Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
atatürk, dış, dönemi, nasıldı, politika

Atatürk Dönemi Dış Politika Nasıldı?

Eski 08-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Atatürk Dönemi Dış Politika Nasıldı?





Atatürk Dönemi Dış Politika Nasıldı?

IRAK SINIRI VE MUSUL MESELESİ
  • Lozan Barış Antlaşması’yla Musul sorunu çö*züme kavuşturulamamıştır Türk Hükümeti Musul halkının çoğunun Türk olmasından dolayı Musul’un kendisine bırakılmasını istiyordu
  • İngiltere ise bölgenin zengin petrol yataklarına I sahip olması ve ekonomik çıkarları dolayısıyla Musul« topraklarını bırakmak istemiyordu
  • Lozan’da Musul sorununun iki taraf arasında yapılacak karşılıklı görüşmelerle halledilmesine karar verilmişti
  • İkili görüşmeler sırasında bir çözüm sağlana*mamış ve durum Milletler Cemiyetine götürülmüştü
  • İngiltere’nin uzlaşmaz tutumu üzerine Türkiye bölgeye müdahale kararı almış fakat bu sırada Şeyh Sait İsyanı’nın çıkması müdahalenin gerçekleşmesini engellemişti
  • Sonuç olarak 5 Haziran 1926′da iki ülke arasın*da Ankara Antlaşması imzalanmış ve Musul sorunu çözülmüştürTürkiye Şeyh Said isyanıyla uğraştığı için gerekli askeri mü*dahalede bulunamadı
Ankara Antlaşması (1926)
  • Türkiye ile İngiltere arasında yapıldı
  • Musul İngiliz mandasındaki Irak’a verildi
  • Musul’un petrol gelirlerinin % 10′u yirmi beş yıllığına Türki*ye’ye verildi
  • Türkiye beş yüz bin İngiliz sterlini karşılığı bu hakkından vaz*geçti
Önemi
Türk—İngiliz anlaşmazlığı sona erdi
Musul’un kaybıyla Misak-ı Milli‘den taviz verildi
Musul’daki Türkleri koruyucu kararlar alınmadı





D BORÇLAR SORUNU


Fransa ile aramızda sorun oldu
Türkiye’den alacağı en fazla devlet olan Fransa borçların al*tın olarak ödenmesini istedi
Türkiye ise borçların kağıt para olarak ve Fransız frangı şek*linde ödenmesini kabul ettirdi
Türkiye borçların ana parasını 1954′e faizlerini ise 1984′e kadar ödedi
1929′da başlayan dünya ekonomik bunalımı Türkiye’nin borçlarını geç ödemesinde etkili oldu

YABANCI OKULLAR SORUNU
Avrupalı devletler kapitülasyonlar aracılığıyla Osmanlı Devleti’nde pek çok farklı okullar açmışlar ve çeşitli haklara sahip olmuşlardır
Bu okullar zamanla Osmanlı Devleti’ne karşı bazı zararlı faaliyetlerde bulunmaya başlamışlardır
Lozan Barış Antlaşması’yla; bu okullarla ilgili tek yetkili kurumun TBMM olmasına karar verilmiş ve bu okulların eğitim sistemini düzenleme yetkisi TBMM’ye verilmiştir
3 Mart 1924 tarihinde Tevhidi-Tedrisat Kanunu’nun çıkarılmasıyla tüm okullar Millî Eğitim Bakan*lığına bağlanmıştır
Lozan’da yabancı okulların Türk milli eğitim sistemine bağ*lanması kararlaştırılmış Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile de bu durum pekiştirilmiştir
Fransa ile papalık yabancı okullarda Türk öğretmenlerin gö*rev yapmasına ve bazı derslerin Türkçe okutulmasına karşı çıktılar
Türkiye bu sorunun kendi iç meselesi olduğunu bildirdi Bu okullarda tarih coğrafya Türkçe derslerinin Türk öğretmen*lerce okutulması Türk müfettişlerince denetim yapılması ka*rarlaştırıldı

