 Ocağının ilk haftasında ağır bir yenilgiye uğradı 130000 kişilik asker mevcudunun 60000'i çarpışmalarda veya soğuktan donarak şehit oldu Geri kalanlar esir düştü
Çar'ın amcası Grandük Nikola kumandasındaki Rus ordusu bir yıllık bir bekleyişten sonra 13 Ocak 1916'da Erzurum cephesinde harekete geçti 16 Şubat 1916'da Erzurum 3 Mart'ta Bitlis ve Muş 18 Nisan'da Trabzon 24 Temmuz'da Erzincan düştü Ancak Ağustos ayında Bitlis ve Muş geri alındı
Rusya'da 1917 Mart ayında Çarlık rejimine karşı başlayan ayaklanma Kasım ayında Bolşevik rejimin kurulması ve 1918 Ocak ayında Rus ordusunun dağılması ile sonuçlandı Rus ordusunun çekilmesi üzerine onların boşalttığı alanlarda Antranik komutasındaki Ermeni birlikleri "Batı Ermenistan Geçici Hükümeti" ilan ettiler Ancak hücuma geçen Türk ordusu karşısında tutunamayarak dağıldılar 26 Şubat 1918'de Erzincan 27 Şubat'ta Trabzon 12 Mart'ta Erzurum 2 Nisan'da Van kurtarıldı

Kafkasya 1918:Osmanlı ordusunun ileri harekâtı3 Mart 1918'de imzalanan Brest Litovsk Antlaşması ile Rusya savaşta kazandığı toprakları terkederek 1878 öncesi sınırlara dönmeyi kabul etti Bu sırada Tiflis'te kurulan Transkafkasya Cumhuriyeti'nin direnmesi üzerine Halil (Kut) Paşa kumandasında ileri harekete geçen Türk ordusu 25 Mart'ta Oltu 3 Nisan'da Ardahan 5 Nisan'da Batum 15 Mayıs'ta Gümrü 20 Temmuz'da Nahcivan'ı aldı ve nihayet 15 Eylül'de Nuri Paşa komutasındaki Kafkas İslam Ordusu Bakü Muharebesi (1918)'i kazanarak Bakü'ye girdi Ekim başında da bir Türk müfrezesi Dağıstan'da kontrolü ele aldı
Ancak 30 Ekim'de imzalanan Mondros Mütarekesi uyarınca Türk ordusu işgal ettiği Kafkasya topraklarını bırakarak 1914 sınırına geri çekildi Türk ordusunun boşalttığı Batum Ardahan ve Kars'ta kurulan Milli Şura Hükümetleri 1919 ilkbaharında Kafkasya'daki İngiliz kuvvetleri tarafından tasfiye edildi
Çanakkale Cephesi [değiştir]Ana madde: Çanakkale Savaşı
İtilaf Devletleri kara ve deniz güçlerinin Çanakkale Boğazını kontrol altına alarak İstanbul'u işgal etme girişimleridir İstanbul'un işgaliyle Osmanlı Devleti savaştan çekilecek Almanya bir müttefikini kaybedecek ve Rusya ile güvenli bir deniz ticaret ve ulaşım yolu açılmış olacaktı 1915 yılının Şubat ve Mart aylarında müttefik donanmasının sahil top bataryalarını susturarak İstanbul'a ulaşma çabaları Türk sahil topçusu ve mayın hatları nedeniyle başarısız olmuştu Bunun üzerine İngiltere ve Fransa yüksek komutanlıkları Gelibolu Yarımadası'nın amfibik bir harekâtla işgal edilmesine karar vermişlerdir 25 Nisan 1915 günü yarımadanın altı kumsalında yapılan müttefik kuvvetler çıkartmasıyla Çanakkale Kara Savaşı başlamış oldu Çıkartma kuvvetlerinin Türk savunması karşısında planlanan başarıyı sağlayamamaları üzerine 6 Ağustos 1915 tarihinde yeni kuvvetlerle Suvla Koyu'nda bir çıkartma daha yapılmıştır Kurmay Albay Mustafa Kemal'in komuta ettiği birinci ve ikinci Anafartalar Muharebeleri'yle bu ileri harekât da başarısızlığa uğramıştır 9 Ocak 1916 tarihinde Gelibolu Yarımadası'ndan müttefik kuvvetlerin tahliyesi tamamlanmıştır
