Prof. Dr. Sinsi
|
37-Es-Sâffât
Adını, saf tutmuş meleklere işaret eden ilk âyetten alan ve kâinattaki güçlerden söz eden bu sûre, Mekke'de inmiştir 182 (yüzsekseniki) âyettir İlk üç âyette, saf tutmuş meleklere, bulutları sevk ve idare eden güce, zikri yapan dile yahut insana yemin edilerek Allah'ın bir olduğu gerçeği ortaya konmuştur
Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla
1 Saf saf dizilenlere,
2 O haykırıp sürenlere,
3 Ve o zikir okuyanlara,
4 Yemin ederim ki, ilâhınız birdir
5 O, hem göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin Rabbi, hem de doğuların Rabbidir
6 Biz yakın göğü, bir süsle, yıldızlarla süsledik
7 Ve (gökyüzünü) itaat dışına çıkan her şeytandan koruduk
8 Onlar, artık mele-i a'lâ'ya (yüce topluluğa) kulak veremezler Her taraftan taşlanırlar
9 Kovulup atılırlar Ve onlar için sürekli bir azap vardır
10 Ancak (meleklerin konuşmalarından) bir söz kapan olursa, onu da delip geçen bir parlak ışık takip eder
11 Şimdi sor onlara! Yaratma bakımından onlar mı daha zor, yoksa bizim yarattığımız (insanlar) mı? Şüphesiz biz kendilerini yapışkan bir çamurdan yarattık
12 Hayır, sen şaşıyorsun Halbuki onlar alay ediyorlar
13 Kendilerine öğüt verildiği vakit öğüt almazlar
14 Bir mucize görseler alay ederler
15 Bu ancak açık bir büyüdür, derler
16 "Gerçekten biz öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuz zaman mı, diriltileceğiz?"
17 "İlk atalarımızda mı (diriltilecek)?"
18 De ki: Evet, hem de hor ve hakir olarak (diriltileceksiniz)
19 O (diriltme) korkunç bir sesten ibaret olacak, o anda hemen onların gözleri açılıp etrafa bakacaklar
20 (Durumu gören kâfirler Eyvah bize! Bu ceza günüdür, derler
21 İşte bu; yalanlamış olduğunuz hüküm günüdür
22 (Allah, meleklerine emreder ''Zalimleri, onların aynı yoldaki arkadaşlarını ve tapmış olduklarını toplayın''
23 ''Allah'tan başka Onlara cehennemin yolunu gösterin''
24 ''Onları tutuklayın, çünkü onlar sorguya çekilecekler!
25 Size ne oldu ki birbirinize yardım etmiyorsunuz?
26 Evet, onlar o gün zilletle boyun eğeceklerdir
27 (İşte bu duruma düştükleri vakit) onlardan bir kısmı, diğerlerine yönelir, birbirlerini sorumlu tutmaya çalışırlar
28 (Uyanlar, uydukları adamlara Siz bize sağdan gelirdiniz (sûreti haktan görünürdünüz) derler
29 (Ötekiler de "Bilâkis, derler, siz inanan kimseler değildiniz"
30 "Bizim sizi zorlayacak bir gücümüz yoktu Fakat siz kendiniz azgın bir toplum idiniz "
31 "Onun için Rabbimizin hükmü bize hak oldu Biz (hak ettiğimiz cezayı) mutlaka tadacağız "
32 "Biz sizi azdırdık Çünkü kendimiz de azmıştık "
33 Şüphesiz o gün onlar azapta ortaktırlar
34 İşte biz, suçlulara böyle yaparız
35 Çünkü onlara: Allah'tan başka tanrı yoktur, denildiği zaman kibirle direnirlerdi