NÜFUS MÜBADELESİ (NÜFUS DEĞİŞİMİ) SORUNU

Nüfus mübadelesi Yunanistan’la aramızda sorun olmuştur Lozan Antlaşması’na göre İstanbul Rumlarıyla Batı Trakya Türkleri hariç diğer Türk ve Rumların yer değiştirmesi kararlaştırılmıştı
Yunanistan özellikle İstanbul’da daha çok Rum bulundurmak istiyordu
Sorun Milletler Cemiyeti ve Lahey Adalet Divanı’nda da çö*zümlenemedi
Türk-Yunan ilişkilerini bu durum gerginleştirdi
Türkiye ile Yunanistan 10 Haziran 1930′da antlaşma yaptı
İstanbul Rumlarının ve Batı Trakya Türklerinin yerleşme tarihlerine bakılmaksızın yerlerinde kalmaları kabul edildi
Atatürk’ün sağlığında Türkiye ile Yunanistan arasında yakınlaşma doğdu
Yunan Başbakanı Venizelos Türkiye’yi ziyaret etti
Türk – Yunan ilişkileri 1954 yılına kadar sürecek iyi ilişkiler dönemine girdi
1954 yılında ortaya çıkan Kıbrıs sorunu Türk-Yunan ilişkilerinin yeniden bozulmasına neden olmuştur
1930-1939 DÖNEMİ
1929′da başlayan dünya ekonomik bunalımı liberal eğilimle*re karşı tepkilere neden olmuş otoriter rejimler güçlenmiştir (Komünizm Faşizm Nazizm gibi)
Almanya ve İtalya’nın saldırgan politikaları Türkiye’nin dış güvenliğini tehlikeye düşürmüş ve ittifak arayışlarına yönelt*miştir

TÜRKİYE’NİN MİLLETLER CEMİYETİ’NE GİRMESİ
18 Temmuz 1932
  • Cemiyet I Dünya Savaşı’ndan sonra uluslar arası sorunları barışçı yollarla çözümlenmesi için itilaf devletleri tarafından kurulmuştur
  • Türkiye dünya barışına verdiği önemi göstermek ve yurtta sulh cihanda sulh ilkesini gerçekleştirmek amacıyla Milletler Cemiyeti’ne üye oldu
BALKAN ANTANTI - 9 Şubat 1934
  • Dünya Savaşı’ndan sonra imzalanan antlaşmalar kalıcı bir barış sağlayamamıştır
  • Avrupa’da devam etmekte olan silahlanma yarışı ve Almanya ile İtalya’nın yayılmacı politikaları Balkanları ve Orta Doğu’yu tehdit etmekteydi
  • Bu gelişmeler karşısında Milletler Cemiyeti kuruluş amacına uygun olarak devletler arası anlaşmazlıkları çözmede etkisiz kalmıştır
  • Bu gelişmeler üzerine Türkiye YunanistanYugoslavya ve Romanya arasında Balkan Antantı imzalanmıştır
  • Bu antlaşmayla Balkan ülkeleri karşılıklı olarak sınırlarını güvence altına almayı ve çıkabilecek tehlike-leri birlikte önlemeyi amaçlamışlardır
  • Bulgaristan Balkanlardaki emellerinden dolayı ittifaka katıl*mamıştır
  • Arnavutluk ise İtalya’dan çekindiği için tarafsız kalmıştır
  • Türkiye Balkan Antantı’nı imzalayarak batı sınırını güvence altına almıştır
  • Dünya Savaşı’nın çıkması üzerine ittifak dağılmıştır
MONTRÖ BOĞAZLAR SÖZLEŞMESİ – 20 Temmuz 1936
Lozan’da Boğazlar sorunu Türkiye’nin aleyhine çözümlen*miş tam egemenlik hakkı verilmemişti
Lozan Barış Antlaşması’nda Boğazların yönetiminin Türkiye’nin başkanlığını yapacağı uluslararası
komisyona verilmesi ve Boğazların her iki yakasında asker bulundurmaması Türkiye’nin Boğazlar üzerindeki egemenlik haklarını sınırlandırmaktaydı
1930′lu yıllarda Almanya’nın hızla silahlanması İtalya’nın Habeşistan’ı işgali Japonya’nın Mançurya’ya saldırması kar*şısında Milletler Cemiyeti hiçbir şey yapamadı
Türkiye’nin isteği ile İsviçre’nin Montrö şehrinde bir konferans toplandı
Konferansa katılanlar;
Türkiye – Yunanistan – İngiltere – Fransa – Sovyet Rusya -Yugoslavya – Japonya
İtalya 1938′de bu sözleşmeyi imzalamıştır
Rusya’nın karşı çıkmasına rağmen İngiltere ve Fransa’nın desteğiyle Türkiye’nin boğazlardaki hakimiyeti kabul edildi
Boğazlar komisyonu kaldırılarak yetkileri Türkiye’ye devredildi
Ticaret gemileri serbest geçebilecekti
Boğazların iki yakasındaki askersiz yerlere asker yerleştirile*bilecekti
Barış zamanında ticaret gemilerinin geçişine izin verilecek
Savaş gemilerinin geçişine sınırlandırmalar getirilecek
Savaş durumunda Türkiye isterse Boğazları kapatabilecektir
Önemi:
Boğazlar kesin olarak Türkiye’nin kontrolüne girdi
Türkiye’nin Akdeniz’deki güvenliği artmıştır
Boğazlar Sorunu Misakı Millî’ye uygun bir şe*kilde çözüme kavuşturulmuştur