Hicaz-Yemen Cephesi [değiştir]Ana madde: Hicaz-Yemen Cephesi
Halk arasında "Yemen Cephesi" adıyla da anılır I Dünya Savaşı boyunca Osmanlı İmparatorluğu 4 Tümenlik bir kuvvetle Arabistan'daki kutsal İslam şehirlerini korumaya çalıştı 7 Kolordu'nun birer tümeni Hicaz Asir San'a ve Hudeybe'de konuşlandırılmıştı Uzaklık sebebiyle bu tümenlere yeni asker malzeme ve silah desteği sağlanamıyordu 1916 yılında İngilizlerin kışkırtmasıyla Araplar kendilerini koruyan Osmanlı Kuvvetlerine karşı ayaklandı Mekke Emiri Şerif Hüseyin bağımsızlığını ilan etti Yemen'de İmam Yahya Osmanlılar'a bağlı kalırken Asir'de Seyyid İdris de ayaklanmaya katıldı 1917 Şubatında Hicaz Seferi Kuvvetler Komutanlığı'na atanmak üzere Şam'a gelen Mustafa Kemal Paşa Hicaz'ın boşuna savunulmayıp boşaltılmasını istedi Manevi sebeplerden dolayı bu istek uygulanmadı Komutanlık ataması da yapılmadı Bin bir güçlükle Medine'yi Yemen'i Asir'in kuzeyini I Dünya Savaşı sonuna kadar savunan 7 Kolordu Mondros Mütarekesi'nden bir müddet sonra 23 Ocak 1919'da teslim oldu Dönüşte kutsal emanetler İstanbul'a getirilmiştir
Sina ve Filistin Cephesi [değiştir]Ana madde: Sina ve Filistin Cephesi

"The Trumpet Calls (Trompet Çağırıyor)": Avustralya'da 1914-1918 arasında kullanılan askeri alma posteri (Norman Lindsay)İngilizler 1914 yılı Aralık ayında Türk dostu saydıkları Hidiv Abbas Hilmi Paşa'yı yönetimden uzaklaştırarak Mısır ve Süveyş Kanalı'na tamamen egemen oldular Bahriye Nazırı ve 4 Ordu Komutanı Cemal Paşa'nın 14 Ocak 1915'te 80000 asker 25000 deveyle iki koldan Süveyş Kanalı'na yaptığı harekât (1 Kanal Savaşı) başarılı olamadıKanalı şişme botlarla aşmaya çalışan Osmanlı birlikleri ağır makinalı tüfek atışları sebebiyle daha kıyıya varamadan ağır kayıplar verdi 4 Şubat 1915'te Birüsseba-Gazze'ye geri dönüldü
1916 yılında Süveyş Kanalı'nı almak için 2 Kanal Harekâtı yapılırken Mekke Emiri Şerif Hüseyin İngilizlerin kışkırtmasıyla Osmanlı Devletine karşı ayaklandı Ayaklanmanın bastırılması için 4 Ordu'dan bir kısım birlikler Hicaz'a gönderildi Ordunun geri kalan kısmıysa Gazze-Şeria-Birüsseba hattında savunmaya çekildi 1917 baharında İngilizler Gazze'ye saldırdı 1 ve 2 Gazze Muharebeleri yapıldı İngilizler Türklerin kahramanca savunması karşısında çekilmek zorunda kaldılar Takviyelerini artırmaya başlayan İngilizlerin Filistin Cephesinde toplanmaları üzerine Cemal Paşa'nın uyarısıyla Yıldırım Ordularının Irak cephesinde kullanılmasından vazgeçilerek Filistin ve Suriye'de kullanılması kararlaştırıldı Aynı yıl 7 Ordu Komutanlığına atanan Mustafa Kemal Paşa Yıldırım Ordular Komutanı General Liman von Sanders ile anlaşamadı Harbin yönetimini tenkit eden iki rapor yazarak 6 Ekim 1917'de komutanlıktan istifa etti Mustafa Kemal elde kalan birliklerle ancak savunma savaşı yapılabileceğini Falkenhayn'ın saldırıya geçme fikrinin tamamen yanlış olduğunu düşünüyordu Savaş hazırlıklarını tamamlayan İngilizler 24 Ekim 1917'de 138000 askerle taarruza başladılar Birüsseba-Gazze Savaşı'nı kazandılar 9 Kasım 1917'de[kaynak belirtilmeli] Kudüs düştü