36 "Mecnun bir şair için biz tanrılarımızı bırakacak mıyız?" derlerdi
37 Hayır! O, gerçeği getirdi ve peygamberleri de doğruladı
38 Kuşkusuz siz acı azabı tadacaksınız
39 Çekeceğiniz ceza yapmakta olduğunuzdan başka bir şeyin cezası değildir
40 (Bu azaptan) Ancak Allah'ın hâlis kulları istisnâ edilecek
41 Bunlar için bilinen bir rızık vardır
42 (Türlü türlü) meyveler vardır Ve onlar ağırlanırlar
43 Naîm cennetlerinde
44 Tahtlar üzerinde karşılıklı otururlar
45 Onlara pınardan (doldurulmuş) kadehler dolaştırılır
46 Berraktır, içenlere lezzet verir
47 O içkide ne sersemletme vardır ne de onunla sarhoş olurlar
48 Yanlarında güzel bakışlarını yalnız onlara tahsis etmiş, iri gözlü eşler vardır
49 Onlar, gün yüzü görmemiş yumurta gibi bembeyazdır
50 İşte o zaman, birbirlerine dönerek (dünyadaki hallerini) soracaklar
51 İçlerinden biri: "Benim, bir arkadaşım vardı" der
52 Derdi ki: Sen de (dirilmeye) inananlardan mısın?
53 Biz ölüp kemik, sonra da toprak haline geldiğimiz zaman (diriltilip) cezalanacak mıyız?
54 (O zât, dünyâda geçmiş olan hâdiseyi bu şekilde anlattıktan sonra Allah Teâlâ orada bulunanlara Siz işin gerçeğine vâkıf mısınız? dedi
55 ( İşte o zaman konuşan baktı, arkadaşını cehennemin ortasında gördü
56 "Yemin ederim ki, sen az daha beni de helâk edecektin
57 Rabbimin nimeti olmasaydı, şimdi ben de (cehenneme) getirilenlerden olurdum" dedi
58 Birinci ölümümüz hariç, bir daha biz ölmeyecek miyiz?
59 Yalnız ilk ölümümüz, başka ölüm yok ve biz azâba da uğratılmayacağız ha?!"
60 Şüphesiz bu, büyük kurtuluştur
61 Çalışanlar, böylesi bir kurtuluş için çalışsınlar
62 Şimdi ziyafet olarak, cennet ehli için anılan bu nimetler mi daha hayırlı, yoksa zakkum ağacı mı?
63 Biz onu (zakkumu) zalimler için bir fitne (imtihan) kıldık
64 Zira o, cehennemin dibinde bitip yetişen bir ağaçtır
65 Tomurcukları sanki şeytanların başları gibidir
66 (Cehennemdekiler) ondan yerler ve karınlarını ondan doldururlar
67 Sonra zakkum yemeğinin üzerine onlar için, kaynar su karıştırılmış bir içki vardır
68 Sonra kesinlikle onların dönüşü, çılgın ateşe olacaktır
69 Kuşkusuz onlar atalarını dalâlette buldular
70 Şimdi de kendileri onların peşlerinden koşturuyorlar
71 Andolsun ki, onlardan önce eski milletlerin çoğu dalâlete düştü
72 Kuşkusuz, biz onlara uyarıcılar göndermiştik
73 Uyarılanların âkıbetinin ne olduğuna bir bak!
74 Allah'ın ihlâslı kulları müstesna
75 Andolsun, Nuh bize yalvarıp yakardı Biz de duayı ne güzel kabul ederiz!
76 Kendisini ve ailesini büyük felâketten kurtardık
77 Biz yalnız Nuh'un soyunu kalıcı kıldık
78 Sonradan gelenler içinde ona iyi bir nam bıraktık
79 Bütün âlemlerden Nuh'a selam olsun!
80 İşte biz iyileri böyle mükâfatlandırırız
81 Zira o, bizim inanmış kullarımızdan idi
82 Nihayet ötekileri (inanmayanları) suda boğduk
83 Şüphesiz İbrahim de onun (Nuh'un) milletinden idi
84 Çünkü Rabbine kalb-i selîm ile geldi
85 Hani o, babasına ve kavmine: Siz kime kulluk ediyorsunuz? demişti
86 "Allah'tan başka bir takım uydurma ilâhlar mı istiyorsunuz?"
