![]() |
Dosluk &Amp; Aç Gözlerini &Amp; Yalancı Bahar |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Dosluk &Amp; Aç Gözlerini &Amp; Yalancı BaharDOSTLUK Saate bakmaksızın kapısını çalabileceği bir dostu olmalı insanın… “Nereden çıktın bu vakitte”dememeli, Bir gece yarısı telaşla yataktan fırladığında; “Gözünün dilini”bilmeli; Dinlemeli sormadan,söylemeden anlamalı… Arka bahçede varlığını sezdirmeden,mütemadiyen dikilen vefalı bir ağaç gibi Köklenmeli hayatında; Sen,her daim onun orada durduğunu hissetmelisin ![]() İhtiyaç duyduğunda gidip müşfik gövdesine yaslanabilmeli ![]() Kovuklarına saklanabilmelisin ![]() Kucaklamalı seni güvenli kolları ![]() Dalları bitkin başına omuz, Yaprakları kanayan ruhuna merhem olmalı… En mahrem sırlarını verebilmeli, En derin yaralarını açıp gösterebilmelisin; Gölgesinde serinlemelisin sorgusuz sualsiz… Onca dalkavuk arasında bir tek o, Sözünü eğip bükmeden söylemeli, Yanlış anlaşılmayacağını bilmeli ![]() Alkışlandığında değil sadece, Asıl yuhalandığında yanında durup koluna girebilmeli ![]() Övmeli alem içinde,baş başayken sövmeli Ve sen öyle güvenmelisin ki ona, Övdüğünde de sövdüğünde de bunun iyilikten olduğunu bilmelisin, “Hak ettim” diyebilmelisin ![]() Teklifsiz kefili olmalı hatalarının; Günahlarının yegane şahidi… Seni senden iyi bilen,sana senden çok çok güvenen bir sırdaş… Gözbebekleri bulutlandığında yaklaşan fırtınayı sezebilmelisin ![]() Ve sen ağladığında,onun gözünden gelmeli yaş… CAN DÜNDAR AÇ GÖZLERİNİ En sevdigin elbiseni giydim Bu gece kokunu sürdüm Solgun yüzünü oksadim Sessizce saçlarindan öptüm Yazdigin mektuplari okudum Kana kana su içer gibi Plaklarini çaldim ah! En çok o sarkida özledim seni ![]() Issizlik kapiyi çaldi, açmaya korktum gece yarisi Sehir uykuya daldi, baktim disariya katran karasi Rüzgar telasla kokunu getirdi bana aldim koynuma Buseni hafizamdan koparip ilistirdim dudaklarima Üsüdüm karanlikta Tenine dokundum hissetsin diye Aç gözlerini Erguvanlarina su verdim Içerken benimle konustular Yastigini oksadim, kokladim Anilar uçustular Solugun saçlarimi yaladi sanki yine bir meltem gibi Teninin kokusu karisti kokuma Yakistilar Boguldum karanlikta Yani basimdasin benden çok uzaklarda Ellerimi tut dokun bana Aç gözlerini ![]() Attim kendimi caddelere Yesil ceketin sardi beni Yürüdüm üstüne karanligin korkusuz Tuttum ellerini ![]() CAN DÜNDAR YALANCI BAHAR Yalancı bahar Kaç baharı gerçek sanıp kandık söylesenize… Kaçına’Nihayet’ hasretle kucak açtık ve kaçında yanıldık… Kaç kez ayaz vurmuş dallarımızda filizlerimiz söndü ![]() ![]() Yine geveze bir dosta sırlarımızı açar gibi açıldık yalancı bahara… Yine yanıldık ![]() Peşinden bastıran tipiyle ayıldık ![]() Ne yapalım ki, dalında patlamayı bekleyen bir tomurcuk gibi susamıştık ilkyaza… Kaç zaman olmuştu kendimizi güneşin kollarına bırakıp, ormanda yayılan kekik kokularıyla sarhoş olmayalı… Tahmin ediyorduk, üzerimize katran rengi bir kafes gibi çöken bulutların ardında güneşin gülümsediğini… Daha ilk ışınları deler delmez kafesi, açtık iştahla ruhumuzun pencerelerini… Bahar öyle kolay gelmezdi aslında; biliyorduk; yanlış baharlarda az mı ayaz yemiştik ![]() Kaçımız mart güneşine aldanıp açılmış ve kara kafesin ağına düşmüştü yeniden… Bahar, ilan ı aşk mevsimiydi, astık aşklarımızı ilan panolarına, sevdalar yasakken daha… Bahar, barışın mevsimiydi; müjdeledik barışı, silahlar konuşurken hâlâ… Söyledik, ancak yazın söylenecekleri, güneş henüz toprağı ısıtmamışken… cemreler düşmemişken ilkyazın koynuna… Yalanmış meğer bahar; daha vakti değilmiş, aşkın da barışın da… Güneşe kananlar, yazı beklerken bahardan oldular; kesildi sesi soluğu, erken öten horozların…İyisi mi itirafçı olalım; biliyorduk ‘İşte bahar’ derken, ardından gelecek ayazı… Yalan bu çıkma demişti temkinliler, tedbirliler, ‘çıkarken üstüne kalın bir şey al’anlar, ‘başına bir iş gelmesin’den ürkenler… Ama bahar, olanca işvesiyle sokağa çağırıyordu ![]() Aşk, ilan panosuna asılmayı bekliyordu, barış bir kuş gagasında müjdelenmeyi… ‘Erken mi geç mi’ hesabına gelmezdi ikisi de… Peşlerine düşülmeli, ilan edilmeli, müjdelenmeliydiler ![]() Güneşi görür görmez seranada ve barış türkülerine başladık ![]() geç kalmadan davranma telaşında… Erkenmiş ![]() Kursağımızda kaldı bahar sevinçleri… Erken öten horozlar, erken açmış çiçekler, erken doğmuş bebekler gibi kesildik, solduk, öldük ![]() Yine tedbirliler ulaşacak salimen yaza; biz yakalandık, zalim ayaza…Ama itirafçı olsak da pişman olmadık ![]() Az da olsa ısındık hiç olmazsa… Vakitsiz de olsa söyledik, söylenmesi gerekeni… Bahar yalan mıymış gerçek mi dinlemedik ![]() ardından gelecek müjdeyi… Aşk için erkendi belki, barış henüz uzak… ama ikisi de gelecekti nasılsa sonunda… Hep bildik ki, habercisidir yalancı bahar, sahicisinin… Bazen vaat, hediyeden de kıymetlidir ![]() Kesilmeyi göze alıp erken ötmek yeğdir çoğu zaman, susup doğru zamanı kollamaktan… Sonunda olan yalana kananlara olur, onlar müjdeledikleri şeyi göremeden giderler ![]() Lakin çoğu buna gönüllüdür ![]() Güneşe en erken onlar dokunmuşlardır, elbet en erken yanan onlar olacaktır ![]() Belki ‘İkinci Bahar’ı yaşayanlar bilir kıymetlerini… CAN DÜNDAR aLıntıdır |
![]() |
![]() |
|