General Allenby komutasındaki İngiliz kuvvetlerinin Mart 1918 başı ile 18 Mayıs arasındaki Telazur 1 ve 2 Salt-Amman taarruzları başarıyla durduruldu Yığınaklarını artıran ve mevcudu 550000'e yükselen İngiliz ordusunun 19 Eylül 1918'de Filistin'de başlattığı taarruz hızla gelişti ve Filistin tamamen İngilizlerin eline geçti (Nablus Hezimeti)
Irak Cephesi [değiştir]Ana madde: Irak Cephesi
Bu cephe İngilizlerin petrol sahalarını ele geçirmek amacıyla 15 Ekim 1914'te Bahreyn'i ve 23 Kasım 1914'te Basra'yı işgali üzerine açıldı Yerli askerlerle karışık Osmanlı kuvvetleri işgale karşı koyamadı İngilizler İran'da Ahvaz'ı da ele geçerdiler 20 Aralık 1914'te Basra'yı geri almak amacıyla cephe komutanlığına atanan Yzb Süleyman Askeri Bey aşiretlerden ve gönüllülerden yararlanarak topladığı kuvvetle 12 Nisan 1915'te taarruz etti Şuaybiye Savaşında başarılı olamadı ve intihar etti İngilizler Kutü'l Ammare'yi de ele geçirip Bağdat'ı almak için General Townshend komutasında saldırdılar Türk Kuvvetleri İngilizleri Selmanpak'ta durdurdu Kanlı çarpışmalardan sonra İngilizler 26 Kasım 1915'te çekildiler Kut ül Amare'de 8 aralık 1915'te kuşatılan İngiliz birlikleri beş ay süren bir direnişten sonra 28 Nisan 1916'da teslim oldu General Townshend dahil 13399 esir alındı Fakat insan gücü çok fazla olan İngiltere ertesi gün Hindistan'dan getirdiği 150000 askeri bölgeye çıkarttı
1916 yılı başında bir kısım İngiliz birlikleri General Townshend'in yardımına geldiyse de İran'da Hemedan'a kadar sürüldüler İngiliz birlikleri 1917 yılı başında bekledikleri güce ulaştılar Taarruza geçtiler 11 Mart 1917'de General Maude yönetimindeki İngiliz birlikleri Bağdat'a girerken Halil Paşa'nın komutasındaki Osmanlı askerleri Bağdat'ı boşalttı
Türk kuvvetlerinin Bağdat'ı geri alma teşebbüsü başarılı olamadı Samerra'yı da ele geçiren İngiliz Ordusu Musul'a doğru ilerlemeye başladı Bağdat'ı geri almak için 6 Ordu'yla Halep'te kurulan 7 Ordu birleştirilerek General Falkenhayn komutasında Yıldırım Ordular Grubu kuruldu Halep'te hazırlıklar sürerken İngilizler Tikrit'e kadar ilerlediler
1918 yılında aldıkları takviyelerle iyice güçlenen İngiliz birlikleri petrol yataklarının bulunduğu Musul'a giremediler Ancak ne yazık ki Mondros Mütarekesi'nin imzalanmasından üç gün sonra 3 Kasım 1918'de mütarekeye aykırı şekilde burayı işgal ettiler
Galiçya Cephesi [değiştir]Ana madde: Galiçya Muharebesi
Galiçya Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun kuzeydoğu ucunda yer alıyordu Bu bölge bugün bir kısmı ile Polonya'nın güneyinde diğer kısmı ile Ukrayna'nın batısında yer almaktadır Galiçya'nın güney sınırını Karpat dağları oluşturur Genel savaş planına göre Almanya batıda Fransa'nın 'işini' halledecek bu süre boyunca Avusturya-Macaristan doğuda Rusya'yı oyalayacaktı Ancak Avusturya Macaristan bu işi başaramadı Rusya orduları Karpat dağlarının kuzey eteklerine kadar yanaştı Bunun üzerine Almanlar doğu cephesinin merkezi Galiya'ya Türk kuvvetlerinin gitmesi konusundaki Enver Paşa'nın teklifini kabul ettiler Daha önce