87 "O halde âlemlerin Rabbi hakkındaki görüşünüz nedir?"
88 Bunun üzerine İbrahim yıldızlara şöyle bir baktı
89 Ben hastayım, dedi
90 Ona arkalarını dönüp gittiler
91 Yavaşça putlarının yanına vardı (Oraya konmuş yemekleri görünce Yemiyor musunuz?
92 Neden konuşmuyorsunuz? dedi
93 Bunun üzerine, yanlarına gelip sağ eliyle vurdu (kırıp geçirdi )
94 (Putperestler) koşarak İbrahim'e geldiler
95 İbrahim: Yonttuğunuz şeylere mi ibadet edersiniz!
96 Oysa ki sizi ve yapmakta olduklarınızı Allah yarattı, dedi
97 Onun için bir bina yapın ve derhal onu ateşe atın! dediler
98 Böylece ona bir tuzak kurmayı istediler Fakat biz onları alçaklardan kıldık
99 (Oradan kurtulan İbrahim "Ben Rabbime gidiyorum O bana doğru yolu gösterecek"
100 O : "Rabbim! Bana sâlihlerden olacak bir evlat ver", dedi
101 İşte o zaman biz onu uslu bir oğul ile müjdeledik
102 Babasıyla beraber yürüyüp gezecek çağa erişince: Yavrucuğum! Rüyada seni boğazladığımı görüyorum; bir düşün, ne dersin? dedi O da cevaben: Babacığım! Emrolunduğun şeyi yap İnş beni sabredenlerden bulursun, dedi
103 Her ikisi de teslim olup, onu alnı üzerine yatırınca:
104 Biz ona: " Ey İbrahim!" diye seslendik
105 Rüyayı gerçekleştirdin Biz iyileri böyle mükâfatlandırırız
106 Bu, gerçekten, çok açık bir imtihandır
107 Biz, oğluna bedel ona büyük bir kurban verdik
108 Geriden gelecekler arasında ona (iyi birnam) bıraktık:
109 İbrahim'e selam! dedik
110 Biz iyileri böyle mükâfatlandırırız
111 Çünkü o, bizim mümin kullarımızdandır
112 Sâlihlerden bir peygamber olarak O'na (İbrahim'e) İshak'ı müjdeledik
113 Kendisini ve İshak'ı mübarek (kutlu ve bereketli) eyledik Lâkin her ikisinin neslinden iyi kimseler olacağı gibi, kendine açıktan açığa kötülük edenler de olacak
114 Andolsun biz Musa'ya da Harun'a da nimetler verdik
115 Onları ve kavimlerini o büyük sıkıntıdan kurtardık
116 Kendilerine yardım ettik de galip gelen onlar oldu
117 Her ikisine de apaçık anlaşılan bir kitabı (Tevrat'ı) verdik
118 Her ikisini de doğru yola ilettik
119 Sonra gelenler içinde, namlarına şunu bıraktık
120 Musa ve Harun'a selam olsun
121 Doğrusu biz, iyileri böylece mükâfatlandırırız
122 Şüphesiz, ikisi de mümin kullarımızdandı
123 İlyas da şüphe yok ki, peygamberlerdendi
124 (İlyas) milletine: (Allah'a karşı gelmekten) sakınmaz mısınız?
125 Yaratanların en iyisini bırakıp da Ba'l'e mi taparsınız? demişti
126 "Sizin de Rabbiniz, sizden önce gelen atalarınızın da Rabbi olan Allah'ı?"
