Bir Ayet Ve İzahı... |
08-24-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Bir Ayet Ve İzahı...Ahmet Mahmud Ünlü MEALİ ŞERİF BAKARA SR(214) (Ey müminler!) Yoksa siz kendinizden önce geçen (ümmet)lerin (yaşanıp) mesel (olmuş hal)leri, siz(in başınız)a da hiç gelmeden cennete gireceğinizi mi zannettiniz? Onlara (öylesine) şiddet (korku, fakirlik)ler ve sıkıntı (hastalık ve acı)lar isabet etti ve (öyle) sarsıldılar ki, peygamber(leri) ve onunla beraber iman edenler: Allahın yardımı ne zaman gelecek? dediler (İşte o zaman Mevla Teâlâ Hazretleri tarafından onalara): Haberiniz olsun ki, şüphesiz Allah(-u Teâlân)ın yardımı pek yakındır (denildi) İZAHAT Abdürrezzâk, İbn-i Cerîr ve İbn-i Münzir;in, İmam Katadeden naklettiklerine göre, bu âyet-i celile-i cemile, Hendek muharebesinde nazil olmuştur ki, o muharebede müslümanlara çok büyük şiddet, korku, soğuk ve envâi çeşit eziyetler isabet etmişti Niktekim Allahü Teâlâ: O zaman gözler kaymış, (yılmış) yürekler boğazlara dayanmıştı (Ahzap Suresi: 10dan) buyurarak, o günün zorluğunu anlatmaktadır İbn-i Kesir tefsirinde zikredildiğine göre, Rum kralı Hirakl, Ebû Süfyana (İslam;a girmeden önce, Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem hakkında sormak için yanına çağırdığında): Siz onunla hiç harbettiniz mi?dedi O da Evet& deyince: Peki aranızda harb nasıl oldu? dedi O da: Bazen biz, bazen o kazandıdeyince Hirakl: Geçmiş peygamberler da böylece imtihan olunur, neticede kazanırlardı dedi (İbn-i Kesir: 1/ 366) Beğavî tefsirinde zikredildiğine göre, bu ayetin, Uhud Gazvesi hakkında nazil olduğu da söylenmiştir İmam-ı Atâ Rahmetullahi Aleyh, buyurmuştur ki, Rasulullah Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Efendimiz, ve ashabı, Medineye girdiklerinde büyük sıkıntı ile karşılaştılar Çünkü mallarına ve evlerini müşriklerin ellerinde bırakıp Allahın rızasını her şeye tercih etmişler (üstün tutmuşlar)dı Medine etrafındaki yahudiler de Rasûlullah Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Efendimize karşı büyük bir düşmanlığı ortaya koymakta, bir takımları da inandık diyerek içlerinde nifakı gizlemekteydiler O zaman Allahü Teâlâ Hazretleri, müminlerin kalplerini sevindirmek için bu ayeti celileyi indirdi Hangi sebebe dayanarak inmiş olursa olsun, bu ayet, iman ehlinin başlarına gelen zahmetlere sabretmesi gerektiğini, düşmana karşı metanetle mukavemet (kuvvetlice dayanman)ın gerektiğini tavsiye etmekte, ayrıca geçmeş ümmetlerin de bu gibi hallerle çok kere karşılaştıklarını beyan ederek, ümmet-i Muhammedi teselli etmekle beraber onlara casaret vermektedir Diğer taraftan bu ayet-i kerime, mümin olmakla her belâdan kurtulunamayacağını ilân ederek müminlere çok belalar isabet edeceeğini ve buna sabretmeleri gerektiğini beyan etmiş, darlıkta onlara yardımın yakın olduğunu da müjdelemiştir Sahabe-i Kiram Rıdvanullahi Teâlâ Aleyhim Ecmâin bile, o güzide insanlar bile, iman, ihlas ve takva, kendilerini adeta kaplamış olmasına rağmen ne sıkıntılar, çileler çektiler, eza cefa gördüler Acaib işkencelere maruz kaldılar Rasûlullah Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Efendimizden Bilâl-i Habeşî Radıyü Anhe kadar tüm müslümanlar işkence altındaydılar Bu işkencelerin devam ettiği, bütün müslümanların yaralar içinde olduğu sıralarda sahabe-i Kiram;dan biri geldi Dedi ki: Ya Rasûlullah! Müsade et de, bize eziyet verenleri kıstırıp intikam alalım Rasûlullah Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Efendimiz