Çanakkale'de savaşmış 19 ve 20 Tümenler'den 15 Kolordu oluşturularak Temmuz 1916'dan itibaren yaklaşık 30000 asker her tabur bir tren katarına denk gelecek şekilde trenle yola çıkarıldı Eylül 1916'da intikal tamamlanmıştı Kolordunun komutanı Kurtuluş Savaşı'nda da önemli görevler üstlenen Yakup Şevki Subaşı'ydı Kasım 1916'da görevi Cevat Paşa'ya devredecektir Türklerin Avrupa'da savaştığı üç cepheden biri Galiçya idi Genellikle Romanya Cephesi ile karıştırılır Türklerin asıl olarak savaştığı yer Berezhany kasabası çevresidir Berezhany ile Rohatin kasabası arasındaki yol üzerinde sağ taraftaki dağın yamaçlarında halen Türk şehitliği vardır (Rohatin tarihte Hurrem Sultan olarak bilinen Kanuni Sultan Süleyman'ın eşinin doğduğu şehirdir)Bunun yanında yöredeki diğer köylerde de küçük Türk şehitlikleri bulunmaktadır Şehitlikler Ekim 2008 tarihi itibarıyla bakıma alınmıştı Bunda Kiev Türk Büyükelçiliği askeri ateşesinin ve Ukrayna'da bulunan Türk işadamlarının büyük katkısı olmuştu Türk askerlerinin savaştığı bölge bugün ormanlıktır Savaş sırasında kullanılan mevziler bugün bile net olarak görünmektedir Bu haliyle Çanakkale'nin 30 yıl önceki haline benzetilebilir
Makedonya Cephesi [değiştir] Bu maddedeki veya maddenin bir bölümündeki bazı bilgilerin kaynağı belirtilmemiştir
Ayrıntılar için maddenin tartışma sayfasına lütfen bakınız
Maddeye uygun bir biçimde kaynak ekleyerek Vikipedi'ye katkıda bulunabilirsiniz
Sırbistan'ın İttifak Devletleri'nce işgal tehlikesi belirince bir Fransız tümeni Çanakkale'den getirilerek 5 Ekim 1915'te Selanik'te karaya çıkarıldı Bir İngiliz tümeniyle bir Fransız tugayı da daha sonra bu birliğe katıldı Böylece Makedonya cephesi açılmış oldu 20 Türk Kolordusu ile birtakım Alman ve Bulgar birlikleri İngiliz ve Fransızların karşısında yer aldı
1916 yılında İngiliz Fransız ve Sırp askerlerinin sayıları 250000'e ulaşınca 10 Türk Kolordusu da 17 Kasım 1916'da cepheye geldi 10 Aralık 1916'da YbŞükrü Naili Gökberk komutasındaki 50Tümen Drama civarında düşmanla savaştı Cephedeki küçük taarruzların yanında en önemli olay 11 Aralık 1916'da Manastır'ın İtilaf Devletleri'nin eline geçmesidir
1917 yılı küçük muharebelerle geçti Türk Kuvvetleri Kavala-Serez hattında savaştı 27 Haziran 1917'de Yunanistan İtilaf Devletleri safında savaşa girdi 29 Mayıs 1918'de İngiliz Fransız Yunan ve Sırp kuvvetleri büyük bir taarruz başlattı Bulgar ordusu yenildi 29 Eylül'de Bulgaristan Selanik Ateşkes Antlaşması'nı imzalayıp savaştan çekildi Topraklarından İtilaf Devletleri'ne ait askeri birliklerin geçmesine de izin verdi İtilaf Devletleri üç koldan Balkanlar'da ilerlemeye başladı Bu kollardan biri İstanbul'u hedef almıştı
1914 Yılında Cepheler [değiştir] a)1914 Yılında Batı Cephesi [değiştir]Schlieffen Planı’na göre altı haftada Fransa’yı düşürmeyi öngören Almanya Belçika’nın direnmesi sonucunda bu planda başarısız olmuşturAlmanya’nın ‘Yıldırım Harekatı’ Marne Muharebeleri ile engellenmiştir
Batı Cephesi’nde savaş 1914 yılında siper savaşına dönmüştür