SADABAT PAKTI (8 Temmuz 1937)

1935 yılında İtalya’nın Habeşistan’a saldırması Akdeniz ve Ortadoğu güvenliğinin tehlikeye düşmesine neden olmuştur
Bu yüzden Balkan Antantı’na benzer bir ant*laşmanın Orta Doğu’da da gerçekleştirilmesi için faa*liyetlere başlanmıştır
Türkiye İran Irak ve Afganistan arasında Sa*dabat Paktı imzalanmıştır
Bu antlaşmaya göre üye ülkeler;
Karşılıklı olarak birbirlerinin sınırlarına saygılı olmayı
İç işlerine karışmamayı
Ortak çıkarlar doğrultusunda dostluk ve iş bir*liklerini geliştirmeyi kabul etmiştir
Bu antlaşma ile Türkiye doğu sınırlarının gü*venliğini sağlamış oldu
HATAY SORUNU VE SONUCU - 1939

1921 yılında TBMM ile Fransa arasında imza*lanan Ankara Antlaşmasıyla Hatay Fransa mandası durumundaki Suriye sınırlarında kalmıştır
Ayrıca burada yaşayan Türklere geniş haklar tanınmış ve bölgede özerk bir yönetim uygulanmıştır Hatay’ın Türk toprakları dışında kalması Misakı Millî’den taviz verildiği anlamına gelmekteydi
Mustafa Kemal bu yüzden Hatay’ın anavatana katılması gerektiğini savunmuş ve çeşitli girişimlerde bulunmuştur
M Kemal Adana’da yaptığı bir konuşmada “Kırk asırlık Türk yurdu düşman elinde esir kalamaz” diyerek ileride Hatay’ın ana vatana katılacağının müj*desini vermiştir
1936 yılında Fransa Suriye’deki manda yöne*timine son verdi ve buralardan çekildi Ancak Hatay’ın durumu belirsizliğini korudu
Bunun üzerine Türkiye Milletler Cemiyetine başvurarak sorunun çözülmesini istemiştir
Türkiye ile Fransa arasında yapılan ikili görüş*melerden sonra Türkiye’nin önerdiği “Hatay’ın gele*ceğini buradaki halkın belirlemesi” ilkesi kabul edildi
Hatay’da bağımsız bir Türk devletinin kurulması kararlaştırıldı
Bir anayasa hazırlandı ve seçimler yapıldı Ardından Hatay Bağımsız Cumhuriyeti kuruldu (2 Eylül 1938)
Misak-ı Milli’ye son katılan toprak Hatay’dır
Bağımsız Hatay Cumhuriyeti’nin devlet başkanlığını Tayfur Sökmen yapmıştır


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.