Prof. Dr. Sinsi
|
Turkmenistan - Askabat
Aşgabat 1818'de kervan yollarının kesişme noktasında bir köy olarak kurulmuştur Nisa köyü(antik başkent Parthia)'nden ve İpek Yolu'nda bulunan antik şehir Konjikala (Moğollar tarafından 13 yüzyılda yok edilmiştir )'nın harabelerinden fazla uzakta değildir
1881 yılında bölgedeki bir Rus Ordu Üssü'nün etrafında gelişmeye başlamıştır Trans-Hazar-Demiryolu'na bağlantısı, Kazakistan, Özbekistan ve Hazar Denizi'yle bağlanmasını ve bunun sonucunda kentin 1885 yılından itibaren sürekli genişlemesine neden olmuştur 1919-1927 yılları arasında kentin adı 'Poltorazk'tı
1919 yılında Aşgabat'ta dünyanın ilk Bahai mabedi yapılmıştır 1938'de zorunlu olarak sanat galerisine çevrilmiş ve 1963 yılında da yıkılmıştır
1924'te Aşgabat Sovyetler Birliği içinde Türkmenistan'ın başkenti olmuştur 5 Ekim 1948'deki yıkıcı deprem sonucunda kent tamamen zarar görmüştür ve daha sonra yeniden inşa edilmiştir 1962'de Aşgabat'ın Karakumkanal'ına bağlantısı gerçekleştirilmiştir Bu su kanalı, dünyanın en uzun su kanallarından biri olup, 600 kilometre doğudan akan Amuderya nehriyle bağlanmıştır
27 Ekim 1991'de Türkmenistan'ın bağımsızlığını ilan etmesiyle Aşgabat başkent olmuştur
Aşgabat, 773 400 (01 01 2004) kişiyle Türkmenistan'ın en büyük şehridir Şehrin nüfusu çoğunlukla Türkmenlerden oluşmaktadır Daha sonra sırasıyla Rus, Ermeni ve Azeri gibi etnik azınlıklar gelir Kentin büyük çoğunluğunun sünni müslüman olmasının yanında, hristiyan azınlıklar da bulunur Ayrıca Aşgabat geçmişte Bahai azınlığının da önemli bir yerleşim yeriydi
1948 yılındaki 7,3 büyüklüğündeki deprem sonucunda eski şehir merkezi tamamen yok olmuştur Bu nedenle diğer Orta Asya şehirlerinde tipik olan doğu tarzı eski şehir yoktur Aşgabat şehir merkezi depreme dayanıklı modern çelik-beton ve cam binalarla donatılmıştır
Aşgabat'ta şehir yaşamının genel görüntüsü, ülkenin eski diktatörü Niyazov'un kült haline getirilmiş kişiliğiyle doludur Kentin en yüksek binası, 'Tarafsızlık Kuşağı' diktatörün altından heykeliyle taçlandırılmıştır
Sanat Müzesi, Ülke Müzesi, Tarih Müzesi ve botanik bahçesi bazı görülmeye değer yerlerdendir Aşgabat ayrıca ülkenin el sanatları merkezi durumunda ve özellikle de el dokuması halılarıyla meşhurdur
(Vikipedi)
Ülkemiz için tarihi, kültürel, sosyal, ekonomik ve politik açıdan önemli ülkelerden biri olan Türkmenistan'ın başkenti Aşkabat'ta Türkiye ile ilişkilerinden sonuçlar bulmak her adımda olasıdır Eğitim ve alışveriş sektörlerinde de Türkiye ile sıkı bağlar vardır
Askabat Enstuti Merkez Binası