b)1914 Yılında Doğu Cephesi [değiştir]Doğu Cephesi’nde savaş 2 Ağustos 1914’te Avusturya’nın Sırbistan’a saldırısı ile başladı Avusturya Bosna yolu ile Belgrad’a doğru ilerlediAvusturya’nın Belgrad’a kolayca gireceği sanılırken Belgrad ancak üç ay sonra düştü Ardından iki hafta sonra Sırplar Belgrad’ı tekrar geriye aldılarAvusturya Orduları Tuna’nın kuzeyine çekilmek zorunda kaldılar Bu olay Avusturya’nın güçsüzlüğünü ortaya koyması bakımından önemlidir Almanya Batı Cephesi’nde Fransız direnişiyle karşılaştıktan sonra doğuda da Avusturya’ya güvenemeyeceğini anlamıştır
Rusya seferberliğini beklenenden kısa sürede tamamlayarak 17 Ağustos 1914‘te Doğu Prusya’ya girdi Rusya’nın ilerlemesi karşısında doğudaki Alman Orduları’nın başına Hindenburg ve Ludendorff getirildi Alman Orduları Rus Orduları karşısında geri çekilmeye başlayınca Rus Orduları’nın komutanı Samsonov Alman Orduları’nın bozgun halinde geri çekildiği düşüncesine kapıldıRus Orduları haberleşmede şifre kullanmayı bıraktı ve hızla Almanya içlerine doğru ilerleyerek ikmal merkezleriyle olan bağlantılarını zayıflattıGerçekte Alman Generalleri Rus Orduları’nı bilinçli olarak Tannenberg Bölgesi’nde oluşturdukları pusuya doğru çekiyorlardıSonunda Rus Ordusu çember altına alınarak Tannenberg Bölgesi’nde yenilgiye uğratıldı ve 120000 Rus Askeri esir alındıAlmanya büyük bir zafer kazanmıştıRusya vurucu gücünü yitirmişti Bundan sonra Batı Cephesi’nde Fransa’nın yükünü hafifletmek isteyen İngiltere ve Fransa Rusya’ya acil silah yardımı yapmak amacıyla 1915 yılındaki Çanakkale Savaşları’na yol açacak planlarını oluşturmaya başlamışlardır
Diğer taraftan Avusturya Galiçya Cephesi’nde Rusya’ya karşı bir üstünlük elde edemediBu cephede uzun ve kanlı savaşlar sonucunda taraflar biribirine karşı bir avantaj elde edememiştir

1915 Yılında Cepheler [değiştir] 1915 Yılında Batı Cephesi [değiştir]1915 Yılında Batı Cephesi İsviçre sınırından Manş Denizi’ne kadar uzanan ve yıl boyunca taraflara somut hiçbir şey kazandırmayan; uzun ve son derece kanlı muharebelerden oluşmaktaydıSiper savaşının kanlı ve sonuç almaktan uzak niteliği yüzünden bu dönemde (zehirli gazların da yoğun kullanımıyla) binlerce kişi ölmüştür1915 Sonbaharı’na kadar geçen sürede Batı Cephesi kayıpları şöyledir: İngiltere 60000 Fransa 190000 Almanya 210000 kişi
Diğer yönden Almanya 1915 yılı içerisinde İngiltere’yi(bu savaşta ilk kez kullanılan) Zeplin’ler ile havadan bombalamaya başladıBu bombardımanlar 1916 yılına kadar sürdüAğır ve kolay hedef olan Zeplin’ler önemli zayiata yol açamadı (İngiltere’de 11000 kişi bu saldırılarda ölmüştür) ve 1916’da Almanya Zeplin Bombardımanı’nı kesti Fakat İngiltere kamuoyu üzerinde bu bombardımanların etkisi büyük oldu Bir ada ülkesi olan İngitere’de ilk kez bir saldırıyla karşılaşan halkta Almanya’ya karşı büyük bir nefret uyandıGünlük yaşam savaş algısıyla bozuldu
Savaşın getirdiği bir diğer teknolojik yenilik de Almanlar’ın kullandığı U-Boat(Unterseeboot)’tur Almanlar denizaltı kullanımıyla savaş gemilerinin yanında ticaret gemilerini de batırarak lojistik yönünden başta İngiltere olmak üzere tüm rakip devletlere ciddi zararlar vermiştirler

