Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Gezelim, Görelim

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
beylerbeyi, istanbul, sarayı, üsküdar

Beylerbeyi Sarayı (Üsküdar ? İstanbul)

Eski 08-23-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Beylerbeyi Sarayı (Üsküdar ? İstanbul)



Beylerbeyi Sarayı (Üsküdar ? İstanbul)








Beylerbeyi ve çevresinin yerleşim alanı olarak kullanılması tarihte oldukça gerilere, Bizans dönemine kadar gitmektedir 18 yüzyılda yaşamış olan ünlü gezgin İnciciyan?a göre, Büyük Kontstantinus?un diktirdiği bir haçtan dolayı Bizans döneminde ?İstavroz Bahçeleri? adıyla anılan yöre, Osmanlılar döneminde Padişahların Has Bahçeleri?nden biri olarak kullanılmıştır Yine İnciciyan?a göre buraya ?Beylerbeyi? adının verilişi, 16 yüzyılda Beylerbeyi Mehmed Paşa?nın burada bulunan köşkünden kaynaklanmaktadır










Çeşitli dönemlerde padişahların ilgisini çeken Beylerbeyi, yaptırılan kimi köşk ve kasırlarla yazlık olarak kullanılan bir niteliğe kavuşmuş, 1829 yılında Sultan II Mahmud?un yaptırdığı ahşap Sahil Sarayı ile yeni bir hareket kazanmıştır










Bugünkü Beylerbeyi Sarayı, Sultan Abdülaziz tarafından II Mahmud?un ahşap Sahil Sarayı yıktırılarak 1861-1865 yılları arasında, dönemin tanınmış mimarı Serkis Balyan?a yaptırılmıştır Saray genellikle yaz aylarında, özellikle de yabancı devlet başkanlarının ağırlanmasında kullanılmıştır Sırp Prensi, Karadağ Kralı, İran Şahı, Fransız İmparatoriçesi Eugenie bunlardan bazılarıdır Sultan II Abdülhamid de 1918 yılında, ömrünün son altı yılını geçirdiği bu sarayda ölmüştür










Çeşitli Batı üsluplarının Doğu üsluplarıyla kaynaştırıldığı sarayın iç mimarlığı, kullanım özellikleri açısından bir orta sofaya açılan köşe odalarından oluşan geleneksel Türk evi planına benzerlikler gösterir Harem ve Selâmlık olarak iki ana bölümden oluşan sarayda Selâmlık, donatım ve süsleme açısından Harem?den daha zengin tutulmuştur Bodrum katı mutfak ve depo olarak kullanılan bir bölümü üç katlı olan sarayda 3 giriş, 6 salon ve 26 oda bulunmaktadır Rutubete ve sıcağa karşı döşemeleri, orjinalleri Mısır?dan getirtilen hasırlarla kaplanmıştır Çoğunluğu Hereke yapımı büyük boyutlu halı ve kilimleri, Bohemya kristal avizeleri, Fransız saatleri, Çin, Japon, Fransız Yıldız vazoları görülmeye değer sanat yapılarının yalnızca bir bölümüdür










Boğaziçi?nin Anadolu kıyısında özel konumuyla dikkati çeken Beylerbeyi Sarayı?nı son dönem Osmanlı Sarayları?ndan ayıran yönlerinden birini de, yamaçlara doğru setler biçiminde yükselen ve bu yüzden ?Set Bahçeleri? adıyla anılan bahçeleri, bu bahçelerde bulunan köşkler ve eski saraylardan kalan büyük havuz oluşturmaktadır Üst set bahçesinde bulunan havuzun çevresinde yer alan Sarı Köşk, saltanat atlarının barındığı devrinin en ilginç örneğini yaşatan Ahır Köşk ve eski saraydan kalan selsebilli Mermer Köşk, Osmanlı saray mimarlığının günümüze gelen önemli yapılarını oluşturmaktadır




Mermer Köşk







Batı ile ilişkilerin güçlendiği bir dönemde yapılan Beylerbeyi Sarayı?nın en ilginç yanı, Set Bahçeleri?nin altından geçen tarihsel Tünel?dir Tünelin ortasında yer alan çeşmenin yazıtında, Sultan II Mahmud?un adı geçmekte ve yapının tarihlendirilmesinde önemli bir ipucu oluşturmaktadır Üst set bahçesindeki büyük havuz ve Mermer Köşk gibi II Mahmud Dönemi?nden (1808-1839) kalan bu tünel, kıyı yolunun işlevini sürdürmesini sağlarken, aynı zamanda yüksek duvarların ötesi ile bahçelerin bağlantısını da kurmaktadır





Tünel







Yapılan onarımlarla birlikte Beylerbeyi Sarayı, döneminin özgün bir yazlık sarayı olarak ?Boğaziçi Kültürü? içinde yerini almış durumdadır Bahçelerinde ve tarihsel Tünel içinde oluşturulan kafeterya ve satış reyonlarıyla müze-saray olarak konuklara çağdaş düzeyde hizmetler sunulmakta, bu reyonlarda Kültür-Tanıtım Merkezi?nce hazırlanan tanıtıcı nitelikte kitap, kartpostal ve poster gibi yayınların yanısıra çeşitli türde hediyelik eşya satışı yapılmaktadır Öte yandan önceden belirlenen ve alınan izinlere bağlı olarak saray ulusal ve uluslararası nitelikte resepsiyonlar düzenlenebilmekte, böylelikle geleneksel saray atmosferinin günümüz insanının tanıtabildiği bir ortam oluşmaktadır






Tünelin girişindeki Osmanlı tulumcalardan kalma aletler ve

Sultan II Mahmud'un adının geçtiği çeşme







En sonda yer alan masa saati, Haliç tersanesi işçileri tarafından Sultan Abdulhamit'e hediye edilmiştir Saatin her saat başı çalan 12 ayrı melodisi var Ayrıca rakamlardan daha yukarıda bulunan bölümdeki yıldızın ortasındaki kırmızı taş yakut olup, yıldızın kollarında pırlantalar mevcuttur; yıldızın alt tarafı (mavi) mine ve sarı kısımlar altınla bezenmiştir













Sultan 2Abdülhamid İn Burada Beslediği Hayvanların Tasvir Edildiği Heykel










İşçiliği İtalyan usta tarafından yapılan duvarlardaki tahta kaplamalar

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.