onlara sabrı tavsiye ediyordu Eziyet devam etse de, baskı giderek artsa da, tebliğ devam ediyordu Rasûlullah Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Efendimiz İslamı anlatıyor, anlatıyordu Biliyordu ki, kafirler istemese de Allah Celle Celalühu nurunu mutlaka tamamlayacaktır Habbab bin Eret Radıyü Anh şöyle demiştir: (İslam;ın ilk günlerinde) Rasûlullah Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Kabenin gölgesinde kaftanını yastık yaparak dayandığı bir sırada kendisine Kureyş müşriklerinin işkencelerinden şikayet ettik Ya Rasûlullah (Sallallâhü Aleyhi ve Sellem) Bizim için Allahtan zafer dileyemez misin? Bunların zulmünden kurtulmamız için Allaha dua edemez misin? dedik Rasûlullah Sallallâhü Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: -Sizden önceki ümmetler içinde öyle (mazlum) kişiler bulunmuştur ki, müşrikler tarafından onun için yerde bir çukur kazılır O kişi bu çukura (başı dışarıda bırakarak) gömülürdü Sonra büyük bir testere getirilir, başı testereyle kesilerek ikiye bölünürdü de, (bu işkence) o mümini dininden döndüremezdi Allaha yemin ederim ki, şu İslam Dînini muhakkak surette kemale erdirecektir Öyle bir derecede ki, bir süvari yalnız başına Sanadan Hadramevte kadar selametle gidecek Allahtan başka hiçbirşeyden korkmayacak Yahud koyun sahibi yolcu sadece koyunu üzerine kurt saldırmasından korkucaktır Fakat sizler acele ediyorsunuz (Buhari, Menakıb, 25, Ebu Davud, Cihad, 57) Bu hadîs-i Şerifi rivayet eden Habbab bin Eret Radıyü Anh, Allah yolunda en korkunç işkencelere katlanan, ilk müslüman olan beş altı kişiden biriydi Bu yüzden uzun zaman eziyet çekti Onu demir zırh giydirerek kızgın Güneşin altına bırakıyorlardı Çoğu zaman kızgın çöl kumları üzerine sırt üstü yatırılırdı Bu yüzden sırtının etleri çürüyerek dökülmüştü İslamın ilk yıllarında çekilen ızdırapları anlatırken der ki: -Öyle günler yaşadık ki, Rasulullah Sallallâhü Aleyhi ve Sellem yasaklamasaydı ölmeyi tercih ederdik Hazreti Ömer Radıyallâhü anh çok uzun bir zaman sonra kendi hilefeti zamanında, müşriklerin nasıl işkence yaptıklarını genişçe anlatmasını istediğinde Habbab radıyallâhü anh üzerindeki elbiseyi çıkarıp, sırtını gösterir Hazreti Ömer bakınca Bu güne kadar böyle bir insan sırtı görmedim diyerek hayretlere düşerdi Habbab bin Eret Radıyallâhü anhın sırtında çok derin ve geniş yara izleri vardı Habbab radıyallâhü anh açıklar: -Ya Ömer! Yere ateş yakıldı Üzerine beni yatırırlar, ayakları ile de göğsüme basarlardı ki, kalkamayayım Ta ki sırtımdan akan kanlar ve eriyen yağlar ateşi söndürürdü Habbab bin Eret Radıyallâhü Anh bu çileleri, sıkıntıları, işkenceleri görenlerden olup, aynı zamanda İslamın fetihlerini, yayılışını ve müslümanların çok zengin olduğunu da görenlerdendi Bu kadar eziyetler çekmesine rağmen, İslam yücelmeye, fetih kapıları bir bir açılmaya başladığında o: -Allah celle celâluh etmesin, çekmiş olduğumuz eziyetlerin mükafatı yoksa, dünyada iken mi veriliyor?diye ağlar dururdu Demek ki, sıkıntılar, çileler sonunda galibiyet, ferahlık, bolluk, zenginlik geliyor Mevla Celle Celâluh İnşirah Suresinde ne buyuruyor? ;Şüphesiz, zorlukla beraber büyük bir kolaylık vardırTalak Suresi;nde ise Muhakkak Allah (Celle Celaluh, daima) bir güçlükten sonra büyük bir kolaylık yaratır buyurmaktadır Ebu Ümame Radıyallâhü Anhdan rivayet edilen bir Hadîs-i Şerifte şöyle buyruldu: Sizden biriniz, altınını ateşe atarak denediği gibi, şüphesiz Allah(Celle Celaluh) da çok iyi