Aşkabat Türk Anadolu Lisesi

Bu topraklardan kimler geçmedi ki? Anadolu’ya Türkleri taşıyan Selçuklu İmparatorluğu bu topraklarda kök saldı İlk olarak Akhun İmparatorluğu, sonrasında Hazarlar, Göktürk, Gazneliler, Timur, Harezmşahlar, Safeviler, İlhanlılar ve bir çoğu tarihte el değiştirerek bu topraklardan yola çıkarak Türklüğü bu coğrafyada geniş topraklara yaymışlardır
Türkmenistan’ın başkenti olan Aşgabat, adını 1881 yılından beri taşımaktadır Tarihi kayıtlara göre göçler ve İpek yoluna ait kervanlar binlerce yıl bu şehrin bulunduğu yerden geçmişler ve konaklamışlardır Bu konaklamalar burada yerleşim yeri oluşmasına sebep vermiştir Efsanelere göre yasak aşkların yaşandığı şehir olarak bilinmektedir
Günümüzde Aşgabat 775 000 kişiyle Türkmenistan'ın en büyük şehridir Şehrin nüfusu çoğunlukla Türkmenlerden oluşmaktadır Daha sonra sırasıyla Rus, Ermeni ve Azeri gibi etnik azınlıklar gelir Kentin büyük çoğunluğunun sünni müslüman olmasının yanında, hıristiyan azınlıklar da bulunur
Aşgabat’ta 1948 yılındaki 7,3 büyüklüğündeki deprem sonucunda şehir merkezi tamamen yok olmuştur Bu nedenle diğer Orta Asya şehirlerinde tipik olan doğu tarzı “eski şehir” yoktur Aşgabat şehir merkezi depreme dayanıklı modern çelik-beton ve cam binalarla donatılmıştır
Aşgabat'ta şehir yaşamının genel görüntüsü, ülkenin eski diktatörü Saparmyrat Niyazov'un kült haline getirilmiş kişiliğiyle doludur Kentin en yüksek binası, 'Tarafsızlık Kuşağı' diktatörün altından heykeliyle taçlandırılmıştır
Sanat Müzesi, Ülke Müzesi, Tarih Müzesi, Ruhi Cami, Bağımsızlık Anıtı,ve botanik bahçesi bazı görülmeye değer yerlerdendir Aşgabat ayrıca ülkenin el sanatları merkezi durumunda ve özellikle de el dokuması halılarıyla meşhurdur
Aşgabat şehri, İran sınırı yakınında, Kopet Dağları'nın eteğinde, Karakum Çölü'nde bir vahada bulunur Aşgabat şäheri' adlı kendine ait bölgede, ülkenin Ahal Vilayeti'nde yer alıyor 
Aşgabat bir başkent olarak çeşitli yönetim binalarıyla bezenmiştir Bunlar özellikle kentin en önemli caddesi olan Türkmenbaşı Caddesi'nde toplanmıştır Kent uluslararası bir havaalanına sahiptir, ayrıca önemli bir endüstri merkezidir Özellikle Makina, Elektroteknik, Tekstil ve Gıda endüstrileri yoğunluktadır Şehirde bir kültür merkezi, üniversite, çeşitli yüksekokullar, tiyatro, müzeler ve bir hayvanat bahçesi bulunmaktadır Aşgabat'ta birçok Türk-Türkmen okulları da eğitim-öğretim faaliyetleri göstermektedir Bunlardan en önemlileri; T Özal TTM, Başkent TTM ve Aşkabat Kız Lisesi'dir
Aşgabat gün geçtikçe modern yapılaşması ile Türkmenlerin geleneksel yaşamlarından uzaklaştığını gözlemlemek mümkün Ama buna rağmen sokaklarda yöresel rengarenk kıyafetleri ile dolaşan Türkmen kadınları şehrin havasını değiştirmektedir Yeni yapılanma ile gelen modernize yapılar, yeşillendirmeler ve düzenlemeler şehirde gerçekten dolaşmaya doyulamayacak bir ortam hazırlamış
Haftanın üç günü Aşgabat’ta kurulan “Çöl Pazarı” gerçekten Türkmenlerin yaşantısını hatta Türklerin yaşantısını anlatan ve dile getiren bir ortam Yolunuz Aşgabat’a düşerse bu pazarı mutlaka ziyaret etmelisiniz Buradan Türklerin yaşamı ile ilgili çıkarılacak çok güzel örnekler var












|