Adın Ki Yüce. |
08-24-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Adın Ki Yüce.Her andığımda bana eksikliğimi hatırlatan; dile kolay kalbe ağır adını anıyorumAdın ki, durmadan çoğalır içimdeAdın ki bir emanet dilimde Her tercih bir vazgeçişse eğer;benim tercihim Sen oluyorsunDilim en çok adını anınca, kalbim yalnız Seni hatırlayınca hayat buluyorAdın, anlam katıyor adıma Adın ki, büyük Adın ki yüce Adın ki en güzel… Ölüme doğru yürüyen bütün insanlar gibi ben de küçüğümAvuç içindeyim, açılsa düşeceğimBu sabah gözlerime yerleşen tefekkürle Seni söylüyorumYüzlerce, binlerce kez söylüyorum,yetmiyorArt arda ve hepsi farklı anlamlardaki isimlerini söylüyorum İki tesbih boncuğu arasında bir kalp kaç kez çarpar, sayamıyorum”İkrar”ın sukutu oluyor suskunluğumAz ve öz olan bir anlayışla ve kıbleye doğru bir bakışla Seni anıyorumAndıkça çoğalıyor anlamlarınAdın ki sonsuzluk Adın ki ahd ve vefa… Evimdir dediğin kalbimin en naif köşesine bırakıveriyorum isminiHarfler ruhuma dokunuyorBir su damlasını doldurmayacak büyüklükteki küçüklüğümü hissediyorumDevasa bir huzur yanağımdan süzülüyorEllerim Sana doğru uzanıyor:”Sevgine talibim” diyorum;affına ve rızana… Cevabını duymuyorum ama duyduğunu biliyorumEğer ki adın “en gizli sesleri işiten” olmasa, nasıl bilirim bana “buyur” dediğini”O adı günde yetmiş kez anın” diye buyuruluyorVe biliyorum ki kalp kapağı dakikada yetmiş kez açılıp kapanıyor Sen,kimsenin göğsüne iki kalp koymamışken ve kalpleri ancak Sen değiştirebilirken kalbimin dik durmasını istiyorum SendenBir muska gibi takıyorum ruhuma adınıAdın ki “gizliyi bilen, sırları gizleyen…” “Neden O var?” dediğimde herşey canlanıveriyor?Hayat adın geçince niçin allı morlu renklere bürünüyor? Nasıl oluyor da Sen gelince aklıma,omzumdaki ağırlık azalıp ruhumda bir şölen başlıyor?”O, onsuz olmayandır”diyen filozofa kulak verince,gözlerim neden böyle doluyor?Sen ki “hiçbir şey kendisine denk olmayansın”Sen ki “yüceliğinde yakın, yakınlığında güzel” olansınBen yer ile gök arasında, ümit ile korkunun ortasında, düştüğüm kayaya tekrar tırmanmak istiyorum Sorduğun suale “bela” dediğim günden bu yana, ismine sığan meale kulak veriyorumHayattan uzaklaşıp, gerçeğe yaklaşırken, va’dedilen günü bekliyor,ömrün gelip geçiciliğine tebessümler gönderiyorum Ben; kulaklarım, gözlerim ve zihnimin işgal altına alındığı bir devirde seviyorum Seniİstemelerim olmasa Senin için bir ehemmiyetim olmayacağını bilerek geldim kapına Ve bunun için bağlıyım adınaNasıl ki en çok alnım yere değdiğinde hissediyorsam Seni,öyle bir anda kapatmak istiyorum gözlerimiSeni razı edecek bir gün istiyorum Senden Ey “saltanatında kadim” olan adın düşüyor aklımaAdın ki kuluna uzak olmayan…Adın, esirgeyen ve bağışlayan… Arının karnını yazan kudret ile semaları tanzim eden kudret aynı eldirKapkara bir gecede kapkara bir taşın üstündeki kara bir karıncayı gören de O’durVarlığın bir sebebi vardır Sebebin de bir sebebi vardırVe herşeyin sebebi de büyük adındırSen olmasan,sınırsız sema gözbebeğime nasıl sığardı?Varlığımın sebebi, kalbimin sahibi,musibetimin ümidisinRahledeki Kitap,neydeki nefes,içimdeki ses adını fısıldıyor “İsmine sığan her şey kendisinden azdır”Adın “Baki”, adın “Kafi”…Adın en güzel isimler sahibi… “Kimi sevsem,Sensin”Bilirim ki kainata dağılmış bütün sevmekler isimlerine karşı verilmişbir muhabbettir Vaha sandıklarım çöl oluyor, kıyılarıma vurup giden insanlar anlamıyor beniKuyularda kalıyorum, yardım eden olmuyorBir adın kalıyor her şeyden geriyeBen kuyuya düşsem Sen kovanı sarkıtırsın bilirimMenzili vefa olan bir bağı var dostluğununYazın buharlaşmayan,kışın donmayan,sonbaharda yapraklarını dökmeyen bir dostluk…Dostluğundan cesaretle istiyorum Senden: Ne olur Sana en güzel göründüğüm an, al beni yanınaAşk susturduğu oranda büyür,büyüdüğü oranda sustururmuşSusuyor,Seni dinliyorumAdın için yaşıyorumAdın ki bir emanet dilimdeAdın ki, eksilmeyen tek kelime… |
|