Prof. Dr. Sinsi
|
Akraba Ve Komşulara Karşi Edep
AKRABA VE KOMŞULARA KARŞI EDEP
in İslamda Edep Ve Ahlak
Muhammed Hikmet TUZKAYA (k s )
Cenab-ı Hakk Kur’an-ı Kerim’de buyuruyor ki:
“Allah'a ibadet edin ve O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın
Ana-babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yakın arkadaşa, yolcuya, ellerinizin altında bulunanlara (köle, cariye, hizmetçi ve benzerlerine) iyi davranın; Allah kendini beğenen ve daima böbürlenip duran kimseyi sevmez ” (Nisa Sûresi, Âyet 36)
Ebû Şüreyh u aleyhi ve sellem (arka arkaya üç kere yemîn ederek) V i iman etmiş olmaz, v i iman etmiş olmaz, v i iman etmiş olmaz! Buyurdu (Mecliste hazır bulunanlar tarafından): Yâ Resûl ! Bu iman etmiş olmayan kimdir? Diye soruldu Resûli Ekrem: Kim olacak, şu komşusunun zulmünden, şerrinden emîn olmayan kişi, diye cevab verdi (Hadîs, Buhâri, Edeb:29, Müslim, İman: 73)
Sıla-i Rahim: Hısım, akraba ve mü’minleri ziyaret etmek, kusur ve hatalarını görmemek, alâkayı kesmeyip devam ettirmektir
Rasûl-i Ekrem (s a v ) Efendimiz Hazretleri hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuşlardır:
“Sıla-ı rahim ömrü uzatır Gizlice verilen sadaka Cenâb-ı Hakk’ın gadabını söndürüp rızasını kazandırır ” (Hadîs, Tirmîzi)
Sıla-i Rahim vaciptir, terki ise mesûliyeti mûcibtir Bu hususta mü’min hiç olmazsa anne ve babasının hısım ve akrabasını yakınlık derecesine göre ziyaret etmelidir Karşılıklı sohbet ve görüşmeler esnasında selâm, iltifat veya yardım, hizmet ve muavenet, gönüllerini almak gibi onlara iyilik ve ihsanda bulunmak İslâm’ın vecîbelerindendir
Peygamber-i Zîşan (s a v ) Efendimiz :
“Sıla-ı rahîmi kesen, akraba ile bağını koparan ve anaya babaya isyan eden de büyük günahkârlardandır ” (Hadîs; Buhârî, Tirmîzi)
Rasûlüllah (s a v ) buyuruyor; “Cenâb-ı Hakk azze ve Celle buyuruyor ‘Ben Rahmân’ım Şu sıla-i rahîm için, kendi ismimden bir isim yapıverdim Şüphesiz sıla-i rahîmin hukûkuna riayet eden bir kimseyi hedefine ulaştırırım Bu sıla-i rahîmi kesen bir kimseyi de mahrum ederim ” (Hadîs; Buhârî, Müslim)
Allah-u Teâlâ ve Tekaddes Hazretleri Kur’an-ı Kerîminde buyuruyor ki ;
“Muhakkak ki Allah, adâleti iyiliği, akrabaya yardım etmeyi emreder Çirkin işleri, fenalık ve azgınlığı da yasaklar O düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor ” (Nahl Sûresi, Âyet: 90)
Âişe radiya'llahu anha'dan rivayete göre, Nebî (s a v) şöyle buyurmuştur: Cibrîl hiç durmaz komşu hakkına hürmet olunmasını bana vasiyyet ederdi (Bu vasiyyet bir derece tevalî etmişti ki) hatta ben yakında (Allah'ın emriyle komşuyu) komşuya mirascı kılacak sandım ” (Hadis, Buhâri, Edeb: 28)
Komşuya ikram: En yakın komşundan başlayıp diğerlerine de hürmet ederek güler yüzle karşılayıp onlara taltif ve ikramda bulunarak gönüllerini almak
Davete icabet: Davete icabet vaciptir Müslümanlarla beraber olmak İslâm’ın emridir İman kardeşliği olan yerde sevgi, ülfet, muhabbet, huzur, sürûr ve saadet zuhur eder; gaye ve arzûlar tahakkuk eder ve hedefe ulaşır
İstemeden vermek: İsteyipte vermek her insanın kârı; istemeden vermek ariflerin hâlidir
İstiksar: Başkalarının az bir iyiliğini çok görmek
Beşaret: Müjdeleyip sevindirici haber vermek
Beşaşet: İnsanlara karşı tebessüm ve güleryüzlü olmak
Tevazû: Alçak gönüllü mahviyet sâhibi olmak, hiç kimseyi hor ve hakir görmemek Ademoğlu topraktan yaratılmıştır Tevazû sahibi ol ki, Allah mütevazi ve mahviyet sahibi olanları çok sever ve yüceltir Her kim kendisini kıymetli bilirse onun tevazudan nasibi yoktur
Peygamber-i Zîşan Efendimiz (s a v ) buyurdular: “Bir kimse Allah için mütevazi olursa, Cenâb-ı Hak onu insanlar arasında yüceltir ” (Hadis Tirmizi)
Sall ü aleyhi ve sellem efendimiz bir hadisi şerifinde buyurdular ki :
“Kötü komşudan Allah’a sığının ki, o sizden hayır görürse setr eder, şer görürse ifşa eder ”
(İhyâ Ulumiddin c 2)
|