127 Bunun üzerine İlyas'ı yalanladılar Onun için onların hepsi (cehenneme) götürüleceklerdir
128 Ancak Allah'ın ihlâslı kulları müstesna
129 Sonra gelenler içinde, kendisine bir ün bıraktık,
130 "İlyas'a selâm!" dedik
131 Şüphesiz biz, iyileri işte böyle mükâfatlandırırız
132 Çünkü o, bizim mümin kullarımızdandı
133 Lût da elbette peygamberlerdendi
134 Hani biz Lût'u ve ailesinin hepsini kurtardık
135 Ancak geridekiler arasında kalan yaşlı bir kadın dışında,
136 Sonra diğerlerini yok ettik
137 (Ey insanlar!) Siz onların yanlarından geçip gidiyorsunuz:sabahleyin
138 Ve geceleyin Hâla akıllanmayacak mısınız?
139 Doğrusu Yunus da gönderilen peygamberlerdendi
140 Hani o, dolu bir gemiye binip kaçmıştı
141 Gemide olanlarla karşılıklı kur'a çektiler de kaybedenlerden oldu
142 Yunus kendini kınayıp dururken onu bir balık yuttu
143 Eğer Allah'ı tesbih edenlerden olmasaydı,
144 Tekrar diriltilecekleri güne kadar onun karnında kalırdı
145 Halsiz bir vaziyette kendisini dışarı çıkardık
146 Ve üstüne (gölge yapması için) kabak türünden geniş yapraklı bir nebat bitirdik
147 Onu, yüz bin veya daha çok kişiye peygamber olarak gönderdik
148 Sonunda ona iman ettiler, bunun üzerine biz de onları bir süreye kadar yaşattık
149 Putperestlere sor: Kızlar Rabbinin de erkekler onların mı?
150 Yoksa biz melekleri onların gözü önünde kız olarak mı yarattık?
151 Dikkat edin, kesinlikle yalan uydurup söylüyorlar ki;
152 "Allah doğurdu" diyorlar Onlar şüphesiz yalancıdırlar
153 Allah, kızları oğullara tercih mi etmiş!
154 Ne oluyor size? Nasıl hükmediyorsunuz?
155 Hiç düşünmüyor musunuz?
156 Yoksa sizin açık bir deliliniz mi var?
157 Doğru sözlülerden iseniz, kitabınızı getirin!
158 Allah ile cinler arasında da bir soy birliği uydurdular Andolsun, cinler de kendilerinin hesap yerine götürüleceklerini bilirler
159 Allah, onların isnat edegeldiklerinden yücedir, münezzehtir
160 Allah'ın ihlâsa erdirilmiş kulları müstesnadır (onlar azap görmeyeceklerdir)
161 Sizler ve taptığınız şeyler!
162 Hiçbiriniz, Allah'a karşı azdırıp saptıramazsınız
163 Cehenneme girecek kimseden başkasını
164 "(Melekler şöyle derler Bizim her birimiz için, bilinen bir makam vardır "
165 " Şüphesiz biz,orada sıra sıra dururuz "
166 "Ve şüphesiz Allah'ı tesbih ederiz "
167 "Putperestler şöyle diyorlardı"
168 "Eğer öncekilere verilenlerden bizde de bir kitap olsaydı",
169 "Mutlaka Allah'ın ihlâslı kulları olurduk!"
170 İşte şimdi onu inkâr ettiler Ama ileride bileceklerdir!
171 Andolsun ki, peygamber kullarımıza söz vermişizdir:
172 Onlar mutlaka zafere ulaşacaklardır
173 Bizim ordumuz şüphesiz üstün gelecektir
174 Onun için sen bir süreye kadar onlara aldırma
175 Onların halini gör, onlar da görecekler
176 Azabımızı acele mi istiyorlar?
177 Azap yurtlarına indiğinde, uyarılanların (fakat yola gelmeyenlerin) sabahı ne kötü olur!
178 Sen bir zamana kadar onlara aldırma
179 Onların halini gör, onlar da göreceklerdir
180 Senin izzet sahibi Rabbin, onların isnat etmekte oldukları vasıflardan yücedir, münezzehtir
181 Gönderilen bütün peygamberlere selam olsun!
182 Alemlerin Rabbi olan Allah'a da hamd olsun!
|