bildiği halde sizleri imtihan eder Bu imtihan neticesinde insanlardan kimi halis altın gibi çıkar İşte bu Allah Celle Celâluhun günahlardan kurtardığı kişidir Kimisi tam halis çıkmaz, bu (zora düştüğünde) bazı şüphelere kapılan kişidir Kimi siyah altın gibi çıkar İşte bu fitnelenen (imtihanı kaybeden) kişidir (Hakim, Müstedrek, 4/14) Bu dünya imtihan yeridir Mevla Celle Celâluh bizleri bazen korkuyla, bazen açlıkla, bazen mallarımızın noksanlığıyla, bazen de hastalıklarla ve belalarla imtihan eder Rahatlık verir İmtihandayız Darlık verir Yine imtihandayız Sahabe-i Kiram Radıyallâhü Anhüm, ne imtihanlar geçirdiler Ne sıkıntılara, eziyetlere düçar oldular Aç kaldılar, susuz kaldılar, karınlarına taş bağladılar O nur kafilesi bile, o cennetle müjdelenenler bile şiddetle sarsıldılar amma hepsinden de yüz akıyla çıktılar İmtihanı kazandılar Mevla celle celâluh Ahzab Suresi 10-12 ayetlerde Hendek Muharebesini bizlere anlatırken şöyle buyuruyor: Onlar, (kafirler) hem yukarınızdan, hem aşağı tarafınızdan, (vadinin üstünden ve alt tarafından) size geldikleri (hücum ettikleri) zaman, gözler kaymış (yılmış) ve yürekler boğaza dayanmıştı ve siz Allahü Teâlâ hakkında zanlar (türlü türlü şeyler) düşünüyordunuz İşte orada müminler imtihan olmuş ve şiddetli bir sıkıntıya uğratılmışlardı Ve o zaman, münafıklarla, kalblerinde hastalık (iman zafiyeti) bulunanlar: Allah ve Rasülü (meğer) bize sadece gurur vadetti (boş sözlerde bulundu)lar! diyorlardı Müminlerin neler dediğini (Ahzab Suresi 22) de Mevla Celle Celâluh bize haber veriyor: Müminler ise, Ahzabı (düşman birliklerini) gördüklerinde: İşte Allah ve Rasülünün bize vadettiği budur! Allah ve Rasülü doğru söylemiştirdediler Ve bu onların ancak iman ve teslimiyetini artırmıştır Şartlar ne olursa olsun, sıkıntılar, dertler hangi boyutta olursa olsun münafıkların ve kalblerinde hastalık bulunanların dediği gibi değil de, müminlerin dediğini söylemelidir İmandan İslamdan taviz verilmemelidir Bilmelidir ki, bu imtihandır ve geçecektir Öyle ise hoşlanmadığın bir durumla karşılaşınca hemen ümitsizliğe kapılıp, sıkıntı halinin devam edeceğini zannetme Halbuki, Allah celle celâluh kullarının halini şerden hayra ve hastalıktan şifaya, vela ve sıkıntılardan ferah ve sevince değiştirmesi yakındır Gün doğmadan neler doğar derler Her gecenin bir sabahı vardır, elbette Gerçi çoğunluk itibariyle müslümanlar ahlak ve amel noktasında Mevla celle celâluhun rahmetine müstehak değillerse de, bir takım, fakir, zayıf, suçsuz ve kusursuz insanların kırık kalbleri, şu ümmetin kurtuluşu için dua eden Allah dostalarının merhamet madeni gönülleri, Mevla Celle Celâluhun nazargâhı olduğunda şüphe yoktur İşte bunların hürmetine Allah Celle Celâluhun yardımını ümid eder ve yakın zamanda meydana geleceğini umarız |
Bir Ayet Ve İzahı... |
08-24-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Bir Ayet Ve İzahı...Es Selam Mevla razı olsun kardeşim Cübbeli Hocamız bir ayetin tefsirinden yola çıkarak gerçekten hepimize derman olan teselli olan güzel temaslar da bulunmuş Bu dini buraya bize ulaştıran başta Efendimiz (sav) ve ashabı olmak üzere ne zorluk darlık ve çile ile bunu yapmışlar Şimdi biz onu korumak noktasın da ne kadar da yetersiz ve gayretsiziz Mevla güzellikle islah eylesin bağışlasın bizleri inşaAllah "Nahnu Ensarullah" diyen ve bu iddiasında samimi olan ve gereği noktasın da Mevlanın kolaylık gösterip muvaffak kıldığı kullar zümresine dahil etsin bizleri inşaAllah |
|