1915 Yılında Doğu Cephesi [değiştir]1915’in kış aylarında Rusya’ya karşı yapılan Almanya-Avusturya ortak harekatı başarılı oldu Almanya ve Avusturya-Macaristan Birlikleri iki hafta içerisinde Rusya içinde 120 km ilerlediler Rusya’nın talebiyle Osmanlı İmparatorluğu üzerinden yeni bir cephenin açılması bu dönemde kararlaştırıldı Bu cephe Çanakkale Cephesi olacaktı[26][27][28]
1916 Yılında Cepheler [değiştir] 1916 Yılında Batı Cephesi [değiştir]1916 Yılı savaşları da taraflarına hemen hemen hiçbir avantaj kazandırmamıştır Bu yılın Batı Cephesi’ndeki en önemli savaşları Verdun Bölgesi’nde olmuştur Bu savaşlar aynı zamanda I Dünya Savaşı’nın da en kanlı savşlarıdır İngiltere tarafındandenizden sıkı bir ablukayla kuşatılmış olan Almanya -zaten sınırlı sayıdaki sömürgelerinden lojistik sağlayamıyordu- savaşın uzamasının en büyük zararı kendisine vereceğini biliyorduSchlieffen Planı’nda arkasından dolaşmayı tasarladığı Verdun’u düşürüp Paris’e girmek ve hiç olmazsa Batı Cephesi’nde savaşı bitirmek istiyordu Başlangıçta başarılar kazanan Almanya sonradan Fransız komutan Mareşal Petain’in uyguladığı cephe gerisi stratejisi-Fransa’nın diğer bölgeleri ile Verdun arasındaki ulaşım olanaklarının arttırılması ve lojistik sağlamada kolaylık-ile birlikte sonuca gidememiştir Verdun SavaşlarıŞubat 1916-Haziran 1916 arasında sürmüş ve çok sayıda kayba neden olmuştur(Fransa 350000 Almanya 300000) Buna karşın her iki taraf da bir sonuca ulaşamamıştırDaha sonra İngiltere Somme Bölgesi’nden bir karşı saldırıya geçmişse de bunda başarılı olamamıştırİngilizler'in bu saldırının ilk gününde 60000 olmak üzere toplam kaybı 420000 kişi olmuştur
1916’da Batı Cephesi’nde ölü sayısı 1263000’türAyrıca ilk kez bu cephede-savaş tarihinde-tank kullanılmıştır

1916 Yılında Doğu Cephesi [değiştir]1915’in sonlarında İtalya savaşa dahil olduYine aynı dönemde Bulgaristan’da savaşa katıldı Bu iki katılım ile savaş güçleri her iki taraf için de dengelendi1916’da Romanya Almanya ve müttefiklerine savaş açtı Doğu Cephesi’nde açılan bu yeni rota Alman ve Avusturya Orduları’nın dört ay gibi kısa bir sürede -1916 Aralık ayında- Bükreş’e girmesiyle son buldu
Bunun dışında Doğu Cephesi’nde de Batı Cephesi’nde olduğu gibi1916 yılında yapılan savaşlariki tarafa da bir üstünlük sağlamadı

1917 Yılındaki Gelişmeler [değiştir] Denizaltı Savaşları [değiştir]Askeri açıdan değerlendirildiğinde İttifak Devletleri 1917’ye kadar olan dönemde başarılı görünmektedir Fakat savaş uzadıkça Almanya için sıkıntılar had safhaya çıkmaya başlıyordu Sömürgelerinin lojistik desteğine rahatlıkla ulaşan İngiltere ve Fransa denizden abluka altına aldığı Almanya’ya aynı şansı tanımıyorduAlmanya bu ablukayı denizaltıları ile kırmaya çalışıyorduBu amaçla deniz savaşlarına ağırlık vermişti

ABD'nin Savaşa Girmesi [değiştir]Almanya’nın denizaltı savaşına yönelmesi ABD’nin dış ticaretine çok olumsuz etki yapmıştı Aynı zamanda Almanya’nın kurmaya çalıştığı Alman-Meksika İttifakı’da ABD’de büyük bir tepkiye yol açmıştı(Almanya ABD’nin savaşa girmesi durumunda Meksika’nın ABD’ye saldırmasını istiyordu)
