Prof. Dr. Sinsi
|
Allah`A İtaat
ALLAH`A İTAAT
İtaat, uymak, istenileni yapmak anlamına gelir “Bana itaat et” denildiğinde ise “beni kabullen beni kendine bir üst kabul et” anlamında kullanılmıştır Istılahta ise itaat, Allah`ın varlığını ve birliğini kabullenip, onun bütün emirlerini yapmaya çalışmak ve sevdiklerini sevmek, yerdiklerini yermek, men ettiklerini men etmek anlamı taşımaktadır
İtaat, itaat edileni tanımak demektir O`nun büyüklüğü ve kudreti bütün vücutta tam anlamıyla hissedilmesi gerekir İtaat edipte itaat edilene aksi hal ve hareketler içerisinde bulunmak, hayatımızda yeri yok gibi davranmak, itaat ettim demenin ne kadar da uzağında bir davranıştır
İnsanoğlu yaratıldığı ilk günden son nefesine kadar devamlı itaat etme halindedir İtaat eden ise devamlı muhtaç haldedir Bebek annesine, öğrenci öğretmenine, mürid mürşidine, işçi patronuna, kadın kocasına, millet reisine, yolcu kervanbaşına, asker komutanına, kulda Rabbine itaat etmek zorundadır
Bunlardan en önemlisi ise, kulun Rabbine olan itaatidir İnsana Rab olma ise ancak her şeyin maliki, din gününün sahibi olan Allah`a yaraşır Kul, Rabbine itaatle değer kazanır İtaatsiz kulun Rabbın katında değeri yoktur Allah katında değeri olmayanın ise, kullar arasında da değeri olmaz Nitekim yüce Mevla şöyle buyuruyor; “(… Allah kimi hor ve hakir kılarsa, artık onu değerli kılacak kimse yoktur Şüphesiz Allah dilediğini yapar ”) (Hacc -18) O`na itaatsizlik düşüncede dahi mubah değildir Düşüncede dahi itaatsizlik yanlış olan Allah`a itaat ne güzeldir
Zaten Allah bizleri kendine itaat etsin diye yaratmamış mıdır? Allah`a itaat kulluk ile olur Bu gerçeği yüce Mevla Kuran-ı Kerimde şöyle zikretmektedir
“ Ben cinleri ve insanları ancak bana (ibadet ve itaatle ) kulluk etsinler diye yarattım ” (Zariyat -56)
İnsan ruhu güzele, sevgiye öyle meyil gösterir ki, onu devamlı arar durur Buna da muhabbet denir Her şeyi ona ulaşmaya vesile kılmaya çalışır Sevenin hedefi, sevgilinin rızasına erebilmek ve öfkesinden sakınmak, korunmak olduğundan, sevgi, itaat isteğini ve isyan sayılan şeylerden kaçınmayı gerektirir Bir kimse gerçek yüceliğin, gerçek kudretin ve kemalin ancak Allah`ın olduğunu anlayıp idrak ettiği zaman, onun bütün sevgisi Allah için, Allah yolunda ve Allah'ın rızasını kazanmak uğrunda olur Allah'ın dini de, tevhid ve İslâm olduğundan, sevgisi hep bu çerçevede dolaşır durur İtaat ve ibadette göstereceği iradede, süreklilikte bu din onda hâkim olur
İtaat olunmaya en layık olan yüce Allaha itaatte zirveye çıkmayanlar kesinlikle ziyan içerisindedir Peki, Allah`a itaat (kulluk) nasıl olmalıdır Allah Teâlâ Hz ilk insandan beri kendini yeryüzünün halifesi olana tanıtmış, tek oluşundan ve kudretinden bahsetmiştir Halifeliğini unutan insana zaman zaman Peygamberini de (uyarıcısını) Kitabını da göndermiştir İşte O kitaptakine, peygamberine, emir ve yasaklarına uymak, ibadetleri, yani namazı, orucu, zekâtı, sıla-i rahim-i, iyilik etmeyi ve zikretmeyi eksiksiz tamamlamakla Allaha itaat edilmiş olunur
Kul devamlı korku ve ümit arasında olmalıdır Yaptığı iyilik ve ibadetlere güvenmemeli, günahlarından dolayı da umutsuzluğa düşmemelidir “benim kalbim temiz, benim ibadet yapmaya ihtiyacım yok” veya “ben namaz falan kılmam ama ben Allah`ı çok severim” anlayışı kesinlikle yanlıştır Çünkü ibadete, Allah`ı tanımaya, emir ve yasaklarını yapmaya Allahın değil, bizim ihtiyacımız vardır Bilakis Allah`ı sevmek, samimi ibadetlerle gerçekleşir Gelmiş ve gelecek günahları af olunan, namaz kılmaktan dolayı ayakları şişen peygamberin “şükreden bir kul olmayayım mı” sözü bu anlamda çok manidardır
İtaat, şükür ve sabırda saklıdır Buda Allah`tan gelen her şeye razı olmak, hakkımızda hayırlı olanın o olduğuna inanmaktır Bollukta şükrümüzü hakkı ile eda etmeli, darlıkta da hakkıyla sabır ve sebat gösterilmelidir Yapacağımız en ufak isyankârlık, Allahın gazabını ve öfkesini kazanmaya sebep olabilir Bu isyankârlığa bilmeyerek hatta bilerekte düşebiliriz Bu sebepten dolayı Allah`a karşı itaati yenilemeli, tövbe ve istiğfar edilmelidir Peygamber efendimiz günde yüz defa tövbe ve istiğfar ettiğini bize bildirir, bu anlamda da büyük bir örneklik teşkil eder
İtaatte zirveye çıkmak ise, Allah`ı bilip O`nu tanımak, bir emrini diğer emrinden ayırmamak, ibadetleri yaparken huşu ile yapmak, her an O`nunla beraber olmak, her an O`nun sevgisini ve kudretini üzerinde hissetmek Yani ihsan makamında ikamet etmekle olur Çünkü ihsan; her an Allahın seni görüyor olması bilinci ile yaşamaktır Bunların dışındaki itaatler ise ya eksik ya da yanlış itaatlerdir
|