08-24-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Hazret-İ Hüseyin (R.A.)'İn Şehâdeti
Hazret-i Hüseyin (r a )'in Şehâdeti:
İslâm târîhi boyunca Aşûre gününde meydâna gelen en önemli hâdiselerden biri de "Cennet gençlerinin efendilerinden biri" olan Hazret-i Hüseyin (r a )'in şehîd edilmesidir
Gavsü'l-Âzam Seyyid Abdülkâdir Geylânî (k s ) Hazretleri bu hâdiseyi şöyle değerlendirmektedir: "Hazret-i Hüseyin (r a )'in şehîd edilmesi, ALLAH Teâlâ'nın, Rasûlullah (s a v )'in torununun derecesini yükseltmek, kerâmetini kat kat artırmak, şehîdlik sebebiyle şehidlerin önderi durumunda olanların derecesine ulaştırmak için, katında günlerin şerefli ve büyüğü olan Aşûre gününde olmuştur " (14)
Hazret-i Hüseyin (r a )Hicrî 10 Muharrem 61'de (1 Ekim 680) Kerbelâ'da şehîd edilmiştir Bu fâcianın İslâm dünyâsında çok köklü etkileri olmuştur Rasûlullah'ın sevgili torunu olan Hazret-i Hüseyin'e ve etrâfındaki Ehl-i Beyte revâ görülen bu zulüm, bütün Müslümanların yüreğini dağlamıştır Aradan yüzyıllar geçtiği hâlde bu fâcianın acıları unutulmamıştır, unutulacak gibi de değildir
Bütün bunlara rağmen, Aşûre gününü yas günü olarak değerlendirmek ve bu günde şiîlerin yaptığı gibi taşkınlıklar yapmak doğru değildir Rasûlullah ve Ashâbı o günü nasıl değerlendirmişlerse bizim de öyle yapmamız gerekir Onlar, bu günde oruç tutmuşlar, o gün çoluk çocuklarını sevindirmek, giydirmek gibi şeyler yapmışlardır (15)
Yine Seyyid Abdülkâdir Geylânî (k s ) de Aşûre gününü yas günü kabûl etmenin doğru olmadığını belirterek şunları söylemektedir: "Hazret-i Hüseyin'in şehîd edildiği gün, musîbet günü olsa idi, Rasûlullah (s a v )'in vefât ettiği gün olan Pazartesinin musîbet ve mâtem günü olması daha uygun olurdu
Hattâ, Ebû Bekir (r a ) de Pazartesi günü vefât etmiştir Rasûlullah Efendimiz ve Hazret-i Ebû Bekir'in vefâtı ise, onlardan başkasının vefâtından daha yüksektir Buna rağmen Pazartesi günü mâtem günü olmayınca, Aşûre günü de mâtem ve musîbet günü olamaz Mâtem günü kabûl edilmesi, sevinç ve şerefli gün olmasından uygun değildir " (16)
Ehl-i Sünnet ulemâsı, genellikle bu görüştedirler Bu, onların Hazret-i Hüseyin'e revâ görülen zulmü tasdîk etmeleri anlamına gelmez Tam aksine, ifrattan ve tefritten sakınma prensibine uygun davranışın bir sonucudur Zâten Ehl-i Sünnetin en önemli esaslarından biri de, ifrat ve tefritten uzaklıktır Ehl-i Sünnetin dışındaki fırka ve ekoller, ya ifratta veyâ tefrittedirler Bu ise,
Kur'ân-ı Azîmüşşân'da beyan buyurulan "Vasat Ümmet" (17) gerçeğine ters düşer
Rabbimiz bizi, bu mübârek günü sünnete uygun olarak kutlamak ve değerlendirmekten ayırmasın Rasûlullah'ın, Ashâbının ve Hazret-i Hüseyin (r a )'in şefâatlerine nâil eylesin
Ve's-selâmu alâ men ittebea'l-Hüdâ
Abdullah Faruki el-Müceddidi (K S)
14 Geylânî, a g e , s 355
15 Geylânî, a g e , s 356
16 Geylânî, a g e , s 356
17 El-Bakara Sûresi 2/143
|
|
|