Bu iki nedenin ABD’de kamuoyu oluşturmasıyla Amerikan Kongresi 6 Nisan 1917’de Almanya’ya savaş ilan etti
ABD’nin savaşa girmesi aynı zamanda dönemin en büyük ekonomik imkânlarına sahip olan bir devletin savaşa girmesi demektiBu da savaşın kaderine çok önemli etkilerde bulunmuştur

Rus İç Savaşları [değiştir] 1917 Şubat Devrimi [değiştir]1905 Devrimleri ile son dönemecine giren Çarlık Rusyası Tannenberg Savaşı’nda kaybettiği gücünü –Çanakkale Savaşları sonucunda da yardım alamayarak- savaşın sonuna kadar toparlayamadı Bunun üzerine Menşevikler ve Beyaz Ordu ülkede Şubat Devrimi'ni yaptılar Çarlığa göre daha demokratik bir ortam getirdiler Menşeviklerin iktidara gelişi Rusya'nın tüm saldırılarını durdurmasını sağladı
1917 Ekim Devrimi [değiştir]Bolşevik Partisi öncülüğünde işçiler köylüler ve askerler 1917 yılının Ekim ayında gerçekleşen Ekim Devrimi'ni yaptılar Bunun sonucunda Rusya Brest-Litowsk Antlaşması'yla tamamen savaştan çekildi Böylece Doğu Cephesi kapanmış oldu Fakat Almanya için bu olay savaşın kazanılmasına yol açmamıştır Ama Osmanlı için bu olay eski doğu sınırlarına geri dönüş anlamına geri geliyordu

Savaşın Sonuçlanması [değiştir]1918 Yılı Almanya için sonun başlangıcı olmuşturSınırlı kaynakları ile abluka altında hammadde ve gıda sıkıntısı had safhaya ulaşan Alman İmparatorluğu'nda Rusya'dan Ekim Devrimi sonucunda hızla yayılan Bolşevik Hareketleri ile grevler ve ayaklanmalar başlamıştı Bu grevleri önlemeye çalışan hükümet çok kritik bir hata yaparak grevcileri -ceza olarak- savaş alanlarına sürdü Grevciler bu sefer de Alman Ordusu içerisinde isyanlara ve itaatsizliklere yol açtılar 1918'de savaş tamamen İttifak Devletleri aleyhine dönmüştü Rusya'nın savaştan çekilmesiyle Doğu Cephesi'ndeki gücünü Batı Cephesi'ne kaydıran Almanya mart ayında General Ludendorff komutasında büyük bir saldırı başlattı Bu saldırı sonucunda Almanya kısmen başarılı olup cepheyi yarmayı başarsa da Alman Ordusu içerisindeki isyancılar ve karşı tarafta da Amerikan Tankları'nın cepheye sokulması ile daha fazla ilerleyemediİtilaf Devletleri Alman Ordusu'nu geriye doğru püskürtmeye başladı Bu saatten sonra artık İttifak Devletleri için yapılacak pek bir şey kalmamıştı
İtilaf Devletleri'yle tek tek İttifak Devletleri arasında yapılan mütarekelerle çatışmalar resmi olarak sonlandırılmıştır Bu mütarekeler Bulgaristan ile 29 Eylül 1918 tarihinde Selanik Ateşkes Antlaşması Osmanlı İmparatorluğu ile 30 Ekim 1918 tarihinde Mondros Ateşkes Antlaşması Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ile 3 Kasım 1918 tarihinde Villa Giusti Antlaşması ve Almanya ile 11 Kasım 1918 günü Rethondes Antlaşması'dır

Kullanılan teknoloji
"Ace of Aces" olarak tanınan ABD'li pilot Yüzbaşı "Eddie" Rickenbacker komutasındaki uçakların Alman hattına karşı düzenlediği bombardıman saldırısını görüntüleyen belgesel
İtilaf Kuvvetlerine ait tanklar (Renault FT-17 ve Mark V) görüntüleyen belgesel (Langres Haute-Marne Fransa 1918)I Dünya Savaşı kendinden önceki savaşlardan çok farklı özellikler gösterir Bu modern çağlardaki en ağır ve en acımasız insan buluşu olan ‘Topyekün Savaş’tır 20 yüzyıl’dan önceki savaşlar belirli cephelerde sürerdi Savaşa katılan ülkelerin halkları direkt olarak savaşın etkilerine maruz kalmazlardı Daha çok gıda ve ihtiyaç maddeleri sıkıntısı halklar üzerinde etkili olurdu Fakat I Dünya Savaşı bu durumu değiştirdi Cephe gerisi saldırıları sabotajlar vb savaş taktikleriyle savaşan devletlerin sosyal hayatlarını düzenli bir şekilde sürdürmeleri imkânsız hale geldi
I Dünya Savaşı’nın getirdiği bir diğer savaş tarzı ‘Siper Savaşı’dır Tahkim edilmiş ağır silahlarla donatılmış siperlerde iki tarafın çok ağır insan kayıplarına yol açacak çatışmalar yaşanmıştır
Yine savaş tarihinde ilk kez Almanya Ypres Çatışmalarında klor gazı kullanarak tarihteki ilk kimyasal saldırıyı gerçekleştirmiştir[kaynak belirtilmeli] Başlangıçta itilaf devletlerini korkutsa da gaz maskesi kullanımı ile zehirli gaz saldırıları etkilerini yitirmiştir
Siper savaşlarında kullanılan silahlar büyük gelişmeler gösterdi Mitralyözler kullanıldı Yarı otomatik tüfekler kullanıldı Normal tüfeklerin atış hızı arttı Siper dışındaysa süngü çarpışmaları görüldü Deniz savaşlarında kullanılan sabit ve hareketli toplar güçlendirildi 15km uzağa ateş edebilen sabit toplar kullanıldı
İlk olarak İngilizler tarafından Batı cephesinde tanklar ve zırhlı araçlar kullanılmıştır Tank ve uçaklara karşı olarak da tanksavar ve uçaksavar silahlar geliştirilmiştir
Havada ise ilk kez uçaktan yararlanılmıştır I Dünya Savaşı'nda hava gücü daha çok istihbarat elde etme ve düşmanın istihbarat almasını engelleme görevlerinde kullanılmıştır Almanlar ise yine tarihte bir ilk olarak Zeplin’leri İngiltere’yi bombalama amaçlı kullanmışlardır Fakat zeplinlerin ağır ve korumasız olması nedeniyle 1916 yılında faaliyetlerine son vermişlerdir Bunların yanında düşmanın yük trenlerini bombalama donanmaları bombalama gibi amaçlarda da kullanıldı uçaklar
Denizde ise menzili 15 km'ye varan savaş gemileri ve denizaltılar kullanılmıştır İlk denizaltı olarak bilinen Alman U-Botları ABD'nin İngiltere'ye insani ve askeri yardım ulaştırmasını engelleyerek itilaf devletlerine ciddi kayıplar verdirmişlerdir
Ayrıca haberleşme de gelişmiştir Güçlü sistemler geliştirilip karşı taraftan istihbarat alma; ve karşı tarafın farketmeyeceği şekilde haberleşme sistemleri kuruldu

Etkileri
I Dünya Savaşı'nda çenesini kaybedip sakat kalan Fransız gazisi Kızılhaç tarafından temin edilen maskeyi taktığı hali
Tüm ülkelerden 65038810 askerin katıldığı savaş arkasında resmi rakamlara göre toplam 8556315 ölü 21219452 yaralı ve 7750945 kayıp veya esir bırakmıştır [33] I Dünya Savaşı ülkeler arasındaki sorunları çözümlememiş Ağır yaptırımlar içeren antlaşmalar savaş sonrası gelişen aşırı milliyetçilik yeni oluşan Faşizm ve Nazizm gibi ideolojiler II Dünya Savaşı'na zemin hazırlamıştır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.